Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/650 E. 2023/964 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/650
KARAR NO : 2023/964

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı arasında cari hesap ilişkisine dayalı ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkilinin davalı tarafa düzenli olarak mal satışı yaptığını, davalının ise mal satış karşılığı müvekkiline ödeme yapmayı taahhüt ettiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, davalının 28.041,52 TL toplam cari hesap borcunun tahsili için başlatılan icra takibine konu faturadaki mal ve hizmetleri davalıya tam ve eksiksiz olarak sunduğunu, mallara ve faturaya ilişkin yasal süresi içinde herhangi bir itirazı olmadığını, ticari kayıtlar üzerinde inceleme yapıldığında bu durumun tespit edileceğini, yapılan görüşmeler üzerine borcun halen ödenmediğini, tarafların tacir olduğunu ve arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi olarak avans faizinin istenebileceğini, alacağın likit olduğunu ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilinin davalıya karşı ilamsız takip başlattığında peşin harç ödediğini ve davalının takibe süresi içinde itirazı sebebiyle itirazın iptali davasını açmak zorunda kaldığını, ilgili kanun maddeleri uyarınca alacaklının mahkemeye müracaatına mecbur kalması durumunda peşin harcın mahsubunun gerektiğini iddia ederek; davanın kabulü ile —–.İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa tebliğ olduğu, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.

İNCELEME:
—-Vergi Dairesi Müdürlüğü, —- Vergi Dairesi Müdürlüğü,—— İcra Dairesine müzekkereler yazılığı görüldü.Mahkememizce alınan 09/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;” Davalı-borçlunun —- İcra Müdürlüğü’nün —– Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın 28.041,52-TL yönünden iptaline ve takibin devamına, Davalının *620’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davacı firma 2020-2021 ve 2022 yıllarında e-defter mükellefidir.
Bu yıllara ait. E-defter beratları rapor ekindedir.
Envanter defterleri yasal sürelerinde açılış tasdiki yaptırılmıştır. Tasdik örnekleri rapor ekindedir.Davacı defterlerindeki kayıtlar ve cari hesap ekstresine göre davalı davacıya 28,041,52-TL borçludur.03,03,2022 tarihinde yapılan takipte alacak tutarı 32,935,449-TL asıl alacak olarak gösterilmişse de dava açılışmış dilekçesinde dava tutarı 28,041,52-TL olarak gösterilmiş takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunulmamıştır. Dava dilekçesindeki tutar defter kayıtlarındaki alacak tutarıyla uyumludur.
Davacı bu tutarı 05,10,2021 tarihinde —– şüpheli alacaklar hesabına virman etmiştir.
Taraflar arasında bir sözleşme bulunmamakla beraber ticari bir ilişkinin olduğu görülmektedir.Dosya içeriği evraklar içinde davalının temerrüte düşürüldüğüne dair bir evrak bulunmamaktadır.Davacı tarafından ibraz edilen BS formları incelendiğinde kesilen faturaların BS formları ile maliyeye faturalar ve defter kayıtları ile birebir olarak beyan edildiği görülmüştür.Davalının bağlı olduğu vergi dairesinden dosyaya gönderilem BA&BS formları incelendiğinde davalının da almış olduğu faturaları maliyeye beyan ettiği tespit edilmiştir.Bütün bu tespitler neticesinde davalının davacıya 28,041,52-TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.Sonuç olarak davacının davalıdan olan alacağı davacının kendi defter kayıtlarına göre 28,041,52-TL olduğu” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşmesel hukuki ilişki ve cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan —- İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı takibine vaki itirazın 28.041,52 TL alacak yönünden iptali davasıdır. —– İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı takibi incelendiğinde takibin 32.935,49 TL asıl alacak ve 99,48 TL faiz olmak üzere toplam 33.034,97 TL’ye ilişkin olduğu görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. Maddesi uyarınca “(1) Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. (2)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. Maddesi uyarınca “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi taraflar arasındaki sözleşmesel hukuki ilişki ve cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan —– İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı takibine vaki itirazın 28.041,52 TL alacak yönünden iptali davası olduğu, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi ve alacağın varlığını, davalı borçlunun ise borcun ifa veya sair sebeple bulunmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, davanın hukuki ilişkinin ve alacağın varlığı hususunda faturaya ve ticari defterlere dayandığı, ticari defterlerin yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca mahkememizce resen de incelenebileceği, bu doğrultuda taraflara verilen kesin süre içerisinde davacı tarafın ticari defterlerini ibraz ettiği, davalının ise verilen kesin süre ve usulüne uygun ihtara rağmen ibrazdan kaçındığı, bu sebeple davacının usule ve kanuna uygun tutulmuş açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve birbirini doğrulamış defter kayıtlarının kendisi lehine kesin delil teşkil ettiği, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği ve yukarıda açıklandığı üzere kesin delil niteliğindeki davacı defterlerinde 28.041,52 TL alacağın varlığının görüldüğü, bu sebeple davacının alacağını ispatladığı, borcun ödendiğine veya sair sebeple istenemeyeceğine dair davalı tarafından herhangi bir savunmada bulunulmadığı gibi bir delil de ileri sürülmediği, dava konusu alacağın likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeniyle borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun —–İcra Dairesi’nin—— Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 28.041,52 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle 28.041,52 TL asıl alacak yönünden DEVAMINA,
2-Kabul edilen alacağın (28.041,52 TL) yüzde 20’sine karşılık gelen 5.608,30 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (28.041,52 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 1.915,51 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 313,71 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.601,80 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 405,91 TL dava açma masrafı, 49,90 TL vekalet harcı ve 1.830,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 2.285,81 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (28.041,52 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —–Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.