Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/646 E. 2023/828 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/646 Esas
KARAR NO:2023/828
DAVA:Tazminat (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ:24/08/2022
KARAR TARİHİ:28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin inşaat taahhüt ve müteahhitlik işleri konusunda faaliyet gösterdiğini,———- nolu çekini düzenlemiş ve teslim ettiğini, söz konusu çekin bankaya ibraz edilmediğini ve arkasında herhangi bir bankaya ait kaşe olmadığı şekli ile müvekkiline sunulmuş olmasıyla karşılığı ödenerek geri alındığını, çekin müvekkil yedinde olduğunu, ciro silsilesi ile sırasıyla——- şeklinde olduğunu, çek karşılığı —-ödenerek geri alındığını, çekin karşılığı ödenmiş ve aslının alınmış olmasına rağmen ——– çekildiğini, durumun düzeltilmesi için bankaya başvuru yapıldığını, çek aslının müvekkili elinde olduğu halde bankanın kime nasıl ödeme yaptığının bilinmediğini, bankadan bir dönüş olmadığını, şüphelinin meçhul olduğunu, sahte çek ile başka bankaya ibraz edilmek sureti ile —–işlemleriyle gerçekleştirilmiş olabileceği şikayetiyle——- başvurulduğunu, savcılık soruşturmasında bankadan çekin kime ödendiğinin sorulduğunu, —– ait ——-şubemize ibraz edilmiş olup, tahsil edilmiştir. Söz konusu çek operasyonel hata ile ———- iade edilmiş olup, çek aslı bankamız kayıtlarında bulunmamaktadır.” şeklinde cevap verildiğini, bankaya çeki sunan kişinin yetkili hamilin olup olmadığının kontrol yükümlülüğünün o çeki fiziken kabul eden banka olduğunu iddia ederek; 90.000,00 TL’nin olay gününden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, yetki itirazında bulunduklarını, görevli ve yetkili mahkemenin ——— Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu olayda müvekkili bankaya husumetin yöneltilemeyeceğini, davacının davaya konu çek bedelini iki kez ödediğini iddia etmekle birlikte iş bu duruma ilişkin hiçbir kayıt sunmadığını, davacının mükerrer ödeme iddiasının gerçek olsa bile bu iddiası yönünden müvekkiline kusur ve sorumluluğun atfedilemeyeceğini, husumetin yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin dava konusu olayda—- sıfatını haiz olmakla dava konusu çekin muhatap bankası olan —- vekaleten işlem yaptığını, müvekkilinin —– olarak usul ve hukuka uygun davrandığını, kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu çekin çek hamili —- tarafından —— tarihinde müvekkili bankaya ibraz edildiğini, müvekkili tarafından ——— sıfatı ile çekin işleme alındığını ve muhatap banka ile paylaşıldığını, müvekkil banka tarafından vekil banka sıfatı gereği usul ve hukuka uygun hareket edilerek çek bedelinin muhatap bankanın uygunluğu ile çek hamiline ödendiğini, dava konusu olayda husumet yöneltilmesi gereken diğer kisinin çek bedelini ikinci kez tahsil eden çek hamili —– olduğunu, davanın —— ihbar edilmesini talep ederek; davanın müvekkili yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddini, davanın —– ihbarına, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME: ———–müzekkereler yazıldığı anlaşıldı.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacının keşidecisi olduğu —— bedelli çekin davacı tarafından dava dışı —– davacı tarafından ödeme yapılıp aslının bu şirketten alınmasından sonra —- tarihinde davalı —- işlemi neticesinde davacının —– çekilmesi suretiyle gerçekleşen olaydan dolayı açılan haksız fiile dayalı açılan tazminat davasıdır. Mahkememizce—- müzekkere yazılmış “İlgi sayılı yazınız ile sormuş olduğunuz soruşturmaya konu çek aslı —–tarihinde tarafımıza gönderildiği daha sonra —- tarihinde —— sırasına kaydedildiği görülmüş olup, emanet makbuzu, bilirkişi raporu ve tahkikat evrakından bir suret yazımız ekinde gönderilmiştir.” şeklinde cevap verildiği görülmüştür.Mahkememizce ihbar olunan ——– müzekkere yazılmış “İlgi yazınız gereği bankamız sistem kayıtlarımızda yapılan araştırmada,—— tarihinde bankamıza ——aracılığı ile ——– tarafından ibraz edilmiş olup, çek ödenmiştir. Karşı bankadan ibraz edilen çeklerin ibraz anındaki görüntüsü ve ibraz eden kişiye ait bilgiler bankamızdan tespit edilememektedir. Bu bilgilerin karşı bankalardan tarafınızca temin edilmesini bilgilerinize arz ederiz.” şeklinde cevap verildiği görülmüştür.Mahkememizce davalı —- müzekkere yazılmış ——- şubemize ibraz edilmiş olup , —-tarihinde bankamız kayıtlarına giriş yapılmıştır. Söz konusu çek —-tarihli —–sorgusunda bankanın işlemsiz iade talebine istinaden işleme alınamayıp, iade edilmiştir.—–tarafından — şubemize ibraz edilmiş olup , —- tarihinde bankamız kayıtlarına giriş yapılmıştır. Söz konusu çek, —- tarihinde ——-aracılığı ile tahsil edilmiştir. Karşı banka ile yapılan yazışmalar tespit edilememiştir.” şeklinde cevap verildiği görülmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesinde; “dava konusu çek; çek hamili ———— tarafından 03.10.2018 tarihinde müvekkilim banka’ya ibraz edilmiştir. Müvekkilim banka tarafından ——— sıfatı ile çek işleme alınmış ve muhatap banka ile paylaşılmıştır. İşbu çek görüntüsü müvekkil banka’ya çek hamilinin ibrazı üzerine, müvekkil banka sistemine kaydedilmiş ve çekin —— olan—— de ——sistemi üzerinden iletilmiştir. Dava konusu çekin müvekkil banka sistemine kaydedilerek ———-sistemi üzerinden ——— iletilmesi dahi tek başına çekin müvekkil banka’ya fiziken iletildiğinin ispatıdır. —– banka olan—– tarafından, çek keşidecisi davacının hesabının müsait olması ve çek bedelinin ödenmesi tespiti ve ödeme talimatının ardından çek bedeli çek hamili ——- ödenmiştir. Dava konusu çek bedelinin yukarıda açıklandığı üzere ————–sıfatı ile gerekli yükümlülüklerin tamamlanmasının ve —— talimatı üzerine çek bedelinin çek hamiline ödenmesinin ardından sehven çekin çek hamiline iade edildiği doğrudur.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.Mahkememizce 08/11/2022 tarihli celsede davacı vekiline “dava konusu çek bedelinin iddiaya göre ——–ödenip çekin teslim alınmasının hangi tarihte gerçekleştiği ve çekin teslim alındığı tarihteki durumunun (görüntüsünün) ne şekilde olduğu hususunda beyanda bulunması ve buna ilişkin tüm delillerini sunması” için süre verilmiş, davacı vekili 22/11/2022 tarihli beyan dilekçesinde “(…) İlgili çek, fiili hacizlerin baskılarının olduğu bir zamanda, Müvekkil ile ticari faaliyeti olmayan—– gönderdiği ——– ödenmiştir. Ödeme yukarıda anlatıldığı bir ortamda ödendiği için Müvekkil tam tarihi hatırlamamakla birlikte; çek, ibraz tarihinden sonraki 2 aylık süre içerisinde ödemiştir. (…) Müvekkil, çekin bir ödeme aracı olması ve görüldüğünde ödenmesi gerektiğinden çekin karşılığını ödemiş ve çeki almıştır. O dönemde, çeklerin yazılmaması, şikayete konu olamaması ve ticari itibarın zedelenememesi için çaba içerisinde olduğundan elde bulunan nakit ölçüsünden ödemelerini yapmak zorunda kalmıştır. Özellikle ciro silsilesinde isimleri geçen,——–tahsilat konusundaki baskıları ödemenin derhal yapılmasında etkili olmuştur. Çek teslim alındığında arkasında banka kaşesi olmadığından, Müvekkilin aksini iddia ederek, ödeme yapmama gibi bir imkanı yoktur. (…) Davaya konu çek, delillerimizde sunduğumuz şekli ile 22.09.2022 tarihinde,———- soruşturma numaralı dosyasında devam eden soruşturma kapsamında savcılığa teslim edilmiştir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılması amacıyla davacıya delil avansı yatırması için kesin süre verilmiş, kesin sürenin sonuçları ihtar edilmiş, davacı tarafça avans yatırılmadığı görülmüştür. Davalı vekili de avans yatırmayacağını beyan etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 808. maddesi uyarınca “(1) Zamanında ibraz edilmiş olan çekin ödenmemiş olduğu ve ödememe hâli; a) Resmî bir belge, “protesto” ile, b) Muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle, çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla, c) Bir ——odasının, çek zamanında teslim edildiği hâlde ödenmediğini tespit eden tarihli bir beyanıyla, sabit bulunduğu takdirde hamil; cirantalar, düzenleyen ve diğer çek borçlularına karşı başvurma haklarını kullanabilir.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18/2. maddesi uyarınca “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacının keşidecisi olduğu————bedelli çekin davacı tarafından dava dışı —– davacı tarafından ödeme yapılıp aslının bu şirketten alınmasından sonra — tarihinde davalı ———- işlemi neticesinde davacının ——– çekilmesi suretiyle gerçekleşen olaydan dolayı açılan haksız fiile dayalı açılan tazminat davası olduğu, her ne kadar davacı tarafça dava dilekçesinde çekin davacı tarafından dava dışı —–davacı tarafından ödeme yapılıp aslının bu şirketten alınmasından sonra — tarihinde davalı ——– işlemi neticesinde davacının —-numaralı hesabından——– çekildiği iddia edilmiş ise de, yukarıda ortaya konulan tüm deliller ve beyanlar dikkate alındığında olayın çekin davalı——-bankaya ibraz edilmesinden ve çek bedelinin ödenmesinden sonra, çekin sehven hamile geri verilmesi neticesinde, hamilin çeki davacıya ibraz etmesi neticesinde çek bedelinin davacı tarafından tekrar ödenmesi şeklinde gerçekleştiği, davacının beyanına göre çek kendisine tekrar ibraz edildiğinde üzerinde daha önce bankaya ibraz edildiğine dair bir kaşe/ibare bulunmadığı, davalının haksız fiilden dolayı sorumlu olabilmesi için kusuru ve hukuka aykırı fiili bulunması, davacının zararının bulunması ve zarar ile hukuka aykırı kusurlu fiil arasında nedensellik bağı bulunması gerektiği, her ne kadar davalı banka kendisine ibraz edilip ödenen çeki alıkoymak yerine hamile iade etmiş olmakla kusurlu ve hukuka aykırı davranmış olsa da davacının zararının çekin kendisi tarafından hamile yeniden ödenmekle gerçekleştiği, bu nedenle somut olayda zarar ile davalının hukuka aykırı kusurlu fiili ile nedensellik bağının bulunup bulunmadığının tartışılması gerektiği, yukarıda atıf yapılan yasa maddelerinden de anlaşılacağı üzere davacının ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, yine hamilin çekten kaynaklanan haklarını keşideciye (davacı) yöneltebilmesi için çekin zamanında ibraz edilmiş ve ödenmemiş olduğunun a) Resmî bir belge, “protesto” ile, b) Muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle, çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla, c) Bir ——- çek zamanında teslim edildiği hâlde ödenmediğini tespit eden tarihli bir beyanıyla sabit bulunması gerektiği, davacının beyanına göre dava dışı hamil çeki ödenmesi için ibraz ettiğinde, çek üzerinde çekin zamanında ibraz edilmesine rağmen ödenmediğine dair bir kaşe/ibare/delil bulunmadığı, bilakis çekin davacının kendi banka hesabından ödendiği, bu nedenle basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gereken davacının, çekin zamanında ibraz edildiğini ve ödenmediğini kendisine ispatlayamayan hamile ödeme yapmaması gerektiği, yine kendi banka hesaplarını kontrol ederek iş ve işlemde bulunması gerektiği, bu sebeple zarar ile davalının hukuka aykırı kusurlu fiili arasındaki nedensellik bağının kesildiği, davalının haksız fiil nedeniyle sorumlu tutulamayacağı, yine davacının mahkememizce verilen kesin süre içerisinde delil avansını yatırmayarak bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, bu sebeple haksız fiilin şartlarını somut olayda ispatlayamadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 1.536,98 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.267,13 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 48,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (90.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile ———- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.28/09/2023