Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/640 E. 2022/821 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/640 Esas
KARAR NO : 2022/821

DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı şirketin kendisine ait —- müvekkilinden —— aldığını, müvekkilinin ürünler ile birlikte ticari ilişki sonunda iade edilmek üzere — teslim ettiğini, müvekkilinin davalı ile olan ticari ilişki çerçevesinde edimlerini ifa ettiğini ve — davalı şirkete teslim ettiğini, teslim edilen — dolaplarını ticari ilişki sonunda geri iade etmediğini ve bedelini de ödemediğini, —- nerede olduğunun bilinmediğini, — sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin —dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve beyan etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, takibe konu edilen sözleşmelerin incelenmesinde —–Müdürlükleri ve Mahkemelerinin yetkili kılındığını, yetki itirazında bulunduklarını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafından sunulan sözleşmelerde müvekkil şirket yetkililerinin imzasının bulunmadığını, sözleşme altında bono metinlerinin olduğu ve bu bono metinlerinin de altında birbirinden farklı imzalar olduğunun görüldüğünü, müvekkiline herhangi bir ürünün teslim edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin bir borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
—-Dairesi’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği görüldü.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17. Maddesi uyarınca “(1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 18. Maddesi uyarınca “(1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. (2) Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.”
Davanın itirazın iptali davası olduğu, davacının talebinin taraflar arasındaki —–sözleşmesinden kaynaklandığı, sözleşmenin 6. maddesinde tarafların “Taraflar arasındaki ilişkide, —- kayıtları münhasır delil olarak kabul edilmiştir. Sözleşmenin yorumundan ve uygulamasından doğabilecek ihtilafın halinde —- Mahkeme ve icra daireleri yetkilidir” şeklinde yetki sözleşmesi yaptığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi itirazın iptali davası olduğu, tarafların —– sözleşmesinin 6. maddesinde yetki sözleşmesi yaptığı, tarafların tacir olması ve yazılı olması nedeniyle yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, bu sebeple süresi içerisinde yetki ilk itirazı yapılması durumunda davanın ancak sözleşmeyle belirlenen mahkemede açılabileceği, dava dilekçesinin davalı tarafa 31/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalının yasal süresi içerisinde 27/08/2022 tarihli cevap dilekçesinde geçerli bir yetki ilk itirazı ileri sürdüğü, tüm bu sebeplerle mahkememizin davayı görmekle yetkili olmadığı, — Mahkemeleri’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) yetkili olduğu kanaatine varılmış, mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,—— Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) yetkili olduğunun TESPİTİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca; yetkisizlik kararının süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın—-(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmesine,
3-Yukarıda hüküm fıkrasında belirtilen süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair resen karar verilmesine,
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.