Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/624 E. 2023/490 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/640 Esas
KARAR NO : 2023/488

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin çanta ticareti yaptığını, davalının talebi üzerine kendisine 150 adet valiz ve 500 adet çanta yapılarak davlıya teslim edildiğini, düzenlenen fatura borcunun 05/04/2021 tarihinde davalı tarafından ödenmesi gerektiğini ancak davalının ödeme yapmadığını, —–.İcra Dairesinin —–esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının icra takibine itiraz ederek takibin durduğunu, davalının faturada bulunan ürünleri teslim almadığını, imzasının olmadığını iddia ettiğini, ürünlerin davalının ortağı ve kardeşi olduğunu beyan eden——tarafından malların davalı adına teslim alındığını, belge imzalatıldığını, davalının müvekkilini oyaladığını, verdiği taahhütleri yerine getirmediğini, dava konusu alacağın faturalara dayalı cari hesap alacağı olduğunu, likit nitelikte bulunduğundan dolayı icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini iddia ederek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile itirazın iptalini, takibin devamını, icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davayı —- üzerinden öğrendiklerini, davanın temelini oluşturan icra dosyası —-İcra müdürlüğü dosyası olduğunu, bu nedenle mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili mahkemenin —–Mahkemeleri olduğunu, davacının müvekkiline herhangi bir hizmet veya teslim edilmiş herhangi bir mal bulunmadığını, müvekkilince imza altına alınan hiçbir fatura veya irsaliye bulunmadığı ortada olduğunu, davanın reddi gerektiğini, ticari defterler üzerinde inceleme yapılması gerektiğini savunarak; davanın reddini, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
—- Vergi Dairesi Müdürlüğü,—– Vergi Dairesi Müdürlüğü,—–Vergi Dairesi Başkanlığı, —– Asliye Hukuk Mahkemesi, —–İlçe Emniyet Müdürlüğüne, ——-. İcra Dairesi’ne müzekkereler yazıldığı anlaşıldı.

Mahkememiz tarafından alınan 11/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“6- SONUÇ VE KANAAT:
Yukarıda izah olunan sebeplerle dosya kapsam ve münderecatına göre ve deliller uyarınca;
I- Davacını ticari defter kayıtlarına göre davalı ile aralarında davaya konu iş dışında başkaca bir ticari ilişki olmadığı,
II – Davacının davalı aleyhine başlattığı —— Sayılı dosyasından 53.000,00 TL tutarı ve takip tarihindern itibaren yıllık %9 yasal faizi değişen oranlarda talep ettiği, dava talebi ile takip tatebinin uyumlu olduğu,
III – Fatura tek başına alacağın varlığına delil olamayacağı, bu durumda dava konusu ürünlerin tesliminin hukuki bir işlem olduğu, ancak TMK 6. ve HMK. 190 ve 200 maddeleri gereği yazılı delillerle ispat edilebileceği, dosyaya ibraz edilen faturanın tek başına malın teslim edildiğini göstermeyeceği, Yaygın Yargıtay içtihatlarına göre davacının yasal delillerle teslim olgusunu ispat etmesi gerektiği,
IV- Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malırı alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının, taşınan veya taşıttırı$an mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıt da bulundurmasının şart olduğu, gdavacının dava dilekçesinde beyanları doğrultusunda Ticari ilişkinin reddedildiği, açık hesapta faturaya konu malın teslim edilmediği iddiasının olduğu, bu durumun aksi ancak yazılı delil ile ispat edilebiteceği, malın teslim edildiğinin, teslim makbuzu, sevk irsaliyesi, irsaliyeli fatura ile ispat edilebileceği, belgelerin imzalı ve imzaların, alıcıya veya alıcının çalışanına ait olması gerektiği, imızanın alıcı veya çalışanı yanında, başka biçimde teslim almaya yeikili sayılabilecek kişiye ait olup olmadığının da değerlendirilmesi gerektiği,
V – Davacı tarafından, malların davalının kardeşi olduğu iddia edilen —– imza karşılığı teslim edildiğinin iddia edildiği, ——) adlı şahsın davalının kardeşi olduğunun araştırılmasının nihai hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
VI – Davacının davaya konu e-arşiv fatura muhteviyatı emtialar için VUK 230/5 ve —–Sıra Na’lu V.U.K. Genel Tebliği uyarınca sevk irsaliyesi düzenlemediği, davacının dava dosyasına sunduğu sipariş fişinin Sayın Mahkemece davaya ve fatura muhteviyatı emtiaların davalıya teslim edildiğinin ispatına yeterli olduğuna hükmedildiği takdirde davacının davalıdan faturaya konu bedelleri talep edebileceği” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava açık hesap ve fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. Maddesi uyarınca “(1) Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. (2)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. Maddesi uyarınca “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi açık hesap ve fatura alacağına dayalı itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi ve alacağın varlığını, davalı borçlunun ise borcun ifa veya sair sebeple bulunmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, davanın hukuki ilişkinin ve alacağın varlığı hususunda faturaya ve ticari defterlere dayandığı, ticari defterlerin yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca mahkememizce resen de incelenebileceği, bu doğrultuda taraflara verilen kesin süre içerisinde davacı tarafın ticari defterlerini ibraz ettiği, davalının ise verilen kesin süre ve usulüne uygun ihtara rağmen ibrazdan kaçındığı, bu sebeple davacının usule ve kanuna uygun tutulmuş açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve birbirini doğrulamış defter kayıtlarının kendisi lehine kesin delil teşkil ettiği, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği ve yukarıda açıklandığı üzere kesin delil niteliğindeki davacı defterlerinde 53.000,00 TL alacağın varlığının görüldüğü, bu sebeple davacının alacağını ispatladığı, borcun ödendiğine veya sair sebeple istenemeyeceğine dair davalı tarafından herhangi bir savunmada bulunulmadığı gibi bir delil de ileri sürülmediği, takip öncesi faiz talebi olmadığı anlaşılmakla bu hususta değerlendirme yapılmasına gerek bulunmadığı, yine dava konusu alacağın açık hesap ilişkisine ve faturaya dayanması ve likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeniyle borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun—–. İcra Dairesi’nin —— Esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Takip konusu alacağın (53.000,00 TL) yüzde 20’sine karşılık gelen 10.600,00 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (53.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 3.620,43 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 658,86 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.961,57 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 726,66 TL dava açma masrafı, 11,50 TL vekalet harcı ve 4.093,18 TL bilirkişi/posta/ilanen tebligat masrafından ibaret 4.831,34 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (53.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilmesi gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —–Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.