Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/621 Esas
KARAR NO : 2023/228
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —-bulunan ve elektronik tartı üretimi yapan —– Şirketinin yetkilisi olduğunu, uzun süredir ailesini ve kendisini tanıdığı davalıya maddi yardımda bulunmak maksadıyla firma müşterilerinden gelen elektronik tartıların ve terazilerin demir platformların tamir işlerini davalıya yönelttiğini ve davalının tamirini yaptığı bu platformları tamir ettikten sonra müvekkilinin müşterilerine teslim ettiğini, müvekkilinin iyi niyetli olarak davalıya iş pasladığını ve 5 ay kendi bünyesinde çalışmasına imkan tanıdığını, ancak davalının büyük vefasızlık göstererek, müvekkili tarafından tamir amaçlı verilen demir platformların tamir edilip müşterilere teslimatını yaptığı dönemde davalının kendisini firmanın yetkilisi olarak tanıtarak kendisine ait kartvizitleri müvekkilinin müşterilerine verdiğini keza kendi bulunduğu yerin adresini firmanın adresi gibi göstererek müşterilerin yanılgıya düşmesine sebebiyet verdiğini, ayrıca internet sitesinde de hile yaparak müvekkiline ait firma unvanının altına da yine kendi cep telefonunu yazmak suretiyle firma müşterilerini yanılttığını ileri sürerek, davalının haksız rekabet yükümlülüğünü ihlal ettiğinin tespitini, davalı aleyhine şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini, TBK 58. Maddesi kapsamında davalı aleyhine 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini ayrıca, yanıltıcı beyanların düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava haksız rekabetin tespiti ve maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili ile davalı tarafından sunulan 31/03/2023 tarihli sulh protokolü ile işbu davada sulh olunduğuna ilişkin imzalı olarak beyanda bulunmuşlardır.Davacı vekili 14/03/2023 tarihli duruşmada; “Davalı —–ile aramızda sulh protokolü yaptık. Sulh protokolü ile taraflar anlaştığından, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilsin” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekilinin sulhe yetkisi olduğu görüldü,Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 313 uyarınca sulh, görülmekte olan bir davanın taraflarının, karşılıklı anlaşmaları ile dava konusu uyuşmazlığa kısmen veya tamamen son vermeleridir. Hüküm kesinleşinceye kadar da sulh olunması mümkündür.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında uyuşmazlığın kalmadığı, tarafların dava dışında anlaşıp sulh oldukları, bu nedenle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, HMK’nin 315/1. Maddesi uyarınca konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dava sulh ile sonuçlandığından arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile arta kalan 120,60 TL harcın davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı sundukları sulh protokolü gereğince vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dosyada arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.