Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/606 E. 2023/671 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/606
KARAR NO : 2023/671

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin taşımacılık işi ile iştigal ettiğini, davalı şirketin — firmasından almış olduğu ürünlerin—- nakliyesi konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin davalının — aldığı ürünlerin nakliyesini —- ait—- plakalı araçlar ile 21/05/2021 tarihinde yaptığını, dava dışı —-firması nakliye bedeline istinaden müvekkil firmaya fatura düzenlediğini, müvekkil de davalı firmaya verdiği hizmet karşılığı faturalar düzenlediğini, ancak davalı firma 2 adet nakliye işinden bir tanesinin bedelini ödediğini, 2.596,00 TL olan faturayı ödemediğini, cari hesap ektresinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine —-.İcra Müdürlüğü —- Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, takibin davalının yetki itirazı üzerine —– icra dairesine gönderildiğini, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; davanın kabulünü, itirazın iptali ile takibin devamını, %20’en az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların gerçeğe aykırı ve kötü niyetli olmasından dolayı davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin uzun zamandır davacı ile ticari ilişkisinin olduğunu, davacıya taşıma işi verildiğini, davacı tarafından taşıma işinin yapılacağının belirtildiğini, taşımaya dair fatura düzenleyerek müvekkiline gönderildiğini, müvekkilinin de davacının taşıma işini yapacağına güvenerek faturaları ticari defterlerine işlediğini, davacının verilen işin bir tanesini yaptığını, diğer taşıma işini yerine getirmediğini, yerleşik Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere sırf fatura düzenlenmiş olmasının hizmetin yerine getirildiği ispatı olamayacağını, hizmetin yapıldığını davacı tarafından yazılı müvekkil tarafından imzalanmış yazılı delille ispat etmesi gerektiğini savunarak; davanın reddini, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
—- Noterler Birliği Başkanlığı—İcra Dairesine müzekkere yazıldığı görüldü.Mahkememiz tarafından alınan 02/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“1-Delillerin değerlendirilmesi, hukuki niteleme ve nihai takdir mahkemenin sayın hakimine ait olmak üzere;
2- Davacı ,—- tarafından , Davalı, —-adına, — İcra Dairesi’nin, —- Esas Sayılı dosyası ile yasal takip başlatmış olup, Davacı —- firmanın Ticari defterlerinde yapılan incelemelere göre, takip tarihi itibariyle, 2.596,00 TL Asıl Alacak ile, 424,55 TL işlemiş Faiz olma k üzere toplamda : 3.020,55 TL Davacı, —- Davalı ,—- Ticaret Firmasından Alacaklı olduğu,” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi nedeniyle 25/05/2021 Tarih —– Numaralı – 2.596,00 TL bedelli faturaya dayalı alacak nedeniyle başlatılan —- İcra Dairesi’nin —-Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. Maddesi uyarınca “(1) Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. (2)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. Maddesi uyarınca “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın btaraflar arasındaki taşıma sözleşmesi nedeniyle 25/05/2021 Tarih —– Numaralı – 2.596,00 TL bedelli faturaya dayalı alacak nedeniyle başlatılan — İcra Dairesi’nin —- Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi ve alacağın varlığını, davalı borçlunun ise borcun ifa veya sair sebeple bulunmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, davanın hukuki ilişkinin ve alacağın varlığı hususunda faturaya ve ticari defterlere dayandığı, ticari defterlerin yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca mahkememizce resen de incelenebileceği, bu doğrultuda taraflara verilen kesin süre içerisinde davacı tarafın ticari defterlerini ibraz ettiği, davalının ise verilen kesin süre ve usulüne uygun ihtara rağmen ibrazdan kaçındığı, bu sebeple davacının usule ve kanuna uygun tutulmuş açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve birbirini doğrulamış defter kayıtlarının kendisi lehine kesin delil teşkil ettiği, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği ve yukarıda açıklandığı üzere kesin delil niteliğindeki davacı defterlerinde 2.596,00 TL alacağın varlığının görüldüğü, bu sebeple davacının alacağını ispatladığı, borcun ödendiğine veya sair sebeple istenemeyeceğine dair davalı tarafından herhangi bir savunmada bulunulmadığı gibi bir delil de ileri sürülmediği, takip tarihinden önce işlemiş faiz talep edilmediği için temerrüt yönünden değerlendirilme yapılmasına gerek bulunmadığı, tarafların tacir olması nedeniyle alacağa ticari faiz işleyeceği, bu yönden takibin hukuka uygun olduğu, dava konusu alacağın faturaya dayanması ve likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeniyle borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun —- İcra Dairesi’nin —- Esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Takip konusu alacağın (2.596,00 TL) yüzde 20’sine karşılık gelen 519,20 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (2.596,00 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 172,90 TL dava açma masrafı ve 1.302,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 1.474,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (2.596,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 2.596,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.