Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/605 E. 2023/669 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/605
KARAR NO : 2023/669

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/08/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalılar hakkında icra takibi başlattığını, davalıların takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, müvekkiline ait park halinde bulunan —- plaka nolu araç ile davalıya ait — plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin bu zararın tespiti için 289,10 TL eksper ücreti, 33.163,29 TL araç onarım bedelini ödediğini, davalı … şirketinin 1.691,04 TL ödeme yaptığını, kalan bakiye hasar bedeli ve ekspertiz ücreti 1.761,26 TL’nin tahsili için —.İcra Müdürlüğü —-esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, araç malikinin işleten sıfatıyla kusursuz sorumluluğu olduğunu, icra inkar tazminat taleplerinde bulunduklarını iddia ederek; davanın kabulü ile itirazın iptalini, —-. İcra Müdürlüğü —-. sayılı icra dosyasındaki takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, delillerin tebliğini, dava dilekçesi ekinde hasara ilişkin olması gereken belgelerin yer almadığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, 2 yıllık zaman aşımının dolduğunu, davacının açmış olduğu itirazın iptali davasında 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin dikkat edilmesi gerektiğini, dava konusu kazaya karışan —plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, müvekkilinin 01/06/2021 tarihinde toplam 1.691,04 TL ödeme yaptığını, sorumluluğunun kalmadığını, müvekkiline hasar tarihinde bilgi verilmeksizin hasar sonrası araç gösterilmeksizin davacı tarafça onarım yapıldığını, dava konusu kaza çok araçlı olduğunu, kusur tespitinin gerektiğini, talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, müvekkilinin yokluğunda yapılan ekspertiz incelemesine istinaden doğan ekspertiz ücretinden sorumluluğunun bulunmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin haksız olduğu iddia edilerek; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : —-. İcra Dairesine müzekkereler yazıldığı anlaşıldı.
Mahkememizce alınan 03/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”Yapmış olduğum inceleme deticesinde, yukarıda teknik özellikleri belirtilen mülkiyeti davacıya ait olan —– plâkalı araç üzerinde, 01/07/2020 tarihli trafik kazasında meydana gelen hasarların, onarımı için, tespit edilen ve onarımı yapılan hasarların, (malzeme ve onarım işçiliği + KDV dahil) 3,163,28 TL, onarım bedelimin, gerek yeni verilen parça bedelleri ve gerekse tüm onarım işçilikleri bedelleri olarak, kaza tarihindeki normal piyasa rayiçlerine uygun değerlerde olduğu, yeterli ve geçerli miktarda olduğu, tarafların, kazadaki kusur durumları itibarı ile, bu miktarın tamamının,—-plakalı araç tarafının sorumluluğunda olduğu,Davacı vekilinin, dava dilekçesinde açıkladığı, davalı şirketin, 1.691,04 TL olarak yaptığını bildirdiği (sigortâ şirketi tarafından, bu miktarda ödeme yapıldığının belgelenmesi koşulu ile) 1.691,04 TL ödemenin, bu miktardan tenzili ile, bakiye 3.163,28 TL. – 1.691,04 TL. =1.472,24 TL.
1.472,24 TL’nin müştereken ve müteselsilen (davalılardan —- sorumluluğunun poliçesinde kabul edilen limitleri ile sınırlı olması koşulu ile ) davalılar tarafının sorumluğununda glduğu,
Davacının, 289,10 TL. olarak ödediğini bildirdiği (ödeme belçesinin dosyaya sunulması koşulu ile) eksperltiz ücretinin, olay tarihi itibarı ile uygun değerde olduğu, Bu miktarın dikkate alınması ile, davalılardan talep edilebilecek miktarın,1.473,24 TL + 289,10 TL. = 1.761,34 TL olacağı, Bu çerçevede;Davacının talep, dava ve talep ettiği 1.761,26 TL’nin uygun yeterli ve geçerli miktarda olduğu” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacının maliki olduğu —-plakalı araç ile davalı … şirketinin ZMMS sigortacısı olduğu diğer davalıların araç işleteni ve sürücüsü olduğu—- plakalı aracın karıştığı 01/07/2020 tarihli trafik kazası nedeniyle davalı ..—kusuru nedeniyle, davalı …– araç işleteni olması nedeniyle, davalı … şirketinin ZMMS poliçesinden kaynaklı olarak açılan maddi hasara ve ekspertiz rapor ücreti 289,10 TL’ye ilişkin maddi tazminat alacağına dair başlatılan —- İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davasıdır.Dava konusu alacağın 01/07/2020 tarihli trafik kazası nedeniyle kaynaklandığı, alacağın KTK 109 maddesi uyarınca zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, zamanaşımının TBK 154/1-b.2 uyarınca 28/06/2021 tarihinde—–. İcra Dairesi’nin —– Esas sayıbı takibinin yapılması ile kesildiği ve yeniden işlemeye başladığı, yine 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 16/2 maddesi uyarınca zamanaşımının 08/11/2021 ilâ 22/12/2021 tarihleri arasındaki arabuluculuk sürecinde durduğu, 05/08/2022 tarihinde davanın açılmasıyla TBK 154/1-b.2 uyarınca zamanaşımının yeniden kesildiği, bu sebeplerle dava tarihi itibariyle zamanaşımının gerçekleşmediği kanaatine varıldığından davalı —- zamanaşımı def’inin reddine karar verilmitir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Bu tazminatlardan; a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak, (…) Hesaplanır. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesi uyarınca “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. (…)”6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50. Maddesi uyarınca “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacının maliki olduğu —- plakalı araç ile davalı … şirketinin ZMMS sigortacısı olduğu diğer davalıların araç işleteni ve sürücüsü olduğu —– plakalı aracın karıştığı 01/07/2020 tarihli trafik kazası nedeniyle davalı .—- kusuru nedeniyle, davalı ..— araç işleteni olması nedeniyle, davalı … şirketinin ZMMS poliçesinden kaynaklı olarak açılan maddi hasara ve ekspertiz rapor ücreti 289,10 TL’ye ilişkin maddi tazminat alacağına dair başlatılan —-. İcra Dairesi’nin —-Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, davanın davalı gerçek kişiler yönünden karşı haksız fiilden ve aynı zamanda araç işleteni olmasından dolayı KTK md. 85 kaynaklı ve diğer davalı … yönünden ZMM sigorta poliçesi kaynaklı olduğu, davalı —- sorumluluğundan bahsedebilmek için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiilinin bulunması, davacının zarara uğramış olması ve zarar ile fiil arasında nedensellik bağının bulunması gerektiği, yine davalı … şirketinin de hasarın sigorta poliçesi kapsamında kalması durumunda—- plakalı araç sürücüsü .—kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, yine diğer davalının da KTK 85 uyarınca sorumluluğunun olacağı, yine davalıların sorumluluğunun tespit edilmesi halinde yukarıda atıf yapılan TBK 61 maddesi uyarınca müteselsil sorumluluklarının bulunduğu, davacının dava açılmadan önce KTK 97 uyarınca davalı … şirketine başvuru yaptığı, davalı … tarafından 1.691,04 TL kısmen ödemede de bulunulduğu, özel dava şartının somut olayda yerine getirildiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre davalı .—- olayın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olduğu, raporun somut olayın gerçeklerine uygun olması nedeniyle mahkememizce de bu rapora itibar edilebileceği, gerçek zarar miktarının bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere 3.163,17 TL olduğu, davalı … tarafından yapılan kısmi ödeme dikkate alındığında davacının davalılardan maddi hasara ilişkin 1.472,24 TL bakiye alacağının bulunduğu, yine eskpertiz ücreti olan 289,10 TL’nin de dava konusu olay nedeniyle uğranılan maddi zarara dahil edilmesi gerektiği, neticede zararın 1.761,34 TL olduğu, zarar ile davalı … hukuka aykırı ve kusurlu fiili arasında nedensellik bağının bulunduğu (bilirkişi raporunda zararın fiile uygun olduğunun tespit edildiği), zira zararın fiil neticesinde gerçekleştiği, tüm bu sebeplerle yukarıda belirtilen esaslarla davalıların tespit edilen 1.761,34 TL bakiye alacaktan müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları, davalı gerçek kişiler yönünden temerrütün TBK 117/2 maddesi uyarınca olay tarihi olan 01/07/2020 tarihinde gerçekleştiği, sigorta şirketi yönünden ise temerrütün somut olayda kısmi ödeme ile gerçekleştiği, yine tarafların tacir ve işin ticari iş olması nedeniyle alacağa ticari faiz işletilmesi gerektiği, takipte talep edilen faiz tür ve miktarının hukuka uygun olduğu, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçluların —-. İcra Dairesi’nin—–Esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Davacının, davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (2.021,55 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 172,90 TL dava açma masrafı ve 1.519,50 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 1.692,40 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (2.021,55 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 2.021,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/dava değeri oranına (40.000,00/88.000,00) göre 600,00 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı —-vekilinin ve diğer davalıların yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.