Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/595 Esas
KARAR NO : 2023/341
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2022
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı Müvekkil ile davalı borçlu arasında ticari ilişkiden kaynaklı ve ödenmemiş olan icra takibine konu 82.600,00 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, söz konusu fatura alacağı ( mal ve hizmet tutarı) toplamda takip tarihi itibariyle 82.600,00 TL olduğunu, işbu alacağın ilamsız icra takibine konu edildiğini, fatura alan kişinin sekiz gün içinde itiraz etmemesi halinde fatura içeriğini kabul etmiş sayılması (TTK m. 21/2) kanuni bir karine olduğunu, fatura alan kişi aldığı tarihten itbaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılacağını, (TTK m. 21/2) İcra takibine konu edilen fatura, tanzim edildiği tarihte davalı tarafa tebliğ edildiğini ve davalı tarafça faturaya itiraz edilmediğini, davacı Müvekkil şirket tarafından davalı tarafa——Hizmet Binasında gerçekleştirilen mekanik tesisat işleri, sarf Malzemeli montaj işçilik hizmeti sağlandığını ve söz konusu hizmet bedelini ihtiva eden —— numaralı 09/07/2021 tarihli fatura, tüm bu işçilik ve hizmet bedelinin tahsili amacıyla düzenlendiğini, davalı tarafın davacı müvekkil şirkete faturaya konu edilen mal ve hizmet sözleşmesine dayalı borcunu ifa etmediğini, davacı müvekkil şirketin davalı tarafa mekanik tesisat işleri ve sarf malzemeli montaj işçilik hizmeti sağladığını ve aralarındaki sözleşmeye istinaden 09/07/2021 tarihli fatura düzenlendiğini, davalı tarafça davacı müvekkil şirkete faturaya konu hizmet karşılığında herhangi bir ücret ödenmediğini, faturaya dayalı alacak davalı taraftan talep edilmesine, icra takibine konu edilmesine rağmen davalı borcunu ödemediğini, davalı şirketin 82.600,00 TL tutarında borçlu olduğu dava dilekçesi ekinde sunulan fatura ile sabit olduğu iddia ederek; davanın kabulü ile itirazın iptalini, takibin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle,davalı Müvekkil şirket ile davacı taraf —— Hizmet Binasında gerçekleştireceği inşaatı için mekanik tesisat, sarf malzemeli montaj malzemelerinin temini için anlaşmak istediğini, karşı taraf işbu malzemeleri temin etmeyi kabul ederek 23.06.2021 tarihinde bir kısım avans ödemesi talep ettiğini ve davalı müvekkil tarafından anlaşmaya müteakip 61.885,14-TL avans ödemesi yapıldığını, İşbu ödeme neticesinde davacı tarafından bir takım tesisat malzemesi davalı müvekkil şirket inşaat alanına getirildiğini, davalı müvekkil şirkete satılan tesisat malzemelerine ilişkin davacı tarafından iletilen 23.06.2021 – tarihli——-Nolu 61.885,14 TL miktarlı fatura bedelinin tümü davalı müvekkil şirket tarafından davacı tarafa ödendiğini, fakat davalı müvekkil tarafından talep edilen ve inşaat alanına teslim edilmesi gereken ürünler ile davalı müvekkil şirkete fatura edilen ürünler hiçbir zaman aynı olmadığını, işbu duruma davalı müvekkil şirket tarafından itiraz edilmiş olup ürünlerin eksik ve hatalı olması durumu davacı tarafa defaatle dile getirildiğini aynı zamanda hatalı olarak hazırlanan fatura içeriklerinin tümüne süresi içinde itiraz edildiğini, irsaliyelerin hiçbirinin kabul edilmediğini, davacı tarafından davalı müvekkile iletilen ve içeriği ile satılan ürünlerin aynı olmaması sebebi ile itiraz edilen faturaların 23.06.2021 tarihli —– Nolu 61.885,14 TL miktarlı Satış Faturası, 05.07.2021 tarihli —— Nolu 48.445,52-TL miktarlı Satış Faturası, 07.07.2021 – tarihli —– Nolu 45.128,23-TL miktarlı Satış Faturası, 07.07.2021 – tarihli —– Nolu 11.762,00-TL miktarlı Satış Faturası, 07.07.2021 – tarihli —— Nolu 1.139,88-TL — miktarlı Satış Faturası olduğunu, davacı tarafça davalı müvekkil şirkete satılan ürünler ile işbu fatura içeriğinde belirtilen ürünlerin eksik olması üzerine davalı müvekkil şirket tarafından—–.Noterliği ——Yevmiye 14.07.2021 tarihli ihtarname ile fatura içeriklerine itiraz edilerek faturalara iade edildi malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itbaren azami yedi gün içinde düzenlenmediği sürece hiç düzenlenmemiş sayılacağını, bu nedenle dahi faturanın kabulünün mümkün olmadığını, davalı müvekkil şirket davacı tarafından satılan ürünlere karşılık ödemesi gereken tüm bedelleri ödiğini, hiçbir zaman davacı taraf ile herhangi bir hizmetin görülmesi hususunda anlaşmadığını, davacı tarafın davalı müvekkil şirkete iletmiş olduğu işbu dava konusu takibin dayanağı olan HİZMET faturasına dayalı herhangi bir borcu bulunmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki satış sözleşmesine ilişkin olup hizmet niteliği bulunmadığını, davacı tarafın işbu dava konusu fatura ile iddia etmiş olduğu hizmet ve davacı tarafın teslimini taahhüt etmiş olduğu fakat müvekkile teslim edemediği bir takım tesisat malzemeleri davalı müvekkilce başkaca firmalardan temin edildiğini, ilgili ürünlerin ve hizmetin 3.kişi başkaca bir firma tarafından temin edildiğine ilişkin faturalar dilekçe ekinde dosyasına sunulduğunu, davacı tarafından davalı müvekkil şirket ile davacı taraf arasında hizmet ilişkisi bulunduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge dosyasına sunulmamış olup davacının iddiasını senet ile ispatlamak zorunda olduğunu, davacı tarafın dava ve takip konusu fatura içeriği gerçeği yansıtmadığını , 213 sayılı Vergi Usul Kanunu gereği hukuka aykırı düzenlenen fatura hakkında suç duyurusunda bulunma haklarını saklı tuttuğunu, davacı tarafın vermiş olduğu hizmete dayalı olarak davalı müvekkil şirketten 82.600,00 TL alacaklı olduğunu, davalı müvekkile 09.07.2021 tarih, —— numara, İşçilik Bedeli açıklaması ile 82.600,00 TL (KDV Dahil) tutarında e-fatura düzenlendiğini ve davalı müvekkil şirket tarafından işbu fatura itiraz edilmediğinden bahisle fatura içeriğinin kabul edilmiş olduğunu iddia ettiğini, davalı müvekkilin fatura itiraz süresine aykırı davranması nedeni ile borçlu olduğu kanaatine varılmasının mümkün olmadığını, dava konusu icra takibi dayanağı fatura davalı müvekkile usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, hiçbir şekilde iletilmediğini, dava konusu fatura içeriğinden de anlaşılacağı üzere fatura e-arşiv faturası olarak kesildiğini, E-arşiv fatura bilgilerinin davacı tarafından bildirilmeksizin davalı müvekkil tarafından sistemde bulunmasının mümkün olmadığını, davacı taraf dava konusu fatura dışındaki e-arşiv olarak kesmiş olduğu tüm faturaları davalı müvekkile mail olarak bildirdiği dava konusu fatura bilgileri davalı Müvekkil ile paylaşılmadığını, davalı müvekkil ilgili fatura içeriğinden işbu dava konusu İcra takibinin tebliğine kadar da haberdar olmadığını, davalı müvekkilin faturaya süresi içinde itiraz etmediği iddialarının tümünün gerçeğe aykırı olduğunu, davalı müvekkile bildirilen herhangi bir fatura bulunmadığını, davacı tarafın herhangi bir mal/hizmete bağlı olmayan işbu dava konusu faturayı davalı müvekkilin itraz edeceğini bildiği için davalı müvekkile bildirmediğini, dava konusu faturanın gerçek bir hizmet ilişkisine dayalı olarak kesildiği kabul anlamına gelmemekle birlikte faturanın davalı müvekkile bildirilmeksizin icra takibi ile tahsil yoluna gidilmesinin dahi hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle dahi dava konusu İcra takibi usulsüz olarak başlatılmış olup iptal edilmesi gerektiğini davalı müvekkil ile davacı taraf tesisat malzemelerinin satışı hususunda anlaşmış olup ürünlerin temin edilmesine müteakip ürünlerin satış bedelinin müvekkile tebliğ edilmediği) Faturaya itiraz sürelerinin işlemesi için öncelikle karşı tarafın faturayı tebliğ alması gerektiğini savunarak; davacının hukuki dayanaktan yoksun ve gerçeklerden uzak huzurda açmış olduğu davanın reddini, taraflar arasında hizmet alımına ilişkin herhangi bir anlaşma bulunmadığından davacının işbu kötü niyetli davranışı nedeni ile icra takibin konusu olan meblağın 9620sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
—– Vergi Dairesi Müdürlüğü, —– Vergi Dairesi Başkanlığı, —– Noterliği, —- Anonim Şirketi, ——- İcra Dairesi’ne müzekkereler yazıldığı görüldü.Mahkememizce aldırılan 01/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“-Davacının 2021 tarihli ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 78.458,77 TL alacaklı olduğu,
-Davalının 2021 yılı ticari defter kayıtlarına göre davacıdan 110.330,66 TL alacaklı olduğu,
-Davalının davacıya ihtarname ekinde iade ettiği 106.475,63 TL tutarlı faturaları ve 09.07.2021 tarih —— nolu 82.600,00 TL tutarlı faturayı ticari defterlerine almadığı,-Davacının davalı adına düzenlediği 09.07.2021 tarih ——- nolu 70.000,00 TL * KDV toplam 82.600,00 TL tutarlı faturanın muhteviyatının ——nolu Hizmet Binası Mekanik Tesisat İşleri Sarf Malzemeli Montaj İşçilik Bedeli “ olduğu,
-Davacının düzenlediği 82.600,00 TL tutarlı faturanın muhteviyatının TK/ 21/2 maddesi gereği davalı tarafından kabul edildiğinden bahsedilebilmesi için Faturanın VUK 433 nolu genel tebliğinin 7. Maddesinde belirtilen şekilde fiziki olarak davalıya tebliğ edilmesi gerektiği, elektronik posta ve/veya GİB sistemi üzerinden tebliğ edildi ise de bunu ispat etmesi gerektiği,
-Dava dosyası içeriğinde Davacı ile davalı arasında —–nolu Hizmet Binası Mekanik Tesisat İşleri Sarf Malzemeli Montaj İşçilik işlerinin yapımı ile ilgili sözleşeme! bir belgenin, talep ve/veya teklif yazısının olmadığı,
-Davaya konu fatura haricinde Taraflar arasındaki ticari ilişkinin Taraflar arasında TTK 1530 anlamında mal tedarik ilişkisi olduğu,
-Davacının dava konusu ettiği 82.600,00 TL tutarlı faturanın muhteviyatında belirtilen —-nolu Hizmet Binası Mekanik Tesisat İşleri Sarf Malzemeli Montaj İşçilik hizmetini yaptığını ispat etmesi gerektiği,
– Dava dosyası içeriğinde mevcut delillerin incelenmesi sonucunda davacının 09.07.2021 tarih —– nolu 70.000,00 TL + KDV toplam 82.600,00TL tutarlı fatura bedelinin talep edebilmesinin makul olmadığı nihai hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce alınan 01/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda;¸
tespitlerinin yapıldığı görülmüştür.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. Maddesi uyarınca “(1) Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. (2)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. Maddesi uyarınca “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi fatura alacağına dayalı itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi ve alacağın varlığını, davalı borçlunun ise borcun ifa veya sair sebeple bulunmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, davanın hukuki ilişkinin ve alacağın varlığı hususunda faturaya ve ticari defterlere dayandığı, ticari defterlerin yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca mahkememizce resen de incelenebileceği, bu doğrultuda taraflara verilen kesin süre içerisinde her iki tarafın da ticari defterlerini ibraz ettiği, her iki tarafın ticari defterlerinin taraflar arasında bir tedarik ilişkisi bulunması bakımından birbiri ile uyumlu olduğu ancak tarafların ticari defterlerinin davacının dava konusu ettiği —— numaralı 09/07/2021 tarihli 82.600,00 TL bedelli fatura bakımından birbiri ile uyumlu olmaması nedeniyle (davalının ticari defterinde bu faturaya ilişkin bir kaydın hiç bulunmaması nedeniyle) davacının bu faturaya ilişkin karşı edimini (hizmeti) ifa ettiğini ispatlamakla mükellef olduğu, davacının bu bakımdan tanık beyanına dayandığı, her ne kadar mahkememizce tanık dinlenmiş ise de ispatı istenen hususunun hukuki işlem niteliğinde olduğu ve bu hukuki işlemin değerinin tanıkla ispat sınırını aşması nedeniyle tanık beyanının davacının dava konusu faturaya ilişkin edimi ifa ettiğinin ispatı bakımından dikkate alınamayacağı, yine davacının bu yönde başkaca bir kesin delile dayanmadığı, bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiği, yine takip yapmakta alacaklının kötüniyetli olduğunu gösterir herhangi bir delil bulunmaması nedeniyle davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1- Davanın REDDİNE,
2- Davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 997,61 TL harçtan mahsubu ile bakiye 817,71 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 11,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (82.600,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 13.216,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —— Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.