Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/593 E. 2023/594 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/593 Esas
KARAR NO:2023/594
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2022
KARAR TARİHİ: 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/04/2022 tarihinde müvekkil firma ile dava dışı —- arasında imzalanan mal satış sözleşmesine binaen yapılan akit karşılığında verilen çekin müvekkilinin lehtar olarak bulunduğu, —– bedelli, —- yetkilisi, —— tarafından, müvekkilimiz emrine keşide edilen ——Şubesine ait çek müvekkilimize teslim edilmiş ancak müvekkili tarafından kaybedildiğini, mal satış sözleşmesinin imzalanmasıyla dava dışı —-alınan ——- keşide tarihli çekin kaybolduğunu, çek kaybolmuş bulunduğundan tahsilatı mümkün olmamakta bu durumda müvekkilimizin mağduriyetine neden olduğunu, bu nedenle kötü niyetli üçüncü kişilerin haksız şekilde yararlanarak sebepsiz zenginleşmesine mahal vermemek ve müvekkilinin mağdur olmaması için ihtiyati tedbir karar verilerek ödeme yasağı konulmasına ve çekin kayıp nedeniyle iptaline karar verilmesi amacıyla —– Esas sayısıyla taraflarınca dava açıldığını, ——-Esas sayılı dosyada 22/06/2022 tarihli tensip zaptında—- nolu ara kararıyla; “Davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği ve dava konusu edilen; ————– bedelli çek hakkındaki İHTİYATİ TEDBİR talebinin %20 (57.000,00 TL) teminat karşılığında kabulü ile; söz konusu çek hakkında ödeme yasağı konulmasına ve bu hususta teminat miktarı yatırıldığında —– Şubesine müzekkere yazılmasına,” şeklinde tedbir taleplerinin kabul edilmesini, müvekkili tarafından 57.000,00 TL teminat yatırılmasıyla birlikte mahkemece dava konu çek ile ilgili ödeme yasağı konulduğunu, dava devam ederken davalı ———- davaya asli müdahale talepli dilekçe sunarak çekin hamili olduğunu beyan ederek davaya dahil olduğunu, bunun üzerine——- sayılı dosya 19/07/2022 tarihli ara kararında ;”-Davacı vekili ———dava konusu keşidecisi —-olan ——bedelli çek hakkında TTK’nın 763. Maddesi gereğince itirazda bulunarak çeki elinde bulundurduğunu belirten ———-karşı iade davası açması ve açacağı davaya karşı harçlandırma ve tevzi formunu mahkememiz dosyasına sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içinde işbu ara kararın yerine getirilmemesi halinde davanın reddedileceğinin İHTARINA,” şeklinde ara karar oluşturulduğunu, davalı aleyhine çek iadesi davası açmak için taraflarına süre verildiğini, mahkeme ara kararı doğrultusunda işbu davayı açma zorunluluklarının hasıl olduğunu, dava konusu çekin müvekkili firma ile dava dışı ———arasında imzalanan mal satış sözleşmesine binaen müvekkil firmaya verildiğini, sunulan satış sözleşmesi, tahsilat makbuzları ve proforma faturalarla bu durumun sabit olduğunu, müvekkili firma ve dava dışı —— arasında ticari faaliyetlerin mevcut olduğunu, dava konusu çekin taraflar arasında yapılan ticari faaliyetleri kapsamında verildiğini, her ne kadar çekin keşide tarihi — olsa da çek keşideci ——- tarafından aradaki ticari ilişki gereği 04.04.2022 tarihinde imzalanan sözleşme gereği müvekkil şirkete verildiğini, ticari ilişkilerde ileri tarihli çeklerin verildiğinin kabulünün gerekli olduğunu, iki şirket arasındaki ticari ilişkiyi gösterir ve çekin kaybolma tarihinden önce müvekkil şirkete verildiğini gösterir belgelerin ekte sunulduğunu, müvekkili şirketin bu çeki hiçbir şirkete veya şahsa ciro ve teslim etmediğini, müvekkili şirketin çeki ciro etmeden çekin bu haliyle kaybolduğunu, belirterek, dava konusu —– bedelli çekin davalı şirketten istirdatı ile müvekkil şirkete verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; . Davaya konu çekte keşideci konumunda bulunan ——- müvekkil şirket arasındaki ticari ilişki sonrasında keşideci tarafından borcuna karşılık davaya konu —–seri numaralı ve yine —– seri numaralı sıralı olan çeklerin alındığını, çek görüntülerinin—— dosyasına sunulduğunu, davacının sunduğu tahsilat makbuzları incelendiğinde makbuzların aynı tarihli olup, — seri nolu çekten sonra, —- nolu çek için makbuz kesildiğini, bu durumun dahi keşideci ve davacının haksız kazanç elde etmek için muvazaaya başvurduğunun kanıtı olduğunu, davacının keşideci ile aralarında imzalanan tahsilat makbuzlarını, proforma faturayı ve —- sözleşmeyi sunduğunu, sonradan hazırlanan bu muvazaalı belgelerin delil olarak kabul edilmesi hukuka aykırı olduğunu, çeklerin sıralı olup, her ikisinin de keşidecinin borcuna karşılık müvekkili şirkete verildiğini, —— sayılı dosyasına sunmuş olduğumuz çek çıkış bordrosu incelendiğinde çeklerin müvekkil şirkete çıkış yapıldığının görüleceğini, keşidecinin borcuna karşılık bu çekin müvekkilinin uzun zamandır ticari ilişki içerisinde olduğu —- ciro edilmiş, —- tarafından da —- ciro yoluyla devredildiğini, müvekkilinin—- ile yaptığı görüşmede çeklerin —– teminat olarak verildiğinin bildirildiğini, dolayısıyla keşideci ile davacının 04/04/2022 tarihinde dava dilekçesi ekinde bulunan sözleşmeyi yapması ve bu sözleşmeye istinaden dava konusu çekin keşide edilmesinin imkansız olduğunu, çünkü bu tarihte çekin ——- Şubesinde bulunduğunu, ayrıca dava dilekçesi ekinde kesilen faturanın da bulunmadığını, mal teslimi yapıldığını ve karşılığında çek verilmiş ise bu işlem için fatura kesilmesinin zorunlu gerekli iken tarafların sadece proforma fatura sunmakla yetindiğini, davacı tarafça ———sayılı dosyasına somut bir delil sunmadıkları iddia edilmiş ise de delillerinin mahkemece toplandığında haklılığımız ispat edilmiş olacağını, aksine davacının çek suretini daha dosyaya sunmadığını, işbu davada taraf sıfatına sahip olduğunu dahi ispatlayamadığını, davacı ve keşideci muvazaalı olarak işlem yaptığını, gerçekliği olmayan proforma fatura, tahsilat makbuzu ve sözleşme düzenlemiş, keşidecinin borcunu ödememesi maksadı ile birlikte hareket ettiğini ve mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, konu ile ilgili müvekkili şirket yetkilisi ———– soruşturma nolu dosyası ile davacı ve keşideci hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından suç duyurusunda bulunulduğunu, ———- teminata verilmiş bu çekin ödemesi keşideci tarafından yapıldığını, mahkemeden bu çek ve davaya konu çekin ——tarafından hangi tarihte teminat olarak bankaya verildiğinin tespiti için anılan banka şubesine müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, ——– sayılı dosyasına sunulan ödeme dekontundan da anlaşılacağı üzere müvekkil şirketçe davaya konu çekle ilgili ödeme yapıldığını, fakat müvekkilinin keşideciden alacağını alamadığını ve bu durumun mağduriyete sebep olduğunu belirterek, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava çek istirdat ve iade talebine ilişkindir.
Davacı vekilince davacı firma ve ——— arasında yapılan mal satış sözlemesine binaen yapılan akit sonucu verilen —– bedelli çekin zayi talebiyle —- dosyasına dava açıldığı, yargılama aşamasında müdahale talebinde bulunan —–karşı iade davası açması için davacıya süre verildiği ve iş bu davanın mahkememize ikame edildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirket tarafından davacı şirket ve dava dışı ——dolandırıcılık ve sahtecilikten suç duyurusunda bulunulmuştur.—yazılan müzekkere cevabında; Dava konusu çekin —–tarafından bankaya ibraz edildiğinin bildirildiği ve mahkeme kararlı çek olarak işlem gördüğü, edilmeyen diğer çekin —— ödendiği ve yazı ekinde çek suretinin gönderildiği görülmüştür,
Çek suretinin incelenmesinden; Keşidecinin —– Olduğu, keşideci tarafından davalı şirkete çekin kesildiği son hamilin —– olduğu, ciro silsilesinin düzgün olduğu son hamil tarafından çekin ——verildiği görülmüştür.Dava dilekçesinde dava konusu çekin davacı şirketin emrine keşide edildiği iddia edilmiş ise de; çek suretinin incelenmesinden dava konusu ——— olduğu, davacının ciro silsilesinde yer almadığı görülmüştür. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesine göre ”çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü doğrultusunda ispat yükü davacı taraftadır. Davacının öncelikle usulüne uygun delillerle çekin rızası dışında elinden çıktığını ispatlaması, bu iddiasını ispatlamasından sonra ise 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca davalının bu çeki iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğunu ispatlaması gerekmektedir. Davacı davada haklılığını ve davalının çeki iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğunu ispatlayamadığından davanın reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 4.867,09 TL harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 4.687,19‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 42.900,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023