Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/585 E. 2023/34 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/585 Esas
KARAR NO : 2023/34

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/07/2022
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin—–poliçesi ile dava dışı sigortalı —– maliki/işleteni olduğu—— plaka nolu aracın 18/08/2019 tarihinde dava dışı —— sevk ve idaresindeki —–plaka nolu araç ile çarpışması sonucu—– plaka nolu araç içinde bulunan yolcu ——yaralandığını, davaya konu kaza nedeniyle yaralanan dava dışı——-tarafından, kaza nedeniyle uğramış olduğu sürekli sakatlığa ilişkin tazminatın tazmini için müvekkili şirket ve kazaya karışan diğer aracın—— Sigortacısı —–aleyhine, 15.12.2020 tarihinde —— nezdinde başvuru yapıldığını,—– tarafından yapılan yargılama sırasında alınan 17.03.2021 tarihli son Bilirkişi Raporu içeriği ve —– kararı içeriğinden de anlaşılacağı üzere, davaya konu kazanın oluşumunda, müvekkil şirkete —–sigortalı —– plaka no.lu araca %25, —– sigortalı—-plaka no.lu araca ise %75 kusur atfedildiğini, kazada yaralanan—— tarafından —— esas sayılı dosya üzerinden icra takibine girildiğini, müvekkili tarafından ilgili icra dosyasına icra tehdidi nedeniyle 23/08/2021 tarihinde tüm dosya borcu olan 76.054,98 TL ödeme yapıldığını, müvekkili sigortalısının %25 kusurlu olduğunu, fazla ödenen 57.041,26 TL sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince 23/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile sebepsiz zenginleşen davalıdan tazmin etme hakkına sahip olduğunu, davalı borçlunun haksız edimi olan 57.041,24 TL ve bu miktara 23/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizinin müvekkil şirkete ödenmesi için —— esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından takibe itiraz edilerek icra işlemlerinin durdurulduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; fazlaya ilişkin talep ve hakkı saklı kalmak kaydıyla davalının ——esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkil şirkete usulüne uygun başvuruda yapılmadığını, İstanbul Anadolu 1. İcra Dairesinin 2022/8165 Esas sayılı icra takibine dayanak olarak gösterilen 15.12.2020 tarih -2020.E.117575&2020.E.117576 başvurusu ve neticesinde verilen 26.07.2021 tarih -2021/İHK-23454 itiraz hakem heyeti kararı olduğunu, söz konu 15.12.2020 tarih-2020.E.117575&2020.E.117576 başvurusuna binaen Başvuran vekili Av. Metin KASAR ile yapılan sulh ve ibra protokolü ile mutabık kalınarak başvuran İbrahim DANACI için 12.04.2021 tarihinde toplam 42.118,89-TL ödeme yapıldığını, bu nedenle davacı tarafından davaya konu icra takibine dayanak tahkim başvurusu ve bu başvuru neticesinde verilen karardan müvekkil şirketin sorumluluğu kalmadığını, davanın İbrahim Danacı’ya ihbar edilmesini, icra inkar tazminat talebinin haksız olduğunu savunarak; davanın reddini, icra inkar tazminat talebinin reddini, davanın İbrahim Danacı’ya ihbar edilmesini, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
—– yazılan müzekkerelere cevap verildiği görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava davacı —–no.lu —–ile 25.12.2018 – 25.12.2019 tarihleri arası sigortalı bulunan ve dava dışı sigortalı —– malik/işleteni olduğu —–plakalı aracın, 18/08/2019 tarihinde, —– dava dışı —– sevk idaresindeki—— plakalı araç ile çarpışması sonucu, ——plakalı araç içerisinde bulunan yolcu—– yaralanmasından kaynaklı olarak davacı ve —– plakalı aracın —– sigortacısı davalıdan —–tarafından verilen 05.05.2021 tarih ve ——sayılı kararıyla sürekli iş göremezliğe ilişkin “55.554,85.-TL tazminat tutarının 27.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketleri —— tarafından müştereken ve müteselsilen —— ödenmesine” şeklinde maddi tazminat hükmü alan dava dışı (ihbar olunan) zarar gören —– başlattığı ——Sayılı icra takibinde 23/08/2021 tarihinde 76.054,98.-TL ödeyen davacının davalıya karşı sebepsiz zenginleşme nedeniyle başlattığı takibe vaki itirazın iptali davasıdır.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 162. maddesi uyarınca “(1)Birden çok borçludan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiğini bildirirse, müteselsil borçluluk doğar. (2)Böyle bir bildirim yoksa, müteselsil borçluluk ancak kanunda öngörülen hâllerde doğar.”6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 163. maddesi uyarınca “(1)Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. (2)Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder.”6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca “(1)Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. (2) Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. (3)Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. maddesi uyarınca “(1)Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. (2) Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. (3) Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir. (—–“Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın yukarıda ayrıntısı ortaya konulduğu üzere itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasında —–tarafından verilen 05.05.2021 tarih ve—— sayılı kararıyla 55.554,85.-TL alacak yönünden dava dışı (ihbar olunan)—– karşı müteselsil borçluluk oluşturulduğu, anılan karar incelendiğinde zararın doğmasında davalının sigortalısı olan —– aracın %75, davacının sigortalısı olan ——- plakalı aracın %25 oranında kusurlu olduğu, yani anılan borçtan alacaklı —— karşı davalının %75, davalının ise %25 oranında sorumlu olacağı, yani davalının anılan borç bakımından iç ilişkideki payının %75, davacının iç ilişkideki payının %25 olduğu, davalının alacaklı (ihbar olunan) —— 12/04/2021 tarihinde 42.118,89 TL ödediği, bunun karşılığında taraflar arasında ibra sözleşmesi akdedildiği, bunun sonucunun yukarıda atıf yapılan 6098 sayılı TBK’nun 166/3 maddesi uyarınca davacının da ibra edilen davalının iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtulması şeklinde olacağı, bu durumda uyuşmazlığın iç ilişkideki payından fazla ödemiş davacının, davalıya rücu edip edemeyeceği değil, alacaklının davalı borçlu ile akdettiği ibra sözleşmesinin müteselsil diğer müteselsil borçlu davacıyı ne şekilde etkileyeceği yönünde olduğu, zira davalının da borçluya ödemede bulunarak ibra edildiği, belirtildiği gibi ibra neticesinde davacının ibra edilen davalının iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtulduğu, bu durumda icra giderleri hariç olmak üzere 55.554,85.-TL borç bakımından davacının ihbar olunan alacaklı —— ibra tarihi itibariyle 3.472,18 TL borcunun kaldığı ([55.554,85 TL x 25/100 =13.888,71 TL] – [13.888,71 x 75/100 = 10.416,53 TL] = 3.472,18 TL) fazlası yönünden, davacının ihbar olunan alacaklı ——-Sayılı icra takibinde fazla ödemede bulunduğu, fazlası yönünden icranın iadesinin gerektiği, her halükarda davacının anılan icra dosyasına 23/08/2021 tarihinde yaptığı ödeme ile davalı ile iç ilişkideki payından fazlasını değil, alacaklıya borçlu olduğu miktardan fazlasını ödediği, sebepsiz zenginleşenin davalı değil, ihbar olunan alacaklı——olduğu, tüm bu sebeplerle davanın pasif husumet yokluğu ve mesmû icra takibi bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, dosya kapsamında uyuşmazlığın hukuki boyutta olması nedeniyle davacı alacaklının kötüniyetli olduğunu gösteren herhangi bir delil bulunmadığı, bu sebeple davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın pasif husumet yokluğu ve mesmû icra takibi bulunmaması nedeniyle REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 768,39 TL harçtan mahsubu ile bakiye 588,49 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 11,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri —–üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca hesaplanan —-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —–Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.