Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/584 E. 2023/697 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/584
KARAR NO : 2023/697

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 14/03/2022 tarihinde dava dışı sürücü—sevk ve idaresindeki— plaka nolu araç ile sürücü — sevk ve idaresindeki —- plaka nolu motosiklete yolcu olarak bulunan müvekkillerinin çocuğu —- ağır olarak yaralandığını, müvekkillerinin çocuğunun olayda yolcu olarak bulunduğunu ve kazada kusurunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren davalı … şirketine sigortalı bulunan —- plaka nolu araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kazadan sonra müvekkilleinin çocuğunun hastanede tedavi gördüğünü, ameliyat olduğunu, bedensel zararların tedavisinin halen devam ettiğini, kaza nedeniyle müvekkilde oluşan bedensel zararın ödenmesi için davalı … şirketine başvuruda bulunduklarını, davalı … tarafından 17/05/2022 tarihinde 53.326,15 TL ödeme yapıldığını, ödemenin yetersiz ve eksik olduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilin bedensel zarara uğraması nedeniyle şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsili ile davacılara ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, dava konusu kazaya karışan —- plaka nolu aracın müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde sigortalısının kusuru oranında olduğunu, manevi tazminat talebinin sigorta poliçesi kapsamı dışında olduğunu, dava konusu kazada zarar görenlerin uğradığı maddi zararın tespit edilmesi gerektiğini, dava konusu olay ile ilgili 53.326,15 TL hasar ödemesi yapıldığını, ödeme yapılması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, — Kurumundan maluliyet raporu alınması gerektiğini, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, tedavi giderlerinin —sorumluluğunda olduğunu, müvekkilinin bu giderlerden sorumlu olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu tazminat için temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının avans faizi istemesinin kanuna aykırı olduğunu iddia ederek; müvekkilinin dava konusu kaza nedeniyle davacıya ödeme yapmış olduğundan davanın reddini, tedavi giderlerinden sayılan geçici iş göremezlik geçici bakıcı giderleri zararına yönelik müvekkil şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu bulunmadığından davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
— Hastanesi, — Güvenlik Merkezi Müdürlüğü, — Cumhuriyet Başsavcılığı, —- Devlet Hastanesi’ne, —–Devlet Hastanesi, —- Devlet Hastanesi, —- Cumhuriyet Başsavcılığı, —Şirketi’ne müzekkere yazıldığı görüldü.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesi uyarınca “(1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309/1-2 ve 4. maddeleri uyarınca “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (…) (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 312. maddesi uyarınca “(1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca “(1) Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacı vekilinin 12/07/2023 tarihli dilekçesi ile talep sonucundan vazgeçerek davadan feragat ettiği, vekilin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, feragatin şekil itibariyle ve kayıtsız şartsız olması nedeniyle usulüne uygun yapıldığı, karşı tarafın muvafakatine bağlı olmaksızın sonuç doğurduğu, bu sebeplerle davaya son veren taraf işlemi olan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, feragat halinde feragat beyanında bulunan taraf aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesi gerektiği, ancak feragatin muhakemenin ilk celsesinden sonra vuku bulması nedeniyle karar ve ilam harcının üçte birinin alınması gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 89,95 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 9,25 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yargılama gideri talebi bulunmadığından davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davalının yargılama gideri talebi bulunmadığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilmesi gereken 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile — Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.