Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/579 E. 2022/688 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

ESAS NO : 2022/579
KARAR NO : 2022/688

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 27.07.2022
KARAR TARİHİ : 04.10.2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirketin —- tarihinde müvekkili … ———- diğer ortak —— tarafından ——alanında faaliyet göstermek üzere kurulduğunu, şirket ana sözleşmesinin 6. maddesinde yer aldığı üzere şirketin sermayesi ————- değerindeki sermayesinin —- müvekkili ..—- ise diğer ortak—- ——— tarafından ödendiğini, dolayısı ile şirketin % 45 hissedarının müvekkili, %55 hissedarının ise diğer ortak ———–olduğunu, şirket ortaklarından ——– müvekkilinin müşterek imza yetkisine sahip olduğunu, ancak şirketin diğer ortağı ——— şirketin zararına faaliyet gösterdiğini ve müvekkilinin şirket ortaklığından kendi rızası ile uzaklaştırmak istediğini, bunun için —————- gösteren işletmeyi hiç bir fiziki, ekonomik ve yasal bir mani olmamasına rağmen tek yanlı iradesi ile kapalı tuttuğunu ve şirketi zarara uğrattığını, diğer ———— müvekkili tarafından gönderilen ———–nolu ihtarı ile de yapılan hukuksuz işlemlerin ihtar edildiğini, ancak durumda bir değişiklik olmadığını, yine şirket ortağının kendisi ile—– olan şirketlere usulsüz para çıkışı yaptığını ve yapmaya devam ettiğini, şirket karını düşürdüğü gibi ticari ilişki içerisinde bulunduğu şirketler üzerinden, davalı şirketin —-” haksız kazanç sağladığını, usulsüz para aktardığı şirketlerden olan dava dışı ——— davalı şirketin gayri resmi orağı ve diğer ortak —– —- olan ——— ortağının diğer —– ——- akrabası olan ———–ortağının ise diğer ortak ———— kendisi olduğunu, tüm bunların iddialarına karine olduğunu ve yapılan iş ve işlemler dürüstlük kuralı ile de iyi niyet ile de bağdaşmadığını, yine şirketin diğer ortağının müvekkili hakkında asılsız şikayetlerde bulunarak şirketin işleyişini bozduğu gibi kendisine haklı gerekçe yaratma —- hareket ettiğini, bu davranışlar karşılığında yapılan görüşmeler sonrasında — tarihinde—- tarihine kadar yapılacak olan —- toplantısında iş bu durumların görüşülmesi ve sorunların giderilmesi yönünde tarafların mutabık kaldıklarını, ancak yapılan genel kurulda alınan kararların tamamı şirketin diğer ortağının — olması avantajı ile müvekkili aleyhine olacak şekilde düzenlendiğini, şirketin diğer ortağının müşterek imza yetkisini tek başına elde etmek ve şirketi işlemez hale getirerek, müvekkilinin hisselerini devir etmeye zorlamayı amaçladığını, bu yetkiyi de müvekkilinin muhalefet oyuna rağmen elde ettiğini, — alınan kararların tamamının dürüstlük kuralları ve iyi niyetten uzak olduğunu, müşterek imza yetkisinin müvekkilinin muhalefetine rağmen kötü niyetle tek imzaya dönüştürüldüğünü, yine müvekkilinin üçüncü şahıs —– devir ettiği hisse payının hiç bir gerekçe yokken hakim ortak tarafından onaylanmadığını, hiç bir gerekçe yokken müvekkilinin ibra edilmediğini, diğer ortağın toplantıdan —- tarihinde —- işletmeye gelerek işletmenin faaliyetini durdurmak istediğini ve işletmenin kapısına kilit vurduklarını, hakim ortağın işletmenin faaliyetine zarar vermek için tüm imkanları kullandığını, şirkette çalışan—– giderleri müvekkilinin kendi hissesine denk gelen oranda kendi hesabından ilgililerine ödediğini ama şirket hesaplarını elinde tutan ve şirketin para kazanmasını engelleyen diğer ortak —- şirketi borçlu hale getirdiğini, şirket borçlarını ödemediği gibi şirkete gelir de sağlamadığını, ——– ————arkasında ki gerçek ortağı olan —- ——– ile işletmenin olduğu bölgede ———- kişilerce işletmenin basıldığını, buna ilişkin olarak suç duyurusunda bulunulduğunu, baskına gelen kişiler tarafından müvekkilinin ——– dövüldüğünü ve cebir ve tehdit eşliğinde ———-para çalınarak yağma suçunun işlendiğini, tüm bu olaylardan da anlaşıldığı üzere asıl amacın müvekkilini —— ve onun hisselerini elinden gasp etmek olduğunu iddia ederek, öncelikle ve ivedilikle talepleri doğrultusunda, ortakların paylarının dava devam ederken devir olmaması için payların üçüncü kişilere devrini engelleyici tedbir konulmasını, ortaklığın zorunlu ticari faaliyetleri için gerekli olanlar dışında ortaklığı borçlandıracak hukuki işlemler yapmayı engellemek için ve şirketin faaliyetini devam ettirebilmesi için şirketi yönetim ve temsile yetkili kayyum atanmasını, nihayetinde davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
TALEBİN TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nin 531.maddesi uyarınca haklı nedenle davalı şirketin feshi istemine ilişkindir.
Davacı, —— Hukuk Mahkemeleri ———vasıtasıyla muhabere ————— dilekçesinde, davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK’nin 307., 309. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını oluşturan bir taraf işlemidir.
HMK’nin 310. Maddesine göre feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Feragat bildirimi de HMK’nin 154. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur.
Bu nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle REDDİNE,
2-HMK 333. Maddesi uyarınca bakiye gider avansı ve delil avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan——– Tarifesinin 6.1 maddesi uyarınca davalı lehine takdir —-davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 345. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.