Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/575 Esas
KARAR NO : 2023/337
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 26/07/2022
KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalılardan, —— ile sigortalı, davalı —- adına kayıtlı ve yine davalı — sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın, — tarihinde, müvekkilinin sigortalısı —–plakalı araca çarpması sonucu çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkil şirket tarafından sigortalısı — plakalı araçta —- zarar oluştuğunu ve bu zararın tamamı müvekkil şirket tarafından sigortalısına ödendiğini, meydana gelen kaza sonrası zararın rucuen tahsili amacıyla —- müracaat edildiğini ancak şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı —- meydana gelen zarardan —- limiti dahilinde sorumlu olduğunu, davalı —– zararın tamamından sorumlu olup bu sebeple müvekkile sigortan araçta meydana gelen zararın tahsili amacıyla huzurdaki davayı açma zarureti doğduğunu iddia ederek; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile — tutarındaki hasar bedelinin—– müvekkil şirket tarafından yapılan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan ———–müşterek ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, kaza tarihindeki teminat limitinin 41.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazanın—-meydana gelmesi, davacının —- olması ve kazadan sonra aracını —– onarmasına herhangi bir engel bulunmamasına rağmen, aracın onarımını yaptırmaması kendi kusuru olduğunu, ayrıca araçta meydana gelen gerçek zarar dışında kalan herhangi bir tutardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, müvekkil şirket trafik sigortası genel şartları doğrultusunda yalnızca anlaşmalı servislerdeki onarım ve işçilik bedelleri ile; ayrıca dava konusu aracın 3 yaşından büyük olması sebebiyle eşdeğer parça bedelleri üzerinden sorumlu olduğunu, öncelikle bu hususlar gözetilerek aracın onarım bedeli belirlenmesi gerektiğini ve buna göre onarımı ekonomik değilse araç part kabul edilmesi gerektiğini, dava konusu kaza sonrasında şirkete yapılan ihbar üzerine hasar dosyası açıldığını ve yukarıdaki mevzuat hükmü ve şirketimiz tedarik parça uygulamaları gereğini, başvuru sahibine ilgili hususa ilişkin bilgilendirme yapıldığını, açıklanan sebeplerle zararın tespitinde; müvekkil şirketin fazlaya ilişkin taleplerden sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca bu bedelden de yalnızca sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğu bulunduğunu, müvekkil şirket söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, dava konusu olayda da aynı şekilde tarafların —-olduğunu, olay yerinin —– olduğunu, dolayısıyla yabancı para üzerinden zararın tespit edilmesi halinde haksız fiil tarihindeki kur üzerinden —-karşılığına hükmedilmesi gerektiğini, davanın kabulü halinde başvurunun müvekkil şirkete ibraz edildiği tarihten 8 iş günü sonrasından itibaren faize hükme açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: —– ,———— müzekkereler yazıldığı anlaşıldı.
Mahkememiz tarafından aldırılan 16/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Dosya muhteviyatında bulunan bilgi ve belgeler birlikte nazara alındığında, kaza yerinin konumu ve mahal şartlarla dikkate alınarak olay değerlendirilip, yukarıdaki hususlar muvacehesinde ——tarihinde meydana gelen Maddi Hasarlı Trafik Kazasında;
A-) Sürücü — sevk ve idaresinde bulunan —— aracı ile: 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin ilgili bentlerinde açıklanan hükümler gereği, trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda etkenlik arz ettiği için:
8/8 ORANINDA %100 KUSURLU OLDUĞU,
B-)—- araç Sürücüsü: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı yönetmelikte belirtilen sürücülerin uyması zorunlu kurallara riayet ettiği bu kazanın oluşumunda alabileceği herhangi bir tedbir ve önlem bulunmadığından kendisine kusur izafe edilmesinin uygun görülmediği ve kazanın meydana gelişinde ATFI KABİL KUSURU bulunmadığı,
C-)—-tarihinde meydana gelen kaza da Trafik kazası tespit tutanağındaki bilgiler ve dosya içerisinde bulunan I — plakalı araca ait hasar bilgilerinin,—– plakalı araç üzerinde oluşan hasarlı parçalar ile uyumlu olduğu değerlendirmesi yapılmıştır.
D-) Bu bilgiler dahilinde———piyasasında yapılan incelemesinde, dava konusu aracın satın alındığı ülke rayicindeki piyasa değeri onarım giderinden fazla olduğu yapılan incelemelerden anlaşılmıştır. Dolayısı ile Yüce Mahkemenin verdiği karar doğrultusunda onarım bedeli dava konusu olayda kabul edilmiştir. Dava konusu kazanın—– tarihi olması nedeniyle — göz önüne alınarak—- olarak hasar tutarı belirlenmiştir.————–
E-) Karayolları Trafik Kanunu’nun 88.maddesine göre, maddi hasarlı kazada işleten, sürücü, sigortacı gibi birden çok sorumlu varsa aynı zarardan her biri müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan, zarar görenin/görenlerin, dilediği borçluya başvurup zararın tazminini isteme hakkı olacak; müteselsil borçlulardan biri tarafından yapılan ödeme tüm borçluların ödeme oranında borçtan kurtulması sonucunu doğuracaktır.
F-) Düzenlenen trafik poliçesi incelendiğinde hasar tarihi olan — tarihinde poliçenin yürürlükte olduğu, Araç başına maddi hasarı —— poliçe limitiyle sınırlı olduğu” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davalı —–sigortalı, davalı —adına kayıtlı ve davalı—–plakalı araç ile davacı şirketin sigortalısı olan dava dışı— adına kayıtlı —–tarihli trafik kazası nedeniyle dava dışı sigortalısına —– tarihinde ödeme yaptığını iddia eden davacının TTK’nun 1472 maddesi uyarınca halefiyet nedeniyle davalılara —-alacak için açtığı rücuen tazminat davasıdır.
Davacının davalı sigorta şirketine —— tarihinde başvuru yaptığı, davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.(…)”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca ——— kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. (…) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesi uyarınca “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. (…)”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50. Maddesi uyarınca “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. Maddesi uyarınca “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99. Maddesi uyarınca “(1)Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. (2)Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. (3)Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden—— isteyebilir.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davalı—-nolu—–sigortalı, davalı —– adına kayıtlı ve davalı —- sevk ve idaresindeki —- plakalı araç ile davacı şirketin sigortalısı olan dava dışı—– tarihli trafik kazası nedeniyle dava dışı sigortalısına 12/10/2020 tarihinde ödeme yaptığını iddia eden davacının TTK’nun 1472 maddesi uyarınca halefiyet nedeniyle davalılara —-alacak için açtığı rücuen tazminat davası olduğu, davanın davalı —- yönünden haksız fiilden ve aynı zamanda araç işleteni olmasından dolayı KTK md. 85 kaynaklı ve diğer davalı sigorta şirketi yönünden —- kaynaklı olduğu, davalı—– sorumluluğundan bahsedebilmek için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiilinin bulunması, davacının zarara uğramış olması ve zarar ile fiil arasında nedensellik bağının bulunması gerektiği, yine davalı sigorta şirketinin de hasarın sigorta poliçesi kapsamında kalması durumunda — plakalı araç sürücüsü —– kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, yine davalıların sorumluluğunun tespit edilmesi halinde yukarıda atıf yapılan TBK 61 maddesi uyarınca müteselsil sorumluluklarının bulunduğu, dava sebebi olayın davalı —- adına kayıtlı ve davalı —– sevk ve idaresindeki —- plakalı araç ile davacı şirketin sigortalısı olan dava dışı—– plakalı aracın karıştığı —- tarihli trafik kazası olduğu, davacının dava dışı sigortalısına ödeme yaparak TTK 1472 uyarınca hukuken sigortalısının yerine geçtiği (halef olduğu), bu sebeple—-plakalı aracın —- davalıya ve kusurlu şahsa/araç işletenine dava açmakta aktif husumetinin bulunduğu, davacının dava açılmadan önce KTK 97 uyarınca davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, özel dava şartının somut olayda yerine getirildiği, mahkememizce alınan —- tarihli heyet raporuna göre—- plakalı araç sürücüsü davalı —– olayın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olduğu, olayın gerçekleşme şekli dikkate alındığında mahkememizce bu rapora itibar edilebileceği kanaatine varıldığı, yine aynı rapor dikkate alındığında gerçek zarar miktarının—– olduğu, yine zararın —— üzerinden talep edilebileceği zira yerleşik yargı içtihatları uyarınca da zararın aracın satın alındığı ülke rayicindeki piyasa değerine göre talep edilebileceği, zararın aracın satın alındığı ülke rayicindeki piyasa değeri onarım giderinden fazla ise yalnız onarım gideri, onarım giderinden az ise, aracın kaza tarihinde satın alındığı ülkedeki sürüm değeri esasına uygun olarak bilirkişi tarafından hesaplamanın yapıldığı, zarar ile davalı —————– hukuka aykırı ve kusurlu fiili arasında nedensellik bağının bulunduğu (bilirkişi raporunda zararın fiile uygun olduğunun tespit edildiği), zira zararın fiil neticesinde gerçekleştiği, tüm bu sebeplerle yukarıda belirtilen esaslarla davalıların tespit edilen 5.334,74 Euro alacaktan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, ancak davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun somut olayda 39.000,00 TL sigorta limitini aşamayacağı, yine alacağın yabancı ülke parası niteliğinde olması nedeniyle davacının alacağı bu birim üzerinden veya —- üzerinden talep etmekte seçimlik yetkisinin olduğu—- davacının bu seçimlik yetkisini yabancı para biriminin fiili ödeme tarihindeki—karşılığı üzerinden talep etmesinin hukuka uygun olduğu ve mahkememizce buna hükmedilebileceği, davalı —-yönünden temerrütün TBK 117/2 maddesi uyarınca olay tarihi olan —– tarihinde gerçekleştiği, sigorta şirketi yönünden ise temerrütün somut olayda başvuru tarihinden —-sekiz iş günü sonrası olan 24/10/2020 tarihinde gerçekleştiği, yine alacağın yabancı para birimi üzerinden olması nedeniyle alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının işletilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, hasar bedeline ilişkin 5.334,74 Euro maddi tazminatın davalı —- yönünden 12/10/2020 tarihinden, davalı ——tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle, fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuru değeri üzerinden—–karşılığının, davalı —— poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri ——- üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 6.651,61 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 1.662,91 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye ———- harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 1.755,11 TL dava açma masrafı ve 2.230,75 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 3.985,86 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (davalı——–yönünden 39.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan (davalı ——- vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile ———- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/04/2023