Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/565 E. 2023/804 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/565
KARAR NO : 2023/804

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2014
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

Yargıtay —– Hukuk Dairesinin —-Esas, —– sayılı bozma kararı ile mahkememize gönderilen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket nezdinde sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı ——ait —- güç kaynağı emtiasının davalı —– tarafından gerçekleştirilen —- nakliyesi sonrasında diğer davalı —- ait antrepoda muhafaza altına alındığını, emtiaların ambalajları açıldığında davalıların sorumluluğunda iken hasarlandığının tespit edildiğini, saptanan 35.515,00 TL hasarın 14/08/2012 tarihinde sigortalı şirkete ödendiğini, müvekkilinin hasar ödemesi ile sigortalısının halefi olduğunu, 3.kişilere karşı temlik hükümlerine göre de dava ve talep hakkını kazandığını, her iki davalının meydana gelen hasardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, bu nedenle davalılar hakkında —–.İcra Müdürlüğü —-.İcra Müdürlüğü)—– sayılı dosyası ile başlattıkları takibe davalıların haksız yere itiraz ettiğini belirterek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı —– vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, Dava konusu taşımada müvekkili şirkete ait araç seyri boyunca hiçbir rizikoya maruz kalınmadığını, müvekkili şirket aracının hiçbir rizikoya maruz kalmadığı halde gönderici tarafından yapılan yükleme/istifleme nedeniyle oluşan hasar açısından taşıyıcı müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, ayrıca, davacı tarafın dayandığı 20.07.2012 tarihli Ekspertiz Raporunun sonuç kısmında, söz konusu hasarın nerede ve nasıl gerçekleştiği ,—- kadar gerçekleştirilen karavolu nakliyesi aşamalarının hiçbirinde hasar ile ilgili tutanağın düzenlenmemiş olması, avnı zamanda CMR belgesi üzerinde hasara konu bir not bulunmamasından dolavı hasarın hangi aşamada mevdana geldiği anlaşılamamakla birlikte, konu hasarın nakliye esnasında meydana gelen sarsıntılar ve de aktarma, elleçleme, vükleme bindirme işlemleri sırasında bir darbeve maruz kalması sonucu meydana gelmiş olabileceği görüş ve kanaatine vanImıştır’.”şeklinde bir değerlendirme yapıldığını, söz konusu raporu ve hasarın müvekkil şirket taşıması sırasında meydana geldiğini hiçbir şekilde kabul etmemek üzere, öncelikle davacı tarafın dayandığı Ekspertiz raporunda hasarın ne zaman ne şekilde gerçekleştiği açıkça belli olmadığını, varsayımsal olarak hasarın nakliye esnasında meydana gelen sarsıntılar yada yükleme, aktarma, bindirme işlemleri esnasında darbeye maruz kalması ihtimalinde dahi müvekkili şirkete kusur atfının mümkün olmadığını, Hasarın yükleme, istifleme gibi nedenlerle meydana ge1mesi durumunda da CMR Konvansiyonunun 17/4-c maddesi uyarınca daha fazla müvekkili taşımacının sorumluluğu olmayacağını , CMR belgesine hasar olduğuna dair herhangi bir şerh düşülmediğini, ayrıca davacı tarafın dayandığı Tutanak başlıklı belgede müvekkili şirket yetkilisinin/şoförünün imzası bulunmadığını, ayrıca, davacı tarafın delilleri arasında yer alan nakliyat sigorta poliçesinde—- klozu yer aldığını, —– klozunun bulunduğu poliçelerde oluşan hasarların teminat kapsamı dışında kaldığını, davacı sigorta şirketinin sigortalısına yaptığı ödemenin teminat dışı olup —(hatır ödemesi) niteliğinde olup poliçe hükümlerine aykırı olarak teminat dışı ödeme yapan davacı sigorta şirketinin müvekkili şirkete TTK 1472. madd-.:(Eski TTK 1301,1362) madde gereğince rücu hakkı bulunmadığını, davacının aktif dava ehliyetinin olmamasından bahisle davanın reddi gerektiğini,CMR Kon. Md. 23(1) : bu sözleşme hükümleri gereğince bir taşıyıcı, yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamanda ki kıymetine göre hesaplanacağını, bununla beraber, tazminat eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini aşmayacağını, müvekkil şirkete bir kusur atfı halinde, emtianın hasarlı kısımlarının tespiti ve bu kısımların ağırlığının 8.33 SDR karşılığının hesaplanması ile taşımacı müvekkilinin sorumlu olacağı tazminat miktarının tespiti ve fazla talebin reddini talep ettiklerini, davacının talep edebileceği faiz oranın yıllık %5 den fazla olamayacağını, davaya konu emtialar müvekkil şirketin CMR sigortacısı —- sigorta şirketi tarafından taşıma rizikolarına karşı teminat altına alındığını, davanın sigorta şirketine ihbarını talep ettiklerini bildirmiştir.Davalı —- Taşımacılığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu 17 palet güç kaynağı emtiasının diğer davalı şirkete ait —–plakalı araçla —–taşınarak müvekkili şirkete ait antrepoya 24/05/2013 tarihinde teslim edildiğini, emtianın dış görünüşü, ambalajı ve güvenlik bandı üzerindeki renk modülü işaretlerinde herhangi bir hasar belirtisi görülmemesi üzerine teslim senedi üzerine ihtirazi kayıt konulmadığını, mal sahibi şirketin, —-; prosedürü gereği gümrüğe verdiği dilekçe ile kapalı ambalaj içindeki emtianın gümrük sahasında açılıp incelenmesini ve kontrolünü talep ettiğini, bunun üzerine dış görünüşünde herhangi bir sorun olmayan emtianın ambalajı açılarak bir kısmında hasar tespit edildiğini, tüm emtia için kapsamlı bir inceleme yapılmış ve dosyada bulunan ekspertiz raporunda belirtilen hasar tespitleri yapıldığını, müvekkılı şırket yetkılileri ile dava dışı—-şirketi yetkilileri ve gümrük yetkilileri tarafından imzalanmış, 29.05.2013 tarihli tutanakta, “ambalajların dış görünümünde —– etiketlerinde sorun tespit edilmedi, bazı paletlerin çökmüş durumda olduğu görüldü. 3 adet ünite üst kartonunda spanzet bağlamasından veya seferde malın üstüne yük konmuş olmasından kaynaklandığı sanılan ezilme izleri görüldü ama kartondaki hasarın ana ünite kasasına etki etmediği görüldü” denilerek hasarların kayıt altına alındığını, davaya konu hasarın genel olarak alt paletlerinde eziklik ve deformasyon şeklinde oluştuğu darbe, çarpma, sert şekilde sıkıştırma kaynaklı olduğu sefer sırasında aracın malı sarsması, savunması, birbirine çarptırması, üste başka bir yük konması gibi sebeplerle ya da araca istif esnasında veya daha öncesinde meydana gelmiş olabileceğinin eksper raporlarında yer aldığını, hasar ihbarı üzerine müvekkili şirketin depocu sorumluluk sigortacısı olan —- nezdinde mevcut poliçe kapsamında —– sayılı hasar dosyası açılmış ve eksper raporları düzenlendiğini, ancak müvekkilinin sorumluluğu olmadığının tespit edilmesi üzerine söz konusu dosyadan davacı tarafa ödeme yapılmadığını, davanın —– ye ihbarını talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME:
—– müzekkere yazıldığı görüldü.
Mahkememizce alınan 29/03/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;
“Dosya kapsamında davacı ve davalı tarafın iddia ve talepleri, bilirkişi raporları, Mahkeme kararları ile somut belgeler ve dosya kapsamındaki diğer yazışma ve muhteviyatının incelenmesinden ve konunun teknik yönden yeniden değerlendirilmesinden, yukarıda gerekçeleri ayrı ayrı açıklanan nedenlerle;
– Davacının sigortalısına ödediği hasar tazminatının 7.800,37 TL.lik kısmını davanın dayandığı icra takibine kadar işlemiş 67,33 TL. faiziyle birlikte “7.867,70 TL.” olarak davalı taşıyıcı —–rücuen talep edebileceği,
– Talebin haklılığına hükmedilmesi ve itirazın iptali istemi ile ikame edilmiş olan davanın kısmen kabulü halinde ise davacının “7.800,37 TL.” olarak hesaplanan asıl alacağına, miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere takip tarihinden itibaren 3095 SK. Md.2/2’ye göre talep paralelinde avans faizi yürütülebileceği,” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, taşımacılık sözleşmesi (CMR) kapsmasında taşınan eşyanın taşıma sırasında zarar görmesi nedeniyle dava dışı sigortalısına sigorta tazminatı ödeyen davacının davalı taşımacıya rücuuna dair başlattığı takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
a)SAFAHAT:
– Mahkememizin —- Esas ve —– Karar sayılı ilamı ile “1-Davanın davalılardan —-Yönünden kısmen kabulü ile —– İcra Müdürlüğünün —–sayılı takip dosyasında davalının itirazının 6.601,35 TL asıl alacak ve 57,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.659,32 TL üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %17,75 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine, fazla talebin reddine, 2-Davalı—– Hakkında açılan davanın reddine,” hükmedilmiştir.
– Yargıtay —–. Hukuk Dairesi’nin —- Esas ve —–Karar sayılı ilamı ile “Kararı davacı vekili ile davalılardan —– vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılardan —– vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği meblağın zarar sorumlularından tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı vekilinin hasar miktarına ilişkin esaslı ve sonuca etkili noktalar içeren 24.09.2014 havale tarihli dilekçesi ile hükme dayanak yapılan bilirkişi kurulu raporuna karşı itirazda bulunduğu halde, mahkemece; bilirkişiden ek rapor alınmadığı gibi, bu bağlamda raporun yeterli görülme nedenleri de gerekçede yeterince değerlendirilip açıklanmamıştır. Bu durumda, mahkemece; davacı vekilinin itirazını değerlendirmeye alan ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor yada başka bir bilirkişi veya kurulundan rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmek gerekirken, bu yönden eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleriyle mahkememiz ilamı bozulmuştur.
– Dava mahkememizin —– Esas numarasını almıştır.
– Mahkememizin —- Esas ve —- Karar sayılı ilamı ile “SDR kuru üzerinden 6.601,36 TL olarak belirlendiği, Davacı tarafın 24.09.2014 havale tarihli dilekçesi ekinde dava dosyasına intikal eden katalog bilgilerindeki teknik verilerden, nakliye sürecinde hasar gören dava konusu 1 adet —- model kesintisiz güç kaynağının brüt “205 kg.” olduğu, 3 adet 40 KVA’lık (kilo-volt amperiik) enerji kaynağının beherinin brüt ağırlığının ise (gücüne göre ağırlığı 209-485 Kg. arasında değiştiğinden, ortalama [209+485] / 2=) “347 kg.” olduğu ve bu tespitlere göre, Toplamda 4 parçadan müteşekkil brüt (205 kg + [347 kg x 3 ad.]=) 1.246 kg hasarlı yük için davalı taşıyıcının CMR md 23/3 hükmü uyarınca (1.246 kg. x8,33 Sdr=) 10.379,18 SDR olan mesuliyet sınırı “TL. karşılığının” (6.601,36 tl değil) davanın dayandığı takip tarihi itibariyle (1,246 kg. x 8,33 SDR x 2,7469 sdr/tl=) 28.510,56 TL olarak hesaplandığı görülmüştür. Bozma ilamı doğrultusunda alınan ek raporda da, davacının sunmuş olduğu dilekçe içeriği doğrultusunda, davacı sigortacının rücuen tazminat alacağını 28.510,56 TL olarak, 31.08.2012’den takip tarihine kadar 89,57 SDR faiz karşılığı olan 246,05 TL’ si ile birlikte davalı taşıyıcı —– talep edebileceği tespit edilmiştir. Bozma ilamında belirtilen davacı vekilinin dilekçe içeriğinde, taşımaya konu zarar gören emtianın ağırlığının sunulan katalog içerikleri itibariyle net bir şekilde tespitinin yapıldığı, uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda alınan ek raporun da, davacı tarafça sunulan belge içeriklerini karşılar mahiyette olduğu görülmüştür. Davacı vekilince sunulan dilekçe içeriği ve dayanak belgeler itibariyle zarar miktarının ek raporda net bir şekilde tespitinin yapılmış olduğu görülmekle, uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda düzenlenen denetime elverişli ek rapor mahkememizce de benimsenmiş olup, benimsenen rapor doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçeleriyle
“1-Davalı —–yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile,—-. İcra Müd. —- sayılı takip dosyasında davalının itirazının 28.510,56 TL asıl alacak ve 246,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.756,61 TL üzerinden iptalı ile takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %17,75 ve değişen oranlarda avans faiz yürütülmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine,” hükmedilmiştir.
– Anılan hüküm yalnızca davalı —- tarafından temyiz edilmiş, davacı tarafından temyiz edilmemiştir.
– Yargıtay —-. Hukuk Dairesi’nin — Esas ve —— Karar sayılı ilamı ile anılan hüküm “Kararı, davalı——vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı —–vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Mahkemece, güçlerine göre ağırlıklarının 209-485 kg. arasında değiştiğini gösterir katalogtaki bilgilerden hareketle ortalaması alınmak suretiyle hasar gören 3 adet 40 KVA’lık enerji kaynağının beherinin ağırlığı 347 kg. olarak kabul edilmişse de bu şekildeki bir hesaplama yerinde olmamıştır. Bu itibarla öncelikle anılan ürünlerin brüt ağırlıklarının emtiayı satın alan sigortalı —– sorulması, buna ilişkin belgelerin gönderilmesinin istenmesi, gerçek ağırlıkların tespit edilememesi halinde ispat yükü davacı üzerinde olduğundan sunulan kataloglardaki en düşük brüt ağırlık üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle CMR Konvansiyonunun 23/3. maddesi uyarınca taşıyıcının sınırlı sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde verilen karar doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleriyle bozulmuştur.

b)Esas Hakkında Değerlendirme;
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı doğrultusunda dava dışı (davacının sigortalısı) —–özellikleri müzekkerede ayrıntılı bir şekilde belirtilmek suretiyle) ağırlıkları 209 ilâ 485 kg arasında değişen 40 KVA’lık 3 adet enerji kaynaklarının gerçek brüt ağırlıklarının tek tek mahkememize bildirilerek, bunların gerçek brüt ağırlığını tespite yarayacak tüm belgelerin mahkememize gönderilmesi” amacıyla müzekkere yazılmıştır.
Anılan eksiklik tamamlandıktan sonra dosya bilirkişiye verilmiş, 29/03/2023 tarihli bilirkişi heyet raporunda
*(…) Dolayısıyla ortada 4 adet farklı ürün aslında 4 parçadan oluşan tek ürün şeklinde Değerlendirilmelidir. Bu durumda yanda görülen bilgi doğrultusunda kesintisiz güç kaynağı kasası ana ünitenin 205 kg olduğu anlaşılmaktadır. İlave her bir —— nitelikli ürün 45,3 kg olmakla 3 x 45,3 – 135,9 kg olarak görülmektedir. Dolayısıyla toplam hasar gören ürünlerin kg cinsinden değeri 205 * 135,9 – 340,9 kgdır. Bugüne kadarki incelemelerde 3 adet 40 kVA’lık üniteler her biri sanki —–model ana kasa içeriğinde gibi değerlendirme yapılmış, dolayısıyla ortada 1 adet 205 kg kasa defaten toplanmak suretiyle (hasarlı 4 parça için brüt (205 kg. * 1347 kg. x 3 ad.-) 1.246 kg. üzerinden) yapılan hesaplama hatalı olmuştur. Toplam brüt ağırlık (205 kg *(45,3kg. x3 ad.)-) 340,9 kg’dır.
*Bu nedenle Yüce Yargıtay’ımızın Bozma İlamı ve heyetimize verilen görev doğrultusunda toplamda 4 parçadan müteşekkil brüt 340,90 kg. hasarlı yük için davalı taşıyıcının CMR md.23/3 hükmü uyarınca (340,90 kg. x 8,33 SDR-) 2.839,70 SDR olan mesuliyet sınırının”
tespitlerinin yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davalı —— davalıya CMR temelli olarak tazminat ödemekle yükümlü olduğu hususunun yukarıda da ayrıntılı olarak ortaya konulduğu üzere Yargıtay içtihatları ile sabit olduğu, mahkememizce çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın bu aşamada taşıyıcının sorumluluk limitinden kaynaklandığı, sorumluluk limitinin Yargıtay bozma ilamına uyularak mahkememizce -yukarıda da ortaya konulduğu gibi- 2.839,70 SDR olarak hesaplandığı, sorumluluk limitinin Türk Lirası karşılığı belirlenirken hüküm tarihine en yakın SDR kuru üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği, bu durumda sorumluluk limitinin 21/09/2023 hüküm tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığının 2.839,70 SDR x 35,5939 TL = 101.075,99 TL olduğu, gerçek zararın (takibe konu rücu alacağına dair 35.515,00 TL) sorumluluk limitinin altında kalması nedeniyle somut olayda artık sorumluluk limitine göre değerlendirme yapılması imkanının kalmadığı, davalının gerçek zarar miktarından sorumlu olması gerektiği, ancak mahkememizin bozma öncesi hükmünü (1-Davalı —- yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, — İcra Müd. —- sayılı takip dosyasında davalının itirazının 28.510,56 TL asıl alacak ve 246,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.756,61 TL üzerinden iptalı ile takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %17,75 ve değişen oranlarda avans faiz yürütülmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine,) yalnızca davalı —–temyiz etmesi nedeniyle (davacının temyiz etmemesi nedeniyle) davalı yönünden usulü kazanılmış hak ortaya çıktığı, mahkememizce bir önceki hükmü aşar miktarda davalının gerçek zarardan sorumluluğuna dair hüküm kurulamayacağı, bu nedenle davanın 28.510,56 TL asıl alacak ve 246,05 TL işlemiş temerrüt faizi yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, yine davacının dava dışı sigortalısına sigorta tazminatı ödeyerek TTK 1472 uyarınca alacağa halef olduğu, dolayısıyla alacak hakkının sigorta tazminatının ödenmesiyle sona ermediği, bu nedenle alacağın temelinin yine taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin CMR hükümleri olduğu, bu sebeple takip konusu alacak rücu alacağı da olsa (halefiyet nedeniyle sona ermemiş olan) CMR kapsamında tazminat alacağı olarak nitelendirilmesi gerektiği, CMR hükümleri uyarınca da bu alacağa yıllık yüzde 5 oranında faiz işleyeceği, alacağa 3095 sayılı Kanun uyarınca ticari temerrüt faizi işletilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın davalı borçlu —- yönünden KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlu — İcra Dairesi’nin—–Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 28.510,56 TL asıl alacak ve 246,05 TL işlemiş temerrüt faizi yönünden İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle 28.510,56 TL asıl alacak ve 246,05 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 28.756,61 TL yönünden ve yıllık yüzde 5 faiz oranı üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Mahkememizin —-Esas ve —– Karar sayılı ilamı ile davalı —-hakkında verilen “davanın reddine” ve “davalı—– kötüniyet tazminatı talebinin reddine” ilişkin hükümlerin Yargıtay —-. Hukuk Dairesi’nin —- Esas ve —— Karar sayılı ilamı ile kesinleştiğinden bu talepler yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (28.756,61 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 1.964,36 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 445,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.518,66 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 473,75 TL dava açma masrafı ve 5.271,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 5.744,75 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (28.756,61/36.896,68) göre 4.477,35 TL’sinin davalı —— alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ——tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harcı ve 228,85 TL posta masrafı olmak üzere toplam 240,35 TL yargılama giderlerinin ret/dava değeri oranına (8.140,07/36.896,68) göre 53,02 TL’sinin davacıdan alınarak davalı ——- verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (28.756,61 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı —– yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (8.140,07 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 8.140,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı —– vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —- Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.