Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/563 E. 2023/842 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/563
KARAR NO : 2023/842

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/07/2022
KARAR TARİHİ : 28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete —– numaralı —-Sigorta Trafik Poliçesi ile sigortalı bulunan davalıya ait —– plakalı kamyon, park halinde bulunan —– plakalı araca çarparak zarar verdiğini, gerçekleşen kaza sonucu müvekkili sigorta şirketi tarafından 1.298,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, meydana gelen kazada müvekkili şirkete sigortalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğu ve araç sürücüsünün —– sigortalı aracı kullanmaya gereken ehliyetnameye sahip olmadığının tespit edildiğini, ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla davalı aleyhine ——İcra Müdürlüğü —–. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, ancak davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, davalının takibe itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, sigortacının 3. Kişilere karşı yaptığı ödemeleri sigortalıya rücu hakkı bulunduğunu, dava konusu kazaya sebep olan sigortalıya ait —— plakalı araç kamyon sınıfında bulunmakta olup ilgili mevzuat hükümleri gereği bu araç ” C ” sınıfı ehliyet ile sürülebildiğini, kazaya sebep olan sürücü —– ise kaza tarihinde ” C ” sınıfı ehliyetinin bulunmadığını, dava dışı sürücünün ilgili mevzuat hükümlerine göre geçerli bir ehliyetnameye sahip olmaması nedeniyle rücu hakkı şartlarının oluştuğunu, davalının maliki olduğu —–plakalı araç, park halinde bulunan—–plakalı araca, kusurlu olarak çarparak zarar verdiğini, uyuşmazlığın çözümü için —-Arabuluculuk Bürosu—– Büro Dosya Numaralı, —– Arabuluculuk Numaralı dosyası ile arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak anlaşmanın sağlanamadığını belirterek, azlaya ve sair hususlara ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davalının tüm itirazlarının iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili şirket aleyhine — İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlattığını, icra takibine konu ödeme emri 05.06.2021 tarihinde müvekkili şirkete tebliğ edilmiş olup, 07.06.2021 tarihinde süresi içerisinde takip konusu borcun dayanağında belirtilen rücuya konu hasara ilişkin müvekkil şirkete atfedilecek herhangi bir kusurun bulunmaması ve de yargılamayı gerektirmesi nedeniyle takip konusu borcun tamamına itiraz edildiğini, işbu kazaya karışan araç Sürücüsüz Otonom bir araç olmadığına göre mutlaka bir şoför tarafından kullanılmakta olup onun sevk ve idaresinde bulunduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde “araç sürücüsün sigortalı araç kullanmaya gereken ehliyete sahip olmadığı” gibi açıklamalarda bulunmuştur, fakat ne ödeme emrinde ne de dava dilekçesinde sürücü taraf olarak gösterilmediğini, diğer davalı olarak gösterilmesi gereken şoförün kullandığı—–plakalı aracın —–plakalı araca çarpması sonucu oluşan maddi hasarın meydana getirdiği zararın tazmini sigorta poliçesine karşılık davacı sigorta şirketi tarafından karşılanması nedeniyle davacı tarafın hem araç sürücüsüne hem de zarar veren aracın ruhsat sahibi olan müvekkili şirket aleyhine 1.298,00 TL sigorta bedelinin tahsili için —-İcra Müdürlüğünün—— Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatması gerekirken keza işbu icra takibini de yalnızca müvekkil şirket aleyhine başlattığını, fakat ödeme emrinin borcun sebebi kısmında; “..sürücüye ait kaza..” şeklinde bir sebep sunarak ilgili aracın bir sürücüsünün de olduğunu ve eksik taraf gösterilerek dava açtığını kabul ve beyan ettiğini, delillerin toplanmaya başlamasıyla beraber işin esasına girilmeden önce taraf teşkili sağlanmalıdır aksi dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceğini, dolayısıyla araç sürücüsünün de taraf sıfatının bulunduğunun kabulü gerektiğinden işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi taktirde yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru olmayacağını, dava konusu kazada kusur oranı doğrultusunda işlem yapılması gerektiğini, dolayısıyla ilk olarak kazada kusur oranın belirlenmesi için keşif yapılarak bilirkişi incelemenin yapılması gerektiği kanaatinde olduklarını, ortada bir kusur tespiti yapılmadan davacı tarafın müvekkili şirketten maddi hasar bedelini talep etmesinin usul ve esas açısından hukuka aykırı olduğunu, davalı müvekkili şirket aleyhine yapılan icra takibinin ve de işbu davanın yasal dayanaktan yoksun olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, dava konusu olayın yargılamayı gerektiren bir husus olması nedeniyle davanın kabulü anlamında olmamak kaydıyla davacının icra inkar tazminatı da talep etmesi yasaya aykırı olduğunu belirterek, dava şartı yokluğunun bulunması nedeniyle öncelikle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esasına girilmesi halinde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine, haksız takip nedeniyle davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacı sigorta şirketince ödenen bedelin sigortalısından rucuen tahsili talebi ile —-. İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminat talebine ilişkindir.Davada taraf teşkili sağlanmış dava yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davacı Sigorta vekilince şirkete —-numaralı Sigorta Trafik Poliçesi ile sigortalı bulunan davalıya ait —– plakalı kamyonun park halinde bulunan —— plakalı araca çarparak zarar verdiği, gerçekleşen kaza sonucu sigorta şirketi tarafından 1.298,00 TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığı, meydana gelen kazada davacı şirkete sigortalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğu ve araç sürücüsü —– sigortalı aracı kullanmaya gereken ehliyetnameye sahip olmadığının tespit edildiğinden ,ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla davalı aleyhine —-İcra Müdürlüğü—– sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiği, ancak davalı tarafından takibe itiraz edildiğinden iş bu davanın açıldığı belirtilmiştir.
Trafik bilirkişisi tarafından sunulan raporda;Trafik kazası,—–plakalı aracın sürücüsü—–açısından İrdelendiğinde;
Karayolları Trafik Kanunu’ nun 53/A-4 maddesi tüm sürücülere “Sağa dönüşlerde dar bir kavisle dönüş” zorunluluğu getirmektedir. Mevcut kazanın meydana geldiği —-Caddesi kesişimi kavşaktır. —–sevk ve idaresindeki ——plaka sayılı araç ile —– Caddesi üzerinde seyri sonrası —–Caddesi kesişiminden itibaren kavşak devamının araç trafiğine kapalı olmasından dolayı zorunlu kavşaktan sağa dönüş yapacağından, sağa dönüsünü dar kavisle tedbirli bir şekilde sağlaması gerekirken dosyada mevcut kaza sonrası çekildiği anlaşılan fotoğraflar üzerinden yapılan inceleme ve kazaya karışan araç sürücülerinin kendi aralarında tanzim ettiği kaza raporu bölümünde çizilen kroki ve sürücü beyanlarından—–plaka sayılı araç sürücüsü —- Caddesi kavşağına geldiğinde sağa dönmek için aracının sağında dar kavisle dönmek için yeterli alanın bulunduğu ancak seyir hızıyla geniş kavisle dönmeye çalıştığı kontrolünü kaybettiği aracının sol arka kasa kısımlarını taşıt yolu dışında—– önünde kurallara uygun olarak park etmiş bulunan —– plakalı aracına çarptığı kazanın da bu anda meydana geldiği anlaşıldığından aracının sağa manevra hareketini kontrolsüz ve tedbirsiz gerçekleştirerek ve ilk çarpan araç sürücüsü olarak öngörülebilir ve önlenebilir zararlı sonucu önleyemediği görülmektedir.——- plakalı arac’ın (park halinde) Kusurları Değerlendirildiğinde; —– plakalı araçların sürücülerinin tek yönlü yol olan —–Caddesi üzerinde yolun sol tarafında —– önünde, ilgili, kanun ve yönetmeliklerde belirtilen uyulması gereken kurallara uygun olarak park halinde olduğundan bu kazanın oluşumunda Kusurunun olmadığı, anlaşılmakla;
—–plakalı araç sürücüsü —–, kazanın oluşumunda %100 ASLİ ve Tam Kusurlu olduğu, —— plakalı (park halinde) olan araç’ın kazanın oluşumunda Kusursuz olduğu,Dava dışı —–, sahip olduğu ehliyette ilişkin bilgiler dosyaya celp edilmiştir.Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ‘‘Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı’’ başlığı altında yer alan B-4. maddesi b bendinde;”Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,” şeklindeki hükümle sigortacının 3. Kişilere karşı yaptığı ödemeleri sigortalıya rücu hakkı bulunduğu hüküm altına alınmıştır. Uyuşmazlık konusu olayda Dava konusu kazaya sebep olan sigortalıya ait —-plakalı araç KAMYON sınıfındadır. Dava dışı sürücü —– nizami bir şekilde kurallara uygun park etmiş araca öngörülebilir ve önlenebilir olduğu halde aracın sağa manevra hareketini kontrolsüz ve tedbirsiz bir şekilde gerçekleştirerek %100 kusuru ile kazaya sebebiyet vermiştir.
Kaza tarihi olan 08.07.2020 tarihi itibarıyla sigortalı araç sürücüsünün kamyon sınıfında aracı kullanmaya yeterli ehliyeti olmadığı bu nedenle gercekleşen kazardan kaynaklı davacı sigorta şirketinin ödediği bedeli sigortalısından rücuen tahsil şartlarının oluştuğu değerlendirilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1——.İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı takip dosyasından davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 1.351,45 TL üzerinden aynen devamına,
2-1.351,45 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile arta kalan 189,15‬ TL harcın davalı taraftan tahsili Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT göre hesaplanan 1.351,45 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.044,25 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulün anlatıldı.