Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/540 E. 2023/774 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/540
KARAR NO : 2023/774

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

—-. Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas, —- sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize gönderilen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı arasında iş ilişkisi mevcut olduğunu, müvekkil şirket davalıya medya sektöründe danışmanlık ve reklam hizmetleri verdiğini, vermiş olduğu hizmet kapsamında müvekkili şirket, davalı ile anlaşıldığı üzere davalıya farklı tarihlerde aşağıda bilgileri verilen faturaları düzenlediğini,
—- Fatura nolu, 27-10-2020 tarihli, ödenecek tutarı 3.667,29 TL,
—-Fatura nolu, 21-09-2020 tarihli, ödenecek tutarı 3.623,54 TL,
—- Fatura nolu, 23-07-2020 tarihli, ödenecek tutarı 3.540,00 TL,
—- Fatura nolu, 22-06-2020 tarihli, ödenecek tutarı 3.540,00 TL,
—-Fatura nolu, 22-06-2020 tarihli, ödenecek tutarı 1.227,20 TL,
—-Fatura nolu, 28-05-2020 tarihli, ödenecek tutarı 2.360,00 TL,
—– Fatura nolu, 27-04-2020 tarihli, ödenecek tutarı 21.240,00 TL,
—–Fatura nolu, 20-03-2020 tarihli, ödenecek tutarı 23.600,00 TL,
Bilgileri verilen bu faturalar ve tarafların ticari ilişkisi ticari defter ve belge kayıtları ile de sabit olduğunu, toplamı 62.798,03 TL olan bu faturalar kapsamında davalı borçlu müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı tarafın borcunu ödememesi üzerine 04.02.2021 tarihinde —–İcra Müdürlüğü’nde —- Sayılı dosya ile davalı aleyhine dava konusu borç kapsamında icra takibi başlatıldığını, davalı bu takibe kötü niyetle ve süreci uzatmak amacı ile borcun kendisine ait olmadığı iddiasıyla itirazda bulunduğunu, bu sebeple takip durduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını, davalının müvekkile borcu bulunmadığına dair iddiası tamamen hukuki dayanaktan yoksun ve soyut bir iddia olduğunu, karşı taraf itirazına hiçbir dayanak göstermediğini, iddiasını destekler herhangi bir delil de sunamadığını, dolayısıyla borç söz konusu ve tarafların ticari defterleri ile sabitken davalı tarafın müvekkiline herhangi bir borcu bulunmadığı yönündeki tahsile engel amaçlı itirazı, usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacağın likit olduğunu, davalının haksız itirazı nedeniyle, alacağın tahsili geciktiğinden davalı borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, yetki itirazında bulunduklarını, taraflar arasında sözleşme olmadığı için müvekkilinin ticaret sicil adresi dikkate alındığında yetkili mahkemeler İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından İstanbul 4.İcra Müdürlüğünün 2021/3039E. sayılı dosyasıyla müvekkil şirket aleyhine icra takibi yapıldığnı, müvekkil şirket tarafından haksız icra takibine itiraz edildiğini, alacağın varlığı ve miktarını ispat eden deliller gösterilmediğini, davacının kendi alacak iddiasını ispatlayan delil sunmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden davacının alacağın varlığını ve miktarını, alacak konusu olan mal ve/veya hizmetin ne olduğunu, bunların teslim ve ifasını ispatlamakla yükümlü olduğunu, soyut fatura düzenlenmesinin alacak hakkı doğurmayacağını ve alacağın varlığı veya miktarını ispatlamayacağı her türlü izahtan vareste olduğunu, dava dilekçesinde alacağın konusunu oluşturan mal veya hizmetin ne olduğu, teslim veya ifanın ne şekilde yapıldığı açıklanmadığını, düzenlenen fatura içeriklerinde yer alan “sosyal medya reklam tanıtım bedeli”, “sosyal medya danışmanlık bedeli”, “spot reklam ve prodüksiyon yayın bedeli (Habertürk, NTV, TRT )” “spot reklam ve prodüksiyon bedeli (NTV, CNN Türk, Habertürk, )” açıklamaları ile faturalar düzenlendiği ancak bunlara ait hiçbir delil sunulmadığını, taraflar arasında yazılı bir anlaşma olmadığını, fatura içeriklerinde yer alan mal ve hizmet alımları da gerçekleştirilmediğini, öncelikle davacının iddiasını ispatlayan somut delilleri sunması gerektiğini savunarak; yetki itirazı uyarınca davanın reddine, davacı tarafından ikame edilen itirazın iptali davasında dava konusu faturalarda yer alan mal ve hizmetlerin verilmemiş olması, iddiaları ispatlayan somut delil gösterilmemiş olması ve taraflar arasında yazılı bir anlaşmanın da olmaması sebepleriyle,Haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME:
—-Vergi Dairesi Müdürlüğü, —-Vergi Dairesi Müdürlüğü, —- İcra Dairesi’ne müzekkereler yazıldığı görüldü.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. Maddesi uyarınca “(1) Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. (2)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. Maddesi uyarınca “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi fatura alacağına dayalı itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi ve alacağın varlığını ve hukuki ilişki kapsamında faturaya konu mal veya hizmetin davalıya teslim edildiğini, davalı borçlunun ise borcun ifa veya sair sebeple bulunmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, davanın hukuki ilişkinin ve alacağın varlığı hususunda faturaya ve ticari defterlere dayandığı, ticari defterlerin yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca mahkememizce resen de incelenebileceği, bu doğrultuda taraflara verilen kesin süre içerisinde davacı tarafın (2020 yılı dışında) ticari defterlerini ibraz ettiği, davalının ise verilen kesin süre ve usulüne uygun ihtara rağmen ibrazdan kaçındığı, bu sebeple davacının usule ve kanuna uygun tutulmuş açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve birbirini doğrulamış defter kayıtlarının kendisi lehine kesin delil teşkil ettiği, ancak davacının ticari defterlerini kesin süre içerisinde eksik sunmuş olması nedeniyle davacının defterlerinin birbirini doğruladığı hususunun da tespit edilemediği, bu sebeple davacının defterlerinin kendisi lehine kesin delil teşkil etmeyeceği, davacının dava konusu faturalarda belirtilen mal/hizmeti davalıya teslim ettiğini ispatlamakla mükellef olduğu, bu hususta hiçbir ispat vasıtası bulunmadığı, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere tarafların BA/BS formlarında da dava konusu faturaların Vergi Dairesi’ne bildirildiği hususunun tespit edilmediği, tüm bu sebeple davacının alacağını ispatlayamadığı kanaatine varılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 758,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 488,60 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 8,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (62.798,03 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 10.047,68 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —-Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.