Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/527 E. 2023/789 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/527
KARAR NO : 2023/789

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/07/2022
KARAR TARİHİ : 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.11.2021 tarihinde saat 22:50 sıralarında —– istikametinden —– ilçesi istikametine seyir halinde olan sürücü —– sevk ve idaresindeki—- plaka sayılı aracın —– mevkiine geldiği esnada aniden yola çıkan başı boş köpeğe çarpması neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun solundan tarlaya takla atarak düşmesi neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, kazanın sürücü hatası nedeni ile meydana gelmiş olduğune bu kazada müvekkilinin yaralandığını, tüm tedavilere rağmen müvekkilinin düzelemeyerek sakat kalmış olduğunu, bu kapsamda davalı sigortaya müracaat edilmiş olduğunu ancak sonuç alınamadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200,00 TL bakıcı gideri, 300,00 TL geçici iş göremezlik ve 19.500,00 TL daimi iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava şartının yerine getirilmemiş olduğunu, ödeme yapılmama nedeninin eksik evrak ile yapılan müracaat olduğunu, davacı iyileşme sürecinde olduğundan rapora itibar edilmemesi gerektiğini, bu nedenle davacının %5 oranında malul kaldığı iddiasının doğru olmadığını, yaralanma 09.11.2021 tarihi olmasına rağmen maluliyet raporunun 26.05.2022 tarihinde alınmış olduğunu, yani iyileşme sürecinin devam ettiğini, ayrıca raporlar arasında çelişki bulunduğunu, bu nedenle tekrar maluliyet raporu alınması gerektiğini, hesaplamada TRH ve % 1,8 teknik faizin esas alınması gerektiğini, ayrıca davacının geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı talep etme hakkının bulunmadığını, bu kalemlerin poliçe teminat limiti dışında olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ayrıca davacının emniyet kemeri takmamış olması nedeni ile müterafik kusur indirim uygulanması gerektiğini, bu vs nedenler ile davanın reddedilmesini arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava,trafik kazası nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri istemlerine dayalı maddi tazminatdavasıdır.Mahkememizce, davacının kaza sonrası tedavi evrakları, davalı sigorta şirketinden hasar dosyası, celp edilmiştir.16/12/2010 doğumlu olan davacı küçüğün maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri uyarınca tespiti için dosya—— Üniversitesi —– Dalı Başkanlığı’na gönderilmiş, 25/01/2023 tarihli raporda “Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre kalçasında kırık meydana gelen davacı küçüğün tüm vücut engellilik oranının % 8 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği, iyileşme süresi içerisinde 2 (iki) ay bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceği mütalaa edilmiştir.
Dosya kusur belirlemesi ve tazminat hesabı için bir makine mühendisi ve bir aktüer bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti raporunda özetle;” —–plaka sayılı araç sürücüsü —– meskun mahalde araç kullanırken aracının hızını teknik özellikleri ile yol ve
görüş durumunu birlikte değerlendirerek müteyakkiz şekilde seyretmesi gerekirken bu kapsamda gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi başı boş köpeğe çarpması ve direkiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkması/ takla atması
şeklinde sebebiyet vermis olduğu kazada % 100 kusur
oranı ile ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu, davacı—–kazanın oluş şekli ile doğru orantılı olarak KUSURSUZ olduğu,ancak davalının yolcu durumundaki davacının emniyet kemeri
takmamış olduğu iddiası ile müterafik kusur indirimine yönelik değerlendirmenin ve nihai taktirin Sn. Mahkemeye ait olduğu, ——plakalı aracın 15.09.2021-15.09.2022 vadeli ZMSS poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, Kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limitleri ayrı ayrı olmak üzere sakatlık yönünden 430.000,00 TL ve tedavi gideri yönünden
430.000,00 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle (11) yaşında ve okul
çağında olan davacı çocuk okuluna giderken ve yaşamsal faaliyetlerini sürdürürken % 100 sağlam olan emsallerine nazaran maluliyetiyle orantılı olarak daha fazla efor ve güç sarf edeceğinden
davacının zarar gördüğü dönem kaza tarihinden itibaren başlatıldığı, davacı küçüğün sigortalı çalışan olması mümkün olmadığından —–tarafından rücuya tabi gelir bağlanabilmesi mümkün olmadığı, % 8 kalıcı maluliyeti bulunduğu tespit edilen davacının sürekli iş göremezlik maddi zararı 670.057,80 TL olup, 430.000,00 TL tutarındaki sakatlık teminat limitini aştığı, bu durumda davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının teminat limitiyle sınırlı ve 430.000,00 TL, 6 aylık nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 1.811,00 TL, 2 aylık bakıcı gideri maddi zararının 7.582,95 TL olduğu,
dava öncesinde davalı sigorta şirketine gerekli belgelerle birlikte ihtarnamenin 31.05.2022 tarihinde tebliğ edildiği bu durumda 8 iş günü sonrası olan 13.06.2022 tarihinin temerrüt başlangıcını teşkil edeceği, sigortalı aracın poliçesinde kullanım amacının hususi olduğu belirtildiğinden faiz nev’inin yasal faiz olduğu” yönünde sonuç ve kanaat bildirmiştir.Davacı tarafça 04.08.2023 tarihli değer artırım dilekçesi sunularak 19.500,00-TL olan daimi iş göremezlik tazminatı talebi 410.500,00-TL arttırılarak, 430.000,00-TL ye, 300,00-TL olan geçici iş göremezlik tazminat talebi 1.511,00-TL arttırılarak 1.811,00- TL ye, 200,00-TL olan bakıcı gideri talebi 7.382,95-TL arttırılarak 7.582,95- TL’ye yükseltilmiştir.Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, bilirkişiden alınan kusur ve aktüer hesap raporuna göre; 09.11.2021 günü davacı küçüğün içinde yolcu olarak bulunduğu—– plaka sayılı otomobilin şeridinde seyir halinde iken önüne çıkan köpeğe çarparak yoldan çıkması ve takla atması neticesi meydana gelen kazada dava dışı sürücü ——% 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde bir başka etken olmadığı belirlenmiştir. Kazaya karışan aracın kaza tarihini de kapsar şekilde ZMSS (Trafik) poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, şahıs başına sakatlık teminat limitinin 430.000,00 TL, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararını da kapsayan tedavi gideri klozu teminat limitinin 430.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Kaza tarihinde 11 yaşında olan davacı ——kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre —– raporunda belirlenmiş %8 oranındaki kalıcı maluliyet ve 2 aylık bakıcı gideri tespitine göre hesaplanan toplam 437.582,95-TL tazminat miktarının hükme esas alınması uygun bulunmuş, kaza tarihinde 18 yaşından küçük olan davacı geçici iş göremezlik talep edemeyeceğinden bu istem yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nin 52’nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hâkim tazminat miktarını hafifletebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde 6098 sayılı TBK’nin 52’nci maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay’ın süreklilik kazanan kararlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Somut olayda ; kazada şarampole yuvarlanan araç içinde ön koltukta yolcu olarak bulunan davacı küçük araba camından dışarı fırlayarak yaralandığından emniyet kemerinin takılı olmadığı anlaşılmakta ise de küçüğün emniyet kemerini takma sorumluluğu dava dışı sürücüde olduğundan küçüğün yaralanmasında müterafik kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.Neticen davanın kısmen kabulü ile 437.582,95-TL tazminatın, davacı vekilinin değer artırım dilekçesi esas alınarak kabulü ile davalı—– 13.06.2022 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 430.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 7.582,95- TL bakıcı gideri tazminatının 13/06/2022 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 1.811,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı isteminin reddine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 29.891,29-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin harç ile dava esnasında yatırılan 1.433,00 TL ıslah harcı toplamından mahsubu ile bakiye 28.377,59-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan harç ve dava esnasında yatırılan ıslah harcı toplamı olan 1.513,70-TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 3.815,75‬-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul-kısmen red oranına göre hesaplanan 3.800,02-TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 67.261,61-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 1.811,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranına göre 3.107,14-TL’nin davalıdan, 12,86-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.