Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/524 E. 2023/411 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/524 Esas
KARAR NO:2023/411
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 04/07/2022
KARAR TARİHİ:11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu,—- tarihinde müvekkiline sigortalı ——– plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek durduğunu, kaza yerinde park halinde iken aynı istikamette seyir halinde olan—- plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek müvekkili sigortalısı — plaka sayılı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafiık kazası meydana geldiğini, ——- plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun polis tarafından tespit edildiğini, alınan eksper raporunda 3.171,46 TL parça bedeli + 3.034,50 TL işçilik bedeli + 1.117,07 TL KDV bedeli olmak üzere sorumlu olunan rakamın 7.323,00 TL olması gerektiğini, ———-rücu tahsilatı düşüldüğünde rücu miktarının 3.581,00 TL olduğunu, hasar ve takip tarihi arasındaki işleyen avans faizinin 1.183,72 TL olduğunu ve bu kapsamda harca esas değerin 4.764,72 TL olduğunu, davalı tarafın vermiş olduğu hasar için 7.323,00 TL hasar ödemesi yapılmış olduğunu, alacağın rucuen tahsili için yapılan icra takibinin yapılan itiraz ile durdurulmuş olduğunu iddia ederek; davanın kabulünü, davalıların ——-sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı —-vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, 24.01.2020 tarihinde 3.032,00 TL değer kaybının —– ödendiğini, —rücusu için ——– hasar ödemesi yapıldığını, davacının başka hak ve alacağının kalmadığını, yapılan ödemelerin teminat kapsamında dikkate alınması gerektiğini, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davacı tarafından müvekkiline başvuru şartının yerine getirilmediğini, davanın başvuru şartı yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini savunarak; haksız ve hukuka aykırı davanın iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ———– cevap dilekçesinde özetle; sigorta sözleşmesinden doğan her türlü tazminat davasının hak sahibinin zararı ve tazminat yükümlülüklerini öğrendiği tarihten itibaren iki yıl sonra zaman aşımına girdiğini, davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduğunu, icra takibi ve arabuluculuk sürecinin —— ilerlediğini, bu nedenle yetkiye itiraz ettiğini, yetkili mahkemenin —— Mahkemeleri olduğunu, kendisinin herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:——Başkanlığı, —-, —- Dairesi, ——– Müdürlüğü, —–Müdürlüğü, ——— Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı anlaşıldı.
Mahkememiz tarafından aldırılan 18/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“- Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu,
– Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU,
-Dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu,
-Dava konusu araçta kaza tarihi itibariyle——– İşçilik dahil 8.223,77 TL hasar meydana gelmiş olduğu,( İskontosuz) bu kapsamda talebe bağlılık ilkesi gereği ekspertiz raporu ile tespiti yapılmış olan 7.323,00 TL onarım bedelinin piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu,
-Söz konusu aracın hasar gören parçalar baz alındığında dava konusu aracın ilgili servis/ tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olarak onarım süresinin yaklaşık 7 (yedi) iş günü süreceği
(Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.)
-Dava konusu kaza kapsamında;
*—–plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusur oranı ile ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu,
– Söz konusu kazanın direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarparak durmuş olan ve park halinde bulunan —- plaka sayılı aracın arka kısmına —–plaka sayılı aracın çarpması şeklinde meydana gelmiş olması nedeni ile —-plaka sayılı araç sürücüsünün KUSURSUZ olduğu,
** Her ne kadar Sn. Mahkemenin ara kararı gereği kusur değerlendirmesi yapılmış olsa da dava konusu kusur durumunun tüm hukuki değerlendirmesi ve takdiri ile, 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında —— tarihli bil lerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti Hakim yetkisinde olduğu belirtilmiştir
– Bu kapsamda davalı sigorta şirketi tarafından yapılmış olan 3.742,00 TL rücu tahsilatı düşüldüğünde bakiye rucu miktarının 8.223,77 TL – 3.742,00 TL =4.481,77 TL olduğu, ancak talebe bağlılık ilkesi gereği talep edilmiş olan 3.581,00 TL nin lerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu,
Davacı Poliçe: Dosyada mübrez —- plakalı araç hakkında —— düzenlenmiş —- nolu ———— poliçesi ile sigortalı olduğu,
Davalı—– plakalı araç hakkında davalı —- tarafından — adına düzenlenmiş—- tarihleri arasında geçerli——— Poliçesi ile sigortalı olduğu, maddi aaraç başına poliçe teminat limitinin 39.000,00 TL olduğu,
———– Maddi Zararlar Teminatı: Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Hükmü kapsamında *4100 oranında kusurlu olduğu tespit edilen ——- Poliçesi kapsamında 39.000,00 TL limitle sorumluluğunun bulunduğu, ———–gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğu,
Dosyada mübrez ——— plakalı araç hakkında—- tarafından——— tarihleri arasında geçerli —nolu ———– sigortalı olduğu, 04.12.2019 kaza tarihinde poliçenin yürürlükte olduğu, hasarın poliçe kapsamında olması sebebiyle söz konusu kazada hasarlanan —– plakalı araca ait hasar bedeli olan 9.338,70 TL yi poliçe kapsamında sigortalısına ödediği, ödediği tutar kadar TTK 1472. Maddesi ve Trafik Sigortası Genel Şartları 4.3. madde hükmü gereğince sigortalısının halefi olduğu, TTK ilgili hükümlerine göre zarara sebep olan kişi ve kuruluşlara rücu etme hakkının bulunduğu,
Yukarıda açıklandığı üzere —– tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle sigortalısına ödemiş olduğu 9.338,70 TL hasar bedelini ———– talep edebileceği,Bu kapsamda heyetimiz teknik bilirkişisi tarafından yapılan tespit doğrultusunda, davalı sigorta şirketi tarafından yapılmış olan 3.742,00 TL rücu tahsilatı düşüldüğünde bakiye rucu miktarının 8.223,77 TL – 3.742,00’TL = 4.481,77 TL olduğu, ancak talebe bağlılık ilkesi gereği talep edilmiş olan 3.581,00 TL’nin piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğundan davalı ——— den talep edebileceği ” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava dava dışı —– plakalı aracı——— tarihlerinde geçerli olmak üzere ———-ile davalı gerçek kişiye ait ——– plakalı aracın ————karıştığı 04/12/2019 tarihli trafik kazası ve davacının dava dışı sigortalısına sigorta tazminatı yapmış olması nedeniyle TTK md. 1472 uyarınca halefiyet nedeniyle davalı gerçek kişiye kusuru, davalı sigorta şirketine ——- sigortası sebebiyle rücu alacağının tahsiline yönelik başlattığı takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Her ne kadar her iki davalı da davacının hak sahibine ödemesinin 20/02/2020 tarihinde yapılması ve takibin14/04/2022 tarihinde başlatılması nedeniyle alacağın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de, Covid-19 salgını nedeniyle kanunlaştırılan —— geçici madde ———- arasında zamanaşımı süresinin dikkate alınmayacağı ve bu sebeple alacağın zamanaşımına uğramadığı kanaatine varılmıştır.
Dava değeri hususunda davacı vekilinin beyanının “Davaya konu hasar dosyası ile ilgili olarak 9.338,70-TL (3.951,77-TL + 332,13-TL + 4.283,73-TL + 771,07-TL) ödeme gerçekleşmiştir. Fakat dava dilekçesi ekinde yer alan ekspertiz raporunda görüleceği üzere dava dışı sigortalı 2 farklı kaza yapmış olup (ilk kaza tek taraflı) rapora göre; sigortalı aracın ilk kazada meydana gelen hasarlı bölgeler raporda 2. hasar olarak belirtilmiştir. Sigortalı aracın ilk tek taraflı kazasından ötürü meydana gelen hasarlardan davalıların sorumluluğu bulunmamakta olup; bu nedenle raporun ilk kısmında yer alan 3.171,46 parça bedeli + 3.034,50-TL işçilik bedeli + 1.117,07-TL KDV sorumlu olacağı gözetilerek 7.323-TL üzerinden sorumlu olması gerekmektedir.———–rücu tahsilatı düşüldüğünde rücu miktarı 3.581-TL olarak belirlenmektedir. Hasar tarihi ve takip tarihi arasında işleyen avans faizi 1.183,72-TL olup bu nedenle harca esas değer 4.764,72-TL olarak hesaplanmıştır” şeklinde olduğu görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.(…)”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)———- kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. (…) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanındava dışı——- plakalı aracı ———- tarihlerinde geçerli olmak üzere —– ile sigortalı) ile davalı gerçek kişiye ait —–plakalı aracın (diğer davalı sigorta şirketine ———— tarihli trafik kazası ve davacının dava dışı sigortalısına sigorta tazminatı yapmış olması nedeniyle TTK md. 1472 uyarınca halefiyet nedeniyle davalı gerçek kişiye kusuru, davalı sigorta şirketine ——– sebebiyle rücu alacağının tahsiline yönelik başlattığı takibe vaki itirazın iptali davası olduğu, davacının dava dışı sigortalısına ödeme yaparak TTK 1472 uyarınca hukuken sigortalısının yerine geçtiği (halef olduğu), bu sebeple davalılara takip yapmakta ve dava açmakta aktif husumetinin bulunduğu, davacının dava açılmadan önce KTK 97 uyarınca davalıya başvuru yaptığı, davalı sigorta şirketi tarafından kısmen ödemede de bulunulduğu, özel dava şartının somut olayda yerine getirildiği, mahkememizce alınan 18/02/2023 tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında, davalı ——- olayın ve zararın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olduğu ve zarar miktarının yapılan ödeme de dikkate alındığında 4.481,77 TL olduğu, ancak davacının eldeki dava ile yukarıda da açıklandığı üzere 3.581,0 0TL asıl alacak ve 1.183,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.764,72 TL’yi talep ettiği, talebi aşar nitelikte hüküm kurulamayacağı, takip öncesi ve sonrası davalı sigorta şirketi yönünden (her iki tarafın tacir olması ve her iki taraf yönünden ticari iş olması nedeniyle) ticari faiz, davalı ——– yönünden (bu davalı bakımından ticari iş söz konusu olmaması nedeniyle) yasal faiz işletilmesi gerektiği, bu bakımdan takip öncesi faiz miktarının davalı sigorta şirketi yönünden 1.500,26 TL (ödeme tarihi 20/02/2020 ile takip tarihi 14/04/2022 arasında Faiz İşletilen Süre: 2 yıl 1 ay 24 gün, Faiz İşletilen Tutar: 4.481,77 TL, Faiz Oranı: %33,———, Faiz Tutarı: 1.500,26 TL Ödenecek Toplam Tutar: 5.982,03 TL, Bilgi: ——- arasındaki 316 gün için yıllık %13,75 faiz uygulanarak %11———- 01.01.2021 ve 01.01.2022 arasındaki 365 gün için yıllık %16,75 faiz uygulanarak %16,75; 01.01.2022 ve 13.04.2022 arasındaki 102 gün için yıllık %17,25 faiz uygulanarak %4,———– olmak üzere toplam %33,—– faiz uygulanmıştır) olduğu, ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince 1.183,72 TL takip öncesi faize hükmedilmesi gerektiği, davalı ———- yönünden ise takip öncesi işlemiş faiz miktarının 865,29 TL olduğu (ödeme tarihi 20/02/2020 ile takip tarihi 14/04/2022 arasında Faiz İşletilen Süre: 2 yıl 1 ay 24 gün, Faiz İşletilen Tutar: 4.481,77 TL, Faiz Oranı: %19,—– Faiz Tutarı: 865,29 TL Ödenecek Toplam Tutar: 5.347,06 TL, Bilgi: 20.02.2020 ve 13.04.2022 arasındaki 783 gün için yıllık %9 faiz uygulanarak %19,———–olmak üzere toplam %19,—— faiz uygulanmıştır), bu sebeple davanın davalı sigorta şirketi yönünden tümden, davalı—– yönünden kısmen kabul edilmesi gerektiği, alacağın varlığı ve miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden likit olmadığı, bu sebeple icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın davalı ——- yönünden tümden, davalı —— yönünden kısmen KABULÜ ile, davalı borçluların —–sayılı takibine yaptığı itirazların;
a) Davalı —— yönünden 3.581,00 TL asıl alacak ve 1.183,72 TL işlemiş faiz alacağı yönünden İPTALİNE, takibin davalı—– yönünden bu miktarlar üzerinden DEVAMINA,
b) Davalı ——- yönünden 3.581,00 TL asıl alacak ve 865,29 TL işlemiş faiz yönünden İPTALİNE, takibin davalı——- yönünden bu miktarlar üzerinden ve takip sonrası adi yasal faiz işletilmek suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacının icra inkar tazminatı taleplerinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (davalı ——yönünden 4.764,72 TL; davalı —-yönünden 4.446,29 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 325,47 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 244,77 TL harcın (davalı ——-223,02 TL’si ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 172,90 TL dava açma masrafı, 3.943,25 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 4.116,15 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (davalı—–yönünden 4.764,72/4.764,72 TL; davalı—— yönünden 4.446,29/4.764,72 TL) göre 4.116,15 TL’sinin (davalı ——– 3.841,06 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı—— tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı ——- tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
8-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (davalı ——- yönünden 4.764,72 TL; davalı—– yönünden 4.446,29 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 4.764,72 TL (davalı —— 4.446,29 ile sınırlı sorumlu olmak üzere) vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/dava değeri oranına (davalı —–yönünden 4.764,72/4.764,72 TL; davalı —- yönünden 4.446,29/4.764,72 TL) göre 1.600,00 TL’sinin (davalı ————- 1.493,07 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekillerinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 11/05/2023