Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/497 E. 2023/78 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/497 Esas
KARAR NO : 2023/78

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 15/03/2019
KARAR TARİHİ : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı ——- dava dilekçesinde özetle, dava dışı ———-%40 ortağı olduğunu, —– hisselerinin sahte imza ile hileli olarak devredildiğini,—–dosyasında açtığı davada——-hileli devredilen %5 hisseninin tarafına verilmesini mahkemenin onayladığını, geri kalan davalı …— devredilen %35 hissesinin kendisine devredilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı … kaldırma kararı öncesi —- esas sayılı dosyamızın —- duruşmada, “dava dilekçesindeki talebinin tam anlaşılamadığını, talebinin ‘— dosyasında olduğu gibi davalı tarafından usulsüz olarak %35 hissemin davalıya geçersiz şekilde devredildiğinin tespiti ve pay defterinin iptaline ilişkin olduğunu, payların davalıdan alınıp tarafıma verilmesini istemediğini,—– dosyasındaki karar gibi karar verilmesini talep etiğini” bildirmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi davalıya —- tarihinde tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, şirket hissesinin geçerli şekilde devredilmediğinin tespiti ve davacıya devredilmesi taleplerine ilişkindir.
Davalı, davaya cevap vermediğinden tarafların uyuştukları husus bulunmamakta olup,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Davacının, dava dışı dava dışı — %35 hissesinin davalıya sahte imza ile geçersiz şekilde devredilip devredilmediği,
b-Davacının ikinci talebi olan hisselerin davacı adına tescili talebiyle ilgili olarak davalı ..—–tek başına pasif husumet ehliyetine sahip olup olmadığı,
c-Hisse devri geçersiz ise, hisselerin davacıya devrinin mümkün olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
Ancak davacı, karar duruşması öncesinde, talebini sınırlayarak, talebinin —-dosyasında olduğu gibi davalı tarafından usulsüz olarak %35 hissemin davalıya geçersiz şekilde devredildiğinin tespiti ve pay defterinin iptaline” ilişkin olduğunu beyan ettiğinden c bendindeki uyuşmazlık konusu ile ilgili inceleme yapmak gerekmemiştir.
2-Hukuki açıklama: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, —- ortaklık —— iradi olarak değişmesi, başka bir ifadeyle ——pay devri işleminin yapılması için çeşitli hükümler içermekte ve devrin geçerliliğine ilişkin kanuni şartlar öngörmektedir.
—- payları kural olarak serbestçe devredilebilir. Asıl amaç payların devredilmesi ve kolaylıkla tedavül etmesini sağlamak olmakla, bu doğrultuda payların senede bağlanması ve hamiline yazılı senet çıkarılabilmesine kanun koyucu da imkan tanımıştır.(— Payların Üçüncü Kişilere satılması Durumunda Diğer Ortaklara Önalım Hakkı Tanıyan Anasözleşme Hükümleri ve———–ortaklık payları “senede bağlanmış ya da senede bağlanmamış” olmasına göre iki şekilde yapılır. Dava konusu somut olayda, — paylarının herhangi bir senede bağlanmamış olması sebebiyle sadece senede bağlanmamış çıplak payın devri hususunda açıklama yapılacaktır.
Paylar senede bağlanmamış olsa bile, senede bağlanana kadar geçen dönemde varlıklarını sürdürmeye devam ederler. Bunun anlamı, senede bağlanmamış payın da aynen senede bağlanmış paylar gibi her türlü hukuki işleme konu teşkil edebilmeleridir.
TTK’da senede bağlanmamış payın devrine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.TTK 490.maddenin 1.fıkrası uyarınca dolaylı olarak senede bağlanmamış nama yazılı payların kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebilir, zira maddenin —— payların ve pay senetlerinin devrinde ilke şeklinde ihdas edilmiştir.—
—– kararında; ‘’Payın devredilebilirliği ilkesi uyarınca, çıplak payın da senede bağlanmış paylar gibi serbestçe devredilebileceği hususunda görüş birliği mevcuttur. Ancak payın serbestçe devredilebilirliğine getirilen kanuni ve iradi sınırlamalar kuşkusuz çıplak pay için de geçerlidir. Çıplak payın devri genel hükümler doğrultusunda yapılır. Uygulanacak hükümler payın bedelinin tamamen ödenmiş olup olmadığı hususuna göre değişir. Bedelin tamamı ödenmiş çıplak payın devri genel hüküm niteliğindeki alacağın temliki hükümlerine göre gerçekleşir. Alacağın temliki tasarrufi bir işlem olduğu için, bununla çıplak pay devralana geçer. Şekil olarak bedeli tam ödenmemiş çıplak payın devri, payın devredildiğini içeren yazılı bir temlik beyanının devralana verilmesi ile söz konusu olur.’’ şeklinde görüş bildirmiştir.
Buna göre senede bağlanmamış paylar da her türlü satım sözleşmesine konu olabilir, bu paylar üzerinde alım, önalım, geri alım hakları kurulabilir, payın senede bağlanmamış olması, pay sahipliğinden doğan hakların devrine engel değildir————–
Payın devrinde kanuni sınırlama, senede bağlanmamış paylar içinde geçerli olup buna göre; bedeli tamamen ödenmiş nama yazılı paylar, ancak şirketin onayı ile devir edilebilir. Ancak pay bedelinin tamamen ödenmesi durumunda devir için şirketin onayına gerek yoktur.
Çıplak, hamiline ve nama yazılı paylar alacağın devri hükümlerine tabidir. Bunun sonucu olarak devre ilişkin şartları Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre belirlemek mümkündür. Alacağın devri hükümlerini belirleyen TBK 183.m. hükümlerine göre devrin, geçerliliği yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır.
Senede bağlanmamış payın alacağın temliki hükümlerine göre devredilmesi durumunda, payları devralan kişi, şirketten pay defterine kaydedilmeyi talep ederken aynı zamanda hisse devrine ilişkin sözleşmenin varlığını da ispat etmek durumundadır.—–
Buna göre senede bağlanmamış nama yazılı payın devrinde yazılı bir devir beyanının yanında eğer bedeli tamamen ödenmemişse devrin ——— tarafından onanması da gerekmektedir.—-
Devre konu payın bedelinin hiç ödenmemiş veya kısmen ödenmiş olması durumunda, payı devralan kişi paydan kaynaklı olan borcu yüklenmiş olacaktır ve bu devir işlemi borcun nakli hükümlerine göre gerçekleşecektir.—-
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Yukarıda tespit edilen uyuşmazlık konuları kapsamında, dosya, mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından yukarıda belirlenen uyuşmazlık konuları üzerinde inceleme yapılarak kök rapor, eksikliklerle ilgili mahkememiz ara kararı uyarınca ek rapor hazırlanmak suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
3-a)Davaya konu dava dışı şirketle ve hisselerle ilgili genel bilgiler: Dava —— dava konusu ——— şu şekildedir:
—– tarihinde—– sayılı kararıyla kurulduğu ve kararın —- tarihinde ——- tescil ettirildiği,—– ilanının —-sayfalarıyla anlaşılmıştır. —- sermaye ile kurulduğu anlaşılmış ve şirketin kuruluştaki ortakları ile sermaye payları aşağıdaki gibi tespit edilmiştir.
——-TUTAR
——
—–
———

—— sermayesinin her biri 1.000.000 TL kıymetinde 1000 paya ayrılmış olduğu ve sermayenin 1.000.000.000 TL olduğu, sermayenin %50’sinin nakden ödendiği ve geriye kalan kısmın da kuruluştan itibaren 1 yıl içinde ödeneceği tespit edilmiştir.
Davacı ….— şirketin kuruluşunda 50 pay karşılığı 50.000.000,00 TL ile şirketin kurucu ortağı olduğu tespit edilmiştir.
— alınan kararla sermayesini — çıkardığı ve davacı …— hissesinin de 7.500.000.000 TL’ye yükseldiği,———-sayfasıyla anlaşılmıştır.
——-
Davacı ….—- ait olduğu iddia edilen %35’lik hissenin devrine yönelik —– —-gibi evrakların ibrazı davalı tarafından yapılan ihtara rağmen mahkememize yapılmamıştır.
—-üzerinde yapılan incelemede;
a.Davacı …—- karşılığı —– üzerinden ortak olduğu,
b. — yayınlanan ilanla şirketin sermaye artırımı yaptığı ve ….——— hissesini, 100.000.000 TL’ye çıkardığı,
c. —- tarihli —– ilanla şirketin sermaye artırımı yaptığı ve ..——— hissesini, 500.000.000 TL’ye çıkardığı,
d. —- yayınlanan ilanla şirketin sermaye artırımı yaptığı ve …— hissesini, — çıkardığı,
e. —- yayınlanan ilanla şirketin sermaye artırımı yaptığı ve …— hissesini, —–çıkardığı,
f. —- yayınlanan ilanla şirketin sermaye artırımı yaptığı ve …— hissesini, 2.500.000.000 TL’ye çıkardığı,
g. —- yayınlanan ilanla şirketin sermaye artırımı yaptığı ve …—– hissesini, —– çıkardığı,
h. — yayınlanan ilanda ..—– adına rastlanmadığı,
ı.—- yayınlanan ilanla …——-getirildiği,
i. —- yayınlanan ilanla —– getirildiği,
j. —- yayınlanan ilanla …—– yeniden —– — yayınlanan ilanla —-ve sonrasında alınan kararların hiçbirinde …—- adına rastlanmadığı,
l. — tarihinde —— yayınlanan ilanla sermayesini—-çıkardığı ve ortaklarının ve hisse tutarlarının;
—–
—– şeklinde olduğu tespit edilmiştir.
Bununla birlikte incelemeye ibraz edilen — incelendiğinde; sadece —-listesi ile —-isminin geçtiği ve—– ——- katıldığı anlaşılmıştır.—- tarihinden sonra yapılan genel kurullarda …— ismine rastlanmamıştır.
Dava konusu konusu devir işleminin gerçekleştirilmesinden önce şirketin sermayesinin ———– toplantısı ———— Cetveline göre şirket sermayesinin de ortakları arasındaki dağılımının aşağıdaki şekilde olduğu tespit edilmiştir.
——-

Davacı … ile ilgili yapılan işlemler —- kaydedilmiş olup, kaydı yapılmış bilgilere göre .—- hisse karşılığı —- adet hisse karşılığı —-devir ederek ortaklıktan ayrıldığı görünmektedir. Ancak—– kaydedilen bu devir ile ilgili olarak davacının imzası alınmamış ve devir işleminin hangi tarihte gerçekleştirildiği yazılmamıştır. Bununla birlikte şirket merkezinde yapılan incelemede, dava konusu devir işlemine yönelik Karar Defteri, dava konusu — ibraz edilmemiştir.
3-b)Davacının talebinin incelenmesi ve değerlendirilmesi:— tarihinde yurtdışına çıktığını, —– döndüğünü ve yurtdışına çıkarken —– %40 ortağı olduğunu, döndüğünde ise hisselerinin %35’inin hileli şekilde— geri kalan %5’ini ise yine hileli şekilde — devredildiğini gördüğünü, — hileli şekilde edindiği %5 hissesi için açtığı davayı kazandığından ve %5 hissesinin mahkemede tarafından kendisine iadesi yönünde karar verildiğinden bahisle, huzurda ki davayı açmış ve huzurdaki dava ile geri kalan ve yine hileli şekilde kendisinden alınan %35’lik hissesinin iadesini talep etmiş, ancak karar duruşmasında dava dilekçesindeki talebinin yanlış anlaşıldığını belirtip talebini sınırlayarak davalı — açtığı davadaki gibi dava dışı —–%35 hissesinin davalıya geçerli şekilde devredilmediğinin tespitine” karar verilmesini talep etmiştir.
——-, hisse senedinin ihraç edilmediği durumlarda hisse devri işleminin nasıl yapılacağı,—————- genelge ile açıklanmıştır.
————–; nama veya hamiline hisse senedi ihraç edilmediği durumlarda; ——– tasdik edilmiş devir sözleşmesi ile, devre muvafakat edildiğini gösteren ——- örneğinin ————-verilmesi gerekmektedir. Aksi durumda yapılacak işlemlerin geçersiz olacağı hükme bağlanmıştır.
———- şekilde senede bağlanmamıştır. Senede bağlanmamış ortaklık payları alacağın temliki yolu ile devredilir ve malikler pay defterine kaydedilir. Pay defterine kayıt işlemi kurucu değil, açıklayıcı etkiye sahiptir. Devreden ve devralan ile arasında devir iradesini ortaya koyan ve ispat bakımından da yazılı olması zorunlu olan bir devir sözleşmesi bulunması gerekir.
Gerek —– bilirkişi tarafından yapılan incelemede sunulmadığından ve gerekse dava dosyasına yapılmış olan hisse devirlerine ait —— ——sözleşmeleri ibraz edilmediğinden, yapılmış olan hisse devri işlemi ya da işlemlerinin usulüne uygun şekilde yapılıp yapılmadığı bilirkişi incelemesi ile tespit edilememiştir. ——, davacının imzası alınmadan——sermayesini ..——sermayesini —- ederek ortaklıktan ayrılmıştır. —— şeklinde kayıt edildiği görülmüştür. Ancak şirket merkezinde yapılan incelemede, bahse ——- kararı ile birlikte, ilgili Karar defterinin ibrazı da yapılmamıştır. Bununla birlikte dava konusu —– olmadığından bahisle, sadece ——— edilmiştir.—– tasdik edilmiş devir sözleşmesi ile devre muvafakat edildiğini gösteren —-tasdikli örneğinin ———— verilmemiş olması durumunda da yapılmış olan işlemin hukuken geçerli olmayacağı açıktır.
Davacının lehine kesinleşen——- sayılı dosyasında tespit edildiği üzere, ——- çıkarmamıştır. Senede bağlanmamış ortaklık payı alacağın temliki yolu ile devredilir ve malikler pay defterine kaydedilir. Pay defterine kayıt işlemi kurucu değil, açıklayıcı etkiye sahiptir. Devreden ve devralan arasında devir iradesini ortaya koyan ve ispat bakımından yazılı olması zorunlu olan bir devir sözleşmesi bulunması gerekir. Davacının toplam %40 hissesini usulüne uygun biçimde devrettiğine dair devir sözleşmesi ya da sözleşmeleri ibraz edilmediğinden usulüne uygun devir işlemi ya da işlemlerinin varlığı tespit edilmemiştir. Davacının imzası alınmadan ortaklar pay defterine devir işlemlerine ilişkin kayıt düşülmüştür. Karar defterinin ————-kararında davacı …————-sahip olduğu—- sermayesini davamızın davalısı ….— sermayesini——devrinin kabulüne karar verildiği belirtilmektedir. Bu kararın altında ———– olarak davacı … yazmakta ve isimin altında —- kalemle atılmış imza yer almaktadır.
Karar defterinde yukarıda belirtilen kararın şirketin merkezinde alındığı belirtilmiştir. Şirketin merkezi ——
Davacı …, —- tarihinde yurtdışına çıktığını ve 2009 yılında geri döndüğünü iddia etmiştir. —-göndermiş olduğu —– yurtdışına çıkış yaptığı, —- tarihinde ise tekrar giriş yaptığı görülmektedir. —- kararından bahsetmektedir. Bununla birlikte, davacı şahsın —-Asliye Ticaret Mahkemesine göndermiş olduğu ——-verilen çizelgeyle anlaşıldığından ve ilgili hisse devrine ilişkin —- Kurulu Kararı ile birlikte Hisse Devri Sözleşmesi de incelemeye ibraz edilmeyip, davalı tarafından ibrazdan kaçınıldığından ve tüm uğraşlara rağmen, belirtilen belgeler elde edilemediğinden devre ilişkin belgeler varsa belgelerin altındaki imzaların davacıya ait olup olmadığının tespiti için imza bilgisi hususunda rapor alınmasına ilişkin ara kararı icra edilememiştir. Buna göre, davalı tarafça aksi geçerli delillerle kanıtlanamadığından, davacının, davaya konu devir tarihinde — olmadığı, buna göre eğer varsa devre ilişkin belgelerdeki imzanın davacıya ait olmasının mümkün olmadığı ve sonuç olarak, davacı … tarafından davalı …’a yapılmış olan %35’lik hisse devrinin usulüne uygun olarak yapılmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Davacının talebine konu %35 hissesinin ——- olarak da, davacının %35 hissesinin davalıya devir edilmeden önceki sermayes———— Devir işlemlerinin usulüne uygun olmadığı kabul edildiğine göre, davacının geçersiz sayılan pay devri tarihi itibariyle sermayedeki %35 payının karşılığı——- olmaktadır.
3-c)Sonuç: Yapılan yargılama sonunda, aynı devirle ilgili başka davalı hakkında verilip de kesinleşmek suretiyle kuvvetli delil özelliği————–karar sayılı kararı ve toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve davacının karar duruşmasındaki istemine göre yeterli görülen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davanın taraflarının dava dışı ——, davacının —sermayeli ve %40 oranında hissedar iken davacının yurtdışında bulunduğu sırada hisselerinin 95.000.00 TL sermayesini davalı .— sermayesini de —— devrederek ortaklıktan ayrılmış şekilde gösterilmesine rağmen ortaklar pay defterinin devri ile ilgili kısmında davacı imzasının alınmadığı, devrin hangi tarihte gerekleştirildiğinin yazılmadığı, devre ilişkin sözleşmenin gerek davacı ve gerekse dava dışı şirket tarafından ibraz edilmediği, devre ilişkin —– imzanın davanın o tarihte yurtdışında olması nedeniyle davacıya ait olmasının mümkün olmadığından davacıya ait hisselerin bir kısmını davalıya usulsüz şekilde devredildiği tespit ve kabul edildiğinden, davanın kısmen kabulü ile, davaya konu dava dışı —- %35’ine tekabül eden ——- miktarındaki hisselerin davacı tarafından davalıya hukuken geçerli şekilde devredilmediğinin tespitiyle pay devrinin iptaline, payların davacıya ait olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar, dava dilekçesinde “davacı davalının hisselerinin davacı adına tescili” talebinde bulunulmuş ise de, davacı,— duruşmada, dava dilekçesindeki isteminin yanlış anlaşıldığını, isteminin sadece tespite yönelik olduğunu belirttiğinden ve davacının tescil istemi nisbi harca tabi olup, davacı tarafından nisbi harcı yatırılarak açılmış bir tescil davası bulunmadığından, davacının adına tescil istemiyle ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar davalı tarafça istinaf edilmiştir.
—–İLÂMI : ——— “Dava, şirket hissesinin geçerli şekilde devredilmediğinin tespiti ve iptal edilerek davacıya devri istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilmiştir.
Dava dilekçesinde davalının adresi, şirket ————— gösterilmiştir. Dava dilekçesi, duruşma günü, bilirkişi raporu ve gerekçeli karar bu adresde işyerinde daimi şirket çalışanına teslim edilmiştir.
Davacı tarafından ibraz edilen———- tutanaklarında davalının adresi —— adresi bulunmaktadır. Tebligatların yapıldığı adres ise dava dışı şirkete aittir. Davalı, şirkette ortak olup, tebliğ işlemlerinin yapıldığı tarih itibariyle şirketi temsile görevli bulunmamaktadır. Bu durumda gerekçeli karar da dahil olmak üzere davalıya yargılamanın başından itibaren yapılan tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olmadığı,gerekçeli karar da usülüne uygun tebliğ edilmediğinden istinaf başvurusunun süresinde olduğu kabul edilmiştir.
Ayrıca taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK nun 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
Açıklanan nedenlerle; taraf teşkili sağlanmaksızın davanın karara bağlanması hukuki dinlenilme hakkının ihlali olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne hükmün kaldırılmasına davanın taraf teşkili sağlanarak yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.” şeklindeki kaldırma kararıyla Mahkememiz kararı kaldırılmış, Mahkememizin —– kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava dilekçesi ve bilirkişi raporu davalı vekiline tebliğ olunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince iddia edenin, iddiasını ispat yükümlülüğü altında olduğunu, şirkete husumet yöneltilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yukarıda da belirttikleri üzere aradan geçen uzun zaman sonrasında yurt dışında yaşayan müvekkilinin şirkete ait defter ve kayıtları temin edemediğini, zaten bu kayıtların zamanaşımına uğradığı için müvekkilinin bunları ibrazdan kaçındığının ileri sürülemeyeceğini, buna karşın hisse devir işleminin karar altına alındığı ——— —-kararının altında ————– imzasının bulunduğunu, bu sebeple davanın varsayımdan uzak şekilde karara bağlanabilmesi mahkemenin bu belgedeki imzaya ilişkin inceleme yaptırmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, şirket hissesinin geçerli şekilde devredilmediğinin tespiti ve davacıya devredilmesi taleplerine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre;——- —-oldukları, davacının hisselerinin —— sermayesini davalı …—– devrederek ortaklıktan ayrılmış şekilde gösterilmesine rağmen ortaklar pay defterinin devir ile ilgili kısmında davacı imzasının alınmadığı, devrin hangi tarihte gerekleştirildiğinin yazılmadığı, devre ilişkin sözleşmenin gerek davacı ve davalı gerekse de dava dışı şirket tarafından ibraz edilmediği, devre—–altındaki imzanın davacının——– —— olması nedeniyle davacıya ait olmasının mümkün olmadığından davacıya ait hisselerin bir kısmının davalıya usulsüz şekilde devredildiği tespit ve kabul edildiğinden, davanın kısmen kabulü ile, davaya konu dava dışı —— %35’ine tekabül eden —-miktarındaki hisselerin davacı tarafından davalıya hukuken geçerli şekilde devredilmediğinin tespitiyle pay devrinin iptaline, payların davacıya ait olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar, dava dilekçesinde “davacı davalının hisselerinin davacı adına tescili” talebinde bulunulmuş ise de, davacı, 28/10/2020 tarihli duruşmada, dava dilekçesindeki isteminin yanlış anlaşıldığını, isteminin sadece tespite yönelik olduğunu belirttiğinden ve davacının tescil istemi nisbi harca tabi olup, davacı tarafından nisbi harcı yatırılarak açılmış bir tescil davası bulunmadığından, davacının adına tescil istemiyle ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
a)Davaya konu dava dışı —–%35’ine tekabül eden 1.050.000 TL miktarındaki hisselerin davacı tarafından davalıya hukuken geçerli şekilde devredilmediğinin tespitiyle pay devrinin iptaline, payların davacıya ait olduğunun tespitine,
b)Davacı adına tescil istemiyle ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 179,90 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL’nin peşin harçtan mahsubu ile bakiye 135,5‬0 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından sarf edilen 1.200,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre tümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Dosyada mevcut gider avansını karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.