Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/486 E. 2023/636 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/486
KARAR NO : 2023/636

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/06/2022
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 09/01/2022 tarihinde müvekkil şirkete sigortalı olan —–plaka nolu aracın trafik kazasına karıştığını, kaza sonucunda tamiri ekonomik olarak mümkün olamayan aracın perte ayrıldığını, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkil şirkete yasal ödeme süresinden 10 gün sonra 345.000,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirkete ait aracın piyasa değerinin 345.000,00 TL’den daha yüksek olduğunu, davalı şirket ile müvekkili arasında imzalanan mutabakat belgesinde de bu durum fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak üzere şerhi düşülerek belirtildiğini, müvekkilinin kaza tarihine kadar aracın tüm bakımlarını zamanında yaptırdığını, müvekkile ait davalı tarafından sigortalanan——plaka nolu aracın davalı şirketin ödeme tarihindeki piyasa değerinin tespit edilerek sigorta tarafından müvekkile ödenen miktarla aracın gerçek değeri arasındaki farkın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını iddia ederek, davanın kabulünü, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla toplanan delillere göre maddi tazminat tutarının belirlenerek davalı tarafından aracın ödeme tarihindeki rayiç değeri eksik gösterilerek eksik ödenen pert araç bedel farkı için şimdilik 30.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, delillerin taraflarına tebliğini, araç pert total kapsamına tabi tutulduğunu, rayiç bedelden sovtaj bedelinin düşürülmek suretiyle ödeme yapıldığını, müvekkilinin sorumluluktan kurtulduğunu, müvekkilinin ibra edildiğini, davacının fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiğini, ödenen maddi hasar tazminatı ile ödenmesi gereken maddi hasar tazminatı arasında fahiş nispette fark yok ise ödemeye dair anlaşmanın geçerli kabul edileceğini, davacının dava tarihinden itibaren faiz taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia ederek; davanın usulden reddini, ibraneme-feragatnamenin varlığı da gözetilerek davanın esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Mahkememizce alınan 12/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
” Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu,
-Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU,
– Dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu,
– Dosya muhteviyatına sunulmuş olan 14.02.2022 tarihli—- Ekspertiz Raporuna göre (SBM No: —– dava konusu araçta kaza tarihi itibariyle KDV hariç ve İşçilik dahil 198.576,53 TL hasar meydana gelmiş olduğu yönünde tespitte bulunulmuş olduğu,
– Danıştay —-. Dairesinin 11.05.2011 tarih ve —– sayılı kararı ;
-Ekspertiz Raporlarının delil niteliğini taşıdığını belirleyen Yasa kuralı ile sigorta ekspertizlerinin sigortalayan ve sigorta ettirene karşı tarafsız ve bağımsız çalışma ilkeleri gereği tazminat yükümlülüğünü doğuran olayların nedenlerini ortaya koyan raporlarının hukuken geçerliliği belge niteliği taşıdığının kabulü zorunludur….”
-Bu kapsamda dosya muhteviyatına sunulmuş olan bilgi, belge ve dokümanlar ile fotoğrafların incelenmesi neticesinde dava konusu araçta ağır hasar meydana gelmiş olduğu ve tespiti yapılan hasar miktarının piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu,
– Dava konusu aracın kazalı ( Dava konusu kaza öncesindeki hasarlar kast edilmiştir.) olarak kaza tarihindeki Kasko Değeri dikkate alındığında 2. El kazalı olarak piyasa rayiç değerinin ( 2 adet geçmiş hasar kaydı değerlendirmeye alınmıştır.) yaklaşık 353.000,00 TL civarında olduğu,( 343.546 km dikkate alınmıştır.)
– Söz konusu aracın sovtaj değerinin —– kurumu hurda fiyatları ile en az 3 firmadan alınan fiyat tekliflerinin ortalaması ile yaklaşık 182.500,00 TL civarında olduğu,
– Bu kapsamda gerçek zararın 353.000,00 TL -182.500,00 TL = 170.500,00 TL olduğu,
– Davalı sigorta şirket tarafından 162.150,00 TL ödeme yapılmış olduğundan davacının bakiye 170.500,00 TL – 162.150,00 TL= 8.350.00 TL alacağının bulunduğu,
Dava konusu kaza kapsamında;
-”—– plaka sayılı araç sürücüsünün 4 100 kusur oranı ile ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu,
– Dava konusu kaza kapsamında aracın maliki ve işleteni yönünden KTK Madde 85 kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk açısından değerlendirmenin Sn. Mahkemenin nihai taktirlerine maruz olduğu,
– Dava konusu kazanın—— plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek şerit tecavüzü nedeni ile meydana gelmiş olduğundan—– plaka sayılı araç sürücüsünün KUSURSUZ olduğu” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirketin maliki olduğu —- plaka numaralı —-model, davalı sigorta şirketi nezdinde 17/08/2021 başlangıç tarihli —– numaralı kasko poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı 09/01/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle değer kaybına ilişkin sigorta tazminatı talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Taraflar arasında aşağıdaki şekilde ibraname düzenlendiği görülmüştür:
Bu kapsamda davacıya davalı tarafından 25/02/2022 tarihinde 182.850,00 TL ve 25/02/2022 tarihinde 162.150,00 TL olmak üzere toplam 345.000,00 TL ödendiği görülmüştür.
Mahkememizce alınan 12/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda kaza tarihi itibariyle gerçek zararın 353.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. Maddesi uyarınca “(1)Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. (2)Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın, davacı şirketin maliki olduğu—- plaka numaralı —– model, davalı sigorta şirketi nezdinde 17/08/2021 başlangıç tarihli —— numaralı kasko poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı 09/01/2022 tarihli trafik kazası nedeniyle değer kaybına ilişkin sigorta tazminatı talebine ilişkin tazminat davası olduğu, davacının kaza tarihi itibariyle bilirkişi raporu ile tespit edilen gerçek zararının 353.000,00 TL olduğu, anılan raporun denetime açık ve somut olayın gerçeklerine uygun olması nedeniyle hükme esas alınabileceği, taraflar arasında akdedilen mutabakatname ve ibraname uyarınca davacının kaza tarihi itibariyle zararı 345.000,00 TL kabul edilerek davacının davalıyı dava konusu borçtan ibra ettiği, davacı tarafın tacir olduğu ve basiretli iş adamı gibi davranma külfeti altında olduğu dikkate alındığında aradaki farkın açıkça fahiş olduğunun kabul edilemeyeceği, bu sebeple taraflar arasındaki ibranamenin geçerli olduğu ve dava tarihi itibariyle davalının davacıya ibranamede kararlaştırılan miktar dışında bakiye sigorta tazminatı ödeme borcunun bulunmadığı, borcun ibra ile sona erdiği kanaatine varılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 512,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 332,43 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 23,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (30.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —–Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.