Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/475 E. 2022/503 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/475 Esas
KARAR NO : 2022/503

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 17/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin———– geldiğinde şeridinde seyrederken karşı şeritten kendi şeridine girmiş olan sürücü—- çarpması sonucu düşerek olay yerinde vefat ettiğini, vefat eden — kadrolu olarak çalıştığını, maaşının yanında 6772 sayılı kanun gereği 2 maaş tutarında ikramiye aldığını, kendisine yemek ve servis sosyal imkanlarınında sağlandığını, annesi —–yaşamakta ve annesine maddi destek sağlamakta olduğunu, bu vefat nedeniyle —– oğlunun desteğinden mahrum kalmış olup davalı—- Şirketinin maddi tazminata mahsuben 139.899,00.-TL ödediğini, bu destek tazminatının müvekkiline eksik ödenmiş olması nedeniyle fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydı ile alındığını, bu nedenle 50.000.- TL maddi tazminat desteğinin Sigorta Şirketinin limiti dairesinde diğer davalılardansa limitsiz olarak müşterek ve müteselsilen tahsilini, can kaybının elem ve ızdırabı nedeniyle anne için 100.000.- TL —- içinde 75.000.- şer bin TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25.05.2021 Tarihinden itibaren yasal faizi ile sigorta dışı diğer davalıla—– müştereken ve müteselsilen tahsilini, sigorta dışı davalıların taşınmazlarının——- kaydına müvekkillerinin maddi durumlarının karşılamaya müsait olmaması nedeniyle teminatsız olarak tedbir kararı konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan —— plaka sayılı aracın müvekkili şirket —- —– Poliçesi ile —— olduğunu, bu poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatlarının kaza tarihi itibariyle kişi başına 430.000,00-TL olduğunu, davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, müvekkil şirket tarafından; davacıdan alınan —- tarihinde — şirket tarafından ödeme yapıldığı halde iş bu davanın açıldığını, evvela davacılara ödenen tazminatın güncellemesinin yapılması gerektiğini, ayrıca davacı tarafa ödenen tazminatın ibraname mukabilinde ödenmiş olup davanın reddinin gerektiğini, ibraname ile ödenen tazminat ile mahkemece tespit edilecek tazminat miktarı arasında ortalama bir——ise ibranamenin hükümsüz sayılabileceğini, aksi takdirde küçük farklılıklar için müvekkil şirketin sorumluluğu olmayacağını, yargıtay kararlarının da bu doğrultuda olup iş bu davanın reddinin gerektiğini, Trafik Sigortası Genel Şartları’nın ( A-1 ) maddesine göre; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, Yine Genel Şartların ( B-2-b ) maddesine göre; müvekkil şirketin hem asıl alacak ve hem de dava masrafları açısından poliçe limiti ile sorumlu tutulması gerektiğini, davacı tarafın manevi tazminat talebine gelindiğinde, karayolları trafik kanunu’nun 92/f maddesine göre; her türlü manevi tazminat taleplerinin trafik sigortası teminatı haricinde olduğunu ve ayrıca Karayolları Trafik Kanunu’nun 98/1 ve 99/1. Maddeleri ile çelişir şekilde; dava öncesinde davacının müvekkil şirkete sunduğu usulüne uygun bir başvurusunun da bulunmadığını, böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini beyanla iş tüm bu nedenlerle huzurdaki davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; hukuki niteliği itibariyle,—- sigortalı —-plakalı aracın davacıya çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığı iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
—- tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak— yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A hükmü ile; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde yapılan düzenleme ile konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1’de dava şartları ayrı ayrı sayılmış, 114/2’de de diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu düzenlenmiştir. HMK. m. 115/1 gereğince dava şartları mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.
Mahkememizin ———- davanın incelenmesinde, davalı ———- yönünden ——-başvuruda bulunulup bulunulmadığının dosya kapsamından anlaşılmaması sebebiyle, davacı vekiline —- duruşmada bu husus sorulmuş olup, davacı vekili 25/05/2022 tarihli dilekçesiyle sunduğu beyanında,—- arabuluculuğa başvuruda bulunulmadığını bildirmiş , arabuluculuğa başvuru için süre verilmesini talep etmiştir.
6102 Sayılı TTK.’nın 5/A maddesinin 1. fıkrası ile arabulucuya başvuru dava şartı olarak düzenlenmiştir. Eldeki davaya konu uyuşmazlık, sigorta hukukundan doğan mutlak ticari davalardan olup, dava açılmadan önce arabulucuya başvurunun zorunlu olduğu dava türlerindendir. Bu dava şartı en geç dava açıldığı tarihte mevcut olması gerekmekte olup tamamlanabilecek bir dava şartı değildir. Dosya kapsamından arabulucuya başvuru yapılmadan dava açılmış olduğu anlaşıldığından, Mahkememizce ——–yönünden dosya tefrik edilerek iş bu esasa kaydedilmiş, davanın TTK. m. 5/A, 6325 Sayılı Kanun m. 18/A, HMK. m. 114/2 ve 115/2 gereği dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK. m. 5/A, 6325 Sayılı Kanun m. 18/A ve HMK. m 114/2, 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı tarafça masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden —-Ücret Tarifesi 7/2 ve 13. maddesine göre davalı vekili için takdir———vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.