Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/467 E. 2023/683 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/467
KARAR NO : 2023/683

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, tekstil/kumaş sektöründe faaliyet göstermekte olduğu, davalı ile aralarında ticari bir ilişki bulunduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasında tekstil ürünlerinin alım-satımı hususunda anlaşma sağlandığını, söz konusu anlaşmaya göre davacının ediminin tekstil ürünlerinin teminini sağlamak, davalının ediminin ise ekte sunulan faturalarda ayrıntılı şekilde belirtilmiş olan bedelleri davacıya ödemek olduğunu, davacının; 01.10.2021 tarihinde 11.093,60TL, 01.11.2021 tarihinde 3.110,40TL, 22.11.2021 tarihinde 13.937,02TL değerindeki tekstil ürününü davalıya gönderdiği ve ekte sunmuş olunan faturaları hazırladığını, davacının her ne kadar üzerine düşen edimi yerine getirmiş olsa da davalının üzerine düşen edimini yerine getirmediğini, söz konusu faturaların bedelini davacıya ödememesi üzerine davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, takibe davalı tarafından itiraz edildiğini beyanla davanın kabulü ile —–. İcra Müdürlüğü —– Esas Sayılı dosyasında yürütülen icra takibinin devamına, icra takibine haksız olarak itiraz eden borçlu aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça davalı şirkete karşı, kısa bir süre devam eden ticari ilişki nedeni ile, ticari ilişkinin Türk Lirası üzerinden olmasına rağmen, son dönemde yaşanan döviz kuru hareketliliği nedeni ile haksız kazanç sağlamak amaçlı, davacının açık hesap borcu iddiası ile gerçek ticari ilişkiyi yansıtmayan ve tek taraflı olarak tutulan excel formatında bir dosyanın ekran görüntüsünü dayanak belge olarak göstererek —-İcra Müdürlüğü —–. sayılı takibi başlattığını, anılan takibe davalı tarafça itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, anılan dosyanın hali hazırda derdest olduğunu, ilgili dosya kapsamında, davacı tarafından takip dayanağı belge içeriğinde yer alan gerçek dışı, davalı aleyhinde borçlandırma işlemlerini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davalı tarafından yapılmış olan ödemelerin davacı tarafça ikrar edildiği, akabinde ise bu defa, davacı tarafça, ilk takip dosyasında ileri sürülmüş olan aynı alacak iddiası kapsamında olan veya olması gereken faturalar gerekçe gösterilerek, bu defa da—–İcra Müdürlüğü —–. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, her iki takibin başlatılırken dosyalar arasında herhangi bir atıf yapılmadığı gibi, muhtemel bir tahsilat sürecinde mükerrer tahsilatı engelleyecek bir ibareye de takip taleplerinde yer verilmediğini,—–. İcra Hukuk Mahkemesi—- Sayılı dosyası ile dava ikame ettikleri davada mükerrer takip olan, iş bu davaya konu edilen takip dosyası ile başlatılmış olan, takibin iptalinin talep edildiğini, anılan dosyanın derdest olduğunu, öncelikle iş bu dava dosyasının bekletici mesele yapılmasının talep edildiğini, davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir nam adı altında borcunun söz konusu olmadığını, zira davacı taraftan sadece davalıya verilen sipariş üzerine; 01.10.2021 tarihli 11.093,60TL bedelli, 01.11.2021 tarihli 3.110,40TL bedelli ve 22.11.2021 tarihli 13.937,02TL bedelli faturalara konu edilmiş olan emtiaların verilen siparişler üzerine gönderildiğini, bu faturalara konu emtialar dışında herhangi bir teslimatın davalı şirkete yapılmadığını, iş bu emtiaların da büyük bir kısmının defolu ve istenilen nitelikte olmamaları nedeni ile de değiştirilmek üzere iade edildiğini, ancak iade edilen emtialar yerine gönderilmesi gereken malzemelerin de davalıya teslim edilmediğini, davalı tarafından davacı tarafa 30.09.2021 tarihli tahsilat makbuzu ile 4.000,00-TL, 15.10.2021 tarihinde davalı işletmenin muhasebe sorumlusu —–ait —— nezdinde bulunan hesap üzerinden, davacı tarafından bildirilen hesap numarasına 8.000,00TL ve 20.09.2021 tarihinde de yine davacı işletme adına pazarlama faaliyeti yürüten ve davalının iş yerine gelen temsilcisine ait hesaba 8.000,00TL ödeme yapıldığı, bahsi geçen iade edilen emtiaların ve ödeme kayıtlarının, davacı tarafından ikame edilen ilk takip dosyası olan —— İcra Müdürlüğü ——sayılı dosyasında ibraz edilen takip dayanağı belge ile ikrar edildiğini, bu bağlamda mahkeme içi veya dışında yapılan ikrarın davayı sona erdirecek bir işlem olarak HMK md. 188 de açıkça hüküm altına alındığı, davacı yanın alacak iddiasına konu ettiği veya edebileceği bir durumun mevcut olmadığından, huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, davaya konu edilmiş olan takip ve daha önce ikame edilmiş olan takibin kötü niyetli olarak başlatıldığını, bu sebeplerle, —–İcra Hukuk Mahkemesi ——. sayılı dosyasının işbu dava dosyası açısından bekletici mesele yapılmasına, davanın reddine, takip tutarı üzerinden %20’den az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatı ödemeye mahküm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Mahkememizce davaya konu —- İcra Müdürlüğü’nün—–Esas sayılı takip dosyası,—– İcra Müdürlüğünün —– Sayılı icra dosyası ile —–İcra Hukuk Mahkemesi —–Sayılı dosyası Uyap üzerinden dosya kapsamına alınmıştır.
—- İcra Müdürlüğü ——- Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; 05/04/2022 tarihinde dosyamız davacısının davalı aleyhine 2.883,00USD ve 65,00USD faiz olmak üzere toplam 2.948,00USD alacak istemiyle takip başlattığı, davalı borçlu tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiği, takip dayanağı olarak USD cinsinden Cari Hesap Ekstresi sunduğu ,
Davaya konu —–İcra Dairesi —–Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından dosyamız davalısı aleyhine 28.141,00-TL alacağının avans faiziyle tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, takibin dayanağının 01.10.2021 tarihli, —- nolu, 11.093,60TL tutarlı, 01.11.2021 tarihli,—— nolu, 3.110,40TL tutarlı ve 22.11.2021 tarihli, —– nolu, 13.937,02TL tutarlı 3 adet fatura olduğu anlaşılmıştır. —-İcra Hukuk Mahkemesi—- Sayılı dosyası ile davalı/borçlu tarafından aleyhine mükerrer olarak başlatıldığını iddia ettiği —-. İcra Müd. —–sayılı takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
Tarafların 2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, SMMM bilirkişi 03.05.2023 tarihli raporunda özetle; ”her iki tarafın ticari defterlerinin tarafların kendi lehlerine delil niteliğine sahip olduğu, dava konusu 3 adet faturanın her iki şirketin
ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının bahse konu ettiği mal iade işlemlerine ilişkin olarak hiçbir fatura veya kaydın her iki tarafın
ticari defterlerinde bulunmadığı, davalının 15.10.2021 tarihinde yaptığını belirttiği 8.000,00TL tutarındaki ödeme ile 20.09.2021 tarihinde yapıldığı belirtilen 8.000,00TL tutarındaki ödemenin her iki şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, sadece 4.000,00TL’lik nakit ödemenin davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının bahse konu ettiği iki adet 8.000,00TL’lik (toplamda 16.000,00TL) ödemelerin şahısların banka hesapları arasında yapılan işlemler olması ve tarafların ticari defterlerine yansımaması sebebiyle, bu ödemelerin dava konusu TL cinsinden faturalara
ilişkin olarak yapıldığı şeklinde bir değerlendirmeye varmanın mümkün olmadığı, tarafların ticari defterleri arasındaki tek farkın davalının davacı tarafa yapmış olduğu 4.000,00TL tutarındaki nakit ödemenin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından
kaynaklandığı, davacının davalıdan 24.141,02-TL alacaklı olduğu” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir. Taraf vekillerince rapora karşı itiraz dilekçeleri sunulmuş, itirazlarda ek rapor alınmasını gerektirecek bilgi ve belge sunulmadığından, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli olduğundan itirazlara itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında mal alım satımına dayalı ticari iş olduğu her iki yanında kabulünde olup, uyuşmazlık davacının takibe dayanak 3 adet faturadan dolayı davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı hususundadır. Davacı tarafından davalıya satışı yapılan tekstil ürünlerine karşılık 3 adet faturanın düzenlendiği ancak bedellerinin ödenmediği iddia edilmektedir.Bilirkişi tarafından dava konusu 3 faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu belirlenmiş, davalının mükerrer takip iddiasına konu—-. İcra Müdürlüğü —-Esas sayılı icra takip dosyasına davacının dayanak olarak sunduğu cari hesap muavini dökümü incelenmiş, söz konusu muavin dökümünde tüm işlemlerin USD bazında olduğu, yapılan TL ödemelerin de dolar karşılıklarının
yazıldığı, pek çok toptan satış ve iade işlemlerinin bulunduğu ancak iş bu davaya konu 3 adet faturanın bu cari hesap muavinindeki işlemler arasında yer almadığı tespit edildiğinden davalının mükerrer takip itirazları kabul edilmemiştir.Davalı tarafından defterlerine kaydettiği anlaşılan faturalara konu bir kısım malların defoları sebebiyle davacıya iade edildiği iddia edilmiş ise de bu iadelere ilişkin dosyaya hiçbir delil sunulmadığı gibi, incelenen davalı yan ticari defterlerinde de herhangi bir kayda rastlanılmamıştır.
Davalı fatura borcuna istinaden muhasebe sorumlusu çalışanı —– banka hesabından, davacı tarafından bildirilen hesap numarasına ve davacı işletme adına pazarlama faaliyeti yürüten ve davalının iş yerine gelen temsilcisine ait hesaba olmak üzere iki adet 8.000-TL ödeme yaptığını iddia etmiş ise de davalı defterlerinde bu ödemelerin fatura borcuna istinaden yapıldığına dair kayıt bulunmadığı gibi bu ödemelerin ne davalı ne de davacı kayıtlarına işlenmediği belirlenmiştir.Davalının 4.000,00TL nakit ödemeye ilişkin sunduğu, 30.09.2021 tarihli tahsilat makbuzunda davacı şirket kaşesinin
ve imzasının olduğu görülmüş, davacı kayıtlarında yer almayan bu ödemenin davalı yanca defter kayıtlarında dava ve takip konusu fatura bakiyesinden düşüldüğü tespit edilmiş, davacı tarafından kaşe ve imzanın sahteliği iddia edilmediğinden mahkememizce de bu tahsilatın toplam 3 fatura bedelinden mahsubu ile davacının davalıdan bakiye 24.141,02TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak likit ve belirli olduğundan davalı aleyhine kabul edilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; Davalının —-.İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZININ KISMEN İPTALİNE, takibin 24.141,02-TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında 4.828,20-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.649,07-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 339,87-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.309,20 -TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 339,87-TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.666,00-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul-kısmen red oranına göre hesaplanan 1.429,19-TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 3.999,98-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranına göre 1.338,26-TL’nin davalıdan, 221,74-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.