Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/440 E. 2023/743 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/440 Esas
KARAR NO: 2023/743
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 06/06/2022
KARAR TARİHİ: 07/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı taraf ile anlaşma sağlamak için dava konusu olay ile ilgili olarak arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, davalı sigorta şirketi nezdinde —- ile sigortalı ——- —-plaka nolu araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olarak müvekkiline ait —- plaka nolu araca çarptığını, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkiline ait araçta hasar meydana geldiğini, hasar bedelinin sigorta eksperi tarafından 51.579,00 TL olarak tespit edildiğini, ancak taleplerinin poliçe limitleri kapsamında 41.000,00 TL olduğunu, sigorta şirketinin bu tutardan sorumlu olduğunu, kaza tespit tutanağına göre ——plaka nolu araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, müvekkiline ait aracın kusursuz olduğunu, davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri dahilinde hasar tutarını karşılamakla sorumlu olduğunu, araçta meydana gelen zararın tazmin edilmesi sırasında herhangi bir iskonto uygulanmasının kabul edilemeyeceğini, davalının hasar bedelini iskontosuz haliyle tazmin etmesi gerektiğini, davalının olay tarihinden itibaren avans faizinden sorumlu olduğunu iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin —– plaka sayılı aracın meydana gelen hasarın tazmini olarak şimdilik 41.000,00 TL’sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin sigorta poliçesi limitleri dahilinde davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, dava dışı ——— plaka nolu aracın müvekkili şirket tarafından ——- poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava şartının usulüne uygun yerine getirilmediğini, davacının müvekkiline başvuruda bulunmadığından dolayı davanın usulden reddi gerektiğini, kazada suistimal şüphesinin olduğunu, bu durumun araştırılması ve suistimal durumunun varlığı halinde davanın reddi gerektiğini, araçların geçmiş kazaları ile ilgili yapılan araştırmada; —-Adına tescilli—- plakalı aracın sürücü —— sevk ve idaresinde iken karıştığı kaza ile ilgili kaza mahallinde yapılan incelemede; kaza yeri çevresindeki iş yerleri çalışanları ile yapılan görüşmelerde, kazanın saat: 22:00 sıralarında pazartesi akşamı meydana geldiği —————– kamera olduğu görüldüğünü, kameraların kayıtları 20-25 aralıklarla kayıt yaptığı ve yenilendiği bilgisinin alındığını, —- istikametine giderken ——-kamerası olduğu tespiti yapıldığını, dava konusu olayda hasar beyan uyumsuzluğunun bulunduğunu, kazadan saatler sona trafik ekiplerine bildirim yapılmasının nedeninin araştırılmasını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında poliçe kapsamında teminat limitleriyle sınırlı olduğunu, gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini savunarak; davanın usulden ve esastan reddini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:————müzekkereler yazıldığı görüldü.Mahkememizce alınan 20/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Yukarda belirtilen hususlar neticesinde;
1-Davalı sigorta şirketi tarafından——-aracın sürücüsü —- olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurludur.
2-Davacı ——– olayda kusursuzdur.
3-Davacının zararı KDV dahil 29.857,85.-TL dır.”hususları tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan 19/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Dosya muhteviyatında bulunan bilgi ve belgeler birlikte nazara alındığında, kaza yerinin konumu ve mahal şartlarla dikkate alınarak olay değerlendirilip, yukarıdaki hususlar muvacehesinde 75.10.2020 tarihinde meydana gelen Maddi Hasarlı Trafik Kazasında;
A-) 15.10.2020 tarihinde meydana gelen kaza da dosya içeriğinde bulunan —- ekspertiz tarafından sunulmuş—– plakalı araca ait hasar bilgilerinin, —– plakalı araç üzerinde oluşan hasarlı parçalar ile uyumlu olduğu değerlendirmesi yapılmıştır.
B-) —–model, araca ait TOPLAM HASAR BEDEL TUTARI (parçat işçilik) ” 39.211,13 TL + 4.500,00 TL = 43.711,13 TL + KDV %18 = 51.579,13 TL (KDV Dahil Fiyat: ——– —— olduğu, bu tutarın serbest piyasa koşullarına ve dosya kapsamına uygun olması ile Kadr-i Maruf değer taşıdığı değerlendirilmiştir.
C-) Karayolları Trafik Kanunu’nun 88.maddesine göre, maddi hasarlı kazada işleten, sürücü, çok sorumlu varsa aynı zarardan her biri müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan, zarar görenin/görenlerin, dilediği borçluya başvurup zararın tazminini isteme hakkı olacak; müteselsil borçlulardan biri tarafından yapılan ödeme tüm borçluların ödeme oranında borçtan kurtulması sonucunu doğuracaktır ———-
D-) Davacı tarafın derdest davaya konu ettiği talebin, davalı sigortacının,——plakalı araç için düzenlediği ve riziko anında geçerli ve yürürlükte olduğu çekişmesiz olan —– kapsamındadır.
E-)———-model araçta oluşan hasar bedeli için, davacı tarafın derdest davaya konu ettiği ve davalının tazmin etmesini istediği toplam zararının, “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle:
Poliçe limiti kapsamında meydana gelen Hasar Bedelinin 41.000,00 TL tutar olarak belirlenmiştir.
Hesaplanan bu tutarın serbest piyasa koşullarına ve dosya kapsamına uygun olması ile Kadr-i Maruf değer taşıdığı,
F-) 20.03.2023 tarihli Bilirkişi raporunda belirtilen görüşe esas dayanak teşkil eden 16.03.2021 tarihli ——-tarafından belirlenmiş hasarlı parçaların ve tutarlarının, DAVA KONUSU OLAY İLE İLGİLİ BAĞI KURULAMAMIŞ (ekspertiz raporunda meydana gelen kazaya karışan ——-plakalı araçlar olduğu, ancak 15.10.2020 tarihinde dosya içeriğine sunulmuş kaza despit tutanağında sadece —– plakalı araç ile —- plakalı araç arasında kaza olduğu, ekspertiz raporunda — plakalı araç hakkında kaza olayına ilişkin herhangi bir durumunun belirtilmediği, dava konusu olaya ilişkin—– plakalı aracın kazadan dolayı ekspertiz listesinde ————gibi hasarlı parçaların listesinde yer almadığı, dolayısı ile ——- ekspertiz tarafından belirlenmiş hasarlı parçaların 31.12.2020 tarihindeki olayın, dava konusu olay ile ilgili bulunmayan başka bir kazaya ait parçaların listesinin yapılmış olabileceği) olup, 20.03.2023 Tarihli Bilirkişi görüşü kabul görmemiştir” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacının maliki olduğunu iddia ettiği —- plakalı araç ile davalının —- sigortacısı olduğu —— plakalı aracın karıştığı 15/11/2020 tarihli trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen maddi hasardan kaynaklanan tazminat davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, ——— sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)———- kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. (…) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacının maliki olduğunu iddia ettiği —– plakalı araç ile davalının —- sigortacısı olduğu ——-plakalı aracın karıştığı 15/11/2020 tarihli trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen maddi hasardan kaynaklanan tazminat davası olduğu, davalı sigorta şirketinin hasarın sigorta poliçesi kapsamında kalması durumunda sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, 20/03/2023 tarihli ——- raporunda davalının sigortalısının olayın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olduğu ve davacının aracında meydana gelen zararın 29.857,85 TL olduğunun tespit edildiği, davacının itirazı üzerine alınan 19/06/2023 tarihli bilirkişi ——- raporunda ise davalının sigortalısının olayın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olduğu ve davacının aracında meydana gelen zararın 51.579,13 TL olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporları arasında hasar miktarı yönünden çelişki bulunsa da 19/06/2023 tarihli bilirkişi ——- raporunda çelişkinin sebebinin denetime açık bir biçimde şeklinde gösterildiği, bu sebeple mahkememizce 19/06/2023 tarihli bilirkişi ——- raporuna itibar edildiği, yine her ne kadar gerçek zarar 51.579,13 TL olarak tespit edilmiş ise de davalının sorumluluğunun sigorta limitini aşamayacağı bu sebeple davalının poliçe limiti olan 41.000,00 TL’den sorumlu olduğu, davacının talebinin de bu yönde olduğu, davalı sigorta şirketi yönünden temerrütün KTK 99 maddesi uyarınca başvuru tarihinden (15/12/2020 günü) itibaren sekiz iş gününün geçmesiyle 26/12/2020 tarihinde gerçekleştiği kanaatine varılmış, maddi hasardan kaynaklanan maddi tazminat davası yönünden tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalı poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğundan maddi hasara ilişkin 41.000,00 TL maddi tazminatın 26/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (41.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 2.800,71 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 700,18 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 2.100,53 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 792,38 TL dava açma masrafı, 88,30 TL vekalet harcı ve 3.556,50 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 4.437,18 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (41.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile———– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/09/2023