Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/426 E. 2022/669 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/426 Esas
KARAR NO : 2022/669

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/05/2022
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkillerinin ——– mirasçıları olduğunu, müvekkillerinin murisi ——— şubesinden —–kullandığını, kredinin —— aracılığıyla davalı ——– sigortalandığını, sigorta sözleşmesinde —————— belirtildiğini, ——— ödendiğini,———— vefat ettiğini, vefat nedeninin —————– olarak tespit edildiğini, vefattan sonra ————- başvuruda bulunulduğunu, ——– tarihli yazısında————— hastalığından kaynaklı ————— teminatı————- dışında olmasından ötürü tazminat talebi reddedilmiştir” şeklinde cevap verildiğini, ————– yapılırken sorulan sorulara doğru cevap verdiğini, ölüm nedeninin de ——- olmadığını, müvekkillerinin murisinin ölümünün sigorta kapsamında kaldığını, ———- yoluna gidildiğini, anlaşmanın sağlanamadığını, bankanın kredi borcunun ölenin mirasçılarından tahsili yönündeki işlemin hukuka aykırı olduğunu savunarak; davanın kabulü ile bankaya olan ödemelerin tedbiren durdurulmasını, ——— kullanmış olduğu———- kapsamında kaldığının tespiti ile müvekkillerinin bu kredi nedeniyle borcunun olmadığının tespitini, bu borca karşılık murisin ölümünden sonra müvekkillerinin ödemek zorunda kaldıkları—– yargılama sırasında ödenmeye devam edilecek olan———– işleyecek ticari ——- faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, kredi borcundan sonra bakiye kısım kalması durumunda yine davalı sigorta şirketinin temerrüde düşmüş olduğu 21/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont avans faizi ile birlikte davalı ——– alınarak müvekkillerine verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacının arabulucuya başvurmadığından dolayı davanın usulden reddi gerektiğini, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, dava konusu talep miktar olarak belirli olduğunu, davanın kısmi dava/belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, sigorta sözleşmelerine müvekkilinin sorumluluğunun teminat bedeli ile sınırlı olduğunu, davacının da teminat bedelini bildiği için iş bu davada dava değerinin eksik gösterildiğini, eksik harç yatırıldığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, ——- alınması gerektiğini, sigortalının vefat etmesi üzerine açılan tazminat dosyasına ilişkin belgeler incelendiğinde, sigortalının sigorta başlangıç tarihi öncesinden gelen böbrek yetmezliği hastalığının olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle tazminat dosyasının reddedildiğini, sigortalıya ——- teşhisinin konulduğunu, sigortalı bu rahatsızlığı nedeniyle————–talebinin reddinin yasa ve usule uygun olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, talep edilen faiz ve faiz başlangıç tarihinin kabul edilemeyeceğini savunarak; davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-l maddesi uyarınca “(…) l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında———– sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, (…) ifade eder.”
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/1 maddesi uyarınca “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c maddesi uyarınca “mahkemenin görevli olması” dava şartlarındandır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115/1 ve 2 maddesi uyarınca “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. (…)”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacıların murisinin dava dışı———- imzalamak amacıyla davalı tarafla akdettiği ——— kaynaklandığı, davacıların——-sözleşmesinde ticari ve mesleki amaçla hareket etmemiş olması nedeniyle tüketici sıfatını taşıdığı, mirasçı sıfatındaki davacıların da muris ile aynı konumda olduğu, bu sebeple her ne kadar dava —— kaynaklanmış olsa da, murisin ve mirasçısı sıfatındaki davacıların sözleşmede tüketici sıfatında olduğu ———— sebeple uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-l maddesi uyarınca bu kanun kapsamında olduğu ve Aynı Yasa’nın 73/1 maddesi uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, görevin dava şartı olduğu ve yargılamanın her aşamasında resen değerlendirilebileceği kanaatine varılmış, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanacağı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, —— görevli olduğunun TESPİTİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca; görevsizlik kararının süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın———–Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yukarıda hüküm fıkrasında belirtilen süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair resen karar verilmesine,
4-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
5-Harç ve yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi