Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/423 E. 2023/708 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/423
KARAR NO : 2023/708

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında —–adresinde mukim —– Sitesi içerisinde bulunan sosyal tesisin işletmesinin devri hususunda anlaşmaya varılmış ve bu anlaşma doğrultusunda işletmenin demirbaşlarıyla birlikte müvekkil ve ortağına devrine karşılık davalının hesabına 24.02.2020 tarihinde 2.000TL, 27.02.2020 tarihinde ise 16.000TL. Ödenmiş olduğunu, Bu ödemelerin yarısı müvekkil diğer yarısı ise ortağı—–tarafından yapılmıştır. Yapılan ödemelerin tamamı bankadan olduğunu, davalının,—–. İcra Dairesi —–sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline ve Davalı/Borçlu aleyhine takibin devamına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

BİRLEŞEN DAVA İDDİA
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davalının —-. İcra Dairesi —– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline davalı borçlu aleyhine takibin devamına haksız inkar sebebiyle davalı aleyhine takip bedelinin %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

ASIL DAVA CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesi, talep ve iddialarının hiçbir hukuki geçerliliği olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava —-. İcra Müdürlüğünün —- ve —–esas sayılı icra dosyasından yapılan icra takiplerine itirazın iptali ile icra inkar tazminat talebine ilişkin olduğu görüldü
Dava İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Davada taraf teşkili sağlanmış, deliller toplanmıştır. Asıl ve birleşen davada —–. Asliye Hukuk Mahkemesince; Görevsizlik kararı verilmiş kararın istinafı neticesinde ; —–BAM —. Hukuk Dairesince; Taraflar ticaret sicile kayıtlı olmasalar da işletme usulüne göre defter tuttukları, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TBK 202 maddesinde düzenlenen işletme devrine ilişkin akti ilişkiden kaynaklandığı, TTK’nun 4/1-c maddesinde sayılı mutlak ticari davalardan sayıldığınına ilişkin kararı neticesinde dosya mahkememize tevzi olmuştur. Davacı vekilince taraflar arasındaki işletmenin devrine ilişkin sözleşmenin geçersiz olması sebebiyle, bu hukuki ilişki kapsamında davalı tarafa ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında tahsili için icra takibi yapılmıştır. Davacılar vekilince davacı ve davalı arasında —- adresinde bulunan —–Sitesi içerisinde bulunan sosyal tesisin işletmesinin devri hususunda anlaşmaya varıldığı, ve bu anlaşma doğrultusunda işletmenin demirbaşlarıyla birlikte davacıya devrine karşılık davalının hesabına 24.02.2020 tarihinde 2.000TL, 27.02.2020 tarihinde ise 16.000TL. Ödenmiş olduğunu, Bu ödemelerin yarısını … diğer yarısı ise ortağı —- tarafından yapıldığı, yapılan ödemelerin tamamının bankadan olduğunu belirtmiştir. Davacı vekili ödemeleri ilişkin evrakları dosyaya sunmuştur. İcra dosyaları celp edilmiştir.—- İcra Dairesi—– sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı … tarafından davalı aleyhine 9.000 TL işletme devir bedelinin tahsili talebiyle ilamsız icra takibi yapıldığı görülmüştür.
—–. İcra Dairesi —–sayılı dosyasının incelenmesinde;
Davacı—– tarafından davalı aleyhine 9.000 TL işletme devir bedelinin tahsili talebiyle ilamsız icra takibi yapıldığı görülmüştür.—- Belediyesinden —– sitesi içinde bulunan sosyal tesisin ruhsatının olup olmadığı, ruhsat verilmeye uygun olup olmadığı, daha öncesinde ruhsat alınıp alınmadığı ve varsa ruhsat tarihinin bildirilmesi istenilmiş, cevabi yazıda bahse konu yerle ilgili herhangi bir İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsat kaydına ve müracatına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
—-Site yönetimine yazılan müzekkere cevabında;Davaya konu Kafeteryanın 28.02.2020 tarihinde … ve —- tarafından kiralandığı, Kafeterya … ve—-tarafından 07.10.2020 tarihinde kira sözleşmesinin sonlandırıldığı ve Kafeterya nın şu anda başka birileri tarafından kira karşılığı işletildiği belirtilmiş ve ekinde kira sözleşmeleri ve fesih protokolü gönderilmiştir. Davacılar vekilince taraflar arasındaki işletmenin devrine ilişkin sözleşmenin geçersiz olması sebebiyle, bu hukuki ilişki kapsamında davalı tarafa ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında tahsili için icra takibi yapılmıştır.Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir haklı sebebe dayalı olmaması gerekmektedir.Sebepsiz zenginleşmeden bahsedilebilmesi için diğer şartların yanında en önemlisi zenginleşenin mal varlığında meydana gelen artışın haklı bir sebebe dayanmamasıdır. Zira zenginleşmeyi doğuran sebep, kazandırma veya zenginleşenin müdahalesi ya da umulmayan bir olay olabilir. Zenginleşme bu olaylardan hangisinden kaynaklanırsa kaynaklansın mutlaka haklı bir sebebe dayanması gerekir. Aksi hâlde sebepsiz zenginleşme söz konusu olacaktır. Bu itibarla 818 sayılı BK’nin 61. maddesinde özellikle “haklı bir sebep olmaksızın” ifadesine yer verilmiş ve haklı olmayan sebep teşkil edecek hususlar örnek olarak sayılmıştır. Buna göre kazandırmaya (edime) dayanan sebepsiz zenginleşme; “geçerli olmayan sebebe” veya “gerçekleşmemiş sebebe” veyahut da “sona ermiş sebebe” dayalı olarak gerçekleşebilir. Ayrıca 818 sayılı BK’nin 62. maddesinde haklı bir sebebe dayanmayan özel bir sebepsiz zenginleşme hâli olarak “borç olmayan şeyin tediyesi” ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur.
Dosya içeriği belgeler birlikte incelendiğinde; Davalının site yönetimi ile 15.11.2018 kira başlangıç tarihli ——sitesi içinde bulunan sosyal tesisin işletilmesi ile ilgili olarak kira sözleşmesi imzaladığı, Davacıların ise site yönetimi ile 28.02.2020 tarihinde kira sözleşmesi yaptıkları daha sonra davacıların site yönetimi ile kiralanan taşınmaza ilişkin tüm demirbaş ve eklentileri ile birlikte anahtarı site yönetimine devrettiklerine ilişkin 07.10.2020 tarihli protokol düzenledikleri görülmüştür. Davacılar vekilince sözleşmenin geçersiz olması sebebiyle, bu hukuki ilişki kapsamında davalı tarafa ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında tahsili için icra takibi yapıldığı, icra takibine itiraz neticesinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür. Davacılar vekilince işletmeyi devir aldıktan sonra belediyeye ruhsat için gittiklerinde yerin ruhsata elverişli yer olmadığı söylendiğinden, müvekkillerinin mağdur olduğu ve hukuki imkansızlık bulunduğundan bahisle ödedikleri paranın tahsilini talep ettiklerini belirtmiştir.—- belediyesinden gelen yazı cevabında —– sitesi içinde bulunan sosyal tesisle ilgili herhangi bir İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsat kaydına ve müracatına rastlanılmadığı bildirilmiştir. Uyuşmazlık konusu olayda Davalı söz konusu kafeteryayı içerisinde yer alan gıda, demirbaş ve diğer her türlü eşya ile birlikte davacılara devir etmiştir. Davacılar site yönetimi ile 28.02.2020 kira sözleşmesi imzalamışlar ve 07.10.2020 tarihinde sözleşmeyi sonlandırmışlardır.
Davacılar ve davalı arasında geçerli bir sözleşmenin kurulduğu, bunun akabinde davacıların —–site yönetimi ile kira sözleşmesi imzaladıkları ve sosyal tesisin bir süre davacıların kirasında kaldığı ve kendi istekleri ile kira sözleşmesini sonlandırdıkları anlaşıldığından sebepsiz zenginleşmenin şartları oluşmadığından asıl ve birleşen davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Asıl ve Birleşen davanın REDDİNE,
1-Asıl dava yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 108,70 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 161,15 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
2-Asıl dava yönünden davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT göre hesaplanan 9.000,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
3-Asıl dava yönündenArabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Birleşen dava yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 108,70 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 161,15 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Birleşen dava yönünden davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT göre hesaplanan 9.000,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
6-Birleşen dava yönünden Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Asıl ve birleşen davalar yönünden davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Dosyada arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.