Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/414 E. 2023/601 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/414 Esas
KARAR NO:2023/601
DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:26/05/2022
KARAR TARİHİ:21/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ——tarihinden beri şirketin 16.650,00 sermaye paylı %33,3 oranında ortağı olduğunu, müvekkili şirkete ortak olduktan sonra sadece bir kez genel kurul toplanmış olup sonrasında hiç genel kurul toplanmadığını, hiç kâr payı dağıtılmadığını, müvekkilinin, ortaklığın başladığı tarihten beri şirketin genel durumu, kâr durumu, bilançosu, finansal tablolar hakkında bilgi almak istemişse de kendisine hiç bilgi verilmediğini, şirket ortağı olarak denetim yapmasına olanak sağlanmadığını, ayrıca şirketin sicilde kayıtlı gösterilen adreslerde faaliyette olmadığını tespit ettiğini, bu nedenle müvekkilinin, T.T.K. gereğince haklı sebeplerle şirketin ortaklığından ayrılmak istediğini, yine TTK’ya göre uzun süre kâr dağıtılmaması, genel kurulun toplanmamsı, ortakların bilgi alma ve denetim haklarının kullandırılmaması şirketin feshi sebeplerinden olduğunu, müvekkili ———- şirkete ortak olduğu günden beri hiç bilgi ve kâr payı alamamış olmasına rağmen şirketin ödenmeyen borçları nedeniyle mağdur olduğunu, — bulunan parasını şirketin ——- olan borçları nedeniyle kullanamayan müvekkilinin, şirketin ne kadar borcu olduğunu ve bu borçların neden ödenmediğini de bilmediğini, bu konuda da diğer ortaklardan ve şirketten bilgi almak istemişse de kendisine bilgi verilmediğini, bu nedenlerle müvekkili —–kendisine çıkmaya bağlı tüm haklarının verilmesi (dağıtılmayan kâr payı, ayrılma akçesi, şirket gerçek hisse bedeli) ile ortaklıktan çıkmak istediğini, müvekkili —- çıkma istemini şirketin—- bulunan, bildirilen son adresine ———- yevmiye numarası ile ihtarname göndererek bildirmek istemişse de adres sürekli kapalı olduğundan tebligat yapılamadığını, hatta sonrasında sırf çıkma bildiriminde bulunabilmek adına ——şubesine de tebligat çıkartılmış ancak şirketin şubesine de aynı gerekçeyle tebligat yapılamadığını, şirket müdürü ve ortaklarının telefonlarına cevap vermediklerini, yine dava açılmadan önce ——- arabuluculuk numarası ile başvuru yapıldığını fakat yine şirkete tebligat yapılamadığını, arabulucunun telefonla şirket yetkililerine ulaştığını ancak buna rağmen katılım olmadığını, böylece anlaşma sağlanamadığını, dava dilekçesi ekinde ihtarname ile arabuluculuk son tutanağı örnekleri sunulduğunu, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini ve sürekli güvensizlik ortamı oluştuğunu, diğer ortağın kendi kusurundan kaynaklı şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinde hukuki ve ekonomik imkansızlık meydana geldiğini, göründüğü kadarıyla şirketin devamlı olarak zarar ettiği ve kâr sağlayamadığını, şirket yönetiminde yolsuzluklar yapıldığı kanaati güçlendiğini, şirket müdürünün şirketi iyi idare edemediğini, “TTK’nın 638’inci maddesinin ikinci fıkrasında “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.” ” şeklinde olduğunu, TTK m. 245’te, “bir ortağın şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması” veya “bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi” ve bunlara benzer haller haklı sebep olarak nitelendirildiğini, yukarıda ki açıklamaları ışığında Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca müvekkilinin haklı sebeplerle öncelikle ortaklıktan çıkartılması ve çıkmaya bağlı ayrılma akçesi, dağıtılmayan kâr payı, şirket gerçek hisse bedeli vb. tüm mali haklarının bilirkişilerce hesaplanarak faiziyle ödenmesi yahut bu mümkün değil ise yine müvekkil ——– haklı sebeplerine dayalı olarak şirketin feshi ile tasfiye payının avans faiziyle ödenmesi şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesi için mahkemeye başvurmak zorunluluğu doğduğundan bahisle öncelikle Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca müvekkilinin haklı sebeplerle öncelikle ortaklıktan çıkartılmasına; çıkmaya bağlı ayrılma akçesi, dağıtılmayan kâr payı, şirket gerçek hisse bedeli vb. tüm mali haklarının bilirkişilerce hesaplanarak fazlaya dair hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL’nin faiziyle ödenmesi yahut bu mümkün değil ise yine müvekkil ——– haklı sebeplerine dayalı olarak şirketin feshi ile hesaplanacak tasfiye payının avans faiziyle ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ olunmasına rağmen cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı görülmüştür.Davalı şirketin——— getirtilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan —–tarihli bilirkişi raporuna göre özetle; ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı yönünden, davalı şirketin——-defterlerinin açılış tasdiklerinin Vergi Usul Kanunu’nun “Tasdik Zamanı” başlıklı 221. maddesine göre; süresinde alınmış olduğu, —–Yevmiye Defteri, Defteri Kebir ile Envanter defterlerinin açılış tasdikleri ile kapanış tasdiklerinin bulunmadığı görülmüştür. Tüm bu tespitler sonucunda davalı şirketin ticari defterlerinin VUK ve TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmadığı, davalı şirketin ortaklık yapısı yönünden, davalı şirketin —- tarihinde kurulduğu, davacı ——-tasdikli hisse devir sözleşmesi ile şirket hissedarlarından —- şirketteki 16.650,00 TL hisse payının tamamını devralarak şirkete ortak olduğu, hisse devri ile ilgili alınan——– sayı ile onaylı ortaklar kurulu kararı —- tarihinde tescil edildiği ve —– sayfasında ilan edildiği, şirketin son tescilini —- tarihinde yaptırdığı, şirket müdürü —- tarihinde bittiği, bu tarihten sonra şirketin organsız kaldığı, davalı şirketin—- kayıtlarına göre son ortaklık yapısının ———olduğu, Davacının——— bölümünde detaylı olarak incelenmiş olup; şirket ——- dava tarihine en yakın —- yılı kaydi bilançosunda gözüken kamuya olan borçlara——- gelen yazılarda bildirilen güncel vergi ve —-borçlarının ilave edilmesi ile yeniden hesaplanan davalı şirket öz kaynağının – ——olarak hesaplandığı, hesaplanan öz kaynağa göre şirketin borca batık olduğu, dolayısıyla davacının ayrılma akçesi, kâr payı talep edemeyeceği, Davacının Şirketin Feshi Talebi Yönünden; Davalı şirketin raporun 4.b bölümünde incelenen—–tablolarına göre satışının olmadığı gayri faal olduğu, ——— kayıtlarına göre organsız kaldığı, şirketin kuruluş amacını yitirdiği, tüm bu tespit ve incelemeler çerçevesinde davacının, davalı şirketin tasfiye, feshi talebine ilişkin nihai ve hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Davacı vekili, 07/06/2023 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; 05/06/2023 tarihli bilirkişi raporu taraflarınca —– sisteminden görülmüş olmakla rapora karşı beyanlarını sunduklarını, bilirkişi raporundaki aleyhe kısımları kabul etmediklerini, bilirkişi raporunda yapılan tespitlerle hem ortaklıktan çıkma hem de şirketin feshine ilişkin sebeplerin oluştuğu tespit edildiğini, şirketin borca batık olduğu bu nedenle mali taleplerinin semeresiz kalacağı anlaşılmakla işbu davadaki alacak taleplerinden feragat ettiklerini, öncelikle davacı müvekkilinin ortaklıktan çıkmasına, mahkeme aksi kanaatteyse de şirketin feshine karar verilmesini talep ettiklerini, bilirkişi raporu ile ortaklıktan çıkma/fesih konusunda haklı sebeplerin varlığı tespit edildiğini, ancak yine de mahkeme gerekli görüyorsa bildirmiş oldukları tanıklar ——– talimat yazılarak dinelenilmesini talep ettiklerini, dosyaya masraf yatırıldığını, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı şirketin gayri faal olduğunu, şirketin ———- kayıtlı adresinde faaliyet göstermemesi nedeniyle dava dilekçesi ve eklerinin de Tebligat Kanunu 35. Maddeye göre tebliğ edildiğini, bu nedenlerle bilirkişi raporunun da davalı şirkete 35. Maddeye göre tebliğ edilmesine karar verilmesini, bilirkişi raporunda ortaklıktan çıkma/fesih konusunda haklı sebeplerin varlığı tespit edilmiş olmakla, alacak taleplerinden de feragat etmeleri sebebiyle davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, haklı sebeple limited şirket ortaklığından çıkma olmadığı takdirde şirketin feshi istemlerine ilişkindir.
Davacı taraf, genel kurulun toplanmadığı, kâr payı alamadığı, şirket yöneticilerine ulaşamadığı ve şirketin gayri faal olması sebebiyle haklı nedenle çıkma olmadığı takdirde şirketin feshini talep etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Sona Erme ve Ayrılma A) Sona erme sebepleri ve sona ermenin sonuçları başlıklı 636 ncı maddesi “(1) Limited şirket aşağıdaki hâllerde sona erer:
a) Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle.
b) Genel kurul kararı ile.
c) İflasın açılması ile.
d) Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde.
(2) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir.
(3) Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.
(4) Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.
(5) Sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” ve,
C) Çıkma ve çıkarılma I – Genel olarak başlıklı 638 nci maddesi “(1) Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir.
(2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” hükmünü düzenlemiştir.
Alınan bilirkişi raporuna göre davalı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, yöneticisinin bulunmadığı, borca batık olduğu, gayri faal olduğu, uzun süredir genel kurulun toplanmadığı ve kuruluş amacını yitirdiği, ortaklıktan çıkma ve fesih için haklı sebeplerin oluştuğu, şirketin gayri faal ve borca batık olması sebebiyle davacıya öncelikli olarak çıkma hakkı tanınmasının ortaklar arasındaki menfaat dengesini bozabileceğinden kuruluş amacını yitiren şirketin feshine, davacı tarafın diğer taleplerinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 636 (3) maddes————- sicil numarasında kayıtlı davalı —– FESİH VE TASFİYESİNE,
Tasfiye memuru olarak ——— atanmasına,
10.000,00 TL tasfiye memuru ücretinin davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına,
10.000,00 TL tasfiye avansının davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına,
Tasfiye memuru ücreti ve tasfiye avansı yatırıldığında ve karar kesinleştiğinde tasfiye memuruna görevinin tebliğine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafça yatırlan 80,70 TL harçtan mahsubuyla bakiye 99,20 TL’nin davalı taraftan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 307,25 TL posta masrafı ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.807,25 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde re’sen yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda oy birliğiyle karar verildi. 22/06/2023