Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/41 E. 2022/141 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/41 Esas
KARAR NO : 2022/141

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilince dosyaya sunulan 30/11/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından davalı aleyhine —- dosyası ile müvekkili tarafından sehven gönderilen 76.750,00 TL’nin tahsili için başlatılan icra takibinin, borçlu davalı şirketin haksız ve mesnetsiz itirazı sonucunda durdurulduğunu, mahkeme dosyasına sunmuş bulundukları ——açıklama kısmında “—- sehven davalı borçlu şirkete gönderildiğini, Müvekkilinin davalı şirketle yapmış olduğu tüm iyi niyetli girişimlere ve taleplere rağmen bedel iadesinin bugüne kadar yapılmadığını, müvekkil ile davalı arasında herhangi bir mal/hizmet sözleşmesi bulunmadığını, davalı şirketin taraflarınca başlatılan takibe kötü niyetli olarak İtiraz ettiğini iddia ederek, davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin devamına, kötü niyetli itiraz nedeniyle davalının en az %20 icra inkâr tazminatı mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı şirket vekilince dosyaya sunulan 25.01.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Paranın sehven gönderildiği iddiasının gerçeğe aykırı olup, havaleye ilişkin dekont açıklamasından görüleceği üzere, dava konusu bedelin dava dışı —— alınan araçların bedeline karşılık olarak gönderildiğini, —- yerleşik uygulamasına göre havale borç ödeme aracı olup, havalenin başka amaçla veya sehven yapılmış olduğunun davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davacı yanca bu yönde herhangi bir delil sunulmadığından davanın reddinin gerektiğini, ispat yüküne ilişkin beyanları baki kalmak kaydıyla, dava dışı —şirketten sürekli olarak araç satın almış olup, dava konusu bedelin araç bedeli olarak müvekkil şirket hesabına gönderildiğini, müvekkili şirket ile dava dışı — bir ticari ilişki mevcut olup, dava dışı ——-müvekkil şirketten sürekli olarak — çerçevesinde ödediğini, ekte sundukları —- görüleceği üzere davacı tarafından dava konusu bedelin— araç bedelî” açıklaması ile gönderildiğinden— tarafından satın alınan araçların bedeline karşılık —– işlendiğini, TBK.83 Md. hükmüne göre borcun şahsen ifasının zorunlu olduğu haller dışında borcun ifasının üçümcü bir kişi tarafından da gerçekleştirilebilmekte olup, üçüncü kişinin ifasının da cari olduğunu, —- tarafından araç satın alınırken bedeller —– ödenebildiği gibi üçüncü kişilere ait hesaplardan da bedellerin gönderildiğinin olduğunu, nitekim davacı tarafından dava konusu bedelin ödendiği tarihte üçüncü kişi —– araç bedeli gönderildiğini, —- görüldüğü üzere daha sonra dava dışı— bedelli — satılarak teslim edildiğini, bu nedenle dava konusu havale nedeniyle müvekkil şirketin sebepsiz zenginleşmesi’ nin söz konusu olmadığını, davacının bir talebi varsa bunu dava dışı–gerektiğini, ayrıca dava konusu havalenin — tarihinde yapılmış olup, itirazın iptaline konu — yapıldığını, bununla birlikte davacının havaleyi yaptığı bankadan veya müvekkil şirketin hesabının bulunduğu bankadan müvekkil şirkete ulaşmış bir itiraz veya şikayetin de söz konusu olmadığını, paranın sehven gönderilmiş olması halinde davacının 1 yıldan fazla süre beklemesinin hayatın doğal akışına aykırı olup, bu durumun dahi davacının iddiasının en — payının bulunmadığını açıklıkla gösterdiğini, davacının takipte kötü niyetli olduğunu ve talebinin muhatabının dava dışı—— savunarak, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davanın dayandığı takibin iptaline, kötü niyetli takip nedeniyle davacı aleyhine en az %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davacının iddiasını usulünce ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinafı neticesinde;
—— karar sayılı kararında;
Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya — sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada uyuşmazlığın temelinin araç satış sözleşmesinden kaynaklandığı dikkate alındığında, davacı bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumundadır. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olduğu gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
— kararı neticesinde; Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE
2-HMK 20.Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli—- Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, bu süre içerisinde müracat edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, (ihtarat yapıldı.)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı asilin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.