Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/405 E. 2023/375 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/405 Esas
KARAR NO : 2023/375

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2022
KARAR TARİHİ : 04/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkil Şirket tarafından işletilen otoyolundan, davalıya ait —– plakalı araç ile gerçekleştirilen ihlalli geçiş nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla, —-. İcra Müdürlüğü —–Esas Sayılı takibe Borçlunun itiraz ettiğini, itirazın haksız ve yersiz olduğunu, yasal bir yükümlülük bulunmamasına rağmen, ceza tahakkuk ettikten sonra ise araç sahibi gerçek ve tüzel kişilerin adreslerine “İhlalli Geçiş İhtarnamesi” göndererek geçiş ücretinin ve tahakkuk etmişse ceza tutarının ödenmesi talep edildiğini, sorumluluğun sadece geçiş esnasında geçiş yapan araçlarda bulunan geçiş ücretinin tamamını karşılamaya yeterli bakiyeye sahip sağlam ve çalışır durumdaki—– etiketlerinden etiket değişikliği gerektirmeyecek şekilde geçiş ücretinin tahsil edilmesi ile sınırlı olduğunu, ayrıca zorunlu olunmasa da otomatik tahsilat sistemleri üzerinden provizyon ile 15 gün süreyle ödeme sorgulandığını, araç sahiplerinin çeşitli kanallardan 15 gün içinde ödeme yapabileceğini, uyuşmazlık esasına konu ihlalli geçiş fiili kapsamında davalıya İhlalli Geçiş İhtarnamesi ile davalı posta yolu ile bilgilendirildiğini, davalının itirazının haksız olduğunu iddia ederek; davalının —– İcra Müdürlüğü —–Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile alacağın ticari faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamını, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalının cevap dilekçesinde, özetle, —–plakalı aracın ihlalli geçiş yaptığı gerekçesi ile—–. İcra Dairesi—– Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, yasal süresi içerisinde itiraz edilerek davaya konu edildiğini, müvekkil firmanın araçlarının bankada tanımlı olduğunu, yapılan tüm geçişlerin ücretlerinin otomatik olarak banka hesabından düştüğünü, bugüne kadar sürekli bu şekilde sistem işlediğini, aracın geçiş tarihinde banka kaydının sordurulması gerektiğini, —— sistemleri bankada tanımlı olan ve hesapta yeterli derecede bakiye bulunan bir durumda ihlalli geçişten bahsedilemeyeceğini, uygulanan fahiş cezanın haksız ve hukuka aykırı olduğu, müvekkil firmanın bankada bulunan ve aşağıda delil listesinde belirtilen —- Ticari şubeye müzekkere yazılarak—–hesap numarasında geçiş tarihinde yeterli bakiye olup olmadığının sorgulanması talep edildiğini, davacının kendi üzerine düşen ispat külfetini yerine getirmediğini, geçiş anında ve 15 gün sürede bakiye bulunmadığının ispat edilmesi gerektiğini,——bakiyesinde yeterli miktarda tutar bulunduğunu, aksinin kabulü ticari faaliyet ile uğraşan müvekkil şirket açısından hayatın olağan akışına aykırı olacağını, davacı tarafça düzenlendiği iddia edilen İhlalli Geçiş İhbarnamesi tebliğ edilmediğini savunarak; davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
—–Şirketi —–Ticari Şubesi, —- Bölge Başmüdürlüğü, —–. İcra Dairesi’ne müzekkereler yazıldığı anlaşıldı.Mahkememiz tarafından aldırılan 09/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Dosya kapsamında davacı ve davalı iddia ve talepleri, somut belgeler, dosya kapsamındaki diğer yazışma ve muhteviyatının incelenmesinden ve konunun mevzuat yönünden değerlendirilmesinden yukarıda gerekçeleri ayrı ayrı açıklandığı üzere;

1. Davalıya ait aracın davacının iddia ettiği tarih ve saatlerde işletmesi davacıya ait otoyoldan ücret ödenmeksizin geçiş yaptığının somut olduğu,
2. İhlalli geçiş cezası olarak belirlenen bedellerin geçiş ücretinin 4 katı kadar olduğu, bu yönüyle mevzuata aykırılık bulunmadığı,
3. Geçiş anında otomatik ödeme algılayıcı ile teşkil edilen otoyol ve 15 gün süreyle otomatik tahsilat sistemleri ile ücretin tahsili yönünde gerekli altyapının kurulmuş olduğu, davacı işletmenin herhangi teknik bir kusuru bulunmadığı,
4. Davalının —–hesabına 132,50 TL ödeme talimatı bulunduğu, geçiş anında ve 15 günlük sürede—– hesabında 195,50 TL ücretin tahsil edilebileceği bakiye bulunmadığı, davalı araçları —- etiketlerinin bağlı olduğu —– hesabının da uyuşmazlık döneminde hesapta yeterince bakiye bulunmadığından talimatlı ——hesabına aktarma yapılamadığı, ücret tahsil edilemediği,
5. Davacının itirazın iptali yönündeki talebinin mevcut dosya kapsamına göre uygun olduğu, asıl alacak miktarının 977,50 TL olduğu” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davalıya ait aracın davacı işletiminde bulunan—– Otoyolu”ndan geçişi sonrası geçiş bedeli ve ceza bedelinden kaynaklı alacak nedeniyle itirazın iptali davasıdır.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’nun 30/5 maddesi uyarınca “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacının 3996 sayılı Yasa uyarınca işletme hakkı verilen—–Otoyolu”nun işleteni olduğu, dosya kapsamındaki yazı cevapları ve bilirkişi raporu dikkate alındığında davalının—–plakalı araç ile ihlalli geçiş gerçekleştirildiğinin ve bu tarihte ihlalli geçiş yapan aracın mülkiyetinin davalıya ait olduğunun sabit olduğu, geçiş ücretinin ve ceza bedelinin bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere toplam 977,50 TL olduğu, alacağın likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve borçlunun itirazında haksız çıkması nedeniyle davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1- Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun —-. İcra Dairesi’nin—– Esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2- Takip konusu alacağın (977,50 TL) yüzde 20’sine karşılık gelen 195,50 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (977,50 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 172,90 TL dava açma masrafı ve 1.264,25 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 1.437,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (977,50 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 977,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.