Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/397 E. 2023/701 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/397
KARAR NO : 2023/701

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/05/2022
KARAR TARİHİ : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalının taşıyıcı olarak —- taşınmak üzere 2 kutu/kap olarak teslim aldığı 31.01.2022 tarih —–numaralı konşimento ve detaylı manifesto muhteviyatında yazılı olan 39 kg ağırlığında, 10.600,-Euro bedelli rulman türü yükün alıcısı olduğunu ve yükün bedelini 31/01/2022 tarihinde dava dışı gönderici —– firmasına ödediğini, bedeli göndericiye ödenen yük için davalı taşıyıcı tarafından davacı alıcıya, detaylı manifesto kapsamında gönderenden teslim alınan yükün, 18/02/2022’de—– Gümrük Müdürlüğüne bağlı —- Depolama yerine alındığını, resmi gümrük çekim işlemlerinin yapılması gerektiğinin bildirildiğini, bu bildirim üzerine yükün alıcısı olan davacının, 22/02/2022 tarihinde taşımaya konu yüke ilişkin gümrük beyannamesi ile resmi gümrük çekim işlemleri için yükümlülüklerini yerine getirip giderlerini de toplamda 48.246,36 TL olarak ödeyerek yükü millileştirdiğini, ancak gecikmeli olarak gelmiş olan yük teslim alındığında, 6.600,- Euro değerindeki ürünün eksik olduğunun fark edildiğini ve durumun davacı alıcı tarafından aynı gün davalı taşıyıcının iç satış temsilcisine yazılı olarak bildirlip, konunun araştırlmasıyla eksik ürünün tesliminin istendiğini, davacıya gönderilen 22/02/2022 tarihli elektronik postada özetle; “…davacı alıcıya ait son kabın/kutunun şu anda —–depolanında göründüğü ve ne zaman gönderileceğinin sorulduğu, bilgi gelir gelmez de davacı alıcı ile paylaşılacağı..” bildirildiği halde 1 gün sonra 23/02/2022 tarihinde davalı taşıyıcının davacıya gönderdiği elektronik postada; yükün 1 kap olarak hazırlandığını, —- ihbar mailinde de gönderinin 1 kap 9.75 kg olduğunu yazdıkları belirilerek, davacının talepleri konusunda destek olamayacaklarını bildirdiklerini ve davalı taşıyıcının, 31/01/2022 tarihinde —- numaralı konşimento ve detaylı manifesto muhteviyatıyla 2 kutu kap olarak teslim aldığı 39 kg ağırlığında, 10.600,- Euro bedelli rulman yükünün tesliminde geciktiği gibi ağır ihmali, pervasızca davranışı ile kusuru da olduğundan TTK m. 886; CMR m.17/M ve m.29 kapsamında zilyetliğinde bulunan 1 kutu/kap yükü zayi ederek tememüde düştüğünü, söz konusu aksaklığın düzelilmesi ya da zararların tazmini için davalı taşıyıcıya 24/03/2022 tarihi itibariyle ihtarname gönderildiği halde cevap alınamadığını, arabulucuk sürecinin de anlaşma sağlanamadan sonuçlanması üzerine kusurlu eylemlerinin neticesine sebep olduğu zarara katlanıp, mağduriyeti gidermek zorunda olan davalı aleyhine işbu davanın açılması zarureti doğduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle gönderinin 6.600,- Euro tutarındaki bedelinin, olay tarihinden itibaren 3095 S.K. M.4/a hükmüne göre işleyecek döviz faiziyle birlikte tazminine; zay’i edilen gönderi nedeniyle davacı alıcının toplamda ödediği 48.248,36 TL tutarındaki giderlerinin de 3095 S.K. Md.2/2’ye göre işleyecek faiziyle ve ürünün teslim edilmemesinden kaynaklı olarak mahrum kalınan kâr ile olay nedeniyle uğranılan diğer tüm zararlanının da faizleriyle birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız ve mesnetsiz beyan ve iddialarının müvekkli tarafından kesinlikle kabul edilmediğini, uyuşmazlık konusu gönderinin çıkış adresinin —-olması nedeniyle söz konusu ilişkinin uluslararası bir taşıma ilişkisi olduğunu, gönderinin geliş-varış yeri devletlerinin uluslararası sözleşmelere tabi olması ile dava konusu uyuşmazlığın çözümünde davacının iddia ettiği gibi Ticaret Kanunu hükümlerinin değil, uluslararası hava taşımacılığı ilişkisinin varlığı nedeniyle 1929 tarihli —- Konvansiyonu ve Protokolleri ile 1999 tarihli —Sözleşmesi ve Protokolleri’nin (—– Sözleşmesi) uygulanması gerektiğini, her ne kadar davacı taraf müvekkilinin kusuru ile yükün kaybolduğunu iddia etmekte ve müvekkilinin taşıyan olması nedeniyle sorumlu olduğundan bahisle uğradığını öne sürdüğü maddi ve manevi zararların ve mahrum kalınan karın tazminini talep etmekte ise de; müvekkilinin Taşıma Kural ve Koşulları’nda açıkça belirtidiği üzere; müşteriler gönderilerini teslim ettiklerinde, konşimentoda ve internet sitesinde yer alan işbu koşulları kabul etmiş sayıldığından davacının kaybolduğunu iddia ettiği gönderiye ilişkin olarak ticari itbarının zedelenmesi nedeniyle maddi ve manevi zararları için talepte bulunulmasının tamamen haksız olduğunu, müvekkili Şirket Taşıma Kural ve Koşulları’nın “Üstlenilmeyen Yükümlülükler” başlıklı 21. maddesine göre “Gönderen —- tarafından bu Koşullarda açıkça kabul edilenlerin ötesindeki tüm zarar, hasar veya gecikme riskini ve bunlara maruziyeti üstlenir.” denilmek suretiyle müvekkilinin herhangi bir zarar, hasar veya gecikmeden sorumlu tutulamayacağı konusunda taraflarca açıkça mutabık kalındığını, davacının iddia ve taleplerinin kesinlikle kabulü anlamına gelmemesi kaydıyla; müvekkilinin Uluslararası taşıyıcı olması nedeniyle sorumluluğunun, gerek davacı tarafından kabul edilen davalı şirketin Taşıma Kural ve Koşulları gerekse —- Sözleşmesi ve ilgili mevzuat uyarınca aksaklığa konu malzeme ağırlığının —- ile çarpılması suretiyle bulunacak olan rakam ile sınırlı olduğunu, bu bağlamda —- konşimento numaralı gönderinin bir bölümünün kayıp olması nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun, —- Sözleşmesi’nin 22. maddesinin 3. Fıkrasında da “Kargo taşımacılığında, kontrol edilmiş kargonun taşıyıcının sorumluluğuna verildiği anda gönderen kargonun ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumu gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı müddetçe, taşıyıcının kargonun tahrip olması, kaybolması ya da kargoya hasar gelmesi halinde her kilogram için sorumluluğu 22 özel çekme hakkı ile sınırlıdır. Diğer durumda, ödenecek toplamın, gönderinin varıştaki teslimatta sağlayacağı gerçek faydadan fazla olduğunu ispatlamadığı müddetçe, taşıyıcı beyan edilen toplamı aşmayan bir miktar ödemekle sorumlu olacaktır.” derilmekle gönderinin kaybolması durumları için gönderici tarafından özel fayda beyanında bulunulmaması ve gönderi hakkında sigorta yapılmadığı durumlarda taşıyıcının sınırlı sorumluluğunun düzenlendiğini, davacının —-konşimento numaralı gönderisi için davalıya ek bir bedel ödemek suretiyle özel bir fayda beyanında bulunulmadığı ve sigorta yapılmadığı da gözetildiğinde, somut olayda müvekkilinin sadece sınırlı sorumluluğunun söz konusu olabileceğini, davalının kastı ya da kasta yakın kusurlu eylemi olduğundan söz edilemeyeceğini, davacının mağdur olmaması için gereken çabanın gösterildiğini, davacının gönderisinin kaybolması ile davalının sağladığı’sağlayacağı herhangi bir kazanç da olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, eksik teslim nedeniyle taşıma sözleşmesinden kaynaklı uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkememizin ön inceleme duruşması ara kararı ile dosya uyuşmazlık konusunda rapor tanzim edilmek üzere CMR alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, CMR alanında uzman bilirkişi —- tarafından tanzim edilen raporda özetle; ” davalının, dava dışı gönderenden “havayolu” ile taşımak üzere “2 kolide 39 kg.” olarak 31.01.2022`de teslim aldığı, gümrüğe tabi kıymeti 10.600,-Euro olan dava konusu kargoyu,“karayolu” ile taşıyıp alıcısı konumundaki davacının emrine “1 kolide 9,75 kg.” olarak 18.02.2022`de teslim edebildiğinden; “üstlendiği sorumluluğun” tayininde CMR Konvansiyonu hükümlerinin gözetilmesi gerektiği, Davalının dava konusu rulmanları davacının emrine noksan teslim ettiği ve noksanlığa da geçerli bir açıklama getiremediği kısmının CMR md.23/1`nazarında dava konusu rulmanların taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetini temsil eden 27.01.2022 tarihli sevk faturasındaki bedeli olan “6.600,-
Euro” ile gümrüğe intikal eden dava konusu rulmanları millileştirebilmek için 10.600,- Euro`luk fatura bedeli üzerinden tahakkuk ettirilen ve davacı tarafından ödenen 46.050,87 TL. tutarındaki vergilerin “6.600,- Euro`luk” kayıp kargo için ödediği kısmına tekabül eden ([46.050,87 / 10.600] x 6.600=) “28.673,18
TL.`sını CMR Md.23`de, CMR Md.24`de ve CMR Md.25`de yer alan düzenlemelere göre davalıdan talep edebileceği, davacının 6.600,- Euro`luk alacağına ihtarname tarihinden itibaren yıllık %5 oranında maktu döviz faizi;
28.673,18 TL.`lik alacağına ise aynı tarihten itibaren 3095 SK Md.2/2`ye göre avans faizi oranında ticari faiz işletilebileceği” görüş ve kanaati belirtilmiştir.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporun taraf vekillerine tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin ara kararı ile davalı vekilinin rapora karşı beyan ve itirazlarının olumlu olumsuz değerlendirilmesi için dosya ek rapor tanzim etmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi ek raporda davalının itirazları doğrultusunda kök raporda değiştirilecek bir husus olmadığı yönünde görüş bildirmiştir.CMR Konvansiyonu’un 1. Maddesinde, sözleşmenin, sözleşmede belirtildiği gibi yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgahı ve milliyetine bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait her mukaveleye uygulanacağı düzenlenmiştir. Dava konusu zararın, —- arasında icra edilen uluslararası karayolu taşıma işi sırasında meydana geldiği sabit olduğundan somut olaya CMR hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
CMR’nin 17/1. Maddesine göre, taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.
Yapılan yargılama ile alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, davacı tarafından uluslararası karayolu ile taşımaya konu emtianın davalı taşıyıcı tarafından dava dışı göndericiden 2 kolide 39 kg olarak kusursuz teslim alındıktan sonra davacı alıcıya 1 kolide 9,75 kg olarak teslim edildiği, 1 kolide 29,25 kg emtianın davalı taşıyıcı uhdesinde iken kaybolarak zayi olduğu anlaşılmış, dosya kapsamına sunulu taraflar arasındaki mail yazışmalarından davalının kayıp emtianın —- depolarında bulunduğunu davacıya bildirdiği sonrasında emtia ile ilgili bir açıklama yapmadığı, taşıma süresi içerisinde eşyayı gözetim sorumluluğu bulunan davalının dava konusu yükün kısmi kaybından dolayı davacıya karşı CMR 17/1 maddesi uyarınca uyarınca sorumluluğu bulunduğu değerlendirilmiş, davalı yan sınırlı sorumluluğu olacağını savunmuş ise de dava dışı göndericinin gümrük için davalıya 10.600,-€. olarak beyan ettiği bedel CMR üst sınırının yerine geçeceğinden, davalı taşıyıcının davacı hak sahibine ödeyeceği tazminat miktarının taşıyıcıya beyan edilen bu değeri aşmaması kaydıyla CMR Md.23/1-2 ve 4`e göre belirlenen değerin kayıp nedeniyle azalmış kısmına göre belirlenmesi gerektiği ve bunun için de önce eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız/noksansız değerinin bulunması
gerektiği, 27.01.2022 tarihli sevk faturasında 1 koli 29,25 kg emtianın bedeli 6.600,- Euro olarak davalıya bildirildiğinden davalı taşıyıcının sorumluluğu gerçek zarar ilkesine göre belirlenmiş, davalı taşıyıcı sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanamayacağından taşıma ücreti, gümrük resimleri ve diğer ödemelerde tarafından istenebileceğinden davanın KISMEN KABULÜ ile 6.600,-EURO alacağın 31.03.2022 temrrüt tarihinden itibaren işleyecek CMR Md.27/1`e göre yıllık %5 faizle, kayıp emtia için ödenen millileştirme ücreti 28.673,18 TL alacağın 31.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;
6.600,-EURO alacağın 31.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek CMR Md.27/1`e göre yıllık %5 faizle, 28.673,18 TL alacağın 31.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 19.575,17-TL alacak isteminin REDDİNE
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 9.058,46-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 2.598,91‬-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 6.459,55-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.598,91-TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.628,25-TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre; 1.418,81-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, artan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.000-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul-kısmen red oranına göre hesaplanan 128,63-TL’sinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 20.891,23-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı —– vekili lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranına göre 1.359,34-TL’nin davalılardan, 200,66-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.