Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/36 E. 2022/16 K. 14.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2022/36 Esas
KARAR NO: 2022/16
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31.08.2018
KARAR TARİHİ: 14.01.2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Mahkememizin— esas sayılı dosyasında, asli müdahale talebinde bulunan — tarihli asli müdahale davası dilekçesinde özetle; mahkememizin — sayılı dava dosyasında görülmekte olan davanın davacısı —– arasında çekişme konusunu oluşturan iki adet —sözleşmeye uygun olarak yapımı tamamlanıp — teslim edildiğini, davalı tarafın sözleşme bedelini— tahsil ettiğini ancak —– tamamlayan — malzeme bedelini ve kâr payını ödemediğini, bu nedenle —-alacağının doğduğunu, bu alacağın tahsili amacıyla Mahkememizde görülmekte olan işbu —-sayılı davanın açıldığını, — eski ortağı ve yetkili temsilcisinin müvekkili —- olduğunu, şirket yetkililerinin, şirket devir sözleşmesinde—-yapımından doğan alacağın, devrin dışında tutulduğunu, bu alacağın şirket tarafından — ait olduğunun ve ona devredileceğinin kararlaştırıldığını,—-yapımından doğan alacağın tahsili için dava açtıktan sonra —- sözleşme ile dava konusu alacağı müvekkiline devrettiğini, bu nedenle mevcut alacağın tespiti ile tespit edilecek alacak miktarının fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkiline —- ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Savunma: Davalı —- müdahale davasına karşı sunduğu cevap dilekçesinde, özetle; asli müdahale davasının —– karşı açılmadığını, asli müdahilin neyin hüküm altına alınmasını istediğini açıklamadığını, asli müdahale davasında arabuluculuk yolunun tüketilmediğini, bu nedenle dava şartı yokluğundan reddini talep ettiklerini, asli müdahale davasının — zamanaşımına tabi olduğunu, adi ortaklığın—- tarihli fesihnamesi ile feshedildiğinden — yıllık zamanaşımının geçtiğini, zamanaşımı defiinde bulunduklarını, asli müdahilin —– temlik sözleşmesi ile asıl davaya konu alacağın —– edildiği, buna göre temlikin geçerli olması halinde asıl dava davacısının—– olacağını, bu durumda asli müdahale davasının tarafları ve konusunun aynı olması nedeniyle asli müdahale davasının derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, ayrıca asli müdahilin 3. kişi olmaması nedeniyle asli müdahale davasının reddi gerektiğini, adi ortaklağın —- tarihli fesihname/ibraname ile feshedildiğini, tarafların birbirini ibra ettiğini, bu nedenle asli müdahale davasının hukuki menfaat yokluğundan reddi gerektiğini beyanla, öncelikle davanın arabuluculuğa başvurulmadan açılması sebebiyle dava şartı yokluğundan reddine, yine ortaklık feshedildiğinden zamanaşımı süresinin dolması sebebiyle zamanaşımından reddine ve son olarak haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asli müdahale davasının davalısı—– tarihli fesihnamenin de yetkisiz imzalandığını, bu nedenle fesihnamenin geçersiz olduğunu, —- ibra kelimesinin ilave edildiğini iddia ettiğini, bu nedenle —- dinlenmesini talep ettiğini, iş ortaklığının———fesihnamenin sahte olduğundan şüphelendiklerini, bu konuda suç duyurusunda bulunacaklarını beyan ettiği, sonuç olarak —– iş ortaklığının fesih ve kapanış işlemlerine ilişkin dosyanın istenmesine, fesihnameyi imzalayanların yetkili olup olmadığının araştırılmasına ve fesihnamenin geçersiz sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN TESPİTİ, DAVA ŞARTLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
3-Davanın tespiti: Asli müdahale davası, adi ortaklık sözleşmesinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Asli müdahil—- müdahale davasının davalısı olan — davalı — gereğince yapılan hakedişten davalı —- tahsil edilip davacı —– sayılı dosyana konu bu alacağın davacı —- bırakılması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik — tahsilini talep etmektedir.
Asli müdahil — tarihli duruşmada; Mahkememizin asıl— dosyasındaki asıl davaya devam ettiğini bildirdiğinden HMK’nin 125/2.maddesi uyarınca asıl davada davacı sıfatının —- geçtiğine, davanın kaldığı yerden devamına karar verilmiş, —– tarihli duruşmada açıklanmıştır.
4-Derdestlik dava şartının incelenmesi: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114’üncü maddesinin (ı) bendi uyarınca “aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması” dava şartları arasında düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 115’inci maddesi gereği bu durum kamu düzeni ile ilgilidir ve davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
Anılan madde metninde belirtildiği üzere derdest dava; açılan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılıp halen görülmekte olmasıdır. Bu bağlamda derdest davanın söz konusu olabilmesi için tarafları, sebepleri ve konusu aynı olan davanın iki defa ayrı ayrı açılmış olması ve birincisinde verilen hükmün kesinleşmemiş olması gerekir.
Birinci davanın ikinci dava için derdest dava sayılabilmesi için gerekli ilk şart her iki davanın taraflarının aynı kişiler olmasıdır. Davaların aynı dava sayılabilmesinin bir diğer şartı her iki davanın sebebinin aynı olmasıdır. Dava sebebinin aynı olmasından kasıt hukuki sebepler değil, davacının davasını dayandırdığı vakıalardır. Son şart ise; davaların konularının —— aynı olmasıdır.
Aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması konusu eş söyleyişle derdestlik iddiası bir olumsuz dava şartı haline getirilmiş ve bu suretle derdestlik itirazı ilk itiraz olmaktan çıkartılıp; dava şartına ilişkin usuli bir itiraza dönüştürülmesi sağlanmıştır. Açılmış ve görülmekte olan bir davanın davacısı, hukuki korunma sürecini başlatmıştır. Artık onun aynı davayı yeniden bir başka mahkeme önüne getirmesinde hukuken korunmaya değer güncel bir yararı kalmamıştır; bu bağlamda hukuken korunma ihtiyacı içinde bulunmamaktadır ve onun yapacağı iş davanın sonucunu beklemektir. Davayı açmaktaki yarar hukuki olmalıdır; ideal veya ekonomik yarar tek başına yeterli değildir. Derdestlik itirazının korunmasının temelinde aynı davanın tekrar açılıp görülmesinin sağlanmasında davacının hiçbir hukuki yararının bulunmadığı düşüncesi yatmaktadır.
Buna göre asli müdahale davasının davacısı —- asli müdahale davasındaki talebi, Mahkememizin asıl—- esas sayılı dosyasındaki taleple aynıdır. Asli müdahil vekilinin, asli müdahale davası ekinde sunduğu — tarihli sözleşmede, davacı şirketin eski ortakları —– devredildiği, bu sözleşme uyarınca asıl davaya konu alacağın—– devredildiği hüküm altına alınmıştır.
Yine asli müdahale dava dilekçesi ile sunulan — tarihli sözleşme ile Mahkememizin —sayılı dosyasındaki alacağın asli müdahile devredildiği, sözleşmede yazılı —dosyasının işbu davanın ilk açıldığı—dosyasının numarası olduğu yani davacı —- sayılı dosyasındaki davaya konu alacağı iki ayrı sözleşme ile iki kez davacı —-devrettiği, sonuç olarak asli müdahale davası ile asıl —- sebepleri, konusu ve talep sonucunun aynı olduğu tespit edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle, HMK’nin 168. Maddesi uyarınca “derdest dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nin 114/1-ı ve 115/2. Maddeleri uyarınca asli müdahale davasının usulden reddine” karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, aynı davanın daha önce açılıp halen görülmekte olması nedeniyle HMK’nun 114/1-ı ve 115/2. Maddeleri uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70 TL harcın, davacı tarafından asli müdahale davası açılırken peşin olarak yatırılan 13.662 TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 13.581,30 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde asli müdahil – davacıya iadesine,
3-Asli müdahale davasının davalılarından —- Kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi uyarınca 5.100 TL vekalet ücretinin asli müdahil —- alınarak asli müdahale davasının davalısı —- verilmesine,
4-Asli müdahale davasının diğer davalısı ——- davaya devam edip etmediği sorulmuş ise de HMK’nin 125/2. Maddesi uyarınca—- geçtiğinden ve asli müdahale davasında davacı ve davalı sıfatları birleştiğinden asli müdahale davasında ——Lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5-Asli Müdahil tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ———- Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14.01.2022