Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/358 E. 2022/508 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/358 Esas
KARAR NO : 2022/508

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2022
KARAR TARİHİ : 20/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile——— revize edilmesi işinin yapılması için sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince davalı tarafın işi en geç 30.10.2020 tarihinde bitirileceği kararlaştırılmasına rağmen bu güne kadar davalı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşme ile kararlaştırılan işlerin davalı tarafından yapıldığını ve yapılan ölçümlerde kaçaklar tespit edildiğini, bu kaçağa rağmen davalı—–gelmediğini ve hazır çalışan bir ünite teslim edemediğini, davalı tarafından gönderilen faturanın noter vasıtası ile süresinde iade edildiğini, davalı tarafa müvekkili şirket tarafından gönderilen ihtarname ile iyi niyetli olarak işleri tamamlaması için süre verildiğini ve haksız olarak gönderilen faturayı iade ettiğini, sözleşmenin ana konusunun—– olmasına rağmen halen ———- müvekkili şirketin ciddi hak kaybına uğradığını ve uğramaya devam ettiğini, davalı tarafından kötü niyetli olarak —-sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine ayağının kırılması nedeni ile süresinde itiraz edilemediğini, takibin 26.04.2022 tarihinde kesinleştiğini, hiçbir şekilde davalının alacaklı olduğunu kabul etmemekle birlikte biran olsun davalının kısmen alacaklı olduğu dülünülse de müvekkilinin sözleşme gereği talep edeceği gecikme nedeni ile hak etmiş olduğu cezai şart bedeli davalının talep ettiği alacağın kat ve kat üzerinde olduğunu, bu nedenle en kötü ihtaimalde takas ve mahsup iddialarının bulunduğunu, müvekkili şirketin icra dosyası kesinleşmiş olduğundan borcu ödemek zorunda kalacaklarını ancak davalı şirketin sözleşme konusu edimlerini yerine getirmediğinden müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını ancak icra dosyasına borcu ödemeden ivedilikle iik 72/3. maddesi gereğince icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi kararı verilmesini, bu nedenlerle, öncelikle davadaki haklılığı yaklaşık olarak ispat ettiklerinden bahisle teminatsız olarak icranın durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmesini, teminatsız tedbir talepleri kabul edilmezse, %15 teminat ile icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik tedbir kararı verilmesin, menfi tespit davasının kabulü müvekkili şirketin davalıya karşı herhangi bir borcu olmadığının tespitini ve —-. Sayılı dosyasında başlatılan takibin iptalini, davanın lehine sonuçlanması halinde uğradıkları zararların takip bedelinin %20’sinin altında olmayacak şekilde davalıdan alınarak müvekkil şirkete verilmesini, dava ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen dava dosyasına herhangi bir savunma, karşı talep ve iddia sunmamıştır.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibariyle, menfi tespit (hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasıdır.
Davacı vekili —– kayıt tarihli dilekçesiyle davalı yan ile sulh olmaları neticesinde davadan feragat ettiklerini, herhangi bir vekalet ücreti taleplerinin olmadıklarını beyan etmiştir.
Davalı vekili —— dilekçesiyle davacının davadan feragat etmesi nedeniyle, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
6100 Sayılı HMK.’nın 309. maddesinde “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu itibarla, davacı vekili yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden, incelenen vekaletnamesinde feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE ,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli harç davacı tarafça peşin olarak yatırıldığından bu hususta yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 31,50 TL yargılama giderinin DAVACININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Tarafların karşılıklı dilekçeleri doğrultusunda vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—– arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.