Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/35 E. 2023/278 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/16 Esas
KARAR NO : 2023/283

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
—— sayılı bozma kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyada —–Hukuk Dairesinin—— Esas, ——-sayılı karar düzeltme talebinin reddine ilişkin verilen karar ile mahkememize gönderilen İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin kendi araçları ile dvavalı borçluya hafriyat taşıma işi yaptığını, —– inşaatında yaptığı çalışma dönemine ait faturalar keserek alacağını kısmen tahsil ettiğini, —– nolu 145.871,60 TL tutarlı ve ——- nolu 26.668,00 TL tutarlı faturaların keşide edildiğini davalı tarafından 20/09/2013 tarihinde 50.000,00 TL lik ve 24/09/213 tarihinde 25.000,00 TL lik ödemelerin yapıldığını, kalan miktar ödemediğinden, davalı borçlu hakkında—– İcra müd.—— esas nolu dosyası ile takip yaptıklarını , takibe itiraz etmesi üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA:Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE :
——- Genel Müdürlüğü’ne müzekkereler yazıldığı anlaşıldı.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Mahkememizin 07/04/2015 tarihli—— Esas ve—— Karar sayılı ilamı —–. Hukuk Dairesi’nin—— Esas ve —— Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, dosya Mahkememizin—— Esas numarasını almış, Mahkememizin 17/01/2019 tarih ——- Esas ve—— Karar sayılı ilamı ile “Taraflara ait defter kayıtlarına göre ihtilaf konusu 06/09/2013 tarihli 26.668,00 TL tutarlı faturadır. Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenen “Hafriyat Toprağı ve İnşaat/Yıkıntı Atıkları Taşıma ve Kabul Belgesi” başlıklı 3 adet belge ile—— gelen yazı cevaplarına göre davacı tarafından davalı tarafa 01/09/2013 – 04/09/2013 tarihleri arasında davalı tarafa ilişkin cami inşaatının hafriyat işinin yapıldığı, karşılığından 06/09/2013 tarihli ——nolu 26668,00 TL faturanın düzenlendiği, fatura konusu işin belediye başkanlığı ve —— gelen yazı cevapları ile sübut bulduğu, sonuç olarak ödemelerin düşmesinden sonra davacının davalıdan 97.539,60 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir” gerekçeleriyle “davanın kabulü ile, —–. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazın iptali ile ile takibin 97.539,60 TL asıl alacak bakımından devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiş, anılan ilam —– Hukuk Dairesi’nin—– Esas ve ——-Karar sayılı ilamı ile “Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıdaki gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece daha önce 07.04.2015 tarihinde verilmiş olan davanın kabulüne dair hükmün Dairemizin 17.02.2016 tarih, ——–. sayılı ilamıyla taraflar arasındaki taşıma ilişkisine dair tüm kayıt ve belgelerin getirtilip incelenerek, taşıma ilişkisinin ne zaman başladığı ve ne kadar süreyle ne miktar ve konuda taşıma işi yapıldığı tespit edildikten sonra, itiraza uğrayan faturadan kaynaklı bir alacağın olup olmadığının belirlenmesi hususunda bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, Dairemizin son bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de, bozma ilamında belirtilen taşımaya dair tüm belgeler toplanmaksızın dosyada bozma öncesinde de mevcut olan hafriyat döküm kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan bilirkişi raporuna dayanılarak da davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda, taraflar arasında ihtilaf konusu olduğu anlaşılan 06.09.2013 tarihli 26.668 TL tutarlı faturanın, dava dışı——- 17.11.2014 tarihli cevabi yazısı, davacının Eylül 2013 tarihinde başka hafriyat taşıma işi yapmadığının ve taraflar arasında başka fatura da düzenlenmediğinin taraf defterlerinden de anlaşıldığı gözetilerek anılan işe istinaden keşide edildiği kabul edilmişse de, dosyada mevcut ——- Belediye Başkanlığının hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıkları taşıma ve kabul belgelerinde davacının davalı şirket taşeronu olarak taşıma işini yaptığını iddia ettiği inşaatın hafriyatına ilişkin ne miktarda ve hangi araçlarla taşıma yapılabileceği belirtilmiş olup belirtilen bu miktarın üzerinde veya bu belgelerde belirtilen araçlar dışında başkaca araçlarla taşıma yapılmasının mümkün olup olmadığı, uyuşmazlığa konu fatura öncesindeki dönemde yapılan taşımaların ne miktarda olduğu ve ne kadar bedel mukabilinde bu taşımaların yapıldığı incelenmemiştir. Şu halde, mahkemece taraflar arasındaki taşıma ilişkisine konu hafriyata ilişkin tüm kayıt ve izinler ilgili kurumlardan celp edilip, davacı ile ilişkisi ispatlanan hafriyatı taşımasına izin verilen araçlarla ne kadar süreyle, ne miktar ve konuda taşıma işi yapıldığı tespit edildikten sonra davacının itiraza uğrayan faturadan kaynaklı bir alacağının olup olmadığının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı değerlendirmeyle, bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen gerekleri yerine getirilmeksizin karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir” gerekçeleriyle bozulmuş, dava Mahkememizin ——Esas numarasını almıştır.
Dava fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 83. Maddesi uyarınca “(1) Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. (2)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır.”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. Maddesi uyarınca “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”Mahkememizce alınan 01/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda “Tarafların defterlerinin kendi lehinde delil teşkil edebileceği, Davacı tarafın defterlerine göre, 25.09.2013 icra takip tarihi itibari ile davacı tarafın davalı taraftan, 145.871,60426.668,00-50.000,00-25.000,00—97.539,60 TL alacaklı olduğu, Davalı taraf defterlerine göre, davacı tarafın davalı taraftan, 4*-3,004145.871,60-50.000,00-25.000,00770.874,60 TL alacaklı olduğu, Tespit edilmiş olup, Taraflar arasındaki farkın, Davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve davacı taraf defterlerinde kayıtlı olan 06.09.2013 tarih —— nolu 22.600,0044.068,00 TL KDV —26.668,00TL tutarındaki faturanın davalı taraf defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, Davacı tarafın düzenlediği, davalı tarafın kabul etmediği, 06.09.2013 tarih ——nolu 22.600,00 TL * KDV — 26.668,00 TL tutarındaki fatura ile ilgili olarak, —— Belediye Başkanlığından alınan, Hafriyat Toprağı Ve İnşaat / Yıkıntı Atıkları Taşıma Ve Kabul belgesinde ve —– Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.11.2014 Tarih—– Esas (Eski——) sayılı yazısına istinaden—– Büyükşehir Belediyesi,——gelen ve 17.11.2014 tarihli yazıya göre; Davacı tarafından davalı tarafa 01.09.2013 — 04.09.2013 tarihleri arasında davalı taraf ile ilgili Cami’nin hafriyat işinin yapıldığı, karşılığında 06.09.2013 tarih ——- nolu 22.600,00 TL * KDV — 26.668,00 TL tutarındaki faturanın düzenlendiği anlaşıldığı, Dolayısıyla davacı tarafın 25.09.2013 icra takip tarihinde 31.08.2013 tarih —— nolu 145.871,60 TL tutarlı ve ——-nolu 26.668,00 TL tutarlı faturalar toplamı 172.539,60 TL tutardan 50.000,00 4 25.000,00 — 75.000,00 TI ödemlerin düşülmesi ile kalan 97.539,60 TL kadar davalı taraftan alacaklı olduğu, tarafların tacir olduğu, takip tarihinden itibaren davacı vekilinin talebi doğrultusunda ticari avans faizi ile birlikte talep edilebileceği kanaat ve sonucuna varılmıştır” tespitinin yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği gibi fatura alacağına dayalı itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklının hukuki ilişkiyi ve alacağın varlığını, davalı borçlunun ise borcun ifa veya sair sebeple bulunmadığını ispatlamakla mükellef olduğu, davanın hukuki ilişkinin ve alacağın varlığı hususunda faturaya ve ticari defterlere dayandığı, ticari defterlerin yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca mahkememizce resen de incelenebileceği, bu doğrultuda taraflara verilen kesin süre içerisinde her iki tarafın da ticari defterlerini ibraz ettiği, her iki tarafın ticari defterlerinin (davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve davacı taraf defterlerinde kayıtlı olan 06.09.2013 tarih—— nolu 22.600,0044.068,00 TL KDV —26.668,00TL tutarındaki fatura dışında) birbiri ile uyumlu olduğu, bu sebeple davacının usule ve kanuna uygun tutulmuş açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve birbirini doğrulamış defter kayıtlarının anılan fatura dışında kendisi lehine kesin delil teşkil ettiği, anılan faturaya ilişkin alacağın varlığının kabul edilebilmesi için davacının bunu kesin delil ile ispatlaması gerektiği, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere anılan faturaya ilişkin hizmetin davacı tarafından davalıya sunulduğu hususunun sabit olduğu bu sebeple davacının hukuki ilişkiyi ve alacağını ispatladığı, yine dosya kapsamında davalının dava konusu faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle temerrüte düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir iddia ve delil ileri sürülmediğinden takip tarihinden önce temerrüt gerçekleşmediği ve takipte temerrüt faizi talep edilemeyeceği, tarafların tacir olduğu da dikkate alındığında takip tarihi itibariyle tespit edilen alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/2 maddesi uyarınca değişken ticari faiz uygulanması gerektiği, dava konusu alacağın faturaya dayanması ve likit olması, alacaklının talebinin bulunması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeniyle borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Her ne kadar mahkememizce kısa kararda istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiş ise de dosyanın Yargıtay’da temyiz yolu geçirmiş olması nedeniyle temyize tabi olduğu anlaşılmış, gerekçeli karar ile anılan yanlışlık düzeltilmiş ve Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun —– İcra Dairesi’nin ——Esas sayılı takibine yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle 97.539,60 TL asıl alacak üzerinden 3095 sayılı Yasa’nın 2/2 maddesi uyarınca değişken ticari faiz oranı uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-Takip konusu alacağın (97.539,60 TL) yüzde 20’sine karşılık gelen 19.507,92 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (97.539,60 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 6.662,93 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 1.178,15 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.484,78 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 1.206,20 TL dava açma masrafı ve 1,353,50 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 2.559,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (97.539,60 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 15.606,34 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.