Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/347 E. 2023/323 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/347 Esas
KARAR NO : 2023/323

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2022
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, aralarındaki ticari iş gereğince davalı şirketten alacağına karşılık ciro yolu ile —- Şubesi, —— çek nolu, 30.06.2020 keşide tarihli, 85.000,00TL bedelli çek ile birlikte “30.03.2020 vadeli 09.05.2019 tanzim tarihli 2.350,00 USD bedelli senedi ve 30.04.2020 vadeli 09.05.2019 tanzim tarihli 2.300,00 USD bedeli senedi aldığını, borca mahsuben verilen çek ve senetlerin davacı şirket tarafından davalı şirketin carisine işlendiğini, ancak borçlu şirket ile yapılan tüm görüşmelere rağmen borçlu davalı şirketin söz konusu çekin ve senetlerin bedelini ödemediğini, yapılan ticari ilişkiye mahsuben verilen çekin ödenmemesi üzerine çekin tahsili amacı ile borçlu aleyhine —-. İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı dosyası ile iki adet senedin ödenmemesi üzerine senet bedellerinin tahsili amacı ile borçlu aleyhine —– İcra Müdürlüğü —– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan takiplerin ardından davalı şirket tarafından çek üzerindeki imzaların şirket yetkililerine ait olmadığı gerekçesi ile İcra Mahkemelerinde davalar ikame edildiğini, —— İcra Hukuk Mahkemesi’nin ——-. sayılı dosyasında davanın kabulüne karar verildiğini, İcra Mahkemesi kararının davacı tarafça istinaf edilmiş olduğunu henüz kesinleşmediğini, —–. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ——- Sayılı dosyası ile ikame edilen davanın imzalar yönünden bilirkişi incelemesi aşamasında olduğunu, davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunun ve davalıya mal satıp teslim ettiğinin ticari defter ve belgeler ile sabit olduğunu buna rağmen davalı tarafından müvekkiline verilmiş olan çek ve senetlerdeki imzaların kötü niyetle inkar edildiğini, buna ilişkin olarak Savcılığa da suç duyurusunda bulunulacağını, taraflar arasında yıllardır süregelen bir ticari ilişkinin olduğunu, bundan kaynaklı olarak da davacının davalıdan alacaklı durumda olduğunun yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, davalı şirketin imzaya itirazının kabul edildiği —– İcra Hukuk Mahkemesi’nin ——-. sayılı dosyasında aynı zamanda davacı şirket aleyhine asıl alacağın %20’si oranında tazminata hükmedildiğini, İcra ve İflas Kanunu’nun 68. maddesinin son fıkrasında “İtirazın muvakkaten kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahküm edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.” denildiği, İcra ve İflas Kanunu 68/a maddesine göre söz konusu tazminatın tahsilinin dava sonuna kadar durması gerektiği ve hükmedilen tazminatın tahsilinin veya reddinin dava sonucuna göre belirlenmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, davacı şirketin 30.06.2020 keşide tarihli 85.000,00 TL bedelli çekten ve 30.03.2020 vadeli 09.05.2019 tanzim tarihli 2.350,00 USD bedelli senet ve 30.04.2020 vadeli 09.05.2019 tanzim tarihli 2.300 USD bedeli senetten kaynaklanan toplam 112.621,00TL cari hesap alacağının ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Cevap dilekçesi ekinde sunulan fatura ve mutabakat belgesi uyarınca davacının alacağının işbu fatura ve mutabakat ile sona erdiğini, davacı tarafın haksız bir şekilde bunları ticari defterlerine işlemeyerek alacaklı görünmeye çalıştığını, davacının davaya konu ettiği alacağın davalı tarafından davacıya 23.07.2021 tarih ve —— numaralı faturaya konu mallar satılarak ve arkasından davacının resmi mail adresi ile gönderilen ve davacının kaşesi ve imzası bulunan mutabakat ile tamamlandığını, davacı şirketin, kendilerine satılan malları hiç almamış ve mutabakat yapmamış gibi ticari defterlerine işlemeyerek alacaklı görünmeye çalışmakta olduğunu, bu durumun ticari defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ortaya çıkacağını, davacı tarafın ticari defterlerinde görünmez ise davacı tarafın muhasebe bölümünde çalışan ——tarafından davalı şirkete gönderilen mutabakatın davacı şirketin resmi mail adresi ile gönderildiğini, bu imzanın——- sorularak, gerekirse imza incelemesi yaptırılarak yargılama yapılması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle cari hesap alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir BA/BS formları tarafların ilgili vergi dairelerinden celp edilmiştir.
Tarafların 2018-2019-2020 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi 16/01/2023 tarihli raporunda özetle; ”Davacının 2018-2020-2021 defterlerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış noter tasdiklerinin/GİB e-berat onaylarının yapıldığı, davacının sunduğu cari hesap dökümlerinin ticari defter kayıtlarıyla uyumlu olduğu, 2019 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmamış olması sebebiyle, 2019 yılına ait ticari defterlerinin delil niteliğine sahip olamayacağı kanaatine varıldığı, Davalının 2018-2019-2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerinin ve e-defterlerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış noter tasdiklerinin/GİB e-berat onaylarının yapıldığı, davalının sunduğu cari hesap dökümlerinin ticari defter kayıtlarıyla uyumlu olduğu, buna göre davalı şirketin ticari defterlerinin işbu davada delil niteliğine sahip olduğu, Davacı şirketin ticari defterlerine göre, davalıdan 2021 yıl sonu itibariyle 431.298,27TL alacağının olduğu, Davalı şirketin ticari defterlerine göre, davacının davalıya 2021 yıl sonu itibariyle 121.747,21TL borcunun olduğu, Davacı şirket tarafından davalı şirkete 2018-2021 yıllarında düzenlenen toplam tutarları 2.255.343,76-TL olan 42 adet faturanın ve davalı şirket tarafından davacı şirkete 2018-2021 yıllarında düzenlenen toplam tutarları 843.612,81-TL olan 75 adet faturanın her iki şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, karşılıklı düzenlenen faturalar yönünden ve davalı tarafça davacı şirkete yapılmış toplam tutarı 480.290,00-TL olan banka ödemelerinde taraflar arasında uyuşmazlığın bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalının davacıya verdiği çek ve senetlerin ödenmemesine/iade edilmesine yönelik işlemlerden kaynaklandığı, davacı şirket net olarak 500.142,68-TL çek senet tahsilatı aldığını kayıtlarına işlemiş iken, davalı şirketin ticari defterlerine göre davacıya yapılan net çek ve senet ödeme toplamının 1.053.188,16-TL olduğu, uyuşmazlık tutarı 553.045,48-TL olup dava konusu 85.000,00-TL tutarındaki çek ile 2.300USD tutarındaki senedin 13.662,00-TL, 2.350USD tutarındaki senedin 13.959,00-TL olarak bu bedelin içinde olduğu, yalnızca ticari defter kayıtlarına bakılarak bu uyuşmazlığın çözümlemesinin mümkün olmaması sebebiyle, davalı şirketin muhasebe yetkilisinden davacı şirkete yapılmış tüm çek ve senet ödemelerine ilişkin belgelerin talep edildiği ancak herhangi bir belge sunulmadığı” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Davalı vekili rapora itirazlarında; 03.12.2019 tarihinde —– isminde davacı firma çalışanlarının müvekkiline ait protestolu ve karşılıksız çekleri getirerek hesabı kapatmak istemeleri üzerine müvekkili şirketçe bu evrakların hesaba girilmesiyle hesaplanan davacı alacağına istinaden bu kişilere 485.000,00- TL tutarında çekle ödeme yapılarak davacıya olan borçların kapatıldığını, ancak davacı şirket personellerince daha önce müvekkili tarafından davacıya verilen 2 senet ve 1 adet çekin iade edilmediğini, davacının kapanış kayıtlarını yapmadığı 2019 yılı kayıtlarının gerçeği de yansıtmadığını, müvekkilinin 2019 yılında borcunu ödemesine rağmen davacının bu ödemeleri defterlerine bilerek işlemediğini, davacı şirketin muhasebe bölümünde çalışan—– tarafından imzalanarak mail adresinden taraflarına gönderilen mutabakat belgesi ve fatura ile davacının alacağının sona erdiğinin ispatlandığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında yapılan bilirkişi incelemesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı defterlerinde ödeme olarak kayıtlı olan ancak davacı defterlerinde yer almayan 553.045,48-TL tutardan kaynaklandığı, davacının iş bu davanın konusu yaptığı 85.000,00-TL tutarındaki çek ile 2.300- USD ve 2.350- USD tutarındaki senetlerinde bu bedelin içinde olduğu belirlenmiş, davacıya olan tüm borcunu 2019 yılında kapattığını iddia eden davalı yan ne bilirkişi incelemesi aşamasında ne de rapora itiraz aşamasında ödemelere ilişkin ispata yarar somut deliller dosyaya sunamamış, davalının delil olarak dayandığı mutabakat mailinin içeriğinin davalı yanca davacıya düzenlenen 90.350,00-TL bedelli faturaya ilişkin olduğu bu faturanında davacı defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmış ,davacıya borcuna karşılık dava konusu 2 senet ve 1 adet çeki verdiğini ikrar eden basiretli bir tacir olarak davranma yükümlülüğü bulunan davalı yan, davacı şirket çalışanlarına yaptığını iddia ettiği ancak belgesini sunamadığı ödemelerle davacı şirkete olan borcunu ödeme yükümlülüğünden kurtulamayacağından davacının davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 112.621,00-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikten davalıdan tahsiline,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 7.693,14-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.923,29-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 5.769,85-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.923,29-TL peşin harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 1.432,50-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı vekili lehine AAÜT göre hesaplanan 17.893,15-TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.