Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/345 E. 2023/281 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/276 Esas
KARAR NO : 2023/286

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/04/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkil şirket yetkililerince 12/03/2019 tarihinde——adresinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanımının tespit edildiğini ve tutanak düzenlendiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, tutulan tutanakta “Yapılan kontrolde ilgili kişinin yükümlülüğünü yerine getirmeden kesilen elektriği açıp enerji kullanımı yaptığı tespit edildi.” olarak açıklama yapıldığını, davalı borçlu aleyhine kaçak elektrik kullanımın bedelinin tahsili için —— esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun iş bu icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, yapılan itirazın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkil şirket tarfaından yapılan işlemlerin asıl alacağa işletilen ve işletilecek gecikme zammı da dahil olmak üzere usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak; davanın kabulü ile ——esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile asıl alacağa uygulanacak %24 yıllık ve değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, iş bu gecikme faizi tutarına işleyecek %18 KDV ile birlikte takibin devamını, %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE :
——-İcra Dairesi’ne müzekkereler yazıldığı görüldü.
Mahkememizce alınan 11/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
” 6.1) Davalının dava konusu adreste delil hükmünde sayılan kaçak tutanağında belirtildiği gibi “Yapılan kontrolde ilgili kişinin yükümlülüğünü yerine getirmeden kesilen elektrigi açıp enerji kullanımı yaptığı tespit edildi. ” ilgili yönetmeliğin m.42/1ç bendinde de belirtildiği üzere kaçak enerji kullandığı,
6.2) Davacının tahakkuk hesabında 26.12.2018 – 12.03.2019 tarihleri arasında geçen 77 günlük tahakkuk süresinin belirlendiği ve 20.663,36 kwh tüketim miktarı üzerinden tahakkuk hesabı yaptığı tespit edilmiş lakin işbu hesaplamalara konu 26.12.2018 tarihinde hangi bilgi/belge nazara alınarak hesap edildiği anlaşılamadığından ilgili yönetmeliğin m.45/1-a’da belirtildiği üzere “Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün olarak alınır.” ifadesi ile 90 gün süre hesabı üzerinden kaçak enerji miktarı ve bedeli hesaplamasına gidilerek Davalının 3.600 kwh kaçak enerji tükettiği hesap edildiği,
6.2.1) 3.600 kwh elektrik tüketime konu elektrik bedelinin 1.559,47 TL olduğu, Kaçak Ceza Bedelinin 779,74 TL olduğu, vergi ve fonlar dahil toplamda 2.855,12 TL Kaçak Elektrik Kullanım bedeli hesap edildiği,
6.2.2) İcra takip tarihine kadar geçen sürede dava konusu kaçak elektrik kullanım bedellerinin gecikme faiz bedeli ve faiz KDV bedelleri dahil olmak üzere toplamda 3.021,26 TL hesap edildiği,
6.3) İş bu hesaplamalar dosya muhteviyatına sunulan bilgi/belgeler nazara alınarak yapılmış olup, Davacının tahakkuk hesabında belirttiği tarihleri gösterir bilgi/belgelerin dosya muhteviyatına sunulmasıyla işbu hesaplamanın revize edilebilineceği,” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, perakende satış sözleşmesi olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketilmesinden (kaçak elektrik tüketiminden) kaynaklı kesilen faturaya dayalı itirazın iptali davasıdır.
Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerekir—– Karar nolu, 01/07/2020 tarihli—– Esas- —– Karar nolu 24/06/2020 tarihli, —– Esas——Karar nolu 16/01/2020 tarihli ilamı).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 318. maddesi uyarınca “Taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır.”Mahkememize yapılan değerlendirmede, davanın belirtildiği şekilde perakende satış sözleşmesi olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketilmesinden (kaçak elektrik tüketiminden) kaynaklı kesilen faturaya dayalı itirazın iptali davası olduğu, kaçak elektrik tüketiminin hukuki niteliğinin haksız fiil olduğu, bu sebeple davacının davalı tarafın hukuka aykırı fiilini, kusurunu, kendisinin zarara uğramış olduğunu ve zarar ile hukuka aykırı fiil arasındaki nedensellik bağını ispatlamakla mükellef olduğu, bu doğrultuda davacının kaçak elektrik tespit tutanaklarına dayandığı, bu tutanakların yukarıda da açıklandığı gibi düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespit içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerden olduğu, davalının süresi içerisinde kaçak tespit tutanağına itiraz etmediği, tutanağın aksini de iddia etmediği, taraflar arasında elektrik kullanımına ilişkin perakende satış sözleşmesi de bulunmadığı, bu sebeple davacının davalının hukuka aykırı fiilini ve kusurunu ispatladığı, ancak basit yargılama usulüne tabi davada davacının alacağın miktarına ilişkin tüm delillerini yukarıda atıf yapılan yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere dava dilekçesi ekinde sunmak ve başka yerden getirtilecek ise bunları bildirmekle yükümlü olduğu, dava konusu olay ile ilgili olarak tüm delillerin davacı nezdinde olduğu, bu sebeple davacı tarafından süresi içerisinde dosyaya sunulan mevcut deliller ve bilirkişi raporu da dikkate alındığında davacının talep edebileceği kaçak kullanım bedelinin 2.419,59 TL asıl alacak, 435,53 TL KDV alacağı ve 140,80 TL asıl alacak gecikme faizi ve 25,34 TL KDV gecikme faizi olmak üzere toplam 3.021,26 TL olduğu, neticede davacının zararını da ispatladığı, zararla fiil arasında nedensellik bağının doğal olarak bulunduğu, tüm bu sebeplerle itirazın kısmen iptaline karar verilmesi gerektiği, alacağın varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle alacağın likit olmadığı ve icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun—– İcra Dairesi’nin——Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 2.419,59 TL asıl alacak, 435,53 TL KDV alacağı ve 140,80 TL asıl alacak gecikme faizi ve 25,34 TL KDV gecikme faizi olmak üzere toplam 3.021,26 TL yönünden İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle bu miktarlar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (3.021,26 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 206,38 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 264,59 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 58,21 TL harcın hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan 287,08 TL dava açma masrafı (iadesine hükmedilen harç düşülmüştür), 832,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 1.119,08 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (3.021,26/21.907,68) göre 154,33 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (3.021,26 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 3.021,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/dava değeri oranına (3.021,26/21.907,68) göre 215,13 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 1.344,87 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile ——Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.