Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/341 E. 2023/872 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/341
KARAR NO : 2023/872

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin kamu bankası olduğunu, yapılan ihaleler kapsamında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. Maddesi gereği tazminat ödemelerinin gerçekleştirildiğini, dava dışı işçi—- 10.05.2006-12.06.2019 tarihleri arasında davalı yüklenicilerin işçisi olarak çalıştığı dönem için 28.06.2019 tarihinde Brüt 50.964,86-TL kıdem tazminatı, Brüt 7.268,33-TL ihbar tazminatı, Brüt 2.595,83-TL yıllık izin ücreti olmak üzere toplamda Brüt 60.829,02-TL, Net 58.887,71-TL ödemede bulunulduğunu, Türk Borçlar Kanunu ve İş Kanunu hükümleri gereğince ödenen tutarın ihale sözleşmeleri kapsamında davalı alt işverenlere rücu edilebileceğini, ödenmek zorunda kalınan toplam Brüt 60.829,02-TL’nin 28.06.2019 ödeme tarihinden itibaren tahsiline kadar işleyecek kanuni faiziyle birlikte davalılara sorumlulukları oranında rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraflarca davaya cevapta bulunulmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava Dava dışı işçiye ödenen bedelin davalılardan sorumlulukları oranında rücuen tahsili talebine ilişkindir.Davada taraf teşkili sağlanmış, deliller toplanmış bilirkişi raporu ile neticeye ulaşılmıştır.Mahkememizce de benimsenen Bilirkişi tarafından sunulan 27/03/2023 tarihli raporda neticeten;
Hukuki sonuç ve delillerin takdiri mahkemeye ait olmak üzere; davacının dava dışı işçi —–adına 28.06.2019 tarihinde ödemiş olduğu ve 26.04.2022 tarihinde işbu davayı açarak talep ettiği toplam 60.829,02-TL’nin davalı şirketlere rücu edebileceği bedeller aşağıdaki gibi belirlendiğini;
—–
Mahkeme tam sorumlu olduğu kanısında ise 1.352,00-TL Yarı yarıya sorumlu olduğu kanısında ise 676,00-TL
—–
Mahkeme tam sorumlu olduğu kanısında ise 3.893,75-TL Yarı yarıya sorumlu olduğu kanısında ise 1.946,87-TL
—–
Mahkeme tam sorumlu olduğu kanısında ise 11.519,01-TL Yarı yarıya sorumlu olduğu kanısında ise 5.759,51-TL
—–
Mahkeme tam sorumlu olduğu kanısında ise 3.115,00-TL Yarı yarıya sorumlu olduğu kanısında ise 1.557,50-TL
—–
Mahkeme tam sorumlu olduğu kanısında ise 7.787,50-TL Yarı yarıya sorumlu olduğu kanısında ise 3.893,75-TL
—–
Mahkeme tam sorumlu olduğu kanısında ise 1.881,98-TL Yarı yarıya sorumlu olduğu kanısında ise 940,99-TL
——
Mahkeme tam sorumlu olduğu kanısında ise 7.787,50-TL Yarı yarıya sorumlu olduğu kanısında ise 3.893,75-TL
——
Mahkeme tam sorumlu olduğu kanısında ise 23.492,28-TL Yarı yarıya sorumlu olduğu kanısında ise 11.746,14-TL olduğu hususlarında görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafından dava dışı işçi —– adına 10.05.2006-12.06.2019 dönemi (13 yıl 1 ay 2 gün / 4712 gün) dikkate alınarak Brüt 50.964,86-TL – Net 50.578,04-TL kıdem tazminatı, Brüt 7.268,33-TL – 6.122,91-TL ihbar tazminatı, Brüt 2.595,83-TL – 2.186,76-TL yıllık izin ücreti olmak üzere toplamda Brüt 60.829,02-TL Net 58.887,71-TL hesabı yapıldığını gösteren belgeler dosyaya sunulmuştur.
Davacı tarafından dava dışı işçi—-adına 28.06.2019 tarihinde—– aracılığıyla 58.887,71-TL ödendiğini gösteren dekont görülmüştür.
Dava dışı işçi—– davacı idareye ait işyerinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62/e maddesi uyarınca 10.05.2006-12.06.2019 tarihleri arasında çalıştığının tespit olunduğu, bu hususta bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki rücu kapsamının belirlenmesi bakımından alt işverenlerin sorumluluklarının düzenlediği düşünülen şu maddelere rastlanmıştır.
6552 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu 112. maddesine eklenen fıkralar çerçevesinde kıdem tazminatlarının kamu idareleri tarafından ödeneceği düzenlenmiştir. Öte yandan 4857 sayılı sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde asıl işveren-alt işveren tanımı yapıldıktan sonra; “Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” düzenlemesi yapılmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu 112. maddesine eklenen hüküm ile asıl işveren niteliğinde olan kamu kurum ve kuruluşlarına, iş akdi 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesi hükmüne uygun olarak sona eren alt işveren işçilerine kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğü getirilmiştir. Bu durum, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde belirtilen alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur hükmünün de doğal sonucudur. Ancak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. maddesine eklenen fıkralar incelendiğinde, alt işverenlerin ödenen kıdem tazminatlarından sorumlu olmayacakları yolunda bir muafiyet hükmünün öngörülmediği açıktır. Dolayısıyla dava dışı işçinin alacaklarından, işvereni olan davalı alt işverenlerin sorumlulukları teselsül içinde devam etmektedir. Dava dışı işçinin hak kazandığı işçilik alacaklarının hesaplanması ve işçilik alacaklarından asıl işveren ve alt işverenlerin sorumluluk esaslarının belirlenmesi hususu İş Hukuku kurallarına; iş bu davada ise rücu ilişkisinde asıl işveren ile alt işverenler arasında sorumluluğun belirlenmesi hususu ise Borçlar Hukuku kurallarına tabidir.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin mevcut olduğu durumlarda; asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunundan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinden kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. İç ilişkide (müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide) ise, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler. 6098 sayılı TBK Md.167 (Mülga 818 sayılı BK Md.146) uyarıca müteselsil sorumlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir. Bu durum hem eski hem de yeni yasada aynı şekilde düzenlenmiştir. Bu açıklamalara göre, dava dışı işçinin işçilik alacakları için davacı idarenin sorumlu tutulması İş Kanunundan (asıl işveren ile alt işverenin birlikte sorumluluğundan) kaynaklanan bir zorunluluktur. Davacı tarafından ödenen kısmın rücuuna ilişkin işbu davada ise taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine bakmak gerekir.Bu çerçevede kural olarak kıdem tazminatından her yüklenici çalıştırdığı işçinin işçilik haklarından kendi çalıştırdığı dönemle sorumludur. İhbar tazminatından ve yıllık izin ücretinden ise son işveren sorumludur. Taraflar arasında akdedilen hizmet alım akdi veya eklerinde, sorumluluk alt işverene yüklenmişse, asıl işveren ödediği işçilik alacaklarının tamamını alt işverenden talep edebilirken; sözleşmede bu konuda bir hüküm bulunmaması halinde, hak ve sorumluluklar taraflar arasında eşit olarak paylaştırılmalıdır.
Dava dışı işçiye ödenen alacaklar bakımından taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eklerinde davalıların sorumluluklarına ilişkin Hizmet alım sözleşmesine atıfta bulunulmuştur.
Davacı tarafından davalı şirketlerle yapılan Hizmet Alım Sözleşmelerinde “Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları”: Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin Altıncı Bölümünde belirlenmiş olup, yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür. maddesi yer alır.
Hizmet alım sözleşmesinin 20. 22. ve 23. Maddelerine atıf yapılan Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 6. Bölümünün 38. Maddesi şu şekildedir.
Altıncı Bölüm
Yüklenicinin Çalıştırdığı Personel, Çalışanların Hakları ve Çalışma Şartları
Çalışanların özlük hakları
Madde 38-Yüklenici çalıştırdığı işçilerin, işin yapılmakta olduğu bir işkolu veya meslekte aynı tipteki bu iş için mevzuatla kabul edilenlerden daha az elverişli olmayan şartlarda çalışmalarını ve ücret almalarını sağlayacaktır. Ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarının toplu sözleşme veya mevzuatla tespit edilmemiş olması halinde yüklenici, en yakın ve uygun bir bölgedeki işkolu veya meslekteki aynı tip bir iş için mevzuatla tespit edilenlerden daha az elverişli olmayan ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarını sağlayacaktır. Yüklenici, varsa alt yüklenicilerinin bu çalışma şartlarına uymalarını sağlamak için gerekli tedbirleri alacaktır.Kontrol teşkilatı işyerinde çalışanlar arasında yüklenici veya alt yüklenicilerce ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığını, vasıflı personel çalıştırılması ihale dokümanında öngörülen işlerde bu personele asgari ücretin üzerinde bir ödeme yapılması istenmişse, belirlenen asgari ödeme tutarının ilgili personele ödenip ödenmediğini kontrol ederek veya bu konuda kendisine gelen talep ve ihbarları değerlendirerek, yükleniciden ve alt yüklenicilerden istenecek bordrolara göre bu ücretlerin yüklenicinin hakedişinden ödenmesini sağlar.
Bu amaçla yüklenicinin hakediş istemesi üzerine, bu istek ve hakedişin ödeneceği tarih (yaklaşık olarak), şantiye şefliği, işyeri ilan tahtası veya işçilerin toplu bulunduğu yerler gibi işçilerin görebileceği yerlere yazılı ilan asılmak suretiyle duyurulur. İlanın yapıldığı, kontrol teşkilatının ve yüklenici veya vekili ile işçi temsilcisinin imzaladıkları bir tutanakla tespit edilerek bu tutanağın bir kopyası hakedişin ödeme yerine gönderilir.Personel alacakları, hakediş raporunun düzenlendiği tarihten önceki (işçi ücretleri ödeme günü öncesindeki) günler için belirlenmiş sayılır. Bu tür alacakların üç (3) aylık tutarından fazlası hakkında idareye herhangi bir sorumluluk düşmez. Bildirilen alacak iddiaları, yüklenici veya alt yüklenicinin kayıtları ile varsa puantaj ve daha önceki hesap pusulalarından incelenip anlaşmaya varılan miktarların (üç aylık ücret tutarını geçmemek üzere) yüklenici tarafından bordroya bağlanması sağlanır ve bu bordrolar hakediş raporu ile birlikte ödeme yerine gönderilir.Yüklenicinin hakedişinin ödenmesi gereken kısmından indirilen bu bordro tutarı ayrı bir çekle ödeme biriminin ilgili mutemedine verilir ve bordroda gösterilen alacaklar ilgililere kontrol teşkilatı, yüklenici veya vekili ile işçi temsilcisinin önünde ödenir. Bu husus ayrıca bir tutanakla tespit olunur. Yapılacak tebligata rağmen yüklenici veya vekili ödemede hazır bulunmazsa bu husus tutanakta Belirtilir. Yüklenicinin iş verdiği alt yüklenicilerin gündelikçi, haftalıkçı veya aylıkçı olarak işyerinde çalıştırdığı işçi, personel ve teknik elemanların tamamı da yüklenicinin elemanları hükmünde olup, bunların ücretlerinin ödenmesinden de doğrudan doğruya yüklenici sorumludur. Yüklenici, bunların ücretleri hakkında da aynen kendi elemanları gibi ve yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapmak zorundadır.Personel alacaklarının kontrol edilebilmesi için yüklenici, teknik ve yönetici personeli ile işçilerine yaptığı ödemelerin bordrolarından birer kopyasını, bordroların düzenlenmesi tarihinden başlayarak en çok bir ay içinde, kontrol teşkilatına verecek ve bu bordrolarda teknik ve yönetici personel ile işçilerin sanatları ve çalıştıkları yerler, ad ve soyadları ile doğum yerleri ve tarihleri belirtilecektirBordrolarda yüklenicinin veya vekilinin imzası bulunacaktır.
hükmü yer alır.Kural olarak kıdem tazminatından her yüklenici çalıştırdığı işçinin işçilik haklarından kendi çalıştırdığı dönemle sorumludur. İhbar tazminatından ve yıllık izin ücretinden ise son işveren sorumludur. Taraflar arasında akdedilen hizmet alım akdi veya eklerinde, sorumluluk alt işverene yüklenmişse, asıl işveren ödediği işçilik alacaklarının tamamını alt işverenden talep edebilirken; sözleşmede bu konuda bir hüküm bulunmaması halinde, hak ve sorumluluklar taraflar arasında eşit olarak paylaştırılmalıdır.
Taraflar arasında akdedilen hizmet alım akdi veya eklerinde, sorumluluk açık bir şekilde alt işverene yüklenmediğinden ve taraflar arasında yapılan sözleşmede açıkça bu konuda bir hüküm bulunmadığı değerlendirildiğinden sorumluluklar taraflar arasında eşit olarak paylaştırılarak davalı şirketler yarı oranında sorumlu kabul edilip bu doğrultuda aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜ ile,
1-676,00 TL alacağın —-
2-1.946,87 TL alacağın —–Şirketinden,
3-5.759,51 TL alacağın —–Şirketinden,
4-1.557,50 TL alacağın —-Şirketinden,
5-3.893,75 TL alacağın —-. Şirketinden ve —– ortaklığından,
6-940,99 TL alacağın—–Şirketinden,
7-3.893,75 TL alacağın—– Şirketinden,
8-11.746,14 TL alacağın—— Şirketi ortaklığından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
10-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.077,61 TL harcın, 46,17 TL’sinin —-, 132,99 TL’sinin —- 393,43 TL’sinin —-Şirketinden, 106,39 TL’sinin —–ortaklığından, 64,27 TL’sinin —– Şirketinden, 265,98 TL’sinin—– Şirketinden, 802,37 TL’sinin—– Şirketi ile —— Şirketi ortaklığından tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
11-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin, 397,84TL’sinin—-, 1.145,80 TL’sinin —- 3.389,67 TL’sinin —–Şirketinden, 916,64TL’sinin —- Şirketinden, 2.291,60 TL’sinin —– Şirketi ortaklığından, 553,80 TL’sinin —–Şirketinden, 2.291,60 TL’sinin —–Şirketinden, 6.913,01 TL’sinin —— Şirketi ortaklığından tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
12-Davacı tarafından yapılan 2.820,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 1.410,00 TL’sinin, 31,33 TL’sinin —- 90,25 TL’sinin —- 267,00 TL’sinin—-Şirketinden, 72,20 TL’sinin —–Şirketinden, 180,51 TL’sinin —–Şirketinden ve —-ortaklığından, 43,62 TL’sinin —– Şirketinden, 180,51 TL’sinin —– Şirketinden, 544,54 TL’sinin ——Şirketi ortaklığından tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
13-Dosyada arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—–Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.