Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/337
KARAR NO : 2023/495
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu davalının —-Sözleşme Hesap Numarası ile abonesi olduğu tesisata ait bir kısım elektrik tüketim fatura bedellerinin ödenmediği şirket kayıtları ile tespit edildiğini, ödenmeyen faturalar, faturalara ait gecikme zammı ve gecikme zammına ait KDV bedellerinin tahsili için — İcra Müdürlüğü —–. Sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, borçlu tarafından icra dosyasına haksız ve mesnetsiz olarak borç bulunmadığından bahisle itiraz edildiğini, takibin durduğunu, itiraz tebliğ edilmediği haricen tespit edilerek arabuluculuk sürecine başlandığını, icra dosyası muhtevasından ve şirket kayıtlarından anlaşılacağı üzere davalının, Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği, Kontrol Bülteni, Enerji Elektrik Tarifesi ve yasal mevzuat uyarınca ödemesi gereken elektrik bedeli asıl alacağı; işbu kaçak bedeli ve/veya elektrik faturalarının zamanında ödenmemesinden kaynaklanan tahakkuk eden gecikme zammı ve KDVsi uyarınca takip talebinde yazılı tutarlarda borçlu olduğu bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağı ifade edilerek,—-. İcra Müdürlüğü —Sayılı dosyası ile yapılan takibe karşı davalının itirazının iptaline, takibin belirtilen faiz ve KDV oranları ile devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden itirazın iptali davası itirazın tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde açılması gerektiğini, hak düşürücü sürenin dolduğunu, takip dayanağı olarak gösterilen abonman sözleşmesi numarasının müvekkiline ait olmadığını, anılan numara ile abonman sözleşmesi imzalanmadığını, müvekkilinin 14.12.2012 tarihinde—-adresindeki mağazası için —-ile abonelik sözleşmesi imzaladığını, müvekkilininin bu mağazadaki abone numarasının —- olduğu, —- şirketine devrolunarak unvanının değiştiğini,—– abone numarasının müvekkiline ait olmadığını, icra takibine bu sebeple itiraz edildiğini, davacının ilgisi olmayan borç ile müvekkilini ilişkilendirerek kötü niyetli olduğunu, 11.10.2014 tarihinde ilgi mağazayı kapatılıp davacı şirkete bildirim yapıldığını, güvence bedelinin iadesinin talep edildiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığını, ilgili evrakların dilekçe ekinde sunulduğunu, bu vb nedenlerle davanın reddine karar verilmesini davacının kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, elektrik aboneliğine dayalı olarak düzenlenen fatura alacağı nedeni ile girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkememizce — İcra Müdürlüğü —-. Sayılı icra dosyası celp edilmiş, davacının, 05/12/2014 tarihinde başlattığı takip ile, 1.785,38- TL asıl alacak 274,62 TL işlemiş faiz 49,44 TL KDV talep ettiği, ödeme emrinin davalıya 02/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği davalının takibe 03/11/2015 tarihinde itiraz ettiği, takibin durdurulmasına dair kararın davacı vekiline tebliğ edilmediği ve vaki itirazın iptali istemi ile iş bu davanın ikame edildiği görülmüştür.
Dosyanın rapor tanzim edilmek üzere elektrik mühendisi bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle;” —-nolu sözleşmenin davacı ile davalı arasındaki tedarik ilişkisini düzenleyen sözleşme olup olmadığı yönünde net bir tespit yapılamadığı, bunun davacı şirketin 2013 yılında dağıtım şirketi ile gerek operasyonel gerek hukuki
ayrışması sonucu meydana geldiği, Dosyada bulunan sözleşme kapsamında alacak konusu edilen faturalar ile ilgili
—–abone numarası ile davalı ile davacı arasında tedarik ilişkisi
bulunduğu yönünde yeterli kanaat oluştuğu, Davaya konu faturalardaki tüketimin tesisatın tüketim profiline uygun olduğu, fazladan tahakkuk bulunmadığı, belirlenen elektrik tüketim bedellerinin EPDK birim fiyatlarına göre hesaplandığı, 2013 yılında tahakkuk eden faturaların ödenip ödenmediğinin tespitinin çok güç olduğu, buna dair dosyada belge bulunmadığı, takip konusu edilen faturalar
dışında birçok faturada dava dosyasına eklendiği ancak herhangi bir izahat
sunulmadığı, Davalı sözleşme feshi aşamasında 10/2014 tarihinde ödediği güvence bedelinin geri ödenmesini talep ettiği, davacı kayıtlarındaki eksikliklerden tespit edilip geri ödeme yapılmadığı, bu aşamada herhangi bir alacağın yazışmalara konu edilmediği, Mahkemenin asıl alacak yönünden davacıyı haklı görmesi halinde, takip
konusu alacağa işleyen faiz ve KDV’si uygun olduğu, 03.12.2014 takip tarihi
itibariyle asıl alacak 1.451,12 işlemiş faiz 274,62 KDV 49,43 TL olmak üzere
toplam 1.775,37 TL alacak talep edildiği,
Dosyanın mevcut hali ile itirazın iptali yönündeki talebe ilişkin bilirkişi
nezdinde kanaat bildirmek mümkün olmadığı ” şeklinde değerlendirme yapmıştır.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı
arasında elektrik satışına dair tedarik sözleşmesi bulunduğu sabit ise de davacı takibe konu ettiği 2013 yılına ait
faturalar dışında değerlendirme yapabilecek endeks kaydı, okuma kaydı, cari hesap ektresi sunamadığı gibi 2013 yılında tahakkuk eden faturaların ödenip ödenmediğini ilişkin dosyada belge de bulunmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın ve davacı takip başlatmakta kötü niyetli olmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminat isteminin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile artan, 99,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.307,50-TL yargılama giderinin DAVACININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5-Davalı vekili lehine 2023 yılı AAÜT tarifesine göre hesaplanan 1.775,38-TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.