Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/325 E. 2023/830 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/325 Esas
KARAR NO : 2023/830
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 24/08/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2023

——sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 04/07/2020 tarihinde davalı şirket —- ait ve sürücü —– sevk ve idaresindeki —- plakalı araç ile müvekkil şirket sigortalısı dava dışı —- plakalı ve —–araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını davalı şirket sigortalısının nedeni belirlenemeyen bir şekilde yol ortasında aniden durması neticesinde müvekkil şirket araç sigortalısı aracın zarar gördüğünü, 9.455,04.-TL zararın müvekkil şirket tarafından karşılandığını, —– sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını belirterek İtirazın iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle,——– plaka nolu aracın kaza tarihinde müvekkil şirket nezdinde —– sigortalı olduğunu, müvekkil sigortalısının dava konusu kazada kusursuz olduğunu, kaza tespit tutanağına göre davacı sigortalısı önünde yavaşlayan aracı görmüş olmasına rağmen duramayarak araca çarptığını, davacının sigortalısının takip mesafesine riayet etmemesi nedeniyle kazaya dahil olduğu ortada olduğunu, müvekkil şirket sigortalısı— plakalı aracın davacının sigortalısı konumunda bulunan —– plaka nolu araca karşı kusurunun bulunmadığını, davacı tarafça talep edilen hasar miktarının kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın talep ettiği icra inkar tazminat talebinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME:—– müzekkere yazıldığı anlaşıldı.Mahkememizce alınan 15/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;

“SONUÇ VE KANAAT:
Kaza Tutanağındaki anlatımın ve gösterilimin dikkate alımması sureti ile yapmış olduğum inceleme sonucunda, yukarıdaki gibi açıklanmış olan trafik kazasının meydana gelişinde;
– Sürücü —- yönelimindeki — plâkalı aracı ile, —–en sol şeritle seyretmekteyken, —- köprüsü üzerine geldiğinde, (Kaza Tutanağında bildirildiği gibi) KEK, md. S6/d de (Sürücülerin, araçlarımı zorunlu bir neden olmadıkça,diğer araçların ilerleyişine engel olacak şekilde veyu işaretle belirlilen hız sımırinın çok altında sürmeleri, güvenlik nedeni veya verilen herhangi talimata uyulması dışında, başkalarını rahatsız edecek veya tehlikeye sokacak şekilde gereksiz, ani yavaşlamaları yasaktır.) şeklinde açıklanan kurala uymayıp, —– en sol şeridi üzerinde üzerinde seyretmekteyken, bu şerit üzerinde, herhangi önlem almaksızın ve yola işarel koymaksızın, durmuş olması ve seyreden araç trafiğini de tehlikeye düşürmüş olması nedeni ile, arkasından seyreden —– plakalı aracın, çarpmamak için fren yaparak durması esnasında, onun da arkasından seyreden —– plâkalı aracın sürücüsünün, duramayarak, arka kısmından çarpmasına sebebiyet vermiş olmasında, %50 oranında KUSURLU olduğu,
-Sürücü —-, yönetimindeki —- plâkalı aracı ile,—-en sol şerilte seyrelmekteyken,—- üzerine geldiğinde önünde ——plâkah aracın, şerit üzerinde duruşa geçmiş olduğunu gördüğünde, fren yaparak durmuş ve çarpışma önlemi almış olduğundan, KUSURSUZ olduğu,
* Sürücü — yönetimindeki —- plâkalı aracı ilc,—– en sol şeritte seyretmekteyken, —– üzerine geldiğinde, (Kaza Tutanağında bildirildiği gibi) önünde seyreden ve fren yaparak yavaşlamış olan —- plâkalı aracı gördüğünde, yakından ve sür’atli seyrederek takip etmekte oluşu nedeni ile duramayarak, arkasından çarpmış olmasında, (yolun.—– plâkalı aracın şerit üzerinde duraklamış olmasından dolayı, trafiğin olumsuz ve tehlikeli şekilde engellenmiş olduğu dikkate alınarak) %50 oranında KUSURLU olduğu .-
kanaatine varmış bulunuyorum.
II- Talep edilen haşar miktarı Yönünden İnceleme:
Mezkür kazada hasara uğrayan, —-marka ve tip araç davacı —–tarafından, —– tarihleri arasında olmak üzere —– altına alınmış olduğundan, sigortalının hasar zararının karşılanabilmesi amacı ile araç üzerinde hasar belirleme incelemesi yaptırtılmış, inceleme neticesinde, —- dosyaya sunu bulunan , ——- düzenlenmiştir.
Bu rapor’da, araçta meydana gelmiş basarlar tespit edilerek, ayrıntılı şekilde yazılmış, araç üzerinde bu kazada meydana gelmiş hasarların giderilmesi için; (%18 KDV dahil)
– 18 kalem yeni verilen parçaların ve malzemelerin temini için ——
– Tüm hasarların onarım işçilikleri ve boya işleri bedelleri için 2.678,01 YL.
– Mobil onarım işleri tutarı için —-1.398.30TL.
Toplam——9.255,04 TL, sarfedilmesi gerektiği hesaplanmıştır.
Aracın dosyaya sunulu ve hasar durumunu gösteren fotoğraf fotokopilerinde görülebilen hasarlarının – nitelikleri itibarı ile, ekspertiz raporunda lespit edilerek yukarıdaki gibi açıklanan ve değerlendirilen hasarlara tamamen uygun olduğu, tespite dayalı (KDV dahil) 9.255,04 TL. olarak hesaplanan hasar onarım bedelinin, gerek yeni verilen parçalar ve gerekse onarım işçilikleri ve boya işleri bedelleri olarak, o tarihleki normal piyasa rayçlerine uygun değerlerde olduğu, neticede, 9.255,04 TL. olarak hesaplanan hasar onarım bedelinin yeterli ve geçerli miktarda olduğu,Tarafların belirlenen kusur durumları itibarı ile bu miktarın,
9.255,04 TL. x % 50 5 4.627,52 TL. =4.627,52 TL. kısmının, (sürücüsü %50 kusurlu olan) —-plâkalı araç tarafının, dolayısıyla, bu aracın — tarihleri arasında —- sigortacısının (davalının) sorumluluğunda olacağı” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirket —— sigortalısı dava dışı —ait ve sürücü —– sevk ve idaresindeki —- plakalı araç ile davacı şirketin sigortalısı dava dışı —- plakalı ve —no.lu —– aracın karıştığı —tarihli trafik kazası nedeniyle sigortalısına ödeme yapan davacı şirketin halefiyet nedeniyle rücu alacağına dair başlattığı taki vaki itirazın iptali davasıdır.
——-sayılı takibinde davacının 7.097,29 TL asıl alacak ve 635,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.727,17 TL talep etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.(…)”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabidir. (…) Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davalı şirket —- sigortalısı dava dışı —- ait ve sürücü — sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile davacı şirketin sigortalısı dava dışı —- plakalı ve — no.lu —— tarihli trafik kazası nedeniyle sigortalısına ödeme yapan davacı şirketin halefiyet nedeniyle rücu alacağına dair başlattığı taki vaki itirazın iptali davası olduğu, davalı sigorta şirketinin hasarın sigorta poliçesi kapsamında kalması durumunda —-plakalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, davacının dava dışı sigortalısına ödeme yaparak TTK 1472 uyarınca hukuken sigortalısının yerine geçtiği (halef olduğu), bu sebeple —– plakalı aracın zmms sigortacısı olan davalıya dava açmakta aktif husumetinin bulunduğu, davacının dava açılmadan önce KTK 97 uyarınca davalı sigorta şirketine 14/01/2021 tarihinde başvuru yaptığı, özel dava şartının somut olayda yerine getirildiği, bilirkişi raporuna göre davalının sigortalısı —– plakalı araç sürücüsünün %50 oranında, davacının sigortalısının %50 oranında kusurlu olduğu, mahkememizce bu rapora itibar edilebileceğine kanaat getirildiği, zira olayın gerçekleşme şekli göz önüne alındığında (davalı sigortalısının trafik güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde ani ve gereksiz yavaşladığı, arkasındaki dava dışı aracın buna rağmen maddi hasara sebebiyet vermeden durabildiği, onun arkasından gelen davacı sigortalısının duran dava dışı araca çarparak zarara uğradığı), zarara neden olan ilk sebebi davalı sigortalısı başlatmış olsa da, davacı sigortalısının önündeki aracı uygun takip mesafesi ve hız ile takip etmiş olsaydı, zarara sebebiyet vermemiş olacağı, bu sebeple mahkememizce tarafların sigortalılarının %50’şer kusur oranının uygun bulunduğu, yine aynı bilirkişi raporu dikkate alındığında, zarar miktarının 9.255,04 TL olarak tespit edildiği, davalının sigortalısının kusur oranı ile oranlanması sonucunda talep edilebilecek zararın 4.627,52 TL olduğu, davalının davacı tarafın 14/01/2021 tarihli ödeme talebini reddetmesiyle temerrüte düştüğü, takipte talep edilebilecek faiz miktarının 276,07 TL olduğu —- arasındaki 130 gün için yıllık %16,75 faiz uygulanarak %—olmak üzere toplam —- faiz uygulanmıştır.), alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun ——- sayılı takibine yaptığı itirazın 4.627,52 TL asıl alacak ve 276,07 TL işlemiş faiz yönünden İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle 4.627,52 TL asıl alacak ve 276,07 TL yönünden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (4.903,59 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 334,96 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 93,33 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 241,63 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 161,13 TL dava açma masrafı ve 2.224,10 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 2.385,23 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (4.903,59/7.727,17) göre 1.513,64 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan vekalet harcına ilişkin 61,40 TL yargılama giderlerinin ret/dava değeri oranına (2.823,58/7.727,17) göre 22,43 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (4.903,59 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2uyarınca hesaplanan 4.903,59 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (2.823,58 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 2.823,58 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilmesi gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/dava değeri oranına (4.903,59/7.727,17) göre 837,65 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 482,35 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 28/09/2023