Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/324 E. 2022/751 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/324 Esas
KARAR NO:2022/751

DAVA :Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:20.04.2022
KARAR TARİHİ:19.10.2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin, davalı — bölgesinin adresinde yer alan— parsel numaralı yerin maliki olduğunu, —tarihinde yapılan Olağan Genel Kuruluna katıldığını, gündemin 6. maddesi ile ilgili olarak alınan “—-dönemine ait Bilânço, Gelir – Gider tablosu, oy çokluğu ile kabul edilerek onandı” şeklindeki kararın iptal edilmesi gerektiğini, bütçede gelir kalemi olarak katılım payı gelirleri kapsamında dönem katılım payı geliri olarak öngörülen—- gerçekleşme olduğunu, bu gelir kaleminin katılım paylarına göre alınması yasal zorunluluk olduğuna göre bu gelir kaleminin bütçede—- olarak gerçekleşmesinin nedenlerinin açıklanmadığını, yönetim kurulunun— yılında dönem katılım payı gerçekleşmesinin—-olduğunu ve —- yılında —- tarihli olağan genel kurulda —- tarihleri arasında —- zamlı uygulanmasına karar verilmesine rağmen katılım payı gelirinin —– olarak gerçekleşmesinin nedenlerinin de izah edilmediğini, aradaki —–gibi çok büyük bir meblağın tahsil edilmemiş olmasının tek başına yönetimin sorumluluğunu ve ibra edilmemesini gerektirdiğinin göstergesi olduğunu, katılım payı gelirleri kapsamında —–kira ve işletme geliri olarak öngörülen —- gerçekleşme olduğunu, bu gelir kaleminde —- önceki yıl —–kar payı dağıtmadığı da dikkate alınarak kira ödemelerinde ve işletme gelirlerinde ne gibi etkenler ile bütçede öngörülen gelir kaleminin —- olarak gerçekleşmesinin nedenlerinin de izah edilmediğini, hizmet gelirleri kapsamında yer tahsis,—- işgaliye geliri olarak öngörülen —– yerine —– gerçekleşme olduğunu, bu gelir kaleminin yer tahsis ve —-ödemeleri ile işgaliye gelirlerinde ne gibi etkenler ile bütçede öngörülen gelir kaleminin —eksiği ile—-olarak gerçekleşmesinin nedenlerinin ne olduğunun açıklanmadığını, hizmet gelirleri kapsamında iletişim geliri olarak öngörülen —- gerçekleşme olduğunu, yabancı kaynak kullanımı kapsamında yabancı kaynak kullanımı olarak —- öngörülmüş olmasına rağmen —- olarak kaynak kullanıldığının görüldüğünü, bu gelirin yabancı kaynak kullanımının ne gibi etkenler ile bütçede öngörülen —- artışla yabancı kaynak kullanılmış olmasının nedenlerinin açıklanmadığını, ayrıca genel kuruldan karar alınmadan, genel kurulun öngördüğü kaynağın—-gibi çok büyük şekilde aşılmış olmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, yönetim kurulunun ne denli keyfi davrandığının bariz göstergesi olduğunu, — Yılı Bütçe Gider Kalemlerin Fiili Karşılaştırılması incelendiğinde; Merkez ve Ofis Giderleri kapsamında Sabit Kıymet Alımları ve Giderleri olarak öngörülen —-gider oluştuğunun anlaşıldığını, oluşan fazla giderlere ilişkin herhangi bir izahat verilmediğini, — Yılı Ayrıntılı Bilanço Tablosu incelendiğinde; şirketin—- yılı ticari alacaklarda şüpheli ticari alacaklar karşılığı ayrılan —-dışında kalan çok ciddi boyuta ulaşmış olan alacak kalemlerinin bulunduğunu, bu alacak kaleminin niçin tahsil edilmediğinin açıklanmadığını, —-ulaştığını, bankalara borç yükünün ve genel kurulda konuşmacılarında belirttiği gibi özellikle de banka kredilerinin ve çok yüksek faiz yükünün nasıl ödeneceğinin izah edilmediğini, davalı—- borç yükü altıda iken, yönetim kurulunun uzun yıllar usulsüz ve kanuna aykırı şekilde şirket katılımcısı olan bazı şirketlerden aidat almadığını, bu nedenle —- tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında gündemin 6. maddesi ile ilgili olarak alınan “—- oy çokluğu ile kabul edilerek onandı.” şeklindeki kararın iptaline karar verilmesi gerektiğini, gündemin 7. maddesi ile ilgili olarak alınan, “Yönetim Kurulu Üyeleri oy çokluğu ile ibra edildiler.” ve “Denetim Kurulu Üyeleri oy çokluğu ile ibra edildiler.” şeklindeki kararın iptaline karar verilmesi gerektiğini, gündemin 10 maddesi ile ilgili olarak alınan; “Yönetim aidatlarının (— tarihinden itibaren — yılma ait olan bedellere — ayında açıklanacak — oramnda ilave yapılarak uygulanması, hizmet karşılıkları için de —- tarihinden itibaren— yılına ait olan bedellere —- ayında açıklanacak —- oranında ilave yapılarak uygulanması” ve “—- yönetim aidatı alınmaması” şeklindeki kararların —-Yönetmeliğinin Emredici Hükümlerine aykırı olduğunu, gündemin 10 Maddesinde, “—- Yılı Yönetim aidatları ve hizmet karşılıklarının parsel büyüklüğüne göre belirlenmesi” hususunun çok açık bir şekilde —- Uygulama Yönetmeliğinin amir hükmüne uygun olarak belirtilmiş olmasına rağmen, yönetim tarafından genel kurulda yönetim kurulunca verilen önerge ile—-tarihinden itibaren uygulanacak yönetim aidatının—yılı uygulanan aidatlara—- oranında ilave yapılarak uygulanmasına karar verilirken — yönetim aidatlarından hariç tutulduğunu, yine aynı gündem maddesi ile ilgili olarak —- İşletme — tarafından verilen önerge ile de — yönetim aidatı alınmaması için karar alınması konusunda önerge verilerek diğer önerge ile birlikte oylandığını ve Kooperatiflerden Yönetim Aidatı alınmamasına karar verildiğini, ilgili kararın 4562 sayılı—- 16’ncı maddesi ile aynı Kanununun geçici 5’inci maddesine ve —- Uygulama Yönetmeliğinin 19. maddesinin 6, 7, 8 maddelerindeki emredici hükümler aykırı olduğunu, bu hususun —-yapılan şikayet üzerine —- inceleme sonucu alınan müfettiş raporu ile de tespit edildiğini, tüm yazılı uyarılarına rağmen — ilgili birimlerinin —talimatlarını dinlemeyen — tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında da aynı 4562 sayılı — Kanunu ve —Yönetmeliğine çok açık bir şekilde aykırı davranarak toplantı gündeminin 10. Maddesindeki, “— Yılı Yönetim aidatları ve hizmet karşılıklarının parsel büyüklüğüne göre belirlenmesi” denilmiş olmasına rağmen gündem maddesinin görüşmesi başladığında verilen önergeler ile — yılından itibaren yönetim aidatının — alınmamasına karar verilmiş olmasının yok hükmünde olduğunu, davalı tarafından katılımcılardan sahibi oldukları sanayi parsellerinden hiç alınmayan veya eksik alınan yönetim aidatları nedeniyle müvekkilinin ve diğer yönetim aidatlarını ödeyenlere haksızlık edilerek —- yıllık faaliyetleri kapsamında gelirleri içinde yer alan yönetim aidatlarını daha fazla ödemek durumunda kaldıklarını, bu nedenle— tarihli Olağan Genel Kurulunda gündeminin 10 maddesi ile olarak alınmış olan “—-tarihleri arasında—aidat alınmaması” şeklindeki kararın 4562 sayılı — Kanunu ve —- Yönetmeliği gereğince yok hükmünde olduğunun tespiti gerektiğine, dava konusu genel kurulda alınan kararların uygulamasının müvekkili şirket açısından telafisi imkansız zararlara neden olacağını, tüm bu sebeplerle karar kesinleşene kadar —- tarihli olağan genel kurul kararıyla alınan tüm kararların tedbiren durdurulması yönünde yürütmenin geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini iddia ederek, dava konusu —- tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında gündemin 6. maddesi ile ilgili olarak alınan “—- dönemine ait Bilânço, Gelir – Gider tablosu, Oy çokluğu ile kabul edilerek onandı.” şeklindeki kararın, gündemin 7. maddesi ile ilgili olarak alınan, “A. Yönetim Kurulu Üyeleri oy çokluğu ile ibra edildiler.” ve “B. Denetim Kurulu Üyeleri oy çokluğu ile ibra edildiler.” şeklindeki kararların, gündemin 10 maddesi ile ilgili olarak alınan; “A. Yönetim aidatlarının— tarihinden itibaren — yılma ait olan bedellere — ayında açıklanacak—oramnda ilave yapılarak uygulanması,— tarihinden itibaren—ayında açıklanacak —oranında ilave yapılarak uygulanması” ve “—- İşletme— yönetim aidatı alınmaması” şeklindeki kararların 4562 sayılı — Kanunu ve — uygulama yönetmeliği gereğince yok hükmünde olduğunun tespitine, ileride doğması muhtemel ve telafisi imkansız zararların önlenmesi için dava konusu Genel Kurul kararlarının yürütmesinin tedbiren geri bırakılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Savunma: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın aynı mahiyetteki —-Esas sayılı dosya ile birleştirilmesini, esasa ilişkin olarak da, davalı tarafından alınan Olağan Genel Kurul Kararlarının yasa ve yönetmekte gösterilen gerek usuli işlemler yönünden gerekse de toplantının amacı ve alınan kararlar yönünden hukuka tamamen uygun olduğunu, davalı —– kâr ettiğini, yönetim kurulu ve denetim kurulunun ibrasının hukuka uygun olduğun belirterek davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN, TARAFLAR ARASINDA ANLAŞMAZLIK KONUSU OLAN VE OLMAYAN HUSUSLARIN TESPİTİ, DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ GEREKİP GEREKMEDİĞİ HUSUSUNUN İNCELENMESİ, DEĞERLENDİRMESİ VE SONUÇ:
3-Davanın tespiti: Dava, — olağan genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
4-Taraflar arasında anlaşmazlık konusu olmayan hususlar: Ön inceleme duruşmasında taraflar arasında; “davacının, davalı —ortağı olduğu ve —- tarihinde yapılan genel kurul toplantısına katıldığı ve bir kısım kararlara muhalefet ettiği” hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı tespit edilmiştir.
5-Tarafların anlaşamadıkları hususlar: Ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı — tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan —numaralı gündem maddelerinin usul ve hukuka aykırı olup olmadığı, buna bağlı olarak– numaralı gündem maddesinin yoklukla malul olup olmadığı,—numaralı gündem maddeleri ile alınan kararların iptali gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
6-Davaların birleştirilmesi gerekip gerekmediği hususunun incelenmesi, değerlendirmesi ve sonuç:
Dava, — olağan genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, Mahkememizin— sayılı dosyası ile işbu dosyanın davalısının, kararların iptali istenen —Olağan Genel Kurul Toplantısının aynı olduğu, toplantıda 6. gündem maddesi ile alınan kararın her iki davada iptali istendiği, davacılarının ise davalı —ortakları olan farklı kişiler olduğu, her iki davanın da derdest olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nin 166. maddesi hükmü gereğince görülmekte olan davalar aralarında bağlantı bulunması halinde istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir. Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında bağlantı bulunduğu varsayılır —Karar sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararı gereğince; bir yargı çevresinde kurulmuş aynı düzeyde birden fazla mahkeme, davaların birleştirilmesi açısından “aynı mahkeme” sayılır.
Buna göre Mahkememiz —Esas sayılı dosyasının yine mahkememizin işbu — Esas sayılı dosyası arasında bağlantı olduğu ve birlikte görülmeleri gerektiği kanaatine varıldığından sonra açılan işbu Mahkememizin— Esas sayılı dosyasının ilk açılan — Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamanın ilk açılan — Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmesi uygun görülmüştür.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- İşbu Mahkememizin—Esas sayılı dosyasının, Mahkememizin — Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, esasın bu şekilde kapatılmasına,
Yargılamanın Mahkememizin — Esas sayılı dosyası üzerinden sürdürülmesine,
2-Harç, masraf ücreti, vekalet tayin ve takdirinin birleşen davada nihai kararla değerlendirilmesine,
HMK’nın 168. maddesi gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.