Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/319 E. 2023/475 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/319 Esas
KARAR NO : 2023/475

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 18/04/2022
KARAR TARİHİ : 24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin, davalı şirketin %23 ortağı olduğunu, diğer ortaklardan —– 28.03.2013 tarihinde tamamen usul ve yasaya aykırı olarak, çağrı usullerine riayet etmeksizin genel kurul yaptığını ve bu genel kurulda kendisini ve —–isimli şahsı 10 yıl süreyle şirket müdürü olarak seçtiğini, müvekkilinin şirket defterlerini incelemek istediğinde şirket defterlerini incelemesine müsaade edilmediğini, kar dağıtımı yapmaktan kaçınıldığını ve şirketi batık olarak gösterdiklerini, bunun üzerine —— Asliye Ticaret Mahkemesi’nde şirket yöneticilerinin istemli açılan davada —— Karar sayılı kararla şirket yöneticilerinin azline karar verilerek şirkete kayyum atandığını, 28.03.2013 tarihli genel kurul kararlarının iptali istemli olarak açılan davada —–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— Karar Sayılı ilamıyla ilgili genel kurul kararının yoklukla malül olduğu tespitine karar verildiğini, ancak işbu şirket ortaklarının 25.12.2018 tarihinde yine usulsüz bir şekilde genel kurul yaparak —– bir kısım hissesini —–isimli şahsa devrettiğini, müvekkilinin dava dışı şirket yetkilisi —— şirketin ticari işleyişi ile ilgili kaygılarını iletmiş çok uzun zamandır şirketin kar payı dağıtmadığını bu nedenle şirketin içinde bulunduğu mali durum ile alakalı bilgi istediğini ancak bu şahısların müvekkili çok uzun süre oyalandığını, davalı şirketin hiçbir surette kar payı ödemesinde bulunmadığı gibi bu kişilerce adeta ele geçirildiğini, yıllardır şirket ortaklarının müvekkili ile bir araya gelmekten kaçındığını, müvekkilini ve mahkeme kararlarını adeta yok sayarak faaliyetlerine devam ettiklerini, şirketin “—— adresinde yer alan—–isimli —- zarar etmesinin mümkün olmadığını, şirket yöneticileri tarafından zarar ediyor gibi gösterildiğini, müvekkili ile diğer şirket ortakları arasında güven ilişkisinin kalmadığını, bu aşamadan sonra da bir araya gelerek ticaret yürütmelerinin imkansız olduğunu, ortaklar arası güven ve iş birliğini zedeleyen davranışların TTK 638/2 maddesinde belirtilen haklı sebepler teşkil ettiğinden çıkma ve çıkarılma hususu düzenlendiğini, müvekkilinin güncel hisse değeri tespit edilerek ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu iddia ederek, her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şirket ortaklarının bir birlerine karşı güvenleri kalmadığından ve bu şartlar altında şirketin devamının mümkün olmadığından haklı nedenlerin varlığından dolayı müvekkilinin davalı şirket ortaklığından çıkmasına, ortaklık payının güncel bedelinin tespitine, öncelikle şirkete kayyum atanmasına şirketin mal varlığının tespitine, şirketin imza yetkilisi —– müvekkilinin haklarını ziyaa uğratmaması için tasarruflarının engellenmesine, şirketin tapuda kayıtlı diğer malvarlığı, araçları ve pos cihazları, banka hesapları üzerine tedbir konularak şirketin mal varlığı üzerindeki tasarrufların engellenmesine, şirket ortaklarının hisse devirlerinin engellenmesi için ortaklık hisselerine ihtiyati tedbir konulmasına ve müvekkilinin haklarının korunması için gerekli diğer tedbirlerin alınmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Dava dilekçesi davalıya 01/05/2022 tarihinde tebliğ edilmiş ancak davalı davaya cevap vermemiştir.

DAVANIN TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, limited şirket ortaklığından haklı olarak çıkma ve çıkma payının ödenmesi istemine ilişkindir.
Dava, niteliği gereği basit yargılama usulüne tabidir.Dosyanın 01/02/2023 tarihinde yapılan duruşmasında “Davacı taraf duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu halde duruşmaya gelmediği gibi yazılı bir mazeret de bildirmemesi” nedeniyle HMK 150. maddesi gereğince birinci kez işlemden kaldırıldığı, davacı vekilinin 01/03/2023 tarihli yenileme talebi üzerine dosyanın yenilendiği, taraflara duruşma gününü bildiri davetiyeler tebliğ edildiği ancak 24/05/2023 tarihinde yapılan duruşmada tarafların gelmemesi nedeniyle “HMK 320/4.Maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,” karar verilmiştir.HMK’nin 320. Maddesinin 4. Fıkrası “basit yargılama usulüne tâbi davalarda, işlemden kaldırımasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” hükmünü haizdir.
Buna göre, müsnet dava iki kez mazeretsiz olarak takipsiz bırakılmış ve iki kez işlemden kaldırıldığından, davanın HMK’nin 320/4. Maddesi uyarınca 24.05.2023 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 320/4.Maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 52,75‬ TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi.