Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/308 Esas
KARAR NO: 2023/1113
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali), Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 14/04/2022
KARAR TARİHİ: 13/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali), Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalı …’nde yer alan —— parsel numaralı yerin maliki olduğunu, 16.03.2022 tarihinde —— Olağan Genel Kurul toplantısı yapıldığını ve toplantıya müvekkil şirket temsilcisinin de katıldığını, toplantının 1, 4, 5 ve 6, no’lu gündem maddelerinin usul ve hukuka aykırı olarak yapıldığını, davalı … hakkında, Organize Sanayi Bölgesi Kanunu ve Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği bulunduğunu, davalının Kanuna ve Yönetmeliğe aykırı şekilde davrandığını, öncelikle toplantıda alınan tüm kararların bu yönü ile iptali gerektiğini, okunan faaliyet raporu, bilanço ve denetim raporunun 4562 sayılı Kanunun ve 30674 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğe uygun şekilde hazırlanmadığını, taraflarına gönderilen bilanço, denetim raporu, gelir/gider tablolarının dayanak belgelerinin ibraz edilmediğini, geçmiş tarihlerde yapılan genel kurul kararlarının iptaliyle ilgili açılmış davalarda alınan bilirkişi raporlarına ve verilen mahkeme kararlarına rağmen bu hukuka aykırı gündem maddelerine dayalı işlemlerde bilanço ve gelir/gider tablolarına eklenmiş olduğundan faaliyet ve bilanço ve denetim raporlarının gerçeği yansıtmadığını, denetim raporunun da hukuka aykırı şekilde düzenlendiğini, Kanun ve Yönetmelik hükümlere aykırı olarak yönetimi tarafından 386.073 m2 sanayi parseli olan ———-, 83.099 m2 sanayi parseli olan ——, 181.163 m2 sanayi parseli olan ——–, 238.740 m2 sanayi parseli olan ——- şirketi ve 1.168 m2 sanayi parseli olan ——— şirketi yönetimlerinden bugüne kadar hiçbir şekilde aidat alınmadığının tespit edildiğini, bu kapsamda toplamda 890.243 m2 sanayi parselinden Kanuna ve Uygulama Yönetmeliğine aykırı bir şekilde yıllarca yönetim aidatı ve alt yapı katılım payları alınmadığını, bu hukuka aykırı durumun —— Müfettişleri ——- ve ——— tarafından düzenlenen 20.09.2020 tarihli,—— sayılı İnceleme Raporunda açıkça ve net bir şekilde tespit edildiğini, bu tespit ile bilanço, gelir ve giderlerin gerçeği yansıtmadığının açıkça ispatlandığını, Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu Faaliyet Raporunun, denetim raporları ve bilanço ve gelir-gider tabloları Kanuna ve Yönetmeliğe aykırı şekilde düzenlendiğini, bulunması gereken zorunlu unsurları içermediğini, davalının, durumunu doğru ve gerçeklere uygun şekilde yansıtmayan, muhasebe kurallarına, —— Kanununa ve ——- Uygulama Yönetmeliğine, TTK’nun genel ilkelerine ve diğer yasal mevzuata aykırı yönetim kurulu faaliyet raporu ile bilançoları kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Genel Kurulun 7 No’lu maddesi yer alan “Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin İbrası” gündemi, usul ve hukuka aykırı nitelikte olduğunu, ——– Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin 4562 sayılı Kanun ve Kanunun Geçici 5 maddesine ve 30674 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin amir hükümlerine ve yükümlülüklerine aykırı davrandıklarını, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasının hiçbir şekilde kabul edilebilir olmadığını, ——— menfaatleri aleyhine işlem yapan ve dürüstlük kurallarına aykırı davranarak özen yükümlülüğünü ihlal eden, Kanun gereğince yükümlülüğünü yerine getirmeyen, faaliyet raporunu, bilançoyu ve denetim raporunu kanuni uygun şekilde tutmayan yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmesi kararının yoklukla malul olduğunun tespiti gerektiğini, Genel Kurulun 8 No’lu maddesinde yer alan “Yönetim Kuruluna 7 Asil ve 7 Yedek Üye Seçimi, Denetim Kurulu ve ———-Temsilcilerinin Seçimi” gündeminin usul ve hukuka açıkça aykırı nitelikte olduğunu, 8 No’lu gündem maddesinin oy çokluğu ile eski yönetimin yeniden seçildiğini, söz konusu kararın hukuka açıkça aykırı olduğunu, Genel Kurulun 11 No’lu maddesinde yer alan “2022 Yılı ve Tahmini Bütçe ve Çalışma Programının Görüşülmesi ve Karara Bağlanması” gündeminin onaylanmasının mümkün olmadığını, 2022 Bütçe ve Çalışma programı katılımcıların hak ve menfaatlerini korumadığından 11 No’lu gündem maddesinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, Kanuna uygun şekilde tebligat yapmadan, toplantıda yeterli çoğunluğun sağlanıp sağlanmadığını tespit etmeden ve hukuka aykırı şekilde toplantı yapılarak kararlar alındığını iddia ederek, işbu yargılama sonucunda verilecek hüküm kesinleşinceye kadar ileride doğması muhtemel telafisi imkansız zararların önlenmesi amacı ile dava konusu genel kurul kararlarının yürütülmesinin ihtiyati tedbiren geri bırakılması, 16.03.2022 Tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısının, Olağan Genel Kurul Toplantısının Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ve Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde belirlenen usulere ve açıkladıkları diğer hususlara aykırı bir şekilde yapılmış olması nedeniyle olumsuz oy kullanarak muhalefet ettikleri 22.09.2021 tarihli genel kurulun 1, 6, 7, 8 ve 11 no’lu gündem maddelerinin yoklukla malul olduğunun tespitine, bu talepleri kabul edilmez ise söz konusu maddelerin hükümsüzlüğüne, bu talepleri de kabul edilmez ise bu gündem maddelerinde alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki dava dosyasının 14.04.2022 tarihinde ikame edilmiş olduğunu, aynı genel kurul toplantısının gündem maddelerine ilişkin alınan kararların iptali talebiyle mahkememizin ——— Esas sayılı dosyasının 20.04.2022 tarihinde ikame edildiğini, Huzurdaki dosya daha evvel açılmış bulunduğundan, mahkememizin anılan —— Esas sayılı dosyasının işbu dosya ile TTK m.448 uyarınca birleştirilmesine karar verilmesini, Davacı tarafın dava dilekçesinde, 16.03.2022 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısında alınan bir kısım kararların (dava dilekçesindeki talep sonucuna göre gündemin 1,6,7,8,11 no’lu maddeleri) yoklukla malûl sayılmasını, talep kabul görmez ise bu kararların hükümsüzlüğünü, bu talep de kabul görmez ise alınan kararların iptalini ve yürütmenin tedbiren geri bırakılmasını talep ve dava ettiğini, ancak, davacının haksız ve mesnetsiz iddialarla açılmış olan huzurdaki davasının usulden ve esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacının huzurdaki davayı ikame edebilmesi için toplantıda olumsuz oy kullanmış olması ve muhalefet şerhini de toplantı tutanağına geçirtmiş olması gerektiğini, Müvekkil tarafından alınan Olağan Genel Kurul Kararları, yasa ve yönetmekte gösterilen gerek usuli işlemler yönünden gerekse de toplantının amacı ve alınan kararlar yönünden hukuka tamamen uygun olduğunu, toplantı çağrı kağıdı ve eki belgelerin, OSBK Uygulama Yönetmeliği’nin “Genel kurul çağrısının şekli” başlıklı m.21/1 maddesine uygun şekilde tüm katılımcılara posta yoluyla iadeli taahhütlü olarak veya elden teslim suretiyle gönderildiğini, davacı tarafın da usulüne uygun olarak toplantıya davet edilmiş ve davacıyı temsilen, huzurdaki dosyanın da avukatı olan …. toplantıya katılmış olduğunu, hazirun cetvelinde de imzası bulunduğunu, bununla birlikte, davacı tarafın 1 no’lu “açılış ve yoklama” başlıklı gündem maddesinin iptali talebinin dinlenmesi mümkün değildir zira toplantının usule uygun olarak yapıldığı ——- Temsilcileri tarafından da gözetlenmiş ve denetlendiğini, hazirun cetvelinde katılımcıların isim ve imzalarının alındığını, ——– temsilcileri tarafından usule uygun şekilde toplantıya davet yapıldığı ve toplantıya başlandığı tutanağına da geçirilmiş ve imza edildiğini, diğer yandan, ——– temsilcisinin bizzat bulunduğu ve imzaladığı toplantı tutanağında da belirtilmiş olduğu üzere; toplantın çağrısının 96 katılımcıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, genel kurulun toplanması ve gündem konularını görüşmesi için gerekli sayıda (1/4) katılımcının (hazirun cetveline göre 81 katılımcının) hazır olduğu ve böylelikle toplantı yeter sayısının sağlanmış olduğu belirtildiğini, toplantıdaki gündem maddelerine ilişkin alınan kararlar incelendiğinde de oylamada karar almak için yeterli nisabın oluştuğunun görüldüğünü, davacı tarafın usule ilişkin itiraz ve iddialarının somut gerçekten uzak olduğunu, Mali tablolar incelendiğinde, davacının iddiasının aksine, gelirlerin fazla olduğu ve işletmelerin kâr ettiğinin görüldüğünü, ayrıca, Bilanço ve mâli tablolar okunmuş, incelenmiş ve kabul edilmiş, sonrasında Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu İbra edilmiş olup, genel kurulun ibra kararının iptali için gereken şartların hiçbirinin olmadığını, davacı tarafın dilekçesinde, bütçe gelir ve gider kalemlerinin fiili karşılaştırması adı altında, gelirlerin öngörülenden daha az olması ve buna karşın giderlerin de öngörülenden fazla olduğundan bahisle, mali tabloların gerçeğe uygun olmadığı iddiasında bulunduğunu, ancak, davacının bu iddiasının dinlenmesinin mümkün olmadığını zira; Mali tablolar incelendiğinde birçok gelir kaleminde gelirlerin öngörülenden fazla olduğunun açıkça görüldüğünü, 2021 Yılı Bütçe Fiili Karşılaştırılmasına bakıldığı zaman gelirler toplamının 2021 Bütçesinde 223.507.000 TL olduğu ve fakat 2021 yılında gerçekleşen gelir toplamının 309.714.418 TL olduğunun görüldüğünü, Dolayısıyla, davacıya veya ——– zarar veren herhangi bir durum da söz konusu olmadığını, Zararda olduğu iddia edilen cafe-restoran, spor merkezi işletmeleri de iddianın aksine kar edildiğini, Fiili bütçe karşılaştırılmasının incelenmesi ile bu husus açıkça anlaşıldığını, ayrıca, giderlerin (personel maliyeti-hizmet alımları vs) öngörülenden fazla olması, sanıyoruz ki sayın mahkemenin de takdirinde olacağı üzere her gün giderek artan ve zorlaşan ekonomik koşullar ve maliyet artışları karşısında bir yıl içerisinde öngörülenden fazla olmasının olağan olduğunu, Davacı tarafın, gündemin 11.maddesindeki tahmini bütçe ve çalışma programına ilişkin kararın iptali talebi de, bütçenin mevcut mali durum ve devam eden projeler, mevcut sabit giderler ve giderek artan maliyetler ve değişkenler karşısında öngörülen (güvensiz ekonomik ortam karşısında öngörülebildiği kadarıyla) yani yalnız yaklaşık bir tahminden ibaret olması dikkate alındığında reddinin gerektiğini, Yönetim aidatları ile katılım payları arasındaki farkın yönetim aidatlarının ilam niteliğinde olması ve bu sebeple de kararlarda katılım payı adı altında değil de yönetim aidatı adı altında kararlar alındığı söylenmişse de, yönetim aidatları hali hazırda zaten ——— Kanunda açıkça gösterilen ve katılımcılardan toplama görev ve yetkisi dahilinde aldığı bir ödeme olduğunu, bununla birlikte yönetim aidatlarının mevzuatta açıkça belirtildiği üzere ilam hükmünde olması, davacı tarafça yanlış anlaşılmış olup, yönetim aidatlarına ilişkin kararlar bir mahkeme kararı değildir ve fakat yalnıza icra hukuku kapsamında ilamlara özgü yolla icra edilebildiğini, Müvekkil ——-, 4562 Sayılı Kanun ile kurulmuş olan ve —— bağlı olan bir kuruluş olup, iş ve işlemleri ile tüm idarî süreçleri ——- denetimine ve uygulamalarına olduğunu, Yapılan Genel Kurul toplantısında, gündemin 6.maddesinde bütçe, bilanço görüşülmüş ve kabul edilmiş, görüşmeler sonrasında da gündemin 7.maddesinde Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu da genel kurul tarafından usulüne uygun şekilde alınan kararlar ile İbra edildiğini, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu m.25/son ile belirtildiği üzere ——– mevzuatında hüküm bulunmayan hâllerde 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlere ilişkin hükümleri uygulanmaktadır. Bu noktada bilindiği üzere, TTK m.409/1 uyarınca, anonim ortaklıkların her faaliyet döneminden sonra yaptığı olağan genel kurul toplantılarında yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesi konusunun toplantı gündemine alınmasını ve karara bağlanması gerektiğini, genel kurulun, yönetim kurulunu ibra etmesi, bir yandan yönetim kurulu üyelerine karşı güven beyan etmesi bir yandan da ibra edilen döneme ilişkin yönetim kurulu üyelerinin sorumlu tutulamayacağı anlamını taşıyacağını, Şirket genel kurulunun sorumluluktan ibraya ilişkin kararı, şirketin, ibraya olumlu oy veren pay sahiplerinin ve ibra kararını bilerek pay iktisap eden kişilerin dava hakkını ortadan kaldırdığını, yapılan genel kurulun 7.gündem maddesinde yönetim ve denetim kurulu üyeleri ibra edildiğini, Mevzuatın açık düzenlemelerine göre de; genel kurul kararı bulunmakta, nisap ve oy hakkından yoksunluk esaslarına riayet edilmekte ve kanuna uygunluk sağlanmakta olduğu geçerli olan ibranın iptal edilmesinin mümkün olmadığını, bununla birlikte, daha önce yapılan genel kurullarda da mali tablolar/bilanço görülmüş onaylanmış ve Yönetim ve Denetim Kurulu İbra edilmiş olduğu, ibra kararının iptalinin de söz konusu olmadığını, öte yandan, davacı tarafın gündemin 8.maddesindeki seçimlere ilişkin kararların da iptaline karar verilmesini talep etmiş olduğunu, seçimlerin usulüne uygun olarak yapıldığı, hatta davacı vekilinin de seçim listesinde yönetim kurulu yedek üye adayı sıfatıyla yer aldığı ve seçimler yapılırken usule aykırı herhangi bir durum olduğu iddiasında bulunmadığını, Davacı tarafın, yapılan her genel kurul toplantısına karşı, iptal talebiyle dava açmayı adet haline getirmiş olduğunu, huzurdaki davada da talebi olan kooperatiflerden aidat alınmasının bu aşamada mümkün olmadığını, Davacı tarafça, 18.11.2018 Olağanüstü Genel Kurul toplantısı, 11.09.2019 tarihli Genel Kurul ve 18.11.2020 tarihli Genel Kurul, 22.09.2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısı kararlarının da iptali talepli davalar açmış olup davalar derdesttir, Karara çıkan ——- E. Sayılı dosyası, ——– E. Sayılı dosyasında bir kısım kararların iptaline karar verilmişse de verilen kararlara karşı İstinafa başvurulmuş olduğunu, henüz kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığını, bununla birlikte müvekkil bünyesinde yapılan 30.05.2019 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan benzer mahiyetteki kararlarının iptali talebiyle ikame edilen —— E. sayılı dosyasında ise açılan davanın Reddine karar verildiğini, davacının taraf her ne kadar müvekkil aleyhine karar verilen mahkeme bilgilerini vermişse de, müvekkil lehine verilen mahkeme kararı ile bilirkişi raporlarının da varlığını belirtmek gerektiğini, Zira, anılan dosyalarda müvekkil lehine olan ve toplantıların usulüne uygun olduğu için iptaline lüzum olmadığına ilişkin bilirkişi raporlarından hiç bahsedilmeyerek, davacının mahkemede müvekkil aleyhine bir önyargı oluşturma çabası içerisinde olduğunun anlaşıldığını, ayrıca, malûm olduğu üzere, her toplantı kendi içerisindeki şartlar çerçevesinde değerlendirilecek olduğunu, davaya konu genel kurulda alınmış olan kararlar başlı başına değerlendirileceğini, Davacı, müvekkil bünyesinde yapılan genel kurul toplantılarından ve o toplantılarda alınan kararlardan bahsederek huzurdaki dava dosyası ile adeta aynı zamanda önceki genel kurullarda alınan kararların iptalini talep ettiğini, muhtelif tarihli Genel Kurul toplantılarında alınan kararlara karşı iptal talebiyle açılan ——Asliye ticaret Mahkemesi ve ———Asliye Ticaret Mahkemesindeki toplam 18 kadar davadan yalnız 2 tanesinde davanın kabulü ile iptal kararı verilmiş, bu mahkemelerde birleşen dosyalardan 10 kadar davanın reddine karar verilmiş ve ——Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen dava da reddediğildiğni, İptaline karar verilen ——– E. sayılı dosyasında maddeler ise müvekkil bünyesinde – 2018 yılındaki hızlı kur yükselmesi ve ekonomik dalgalanma nedeniyle bankaya olan kredi borçlarının en hızlı şekilde ve daha az faiz ödemek suretiyle kapatılması amacıyla katılımcılardan talep olunan ve geri ödeneceği veya sonraki katılım payı ödemelerinden mahsup edileceği belirtilen avans niteliğindeki ek katılım payı ödemesi alınması şeklindeki gündem maddelerine ilişkin olup- önceki genel kurulların bir kısmında yer alan ve fakat huzurdaki davaya konu genel kuruldaki gündem maddeleri ile hiçbir ilgisi olmayan kararlar olduğnu, Huzurdaki davaya konu gündem maddeleri arasında ek katılım payı, ek ödeme, avans ve sair isim altında katılımcılardan talep edilen hiçbir bedel olmadığının açık olduğunu, Davacının huzurdaki davaya konu toplantının gündem maddeleri ile uzaktan yakından ilgisi olmayan “ek katılım payı,avans” konularının görüşüldüğü önceki genel kurul toplantılarında alınan kararlardan ve davalardan ısrarla bahsetmiş olmasının, müvekkil hakkında mahkemede olumsuz bir kanı uyandırmak ve sayın mahkemeyi yanıltmaya yönelik çabasından ibaret olduğunun açık olduğunu, 4562 Sayılı Yasa, yönetim aidatlarının müteşebbis heyet/işletme halindeki ——– genel kurul tarafından belirleneceğinin düzenlendiğni, OSBK Uygulama Yönetmeliği’nin 93.maddesi, genel kurula aidatların ödeme şekil ve esaslarını, gecikme halinde uygulanacak gecikme faizi oranını ve esaslarını belirleme yetkisi verildiğini, Yönetmeliğin 23/u maddesi, yönetim aidatlarının belirlenmesinde genel kurula tanınan takdir hakkının düzenlendiğini, Davacı taraf, kooperatiflerden de aidat alınması gerektiğinden ve 2020 tarihli ——– Müfettiş İnceleme raporundan ve müvekkile gönderilen yazılardan bahsederek, ——– zarara uğratıldığını iddia etmişse de, kendileri de çok iyi bilmektedirler ki, henüz ——— 2000 senesinde kurulmasından önce kooperatifler orada mevcut olduğunu ve kooperatiflerden aidat alınmaması yönündeki uygulama zamanın müteşebbis heyeti kararlarının süregelen halinden ibaret olduğunu, ——– müfettiş raporu içerisindeki tespit ve belirlemelerin, Bölge’nin kuruluş süreci ve karşılıklı kazandırmalar ile kurulabilen ——– Bölgesi’nin sınırlarının hangi şartlarda ve nasıl belirlenmiş olduğu dikkate alınmaksızın hazırlanmış olduğu belirtilerek, ——– müvekkil tarafından beyan ve bilgilendirmede bulunulmuş olup, —— gelecek nihai karara göre hareket edileceği ifade edilmiştir ve bu konu hakkındaki ——- ile müvekkil yazışmaları, incelemeler ve idarî süreç halen devam ettiğini, yukarıdaki izahlar dikkate alındığında, aidatlarla ilgili olarak müvekkilin keyfi bir uygulamasının olmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın, tamamen iyi niyetten uzak ve yönetimi karalama çabalarından ibaret olan toplantı kararlarına karşı dava açmak ve diğer katılımcıları da bu yönde menfi etkilemek temeline dayanan girişimlerde bulunmakta ise de, ——— Bölgesi’nin davacı ve birkaç kişi haricindeki diğer tüm katılımcılar yönetimi ve devam eden yatırımları desteklemektedir ve Bölge’nin kalkınmasına faydalı olan her konuda hem Bölge’nin hem de Bölge yönetiminin yanında olması gerektiğini, bu hususun, toplantı tutanakları incelendiğinde de açıkça görülmüştür ki, gündem maddeleri oylanırken katımcıların az bir kısmı red oyu kullanmakta ekseriyetle karar nisabının çok daha üzerinde toplantıya katılanların %90’ından fazlasının olumlu oy kullanması ile kararlar alındığını, Öte yandan, yukarıda izah edildiği üzere, aidatların hali hazırda alınmasının mümkün olmadığı ve fakat aidat alınıp/alınmaması hususunda yazışmaların ve görüşmelerin idari süreçte devam ettiğini ve ——– bu konuda verilecek nihai kararın henüz mevcut olmadığını tekrar vurgular, bu noktada davacı tarafın yersiz iddialarının dinlenmesinin mümkün olmadığını, Yürütmenin Geri bırakılması kararının reddi gerektiğini, Davacı tarafın, aidatların tahsiline ilişkin olarak yürütmenin durdurulması kararı verilmesini talep ettiğini, ancak, hem davacının dava sonunda elde etmeyi amaçladığı değer hakkında tedbir kararı verilemeyecek olması, hem davacının iddialarını yeterli kanaat uyandıracak şekilde ispatlamış olmadığı ve hali hazırda idari inceleme sürecinin devam etmekte olması, hem de müvekkilin sanayi bölgesi olduğu ve ancak aidatlarla mevcut giderlerin karşılanabileceği, aidatların alınması ile davacının da aralarında bulunduğu katılımcılara altyapı hizmetleri, elektrik vs. gibi dağıtım hizmetleri, güvenlik hizmetinin bu hizmet bedellerinden karşılandığı, ayrıca mevcut yatırımların sürmesinin de sağlanması gerektiği, dikkate alınarak, tedbir talebinin reddine karar verilmesini, OSBK Uygulama Yönetmeliği’nin “Bakanlık Temsilcisi” başlıklı 16.maddesi “(1) Olağan ve olağanüstü genel kurulda, (…) en az bir ——— temsilcisinin bulunması zorunludur.” madde 16/2 “Bakanlık temsilcisi, toplantının kanun, yönetmelik, kuruluş protokolü ve ana sözleşmeye uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetler; toplantıya çağrının, usulüne uygun yapıldığını gösteren belgeler ile hazırun cetveli ve genel kurul tutanağının birer örneğini ———- verir. Bölge Müdürü, genel kurul toplantısına katılabilecek yapı kullanma izin belgesi sahibi katılımcıların listesini, ekinde belgelerin birer suretleri olacak şekilde hazırlar ve ——— temsilcisine sunar. ———- temsilcisi, bu listeyi hazırun listesi ile mukayese ederek, genel kurulun toplantı şartının sağlanıp sağlanmadığına karar verir.” düzenlemesi mevcut olduğunu, Yukarıda açıklandığı üzere, gerek toplantıya davet, gerek toplantı ve karar yeter sayılarının 4562 sayılı yasa ve uygulama yönetmeliğine uygun olarak ve bakanlık temsilcisi huzurunda denetimli olarak yapılmış olması gözetilerek, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini, Usulüne uygun olarak yapılan Olağan Genel Kurulda alınan kararlar davaları da diğer tüm katılımcıları da bağladığını, Olağan Genel Kurul Toplantısı ile alınan karar, yönetmelik uyarınca usulüne uygun olarak ilan edilmiş ve askı süresi içerisinde herhangi bir itiraz olmaksızın askıdan indirilmiş ve kesinleşen karar üst yazı ile ———- gönderildiğini, arz ve izah olunduğu üzere, kanun ve ilgili yönetmelikte gösterilen usul ve esaslara uygun olarak Genel Kurul toplantısı yapıldığını, toplantının usulüne uygun yapıldığı, toplantıda ———- Temsilcilerinin bulunduğu ve tüm usûlî işlemlerin ———– Temsilcisi tarafından denetlenmiş olduğu ve eksiklik bulunmadığı, toplantıda görüşülen gündemin 6.maddesi olan mali tabloların ve bilançonun katılımcılar tarafından oylandığı ve 73 olumlu oy karşısında 8 oy red oyu ile kabul edildiği, gündemin 7.maddesi olan Yönetim Kurulunun ibrasının 69 olumlu oy karşısında 7 red oyu ile kabul edildiği, Denetim Kurulunun 77 olumlu oya karşılık 2 red oyu ile kabul edildiği ve bu şekilde açık ibra ile Yönetim Kurulunun ve Denetim Kurulunun ibra edildiği, yönetim aidatlarının mevzuat gereği parsel büyüklüğün göre belirlendiği ve davacı da dahil tüm diğer katılımcılardan -yukarıda bahsedilen kooperatiflere ilişkin özel durum gözetilerek- alındığı, mali tabloların gerçeğe uygun olduğu, katılımcıların neredeyse tamamı tarafından desteklenen yatırımların zaten kâra geçtiği ve —— orta ve uzun vadede büyük bir gelir kaynağı kazandırıldığı açık olup, alınan kararın askıya çıkarıldığı ve askı süresinde hiçbir itiraza uğramaksızın kesinleşmiş olduğu, kesinleşen kararın askıdan indirilerek ——— gönderildiğini belirtir, davacının mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini, Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle ve fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak üzere; davacının tedbir talebinin Reddini, Hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 15/06/2022 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Davalının haksız ve dayanaksız iddialarına karşın 1, 4, 5 ve 6, no’lu gündem maddeleri usul ve hukuka aykırı olarak yapıldığını, davalı cevap dilekçesinde olağan genel kurul kararlarının yasa ve yönetmeliklerde gösterilen usuli işlemler yönünden gerekse toplantının amacı ve alınan kararlar yönünden hukuka uygun olduğunu iddia ettiğini, Davalının bu yöndeki iddiaları usul ve hukuka açıkça aykırı olduğunu, Davalı … hakkında, Organize Sanayi Bölgesi Kanunu ve Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği bulunduğunu, Davalı Kanuna ve Yönetmeliğe açıkça aykırı davrandığını, Şöyle ki; Dava dilekçemizde de açıklamış olduğumuz üzere 1 nolu gündem maddesi, “Açılış ve Yoklama”, 4 No’lu gündem maddesinde yer alan “Yönetim Ve Denetim Faaliyet Kurulu Raporların Okunması ve Görüşülmesi” ve 5 No’lu gündem maddesinde yer alan “Yeminli Mali Müşavir Raporunun Okunması” ve yine 6 No’lu gündem maddesinde yer alan “Bilançonun ve Gelir/Gider Tablosunun Okunması, İncelenmesi, Kabulü Veya Reddi” maddeleri hukuka aykırı olup iptali gerektiğini, 6 nolu gündem maddesinin oy çokluğu ile kabul edilmesinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, bu gündem maddeleriyle ilgili olumsuz oy kullanarak alınan karara muhalefet edildiğini, okunan faaliyet raporunun, bilanço ve denetim raporu 4562 sayılı Kanunun ve 30674 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğe uygun şekilde hazırlan taraflarınca gönderilen bilanço, denetim raporu, gelir/gider tabloların dayanak belgeleri ibraz edilmediğini, ayrıca geçmiş tarihlerde yapılan genel kurul kararlarının iptaliyle ilgili açılmış davalarda alınan bilirkişi raporlarına ve verilen mahkeme kararlarına rağmen bu hukuka aykırı gündem maddeleri ne dayalı işlemlerde bilanço ve gelir/gider tablolarına eklenmiş olduğundan raporlar gerçeği yansıtmadığını, bu doğrultuda denetim raporu da hukuka aykırı şekilde düzenlendiğini, davalı cevap dilekçesinde mali tablolarında gelirlerin fazla olduğu ve işletmenin kar ettiğini belirdiğini, bu iddia anlamsızdır çünkü şirketin kar etmesi bilançoların doğru olduğu şeklinde değerlendirilemediğini, Yönetim 4562 sayılı OSB Kanununun Geçici 5 inci maddesi gereğince … sınırları içine dâhil edilmiş bulunan ve Organize Sanayi Bölgesi Uygulama Yönetmeliğinin 19. maddesinin 6, 7, 8 betleri gereği “Katılımcı” olarak tanımlanan ve Genel Kurullara Katılımcı olarak katılan ve katılma hakkı olan Organize Sanayi Bölgesi içindeki Sanayi Kooperatiflerinin 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgesi Kanununun Geçici 5 maddesi hükmü gereğince Yönetim Aidatlarını vermek zorunda oldukları açıkça hükme bağlanmıştır. Kanun ve Yönetmelikteki bu hükümlere rağmen … Yönetimi tarafından 386.073 m2 sanayi parseli olan ———-, 83.099 m2 sanayi parseli olan ———, 181.163 m2 sanayi parseli olan ————-, 238.740 (M2) sanayi parseli olan ————- şirketi ve 1.168 (M2) sanayi parseli olan ——– şirketi yönetimlerinden bugüne kadar hiçbir şekilde aidat alınmadığını, bu kapsamda toplamda 890.243 (M2) sanayi parselinden Kanuna ve Uygulama Yönetmeliğine aykırı bir şekilde yıllarca yönetim aidatı ve alt yapı katılım payları alınmadığını, Bu durumun ve hukuka aykırılık ———- Müfettişleri ——— ve ——– tarafından düzenlenen 20.09.2020 tarihli, ———- sayılı İnceleme Raporunda açıkça ve net bir şekilde tespit edildiğini, ——- Müfettişlerinin raporunda açıkça———-, ——–, ———, ——– şirketi ve ——– şirketinden toplamda tahsil edilmesi gereken aidat tutarının faiz ve KVD hariç 27.956.784,26 TL olduğunun belirlendiğini, bu tespit ile geçmiş yıllarda aidat ve diğer giderleri ödeme yapan tüm katılımcılardan fazla tahsilat yapıldığı veya ödeme yapmayan katılımcılardan fazla talep edildiği açık bir şekilde ortaya ispatlandığını, bu tespit ile bilanço, gelir ve giderlerin gerçeği yansıtmadığı açıkça ispatlandığını, geçmiş dönemdeki kayıtların hatalı olması sebebiyle devam eden dönemlerdeki kayıtlarda hatalı tutulduğunu, bu yönüyle gerçeği yansıtamayan bilanço, gelir/gider tablolarını kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tüm bu sebeplerle davalının bu yöndeki haksız iddialarının reddini, 2018 ve 2019 yılında alınan kararların iptali ile ilgili de dava açılmış olup bu dosyalar kapsamında alınan bilirkişi raporlarıyla ve verilen mahkeme kararlarıyla 2018 ve 2019 yılında alınan kararların iptali gerektiği tespit edildiğini, bu kapsamda davalının yönetim ve denetim kurulu raporları ile bilanço raporu, faaliyet raporu ile gelir-gider tablolarının gerçeği yansıtmadığı ispatlanmıştır. tüm bu sebeplerle davalının bu yöndeki haksız iddilarını kabul etmemiz mümkün olmadığını, geçmiş tarihli genel kurul iptali davalarında alınan bilirkişi raporlarının birçoğunda genel kurul toplantıda alınan kararların TTK 421/2 uyarınca yoklukla malul ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, ——– E. Sayılı dosyası kapsamında alınan 09.10.2020 tarihli raporuyla 18.09.2018 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısının 5. maddesinin TTK 421/2 uyarınca yoklukla malul ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu açıkça tespit edildiğini, aynı dosya kapsamında alınan 17.09.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda da aynı hususlar tekrarlanmıştır. Açıkça görüldüğü üzere; rapor kapsamındaki değerlendirme uyarınca, 5. maddenin yoklukla malul olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını, gerçekten de, TTK’nın 421. Maddesinin ikinci fıkrasında, “(2) Aşağıdaki esas sözleşme değişikliği kararları, sermayenin tümünü oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin oybirliğiyle alınır: Bilanço zararlarının kapatılması için yükümlülük ve ikincil yükümlülük koyan kararlar.” şeklinde belirtildiğini, oysa müvekkil şirket ve diğer davacılar aleyhine böylesine büyük bir ek ödeme yükümlülüğü getiren karar, hiçbir şekilde onayları olmaksızın alındığını, zira daha önce de belirttiğimiz üzere, Olağanüstü Genel Kurul’da 5. Maddesiyle, Organize Sanayi Bölgesinin bankalara olan borçlarının artan faizler doğrultusunda geri ödemelerinin nasıl yapılacağı ile ilgili olarak alınan karardaki “ Ek Katılım Payı” alınmasının Organize Sanayi Bölgeleri Kanunun 13 maddesine ve Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 4 maddesine aykırı olduğunu, kanunun ve Yönetmeliğin bu maddelerinde belirtilen “Katılım Payı” ile davalının “katılım Payı” adın altında altığı karardaki katılım payı aynı olmadığını, kanunda ve yönetmelikte katılım payının tanımı net ve açıkça yapıldığını;4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunun “Gelirler” başlıklı 12 maddesinde, Organize Sanayi Bölgesinin gelirleri arasında arsa satış bedeli dışında katılımcılardan; ”Müteşebbis heyete katılan kurum ve kuruluşların verdikleri “katılma” payları,“Katılımcıların” ödedikleri aidatlar ile arsa ve alt yapı katılım payları ve hizmet karşılıkları, Yönetim aidatları,” istenebileceğinin belirtildiğini, Organize Sanayi Bölgeleri Kanunun 13 maddesinde açıklaması yapılan, ödeme şekli ve şartları kurulun protokolünde belirlenen ve Organize Sanayi Bölgesi’nin oluşumuna katılan kurum ve kuruluşların Bakanlıkça belirlenecek kuruluş masraflarına katılmayı ——— taahhüt etikleri, bu taahhüdün tüzel kişilik iktisabından itibaren Organize Sanayi Bölgesine karşı da geçerli olan “Katılma Payı” olduğunu, Zira Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin 4. Maddesinde de, aynen;“Katılma Payı, Organize Sanayi Bölgesi’nin oluşumuna iştirak eden kurum ve kuruluşlar tarafından karşılanacak Organize Sanayi Bölgesi yatırımının ——– kredisi dışında kalan tutarını” şeklinde tanımlandığını, Olağanüstü Genel Kurulun 5. maddesinde olan Bölgelerin bankalara olan borçlarının geri ödemelerinin nasıl yapılacağı ile ilgili olarak alınan karardaki “Ek katılım Payı” alınmasının Yönetim aidatı olmadığı“ Ek Katılım Payı” olarak karara bağlanmış olması nedeni ile aidat olarak nitelenmesinin mümkün olmadığını, zira Yönetim aidatları Organize Sanayi Bölgeleri Kanunun 16. Maddesinde açıklanan Yönetim Kurulunun yıllık bütçesinde belirlenen, bölgenin alt yapı ve müşterek hizmetlerine ait tüm masraflar önceki yıla ait kesin hesap da dikkate alınarak katılımcılar tarafından karşılanan ödentiler olduğunu, Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 16. Maddesinde de “ alt yapı katılım payları” ile ilgili prensiplerin belirlenmesinin Genel Kurulun yetkilerinde olduğu belirtildiğini, Yönetmeliğin 35/A maddesi gereğince de “alt yapı katılım payları” ile ilgili prensiplerin ve yaptırımların Kanunun 16. Maddesinde açıklanan Yönetim Kurulunun yıllık bütçesinde belirlenen, bölgenin alt yapı ve müşterek hizmetlerine ait tüm masraflar önceki yılla ait kesin hesap da dikkate alınarak katılımcılar tarafından karşılanan ödentisi olduğunu, ayrıca ——— E. dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda 11.09.2019 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısının 1. maddesinin yoklukla malul ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunun açıkça tespit edildiğini, aynı dosya kapsamında alınan 09.09.2021 tarihli, ek bilirkişi raporunda da aynı hususlar tespit edildiğini, bu tespitlerle de 22.09.2021 tarihli genel kurul’da alınan kararların hukuka aykırı olduğu açıktır. Bu kapsamda davalının bu yöndeki iddiaları da haksız olduğunu, ayrıca ————- Esas sayılı dosyasının 13.10.2021 tarihli kararıyla 11.09.2019 tarihli olağanüstü genel kurulun 4. ve 8. gündem maddelerinin iptal edildiğini, açıklamış olduğumuz işbu bu karar ile daha sonra alınan tüm genel kurul kararlarının dayanaksız olduğu ve bilanço, gelir-gider tablolarının gerçeği yansıtmadığı açıkça ispatlandığını, bu yönüyle davalının haksız ve dayanaksız iddialarının reddine karar verilmesini arz ve talep ettiğini, yukarıda açıklanan olunan nedenlerle davalının haksız ve dayanaksız iddialarının aksine Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu Faaliyet Raporu, denetim raporları ve bilanço ve gelir-gider tabloları Kanuna ve Yönetmeliğe aykırı şekilde düzenlenmiş olduğunu, bulunması gereken zorunlu unsurlarının içerdiğini, Davalı ———durumunu doğru ve gerçeklere uygun şekilde yansıtmayan, muhasebe kurallarına, OSB Kanununa ve OSB Uygulama Yönetmeliğine, TTK’nun genel ilkelerine ve diğer yasal mevzuata aykırı yönetim kurulu faaliyet raporu ile bilançoları kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davalı yönetim kurulu üyelerinin ibra edildiğini ileri sürerek itiraz etmiştir. davalının iddialarının aksine 7 no’lu gündem maddesi usul ve hukuka aykırı olduğunu, Genel Kurulun 7 No’lu maddesi yer alan “Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin İbrası” gündemi, usul ve hukuka açıkça aykırı nitelikte olduğunu, Davalının iddialarının aksine 7 no’lu gündem maddesinin oy çokluğu ile kabul edildiğinin tespitinin hukuka aykırı olduğunu, Yönetim ve Demetim Kurulunun ibra edilmemesi gerektiğini, şöyle ki ——— Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri, 4562 sayılı Kanun ve Kanunun Geçici 5 maddesine ve 30674 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin amir hükümlerine ve yükümlülüklerine aykırı olduğunu, Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrası hiçbir şekilde kabul edilebilir olmayıp, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin hukuka aykırı her türlü işlemine karşı talep ve dava haklarının saklı olduğunu, Yukarıda da açıklanmış olunduğu üzere 2018 ve 2019 yılında alınan kararların iptali ile ilgili de dava açılmış olduğu bu dosyaların kapsamında alınan bilirkişi raporlarıyla 2018 ve 2019 yılında alınan kararların iptali gerektiği tespit edildiğini, Nitekim, bilirkişi raporuyla davalının yönetim ve denetim kurulu raporları ile bilanço raporu, faaliyet raporu ile gelir-gider tablolarının gerçeği yansıtmadığı ve geçmişte toplanan aidat ve giderlerin haksız olduğu ve doğru miktarını içermediği de kanıtlandığını, ——— yönetimi mevzuat gereğince kamu görevlisi olduğunu, Bu itibarla kamu görevlisi, bu görevdeki yetkilerini keyfiyet arz edecek şekilde kullanamayacağını, Yönetimin bu görevi açıkça kanuna aykırı şekilde kullandığını, ayrıca 11.09.2019 tarihli Olağanüstü Genel Kurulda Katılım Payının kooperatiflerden alınmamasına karar verilmiş olması açıkça 4562 sayılı OSB Kanunu ve OSB Uygulama Yönetmeliği hükümlerine aykırı olduğunu, Nitekim 4562 sayılı OSB Kanunu ve OSB Uygulama Yönetmeliği gereği tüm Katılımcılardan alt yapı katılım payları için alınacak “Alt Yapı Katılım Payı”‘nın arsa paylarına uygun olarak alınması gerektiğini, Yönetim 4562 sayılı OSB Kanununun Geçici 5 inci maddesi gereğince … sınırları içine dâhil edilmiş bulunan ve Organize Sanayi Bölgesi Uygulama Yönetmeliğinin 19. maddesinin 6, 7, 8 betleri gereği “Katılımcı” olarak tanımlanan ve Genel Kurullara Katılımcı olarak katılan ve katılma hakkı olan Organize Sanayi Bölgesi içindeki Sanayi Kooperatiflerinin 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgesi Kanununun Geçici 5 maddesi hükmü gereğince Yönetim Aidatlarını vermek zorunda oldukları açıkça hükme bağlandığını, Kanun ve Yönetmelikteki bu hükümlere rağmen … Yönetimi tarafından 386.073 m2 sanayi parseli olan——–, 83.099 m2 sanayi parseli olan ——–, 181.163 m2 sanayi parseli olan ———, 238.740 (M2) sanayi parseli olan ——— şirketi ve 1.168 (M2) sanayi parseli olan ——— şirketi yönetimlerinden bugüne kadar hiçbir şekilde aidat alınmadığı tespit edildiğini, bu kapsamda toplamda 890.243 (m2) sanayi parselinden Kanuna ve Uygulama Yönetmeliğine aykırı bir şekilde yıllarca yönetim aidatı ve alt yapı katılım payları alınmadığını, bu durum ve hukuka aykırılık ——— Müfettişleri ——- ve ——– tarafından düzenlenen 20.09.2020 tarihli, ——– sayılı İnceleme Raporunda açıkça ve net bir şekilde tespit edildiğini, Gerçekten de, bakanlık Müfettişleri raporunda açıkça ———, ———, ———, ———- şirketi ve ——– şirketinden toplamda tahsil edilmesi gereken aidat tutarının faiz ve KVD hariç 27.956.784,26 TL olduğu belirlendiğini, bu tespit ile geçmiş yıllarda aidat ve diğer giderleri ödeme yapan tüm katılımcılardan fazla tahsilat yapıldığı veya ödeme yapmayan katılımcılardan fazla talep edildiği açık bir şekilde ifade edildiğini, görüldüğü üzere yönetimle ilgili ———- yapılan şikayetler kapsamında hazırlanan raporlarda yönetimi ve tüm katılımcıları zarara uğrattıkları açıkça tespit edildiğini, davalının, Kanuna uygun şekilde tebligat yapmadan, toplantıda yeterli çoğunluğun sağlanıp sağlanmadığını tespit etmeden ve hukuka aykırı şekilde toplantı yapılmış ve kararlar alındığını, geçmiş tarihli genel kurul kararları iptal edilmesine, aleyhe bilirkişi raporları gelmesine ve——– tarafından aleyhe raporlar tespit edilmesine rağmen ısrarla hukuka aykırı şekilde kararlar alındırıldığını, toplantıya katılan kişilerin katılımcı olup olmadığı tespit edilmeksizin oylama aşamasına geçilmiştir. 4562 sayılı Kanunun ve 30674 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğin 3. Maddesinde; katılımcı, “——–, bir işletmenin kurulması için parsel tahsisi veya satışı yapılanlar ile maliki bulunduğu parselde üretimde bulunan veya bulunmayı taahhüt eden ve bu Kanunun amacına uygun faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişi ile finansal kiracıyı” olarak tanımlandığını, geçmişte yapılan toplantılarda da ——–, ——- ve ———- faaliyet gösteren işyerlerine davetiye gönderilmemiştir. 4562 sayılı Kanuna veya 30674 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğe aykırı şekilde, Uygulama Yönetmeliğinin 6 No’lu Eki olan Hazirun Cetveli yanlış şekilde tanzim edilmiştir. Hazirundaki katılımcıların yetki durumları kontrol edilmeden toplantının açılışı yapıldığı ve kararlar alındığını, 18.09.2018 tarihli Olağan Genel Kurul kararlarının iptaliyle ilgili olarak ———– E. Sayılı dosyası kapsamında alınan 17.09.2021 tarihli ek raporda raporuyla; “…hazirundaki katılımcıların yetki durumları kontrol edildiğinde, yetki konusunda gerekli kontrollerin yapılmadan toplantının düzenlendiği, Müşterek yetkisi olan katılımcıların münferit katılımları konusunda ayrı bir yetkilendirme evrakı sunup sunmadıkları tespit edilemediği, sunmadıkları varsayımında, yetkisiz temsilcilerin katılımı ile alınan dava konusu kararların iptal şartlarının oluştu” tespitinin yapıldığını, davalının söz konusu kararlarının aynı şekilde almaya devam ettiğini, dava konusu toplantıda da hazirundaki katılımcıların yetki durumları kontrol edilmediğini, bu sebeple de sayın mahkemeden toplantıya katılan kişilerin yetkili olup olmadığı hususundaki belgeleri celp ederek incelenmesinin gerektiğini, Yönetimin bu konuda basiretli davranmaksızın, 2018 yılı olağanüstü genel kurul kararının 13 No’lu gündem maddesine dayanarak; borçları anapara ve faizleri ile üyelerinden bu şekilde tahsil etme gayesi iyi niyetli olmadığını açıkça ispatlamaktadır. 2020 yılında yapılan toplantıda ise toplanan bu paraların iade edilmeyeceğini söylemesi de daha önce toplanan paraların karara aykırı şekilde toplandığını ayrıca ispatladığını, bu yöndeki karar iptal edilmesine rağmen söz konusu paraların iadesi hususunda bir karar oluşturulmadığını, Nitekim, aynı zamanda davalı yönetiminin kötü niyetli davrandığının açıkça gösterdiğini, bilindiği üzere, TMK mad. 2’ye göre, kişilerin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymakla yükümlü olduğunu, ayrıca bir hakkın açıkça kötüye kullanılması halinde hukuk düzeninin bu hakkının korumayacağının düzenleneceğini, tüm bu değerlendirmeler ve kanun maddesi karşısında davalının, sahip olduğu hakkı kötü niyetli olarak müvekkil şirketi zarar uğratmak amacıyla kullandığının çok açık olduğunu, yukarıda açıklanan ve sayın mahkemenin re’sen dikkate alacağı diğer sebepler ile, davalının haksız ve dayanaksız cevaplarına itiraz eder, mahkemece dikkate alınmamasını ve 16.03.2022 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısının Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ve Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde belirlenen usullere aykırı bir şekilde yapılmış ve yukarıda açıkladığımız diğer sebeplere aykırı olması nedeniyle olumsuz oy kullanarak muhalefet ettiğimiz 16.03.2022 tarihli genel kurulun 1, 6, 7, 8 ve 11 no’lu gündem maddelerinin yoklukla malul olduğunun tespitini, bu talebin kabul edilmez ise söz konusu maddelerin hükümsüzlüğüne bu talebimiz de kabul edilmez ise bu gündem maddelerinde alınan kararların iptaline karar verilmesini, arz ve izah olunan ve mahkememizce de re’sen gözetilecek nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile; Davalının usul ve hukuka aykırı cevaplarına itiraz ettiğini, karar aşamasında dikkate alınmamasını, 16.03.2022 Tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısının, olağan genel kurul toplantısının organize sanayi bölgeleri kanunu ve organize sanayi bölgeleri uygulama yönetmeliğinde belirlenen usulere ve yukarıda açıkladığımız diğer hususlara aykırı bir şekilde yapılmış olması nedeniyle olumsuz oy kullanarak muhalefet ettikleri 16.03.2022 Tarihli Genel Kurulun 1, 6, 7, 8 Ve 11 No’lu Gündem Maddelerinin yoklukla malul olduğunun tespitini, bu talebimiz kabul edilmez ise söz konusu maddelerin hükümsüzlüğüne bu talebimiz de kabul edilmez ise bu gündem maddelerinde alınan kararların iptalini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep etmiştir. Mahkememizin ——— Esas sayılı dosyasının mahkememiz iş bu dosyası ile birleştirildiği görülmüştür. Dosya incelendiğinde; ”İddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin, davalı … bölgesinin adresinde yer alan ——- parsel numaralı yerin maliki olduğunu, ——– 16.03.2022 tarihinde yapılan Olağan Genel Kuruluna katıldığını, gündemin 6. maddesi ile ilgili olarak alınan “—— 01.01.2021 – 31.12.2021 dönemine ait Bilânço, Gelir – Gider tablosu, oy çokluğu ile kabul edilerek onandı” şeklindeki kararın iptal edilmesi gerektiğini, bütçede gelir kalemi olarak katılım payı gelirleri kapsamında dönem katılım payı geliri olarak öngörülen 13.000.000 TL yerine 10.368.747 TL gerçekleşme olduğunu, bu gelir kaleminin katılım paylarına göre alınması yasal zorunluluk olduğuna göre bu gelir kaleminin bütçede %20 eksiği ile 2.631.253 TL olarak gerçekleşmesinin nedenlerinin açıklanmadığını, yönetim kurulunun 2020 yılında dönem katılım payı gerçekleşmesinin 13.494.172 TL olduğunu ve 2021 yılında 18.11.2020 tarihli olağan genel kurulda 01/11/2020 – 31/12/2021 tarihleri arasında %15 zamlı uygulanmasına karar verilmesine rağmen katılım payı gelirinin 10.368.747 TL olarak gerçekleşmesinin nedenlerinin de izah edilmediğini, aradaki 2.631.253 TL gibi çok büyük bir meblağın tahsil edilmemiş olmasının tek başına yönetimin sorumluluğunu ve ibra edilmemesini gerektirdiğinin göstergesi olduğunu, katılım payı gelirleri kapsamında büdotek kira ve işletme geliri olarak öngörülen 5.000.000 TL yerine 3.595.487 TL gerçekleşme olduğunu, bu gelir kaleminde bir önceki yıl ——– kar payı dağıtmadığı da dikkate alınarak kira ödemelerinde ve işletme gelirlerinde ne gibi etkenler ile bütçede öngörülen gelir kaleminin %30 eksiği ile 3.595.487 TL olarak gerçekleşmesinin nedenlerinin de izah edilmediğini, hizmet gelirleri kapsamında yer tahsis, baz istasyonu, işgaliye geliri olarak öngörülen 2.000.000 TL yerine 1.2 TL gerçekleşme olduğunu, bu gelir kaleminin yer tahsis ve baz istasyonu ödemeleri ile işgaliye gelirlerinde ne gibi etkenler ile bütçede öngörülen gelir kaleminin %50 eksiği ile 1.281.587 TL olarak gerçekleşmesinin nedenlerinin ne olduğunun açıklanmadığını, hizmet gelirleri kapsamında iletişim geliri olarak öngörülen 1.500.000 TL yerine 625.470 TL gerçekleşme olduğunu, yabancı kaynak kullanımı kapsamında yabancı kaynak kullanımı olarak 5.000.000 TL öngörülmüş olmasına rağmen 17.220.000 TL olarak kaynak kullanıldığının görüldüğünü, bu gelirin yabancı kaynak kullanımının ne gibi etkenler ile bütçede öngörülen 5.000.000 TL yerine %244 artışla yabancı kaynak kullanılmış olmasının nedenlerinin açıklanmadığını, ayrıca genel kuruldan karar alınmadan, genel kurulun öngördüğü kaynağın %244 gibi çok büyük şekilde aşılmış olmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, yönetim kurulunun ne denli keyfi davrandığının bariz göstergesi olduğunu, 2021 Yılı Bütçe Gider Kalemlerin Fiili Karşılaştırılması incelendiğinde; Merkez ve Ofis Giderleri kapsamında Sabit Kıymet Alımları ve Giderleri olarak öngörülen 1.500.000 TL yerine 2.803.384 TL gider oluştuğunun, Kreş Giderleri kapsamında Personel Giderleri olarak öngörülen 4.900.000 TL yerine 6.168.321 TL gider oluştuğunun, Spor Merkezi Giderleri kapsamında; personel giderleri olarak öngörülen 2.500.000 TL yerine 4.213.410 TL, hizmet giderleri olarak öngörülen 1.500.000 TL yerine 3.851.831 TL gider oluştuğunun, Cafe Restaurant Giderleri kapsamında; personel giderleri olarak öngörülen 900.000 TL yerine 1.558.224 TL, hizmet giderleri olarak öngörülen 600.000 TL yerine 1.166.951 TL gider oluştuğunun, Yatırım Giderleri kapsamında İnşaat Giderleri olarak öngörülen 1.000.000 TL yerine 3.331.707 TL gider oluştuğunun anlaşıldığını, oluşan fazla giderlere ilişkin herhangi bir izahat verilmediğini, 2021 Yılı Ayrıntılı Bilanço Tablosu incelendiğinde; şirketin 2021 yılı ticari alacaklarda şüpheli ticari alacaklar karşılığı ayrılan 1.005.389,74 TL dışında kalan çok ciddi boyuta ulaşmış olan alacak kalemlerinin bulunduğunu, bu alacak kaleminin niçin tahsil edilmediğinin açıklanmadığını, 2020 yılı ayrıntılı Bilançoda gösterilen Kısa ve Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar toplamı olan 66.050.291,79 TL’nin 2021 yılında %37 artışla 90.732.373,91 TL’ye ulaştığını, bankalara borç yükünün ve genel kurulda konuşmacılarında belirttiği gibi özellikle de banka kredilerinin ve çok yüksek faiz yükünün nasıl ödeneceğinin izah edilmediğini, davalı … ——– borç yükü altıda iken, yönetim kurulunun uzun yıllar usulsüz ve kanuna aykırı şekilde şirket katılımcısı olan bazı şirketlerden aidat almadığını, bu nedenle 16.03.2022 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında gündemin 6. maddesi ile ilgili olarak alınan “——— 01.01.2021 31.12.2021 dönemine ait Bilânço, Gelir – Gider tablosu oy çokluğu ile kabul edilerek onandı.” şeklindeki kararın iptaline karar verilmesi gerektiğini, gündemin 7. maddesi ile ilgili olarak alınan, “Yönetim Kurulu Üyeleri oy çokluğu ile ibra edildiler.” ve “Denetim Kurulu Üyeleri oy çokluğu ile ibra edildiler.” şeklindeki kararın iptaline karar verilmesi gerektiğini, gündemin 10 maddesi ile ilgili olarak alınan; “Yönetim aidatlarının (kooperatifler hariç) 01.01.2023 tarihinden itibaren 2022 yılma ait olan bedellere Ocak ayında açıklanacak ——- oramnda ilave yapılarak uygulanması, hizmet karşılıkları için de 01.01.2023 tarihinden itibaren 2022 yılına ait olan bedellere Ocak ayında açıklanacak ——— oranında ilave yapılarak uygulanması” ve “——, —- ve —— İşletme Kooperatiflerinden yönetim aidatı alınmaması” şeklindeki kararların OSB Kanunu ve OSB Uygulama Yönetmeliğinin Emredici Hükümlerine aykırı olduğunu, gündemin 10 Maddesinde, “2023 Yılı Yönetim aidatları ve hizmet karşılıklarının parsel büyüklüğüne göre belirlenmesi” hususunun çok açık bir şekilde OSB Kanunu ve OSB Uygulama Yönetmeliğinin amir hükmüne uygun olarak belirtilmiş olmasına rağmen, yönetim tarafından genel kurulda yönetim kurulunca verilen önerge ile 01.01.2023 tarihinden itibaren uygulanacak yönetim aidatının 2022 yılı uygulanan aidatlara —— oranında ilave yapılarak uygulanmasına karar verilirken kooperatifler yönetim aidatlarından hariç tutulduğunu, yine aynı gündem maddesi ile ilgili olarak ——, ——- ve ——– İşletme Kooperatifleri tarafından verilen önerge ile de kooperatiflerden yönetim aidatı alınmaması için karar alınması konusunda önerge verilerek diğer önerge ile birlikte oylandığını ve Kooperatiflerden Yönetim Aidatı alınmamasına karar verildiğini, ilgili kararın 4562 sayılı OSB’nun 16’ncı maddesi ile aynı Kanununun geçici 5’inci maddesine ve OSB Uygulama Yönetmeliğinin 19. maddesinin 6, 7, 8 maddelerindeki emredici hükümler aykırı olduğunu, bu hususun ——– yapılan şikayet üzerine ——– yapılan inceleme sonucu alınan müfettiş raporu ile de tespit edildiğini, tüm yazılı uyarılarına rağmen —— ilgili birimlerinin ——- talimatlarını dinlemeyen ——- Yönetiminin 16.03.2022 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında da aynı 4562 sayılı OSB Kanunu ve OSB Uygulama Yönetmeliğine çok açık bir şekilde aykırı davranarak toplantı gündeminin 10. Maddesindeki, “2023 Yılı Yönetim aidatları ve hizmet karşılıklarının parsel büyüklüğüne göre belirlenmesi” denilmiş olmasına rağmen gündem maddesinin görüşmesi başladığında verilen önergeler ile 01.01.2023 yılından itibaren yönetim aidatının ——- Katılımcısı Sanayi Siteleri (kooperatiflerden) alınmamasına karar verilmiş olmasının yok hükmünde olduğunu, davalı tarafından katılımcılardan sahibi oldukları sanayi parsellerinden hiç alınmayan veya eksik alınan yönetim aidatları nedeniyle müvekkilinin ve diğer yönetim aidatlarını ödeyenlere haksızlık edilerek ——– yıllık faaliyetleri kapsamında gelirleri içinde yer alan yönetim aidatlarını daha fazla ödemek durumunda kaldıklarını, bu nedenle 16.03.2021 tarihli Olağan Genel Kurulunda gündeminin 10 maddesi ile olarak alınmış olan “01/01/2023-31/12/2023 tarihleri arasında Kooperatiflerden aidat alınmaması” şeklindeki kararın 4562 sayılı OSB Kanunu ve OSB Uygulama Yönetmeliği gereğince yok hükmünde olduğunun tespiti gerektiğine, dava konusu genel kurulda alınan kararların uygulamasının müvekkili şirket açısından telafisi imkansız zararlara neden olacağını, tüm bu sebeplerle karar kesinleşene kadar 16.03.2022 tarihli olağan genel kurul kararıyla alınan tüm kararların tedbiren durdurulması yönünde yürütmenin geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini iddia ederek, dava konusu 16.03.2022 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında gündemin 6. maddesi ile ilgili olarak alınan “——– 01.01.2021 31.12.2021 dönemine ait Bilânço, Gelir – Gider tablosu, Oy çokluğu ile kabul edilerek onandı.” şeklindeki kararın, gündemin 7. maddesi ile ilgili olarak alınan, “A. Yönetim Kurulu Üyeleri oy çokluğu ile ibra edildiler.” ve “B. Denetim Kurulu Üyeleri oy çokluğu ile ibra edildiler.” şeklindeki kararların, gündemin 10 maddesi ile ilgili olarak alınan; “A. Yönetim aidatlarının (kooperatifler hariç) 01.01.2023 tarihinden itibaren 2022 yılma ait olan bedellere Ocak ayında açıklanacak ——- oramnda ilave yapılarak uygulanması, B. Hizmet karşılıkları için de 01.01.2023 tarihinden itibaren 2022 yılma ait olan bedellere Ocak ayında açıklanacak ——- oranında ilave yapılarak uygulanması” ve “——-, —— ve ——– İşletme Kooperatiflerinden yönetim aidatı alınmaması” şeklindeki kararların 4562 sayılı OSB Kanunu ve OSB uygulama yönetmeliği gereğince yok hükmünde olduğunun tespitine, ileride doğması muhtemel ve telafisi imkansız zararların önlenmesi için dava konusu Genel Kurul kararlarının yürütmesinin tedbiren geri bırakılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Savunma: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın aynı mahiyetteki ——— Esas sayılı dosya ile birleştirilmesini, esasa ilişkin olarak da, davalı tarafından alınan Olağan Genel Kurul Kararlarının yasa ve yönetmekte gösterilen gerek usuli işlemler yönünden gerekse de toplantının amacı ve alınan kararlar yönünden hukuka tamamen uygun olduğunu, davalı ——- kâr ettiğini, yönetim kurulu ve denetim kurulunun ibrasının hukuka uygun olduğun belirterek davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davanın, taraflar arasında anlaşmazlık konusu olan ve olmayan hususların tespiti, davaların birleştirilmesi gerekip gerekmediği hususunun incelenmesi, değerlendirmesi ve sonuç: Davanın tespiti: Dava, organize sanayi bölgesi olağan genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında anlaşmazlık konusu olmayan hususlar: Ön inceleme duruşmasında taraflar arasında; “davacının, davalı ——– ortağı olduğu ve 16.03.2022 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına katıldığı ve bir kısım kararlara muhalefet ettiği” hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı tespit edilmiştir. Tarafların anlaşamadıkları hususlar: Ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı ——– 16.03.2022 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan 6, 7 ve 10 numaralı gündem maddelerinin usul ve hukuka aykırı olup olmadığı, buna bağlı olarak 10 numaralı gündem maddesinin yoklukla malul olup olmadığı, 6 ve 7 numaralı gündem maddeleri ile alınan kararların iptali gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.Davaların birleştirilmesi gerekip gerekmediği hususunun incelenmesi, değerlendirmesi ve sonuç: Dava, organize sanayi bölgesi olağan genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde, Mahkememizin ——– Esas sayılı dosyası ile işbu dosyanın davalısının, kararların iptali istenen ——- Olağan Genel Kurul Toplantısının aynı olduğu, toplantıda 6. gündem maddesi ile alınan kararın her iki davada iptali istendiği, davacılarının ise davalı ——– ortakları olan farklı kişiler olduğu, her iki davanın da derdest olduğu anlaşılmıştır. HMK’nin 166. maddesi hükmü gereğince görülmekte olan davalar aralarında bağlantı bulunması halinde istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir. Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında bağlantı bulunduğu varsayılır (HMK Mad. 166/4). ——— sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararı gereğince; bir yargı çevresinde kurulmuş aynı düzeyde birden fazla mahkeme, davaların birleştirilmesi açısından “aynı mahkeme” sayılır. Buna göre Mahkememiz ———- Esas sayılı dosyasının yine mahkememizin işbu ——– Esas sayılı dosyası arasında bağlantı olduğu ve birlikte görülmeleri gerektiği kanaatine varıldığından sonra açılan işbu Mahkememizin ——-Esas sayılı dosyasının ilk açılan——– Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamanın ilk açılan ——- Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmesinin uygun görüldüğü” görülmüştür.Taraf delilleri toplanmıştır.Tercihen ——- mevzuatına ve işleyişine hakim iki kooperatif konusunda uzman bilirkişi ve bir mali müşavir bilirkişiye dosyanın tevdi ile asıl ve birleşen dosyalar kapsamında rapor aldırılmasına karar verilmiştir.Bilirkişiler Mali Müşavir——- Ticaret Hukukçusu ——- ve Ticaret Hukukçusu ——– tarafından sunulan 20/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasında bulunan belge ve bilgiler ile davalının ticari defterlerinin incelenmesi, Sayın Mahkemece yapılması istenen incelemelerin yapılması, verilen görev ile sınırlı ve mezkür surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde; Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Davalı şirketin 2021 yılma ilişkin ticari defterlerinin GİB onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, Asıl Dava Talepleri Yönünden: Davalı şirketin 16.03.2022 tarihinde yapılan 2021 yılı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı; Genel kurulun 1, 6, 7, 8 ve 11 no’lu gündem maddelerinin yoklukla malul olduğunun tespitine, bu talepleri kabul edilmez ise söz konusu gündem Maddelerinin hükümsüzlüğüne, bu da kabul edilmez ise bu gündem maddelerinin iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiğini, açılış ve yoklamaya ilişkin gündemin 1.maddesinin; katılımcılara yapılan çağrıların Yönetmeliğin 14. maddesine uygun olduğu, hazırun cetveli katılımcılar tarafından imzalandığı ve Yönetmeliğin 18/11. maddesinde düzenlenen toplantı yetersayısının da sağlandığı, hazirun mevcudu olan 96 adet katılımcıya usulüne uygun davet yapılarak bunlardan 81 tanesi toplantıya katılarak oy kullandığı, toplantıda —— temsilcisinin bulunduğu, özetle kanun, yönetmelik, kuruluş protokolü ve ana sözleşmede belirtilen hususlar ve iyi niyet esaslarına aykırı olmayan açılış ve yoklamaya ilişkin gündemin 1.maddesinin iptalinin istenemeyeceği, Gündemin 6 numaralı bilanço ve gelir-gider tablosunun oy çokluğu ile onaylanması maddesinde; bilançonun dürüst hesap verme ilkesine uygun olarak tanzim edilmediği, OSB kanunu ve Uygulama yönetmeliğine uygun olarak atılım payı tahsil edilmeyerek bakanlık müfettişi raporlarında ——, ——, ——, —— şirketi ve ——- şirketinden sahip oldukları alana göre aidat alınmadığı, eksik alındığının tespit edildiği, bu gerekçe ile mali tabloların gerçeği yansıtmadığından gündemin 6.maddesinin iptalinin istenebileceği, Gündemin 7 numaralı yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasında bilançonun gerçeği yansıtmaması halinde, bilançonun onaylanmasına dair kararın yönetim kurulunun ibrası sonucunu doğurmayacağını ve bu şekilde gerçekleştirilen ibranın yok hükmünde olduğu, Gündemin 8 numaralı karar yönetim kuruluna 7 asil ve 7 yedek üye seçimi, denetim kurulu ve —— temsilcilerinin seçiminin yasaya uygun olduğu, zira ibra edilmemiş yönetim kurulunun tekrar seçilmesinin mümkün olduğundan gündemin 8.maddesinin iptalinin istenemeyeceğini, 2022 tahmini bütçe ve çalışma programının görüşülmesi ve karara bağlanmasına ilişkin maddesinde; genel kurul kararları bakımından ne toplantı tutanağına muhalefet şerhi işlendiğine ne de önerge verildiğine ilişkin bir belgeye rastlanmadığından gündemin 11.maddesinin kararın hükümsüzlüğünün tespitini veya iptalinin talep edilemeyeceği, Birleşen Dava Talepleri Yönünden: 6 nolu ve 7 no’lu maddelerin detaylı olarak Asıl davada değerlendirilerek iptal edilebileceği yönünde görüş bildirildiği, 10 nolu madde ile alınan karar yönünden: Toplantıda alınan karara muhalefet şerhi sunmayan davacının iptal talebinde bulunamayacağını, yukarıda yapılmış bulunan açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK ‘nın 266/c.2 hükmü uyarınca mahkememiz takdirlerine sunmuşlardır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Asıl dava, davalı … Bölgesinin 16/03/2022 tarihli 2021 Yılına Ait 20. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın 1, 6, 7, 8 ve 11 No’lu gündem maddelerinin yoklukla malul olduğunun tespiti, bu talepleri kabul edilmez ise söz konusu maddelerin hükümsüzlüğüne, bu talepleri de kabul edilmez ise bu gündem maddelerinde alınan kararların iptali istemine ilişkindir.Birleşen dava, davalı … Bölgesinin 16/03/2022 tarihli 2021 Yılına Ait 20. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın 6 ve 7 No’lu gündem maddelerinin iptaline, 10 No’lu gündem maddesinin yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.Asıl davada, davacı tarafça dava konusu edilen, 1 nolu gündemin yoklama ve açılış maddesi olduğu, davacı tarafça bir nolu önergenin sunulduğu, açılışın yönetim kurulu üyesi tarafından yapıldığı görülmüştür. Asıl davada, davacı tarafça dava konusu edilen, 6 nolu gündemin 01.01.2021 ile 31.12.2021 tarihlerini kapsayan Bilanço ve gelir – Gider tablosunun okunması, görüşülmesi, kabulü veya reddinin karara bağlanması olduğu, davacı tarafça üç nolu önergenin sunulduğu, yapılan açık oylamada——— 01.01.2021 ile 31.12.2021 tarihlerini kapsayan Bilanço ve gelir – Gider tablosunun oy çokluğu ile kabul edilerek onandığı görülmüştür. Asıl davada, davacı tarafça dava konusu edilen, 7 nolu gündemin yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrası olduğu, davacı tarafça dört nolu önergenin sunulduğu, yapılan açık oylamada yönetim kurulu üyelerinin ve denetim kurulu üyelerinin oy çokluğu ile ibra edildikleri görülmüştür.Asıl davada, davacı tarafça dava konusu edilen, 8 nolu gündemin yönetim kuruluna 7 asil ve 7 yedek üye seçimi, denetim kurulu ve——- temsilcilerinin seçilmesi olduğu, davacı tarafça beş nolu önergenin sunulduğu, yapılan gizli oylamada yönetim kurulu asıl ve yedek üyeleri, denetim kurulu asıl ve yedek üyeleri ile ——– asıl ve yedek üyelerinin oy çokluğu ile seçildikleri görülmüştür. Asıl davada, davacı tarafça dava konusu edilen, 11 nolu gündemin 2022 yılı tahmini bütçe ve çalışma programının görüşülmesi ve karara bağlanması olduğu, yapılan açık oylamada——— 01.01.2022 ile 31.12.2022 hesap dönemine ait tahmini bütçe ve çalışma programı ve ——– Başkanının teklifleri doğrultusunda 2023 yılında yapılacak olağan genel kurul toplantısına kadar geçecek süre için geçici bütçenin hazırlanması, uygulanması ve ihtiyaç hasıl olması durumunda bütçe hesap kalemleri arasında aktarma konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesinin oy çokluğu ile kabul edildiği görülmüştür. Birleşen davada, davacı tarafça dava konusu edilen, 6 nolu gündemin 01.01.2021 ile 31.12.2021 tarihlerini kapsayan Bilanço ve gelir – Gider tablosunun okunması, görüşülmesi, kabulü veya reddinin karara bağlanması olduğu, davacı tarafın 6 ncı madde hakkındaki ibra etmeme ile ilgili oyu hakkındaki açıklamasını tutanağa geçirdiği, yapılan açık oylamada ——– 01.01.2021 ile 31.12.2021 tarihlerini kapsayan Bilanço ve gelir – Gider tablosunun oy çokluğu ile kabul edilerek onandığı görülmüştür. Birleşen davada, davacı tarafça dava konusu edilen, 7 nolu gündemin yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrası olduğu, davacı tarafın 7 nci madde hakkındaki red oyu ile ilgili açıklamasının toplantı tutanağına eklenmesini arz ederek ——— başkanlığına sunduğu, yapılan açık oylamada yönetim kurulu üyelerinin ve denetim kurulu üyelerinin oy çokluğu ile ibra edildikleri görülmüştür.Birleşen davada, davacı tarafça dava konusu edilen, 10 nolu gündemin 2023 yılı yönetim aidatları ve hizmet karşılıklarının parsel büyüklüğüne göre belirlenmesi olduğu, yapılan açık oylamada teklifin oy çokluğu ile kabul edildiği görülmüştür.4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun Genel kurul başlıklı 25 nci maddesi ——— onaylı parselasyon planında yer alan sanayi parselleri ile hizmet ve destek alanındaki toplam parsellerin 1/3’ünün işyeri açma ve çalışma ruhsatı alması hâlinde, yapı kullanma izni almış olan katılımcılar temsil ve ilzama yetkili birer temsilcilerinin kendi aralarında seçecekleri üyeler vasıtasıyla en geç altı ay içinde müteşebbis heyette temsil edilirler. Bu suretle seçilen üyelerin sayısı müteşebbis heyet üye sayısının yarısını geçemez ve bu aşamada yönetim kurulu üyelerinin en az üçü ——– katılımcıları arasından seçilir. ——— onaylı parselasyon planında yer alan sanayi parselleri ile hizmet ve destek alanındaki toplam parsellerin 1/2’sinin işyeri açma ve çalışma ruhsatı alması hâlinde, yapı kullanma izni almış olan katılımcılar veya temsilcilerinin müteşebbis heyet üyeleri ile birlikte en geç altı ay içinde yapacakları ilk genel kurul toplantısında müteşebbis heyet, yönetim kurulu ve denetim kurulunun görevi sona erer. Yapı kullanma izni almış olan katılımcıların salt çoğunluğu müteşebbis heyetin devam etmesini istediği takdirde müteşebbis heyet devam eder. Müteşebbis heyetin devam etmesi durumunda müteşebbis heyete katılacak katılımcıların sayısı müteşebbis heyet üye sayısının yarısından bir fazla olur. Yapı kullanma izni almış olan katılımcılar ile müteşebbis heyet üyelerinin birlikte katıldığı genel kurulun ilk toplantısında, mevcut kuruluş protokolü tüzel kişiliğin ana sözleşmesi olarak değiştirilir, kararlar salt çoğunlukla alınır. ——— tutulacak defterler ve genel kurul toplantılarında görevlendirilecek ——-temsilcisi konularında ——- mevzuatında hüküm bulunmayan hâllerde 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünü düzenlemiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bilançonun onaylanmasına ilişkin karar başlıklı 424 ncü maddesi “(1) Bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, kararda aksine açıklık bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurur. Bununla beraber, bilançoda bazı hususlar hiç veya gereği gibi belirtilmemişse veya bilanço şirketin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususları içeriyorsa ve bu hususta bilinçli hareket edilmişse onama ibra etkisini doğurmaz.” ve Butlan başlıklı 447 nci maddesi “(1) Genel kurulun, özellikle; a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır.” hükmünü düzenlemiştir.4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin Genel kurul çağrısının şekli başlıklı 14 ncü maddesi “(1) Olağan ve olağanüstü toplantılara çağrı; kayıtlı elektronik posta sistemi, kargo, iadeli taahhütlü mektupla veya imza karşılığı yapılır. (2) Çağrı, toplantı gününden en az 15 gün önce yapılır. Toplantının yerini, gününü, saatini ve gündem maddelerini içeren çağrı ile birlikte; yönetim ve denetim kurulu faaliyet raporları, bilanço, gelir-gider veya kar/zarar hesabı, tahmini bütçe ve çalışma programı ile uygun görülen diğer bilgi ve belgeler gönderilir. Bu belgelerin bir sureti genel kurul toplantısında hazır bulundurulur. Olağanüstü toplantı çağrısında, yalnızca gündemle ilgili bilgi ve belgeler gönderilir. (3) Çağrıda, yapı kullanma izni almış katılımcıların dörtte birinin birinci toplantıya katılım sağlamadığı takdirde, yapılacak olan sonraki toplantının tarihi, saati ve yeri bildirilir. Toplantılar arasındaki süre 7 günden az, 15 günden fazla olamaz. (4) Sürelerin hesabında duyuru ve toplantı günü hesaba katılmaz.”, Genel kurul gündemi başlıklı 17 nci maddesinin birinci fıkrası “(1) Genel kurul toplantısı, Bakanlık temsilcisi bulunması ve bu Yönetmeliğe uygun işlem yapıldığının tespiti ile toplantı yeter sayısının sağlanması üzerine, çağrıyı yapan organca yetkili kılınan kişiler tarafından açılır.”, Toplantı ve karar yeter sayısı başlıklı 18 nci maddesinin ikinci fıkrası “(2) Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için yapı kullanma izni almış katılımcıların en az dörtte birinin toplantıda hazır bulunması şarttır. Genel kurulda kararlar, toplantıya katılan yapı kullanma izni almış katılımcıların salt çoğunluğu ile alınır.” ve Genel kurul kararlarının iptali başlıklı 22 nci maddesi “(1) Aşağıda belirtilen kişiler, kanun, yönetmelik, kuruluş protokolü ve ana sözleşmede belirtilen hususlar ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiasıyla genel kurul kararları aleyhine, toplantı tarihinden itibaren 3 ay içinde, ——– bulunduğu yerdeki ilgili mahkemeye başvurabilir: a) Toplantıda hazır bulunup da kararlara muhalif kalarak durumu tutanağa geçirten, oyunu kullanmasına haksız olarak izin verilmeyen, toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veya gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini iddia eden katılımcılar, b) Yönetim kurulu, c) Kararların yerine getirilmesi yönetim veya denetim kurulu üyelerinin şahsi sorumluluklarını gerektirdiği takdirde, bunların her biri. (2) Genel kurul kararına karşı iptal davası açıldığı hususu ve duruşmanın yapılacağı gün, yönetim kurulu tarafından usulen ilan olunur. (3) Genel kurul kararının iptali, bütün katılımcılar için hüküm ifade eder. İptal kararının kesinleşmesi halinde, bu husustaki ilam, Bölge Müdürlüğünde 5 gün süreyle ilan edilir ve askı süresinin sonunda ——— gönderilir.” hükmünü düzenlemiştir.Asıl ve birleşen dosyada davacıların davalı … 16 Mart 2022 Tarihli 2021 Yılına Ait 20. Olağan Genel Kurul Toplantısı’na katıldıkları, asıl davada davacı tarafın 1, 6, 7 ve 8 No’lu, birleşen davada ise davacı tarafın 6 ve 7 No’lu gündem maddelerine muhalif kalıp tutanağa geçirttikleri görülmüştür. Bu suretle Asıl ve birleşen dosyada davacıların davalı …. 16 Mart 2022 Tarihli 2021 Yılına Ait 20. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın 1, 6, 7 ve 8 No’lu maddelerin iptalini talep etme hakları vardır.Asıl davada, davacı tarafça dava konusu edilen, 1 nolu gündemin yoklama ve açılış maddesi olduğu, toplantının açılmasının yönetmeliğin 14, 17 ve 18 nci maddelerine uygun olduğu anlaşıldığından 1 nolu gündemin iptal talebinin reddine karar verilmiştir. Asıl davada, davacı tarafça dava konusu edilen, 6 nolu gündemin 01.01.2021 ile 31.12.2021 tarihlerini kapsayan Bilanço ve gelir – Gider tablosunun okunması, görüşülmesi, kabulü veya reddinin karara bağlanması olduğu, davalı … içerisinde yer alan birtakım şirketlerden aidat alınmadığı, bu hususun ——- tarafından görevlendirilen şirketler tarafından da tasdiklendiği ve bilançoda söz konusu şirketlerden alınması gereken ancak alınmayan aidatın gelir tablosunda alacak kalemi olarak girilmediği ve bilançonun bu haliyle onaylandığı, bilançoda yer alması gereken alacak kalemlerinin bilinçli biçimde girişinin yapılmadığı ve bilançonun bu yönüyle gerçeği yansıtmadığı ve bu nispetle dürüst hesap verme ilkesine uygun bir bilançonun tanzim edilmediği, anılan sebeplerle, bilançonun onaylanmasına dair kararın bilançoda yer alması gereken birtakım kayıtların bulunmaması sebebiyle, bilançonun hesap verme ilkesine uygun olarak tanzim edilmediği, OSB kanunu ve Uygulama yönetmeliğine uygun olarak katılım payı tahsil edilmeyerek bakanlık müfettişi raporlarında ———, ———, ——–, ——- şirketi ve ——– şirketinden sahip oldukları alana göre aidat alınmadığı, eksik alındığının tespit edildiği, bu gerekçe ile mali tabloların gerçeği yansıtmadığı, böylelikle kararın ——– m.22 bağlamında iptal edilebilir nitelikte olduğu anlaşıldığından gündemin 6 numaralı maddesinin iptaline karar verilmiştir. Asıl davada, davacı tarafça dava konusu edilen, 7 nolu gündemin yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrası olduğu, bilançonun onaylanmasına dair kararın, ibra ile doğrudan bağlantılı olduğu, TTK m.424 uyarınca finansal tabloların ve buna bağlı olarak bilançonun onaylanmasına dair kararın yönetim kurulunun da ibrası sonucunu doğuracağı, finansal tabloda bir kısım kalemler gösterilmemiş yahut gizlenmiş ise bilançonun onaylanmasına dair kararın ibra sonucunu doğurmayacağı kanunun amir hükmünün gereği olduğu, davalı ——– birtakım firmalardan kamu kurumları tarafından alınması gerektiği bildirilmesine rağmen aidat talep etmediği ve söz konusu aidatları bilançoda alacak kalemi olarak göstermediği, bu kapsamda, yönetimin aidat tahsili ve bilançonun oluşturulmasına dair görevlerini gereği gibi yerine getirmediği, davalı ——- yönetim kurulu üyelerinin ibrasına dair kararın iptal edilebilir nitelikte olduğu anlaşıldığından gündemin 7 numaralı maddesinin iptaline karar verilmiştir. Asıl davada, davacı tarafça dava konusu edilen, 8 nolu gündemin yönetim kuruluna 7 asil ve 7 yedek üye seçimi, denetim kurulu ve ——– temsilcilerinin seçilmesi olduğu, davalı … ana sözleşmesinde ibra edilmeyen yönetim ve denetim kurulu üyelerinin, bu organlara aynı genel kurulda tekrar seçilemeyeceklerine dair ibare bulunmadığından ibra edilmeyen kurul üyelerinin tekrar seçilmelerinin önünde yasal bir engel bulunmadığından iptal şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından gündemin 8 numaralı maddesinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Asıl davada, davacı tarafça dava konusu edilen, 11 nolu gündemin 2022 yılı tahmini bütçe ve çalışma programının görüşülmesi ve karara bağlanması olduğu, genel kurul kararının iptali talebinde bulunabilmek için toplantıda hazır bulunup karara muhalif kalarak durumu tutanağa geçirtmek gerektiği, 11 nolu gündem maddesiyle ilgili tutanağa geçen bir muhalefet şerhi bulunmadığından gündemin 11 numaralı maddesinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Birleşen davada, davacı tarafça dava konusu edilen 6 ve 7 nolu gündem maddelerinin yukarıda yazan gerekçelerle iptaline karar verilmiştir. Birleşen davada, davacı tarafça dava konusu edilen, 10 nolu gündemin 2023 yılı yönetim aidatları ve hizmet karşılıklarının parsel büyüklüğüne göre belirlenmesi olduğu, genel kurul kararının iptali talebinde bulunabilmek için toplantıda hazır bulunup karara muhalif kalarak durumu tutanağa geçirtmek gerektiği, 10 nolu gündem maddesiyle ilgili tutanağa geçen bir muhalefet şerhi bulunmadığından gündemin 10 numaralı maddesinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir.Davacıların, dava konusu ettikleri maddelerle ilgili inceleme yapılmış ayrıca dava konusu edilen maddeler yönünden, Kanun’un emredici kurallarına aykırı kararlar bakımından kararın şekil ve kurucu unsurları açısından emredici kurallara aykırılık hali bulunmadığından yokluk veya butlana karar verilmemiş ve aşağıdaki karar kılınmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve Birleşen davanın KISMEN KABULÜ ile,
… 16 Mart 2022 Tarihli 2021 Yılına Ait 20. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan;
– Gündemin 6 numaralı maddesinin İPTALİNE,
– Gündemin 7 numaralı maddesinin İPTALİNE,
2-Davacıların diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
3-Asıl dava yönünden Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 269,85 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Asıl davada davacı tarafından yapılan 161,40 TL harç, 6.400,75 TL bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere genel toplam 6.562,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl davada davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Asıl davada davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Birleşen dava yönünden Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 269,85 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Birleşen davada davacı tarafından yapılan 161,40 TL harç, 6.246,00 TL bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere genel toplam 6.407,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Birleşen davada davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Birleşen davada davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-HMK’nin 333.maddesi gereğince bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, asıl dosya davacısı ——– vekili Av. Tuğbanur Akyıldız, birleşen dosya davacısı … vekili ——– ve davalı vekili Av. … yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ——– Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/12/2023