Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/305 E. 2023/256 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/305 Esas
KARAR NO : 2023/256

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ : 22/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin, davalı şirketin %10 pay sahibi ortağı ve hissedarı olduğunu, şirketin diğer hissedarının ise %90 pay oranı ile dava dışı—— olduğunu, şirket ortakları arasında uzun zamandır süregelen anlaşmazlık ve ihtilaf ve ihtilaflardan kaynaklı olarak görülen davalar bulunduğunu, davalardan da anlaşılacağı üzere dava dışı —– ortaklıktan kaynaklı borç ve yükümlülüklerini ihlal ettiğini, şirkete ve ortaklara zarar verdiğini, müvekkilinin, şirket ortağı olmasına rağmen uzun zamandır şirketten bilgi alamadığını ve şirketin işleyişi, mali ve idari durumu hakkında kendisine bilgi verilmediğini, kar payı da ödenmediğini, —— çoğunluk payına istinaden şirketi istediği şekilde idare etmekte istediği kararları almakta ve şirketin mali ve idari durumuyla ilgili müvekkiline hiçbir bilgi ve belge vermediğini, müvekkilini şirketten dışlamaya ve uzaklaştırmaya çalıştığını ve bu nedenle şirket yönetim ve idaresini elinde bulundurmak istediğini, özen ve bağlılık yükümlüğünü ihlal ederek yönetim yetkisini kötüye kullandığını, gerek aynı benzer iş kolunda ve aynı bölgede kurduğu, ortağı ve müdürü olduğu dava dışı şirket ——- üzerinden gerekse diğer yönetimsel hata ve uygulamaları ile davalı şirkete ve dolayısıyla müvekkiline zarar verdiğini, esasen kar elde etmesi gereken davalı şirket sürekli zarar ediyor gibi gösterildiğini, bu nedenle de müdürlükten azline karar verildiğini, —— hakkında müdürlük görevinden azil kararı verilmesine ve şirkete yönetim kayyımı atanmasına rağmen,——pay devri ve müdür seçimi gündem maddesi ile 14/01/2022 tarihinde genel kurul yaptığını, söz konusu genel kurulda şirket ortağı müvekkilinin gerekçelerini belirtmek suretiyle olumsuz oy kullandığını ve karara muhalefet şerhi düşerek toplantıya ve toplantıda alınan kararlara itiraz ettiğini, ancak müvekkilinin muhalefet şerhi ve olumsuz oyuna rağmen çoğunluk kararı ile —– paylarının bir kısmının ——devrine ve şirket müdürü olarak —— atanmasına karar verildiğini, pay devri yapılan ve müdür olarak seçilen —–şirket ortağı——kızı olduğunu, söz konusu genel kurul kararının müdürün azli davasını ve şirkete yönetim kayyımı atama kararını işlevsiz kılmaya yönelik olduğunu, yine bu genel kurulun ana sözleşmeye, kanuna ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, Mahkeme kararı ile müdürlük yetkisi kaldırılan ortak tarafından alınan toplantı kararı ve toplantıda alınan kararların usule, yasaya ve dürüstlük kurallarına uygun olmadığından genel kurulun ve alınan kararının iptali gerektiğini, bu kararın alınmasının perde arkasında ise şirkete ve davacı ortağa zarar vermeye yönelik işlemlerin açığa çıkmasını engelleme ve perdeleme amacı bulunduğunu, yine söz konusu genel kurul toplantısının çağrı merasimine uyulmaksızın yapıldığını, toplantıda alınan pay devri ve müdür atama kararının yeterli çoğunlukla alınmadığından usule uygun alınan bir karar bulunmadığını iddia ederek, gerek müvekkilinin gerekse şirketin menfaatlerinin korunabilmesi adına iptali talep edilen genel kurulda alınan kararların yürütmesinin durdurulması ve dava sürecinde şirketin temsil ve idare yetkisinin kayyıma bırakılması yönünde tedbir kararı verilmesine, yapılacak yargılama neticesinde davalarının kabulü ile 14/01/2022 tarihli genel kurulun ve genel kurulda alınan kararların iptaline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, açılan davanın niteliği gereği müvekkili şirketin uğrayabileceği zararların temini amacıyla bir teminat belirlenerek davacıya belirlenen teminatı yatırması için süre verilmesini, verilen sürede teminatın yatırılmaması halinde davanın usulden reddini, iptali talep edilen genel kurul kararlarının yürütmesinin geri bırakılması ve dava süresinde şirketin temsil ve idare yetkisinin kayyıma bırakılması yönünde tedbir kararı verilmesi talebinin yasal şartları mevcut olmadığından reddini, HMK 114/2 maddesi gereğince özel dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini, hukuksal dayanaktan yoksun davanın esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış ve gerekli incelemeler yapılmıştır.
—– Ticaret Sicili Müdürlüğünden gelen yazı cevabının incelenmesinde; Davalı —— ortaklarının davacı ve dava dışı ——olduğu iptale konu 14/01/2022 tarihli genel kurul kararı ile —- paylarının bir kısmını kızı —–devrettiği bu tarihten itibarende ——-şirket müdürü olarak görev yaptığı görülmüştür.—— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2021 tarih ve ——- Karar sayılı dosyası incelendiğinde; davacısının —— davalısının—– olduğu, tarafların hissedar olduğu——- müdürünün azli ile şirkete kayyım atanmasının talep edildiği, mahkemece davanın kabulü ile, davalı—– dava dışı —–Ticaret Sicil Müdürlüğünde —– sicil numarası ile kayıtlı —–Müdürlüğünden azline, yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına,—— organsız kalmaması için yetkili organlar tarafından yeni bir şirket müdürü seçilene kadar şirket yöneticisi olarak ——- kayyım olarak görevlendirilmesine karar verildiği, henüz kararın kesinleşmediği görülmüştür.
Davalı vekilince yeni şirket yetkilisinden alınan vekaletname dosyaya sunulmuştur.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava; davalı şirketin 14/01/2022 tarihli genel kurulunda alınan pay devri ve müdür atamasına ilişkin genel kurulun ve genel kurulda alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Davacı yan, ——. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2021 tarih ve—-Karar sayılı kararıyla —— davalı şirkete kayyım olarak atandığını, kayyımlık ücretinin yatırıldığını, azledilen yönetici——- genel kurul toplantısı düzenlemeye yetkisinin olmadığını bu sebeple toplantıda alınan kararların geçersiz olduğundan bahisle 14/01/2022 tarihli genel kurulda alınan kararların iptalini talep etmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Genel kurul kararlarının butlanı ve iptali başlıklı 622 nci maddesi “(1) Bu Kanunun anonim şirket genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümleri, kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanır.”, Genel kurul kararlarının iptali İptal sebepleri başlıklı 445 nci maddesi “(1) 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” ve İptal davası açabilecek kişiler başlıklı 446 ncı “(1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir.” hükmünü düzenlemiştir.Tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket müdürü —– azli ve —– kayyım atanmasına ilişkin—–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2021 tarih ve—— Karar sayılı ilamı genel kurulun yapıldığı 14/01/2022 tarihinde henüz kesinleşmemiş olup, mahkemesince de kararın tedbiren uygulanmasına yönelik bir ara karar bulunmadığından davalı şirket müdürü ——-genel kurul toplantısı düzenlemesinde toplantının iptalini gerektirecek bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Yine, hukukumuzda babanın kızına limited şirket hisse devri yapamayacağına ilişkin bir düzenleme de bulunmamaktadır. Hisse devri yapılması, genel kurul toplanması ve yeni hissedarın müdür seçilmesi kesinleşmemiş bir mahkeme kararını işlevsiz kılma olarak değerlendirilemez. Mezkur karar hüküm tarihinde dahi kesinleşmiş değildir. Bundan başka davacı tarafça çağrı merasimine uyulmadığı iddia edilmiş ise de, toplantıda davalı şirketin tüm hissedarlarının temsil olunduğu anlaşılmakla bir usulsüzlük bulunmadığı görülmüştür. Yine davacı tarafça genel kurulda alınan kararın yeterli çoğunlukla alınmadığı iddia edilmişse de pay devri ve müdür atama kararının alınmasında nitelikli çoğunluk veyahut oybirliği aranmadığı anlaşıldığından davacı tarafın 14/01/2022 tarihli genel kurul ve genel kurulda alınan kararların iptali davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜ K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasasına göre alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın, davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 100,25‬ TL yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.