Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/26 E. 2022/191 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/26 Esas
KARAR NO : 2022/191

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/01/2022
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin işbu davanın davalı aleyhine —– dosyası üzerinden davaya konu kaza neticesinde yaralanan — ödenen tazminatın rücusuna ilişkin başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası ikame edildiğini, İş bu davanın konusunun ise kazada yaralanan —- tarafından kendisine yapılan ödemenin eksik olduğu iddiasıyla — yapılan başvuru neticesinde —verilen karara istinaden yapılan ek ödemenin rücusuna ilişkin davalı hakkında başlatılan itirazın iptali talepli dava ikame edildiğini, bu aşamada davanın tarafları ile hasarın kaynağının aynı olduğunu, — esas sayılı dosyası arasında fili ve hukuki irtibat bulunduğu dikkate alınarak; işbu dava dosyasının—- Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, Müvekkili şirketin nezdinde —- sigortalı bulunan ve davalının maliki olduğu —- Plaka sayılı aracın ehliyetsiz ve firari sürücü — sevk ve idaresinde iken — tarihinde kusurlu eylemler ile otobüs durağında bekleyen 3 kişiye çarpmak suretiyle meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı kaza neticesinde yaya —yaralanmak suretiyle maluliyet oluştuğunu, Hasar sonrası düzenlenen — tarihi Kaza Tespit Tutanağında; “Sürücüsü kaza yerinden firar eden —plakalı araç — durağında aracının ön sağ kısmı ile durağın önündeki kaldırıma çarptığını ve durağın içine girerek durakta bekleyen —— yaralandığını, — durağının ve — zarar gördüğünü, — plakalı araç sürücüsünün kazadan sonra aracını kaza mahallinde bırakıp kaçtığının tespit edildiğini, Olay sonrası firari olan sigorlalı araç sürücüsünün yakalanması için polis ekiplerince başlatılan araştırma neticesinde düzenlenen —Tutanağında; sigortalı araç sürücüsünün—- isimli şahis olduğunu ve şahsın sürücü belgesinin bulunmadığının tespit edilerek ehliyetsiz araç kullanmaktan dolayı ceza kesildiğini belirterek şahsın ifadesi alınmak üzere– götürüldüğünü, Sigortalı araç sürücüsü şüpheli — tarafından karakolda alınan ifadesinde; “…araca seyir halindeyken hangi yoldan gideceğimi karıştırdım. Bu esnada direksiyon hâkimiyetini kaybettim. Frene basmama rağmen duramadım. Sağ tarafta otobüs durağına araç ile girdim. Millet başıma toplandığı için korku, panik ve Türkçe bilmediğim için kendimi ifade edemem diye kaçtım. Kendi rizam ile teslim oldum Kaçtığım için pişmanım” şeklinde ifade verdiğini, Kazayla ilgili olarak sigortalı araç sürücüsü —aleyhine ikame edilen—Esas Sayılı dosyasına sunulan ——- asli ve tam kusurlu olduğunu, Müşteki — kusursuz olduğunu” Dava dışı— tarafından müvekkil Şirkete müracaat edildiğini ve belgelerin sunulduğunu, Davacı müvekkil şirket tarafından —–incelemede neticesinde hazırlanmış olan— tarihli raporda “esas alınabilecek özür oranının % 20 olabileceği” tespit edildiğini, —- tarafından — tarihli sürekli sakatlık tazminatı raporunda — ödenmesi gereken “sürekli sakatlık tazminatının 181.438.66TL olarak hesaplandığını, teminat limitleri çerçevesinde tazmin gerektiği” şeklinde tespitte bulunulduğunu, Aktüerya tarafından yapılan hesaplamalar dikkate alınarak müvekkil şirket tarafından poliçe limiti dahilinde 22.05.2020 tarihinde — ilgilisine ödendiğini, Bu aşamada dava dışı —- tarafından, davacı müvekkil Şirketin ödediği tazmınatın eksik olduğu iddiası ile —- başvuru yapıldığını ve —. sayılı — Kararı ile; müvekkil şirket tarafından ödenen bedel düşülerek “Bakiye 122.855.88 TL tazminatın yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte ödenmesine” karar verildiğini, anılan kararı karşılar —- karar ile reddedildiğini, Müvekkil sigorta şirket tarafından — poliçe limit: dahilinde dava dışı ——— üzerinden Mutabık kalınarak —- icra mahkeme vekalet ücreti üzerinden — ilgilisine ödendiğini, Davaya konu sigorta hasarı müvekkit şirketçe ödendiğini, anılan hasardan sorumlu olan davalı hakkında yasal süre İçerisinde — sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ve borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, Hasardan sorumlu davalının haksız olarak icra takibine itirazı üzerine taraflarınca 18.06.2021 tarihinde– nezdinde arabuluculuk başvurusu yapıldığını tüm bu nedenlerle davayı ikame etme zarureti hâsıl olduğunu, İşvu davanın, fiili ve hukuki irtibat bulunan — Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, Davalılar tarafından —-dosyasına vaki itirazlarının iptalini, takibin devamını, Davalının haksız itirazından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle, Davacı tarafından, aynı kaza ve kişiye, aynı kapsamda daha önce yaptığı ödemenin rücuen tahsili talepli bir davanın müvekkile karşı açılmış olduğunu, —Esas sayılı dosyasının derdest olduğunu, Davacının bu iki dosyanın birleştirilmesini talep ettiğini, Birleştirilme hususu mahkemenin takdirinde olduğunu, Esas yönünden ise, işbu davanın haksız olduğunu ve reddine karar verildiğini, dava konusu kazada yaralanan mağdur — tarafından müvekkil şirkete karşı açılmış bir manevi tazminat davasının da mevcut olduğunu, Bu davanın —-dosyasında halen derdest olduğunu, Bu dosyada—kaza nedeniyle uğradığı “sürekli iş göremezlik” oranının belirlenmesi için — rapor alındığını, İtiraz sonrasında kesinleşen raporda —-“…tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzde sıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (Üç) aya kadar uzayabileceği” belirtildiğini, — alınan bu rapora göre ——- kaza nedeniyle sakatlığı bulunmadığını, Bu durumda, davacı sigorta şirketinin “sürekli sakatlık tazminatı” kapsamında yaptığı ödemenin hukuken yersiz bir ödeme olduğunu, Davacı bu parayı tahsil etmek istiyorsa, müvekkil şirketten değil, parayı ödediği ——- başvurması gerektiğini, Dolayısıyla, işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Birleştirme talebi konusunda bir diyeceklerinin olmadığını, Birleştirme kararı verilmeyip işin esasına girilecekse delil listesi sunmak üzere taraflarına süre verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili,— sayılı dosyası ile iş bu davanın birleştirilmesini yargılama giderlerin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
—sayılı dosyası ile mahkememiz esasına kayıtlı dosyanın taraflarının ve ihtilaf konularının aynı olduğu anlaşılmış olup, dosyalar hakkında verilecek hükümler arasında çelişki oluşmaması, ödenmesi gerektiği iddia edilen alacak miktarlarının kabul veya ret durumuna göre tekerrüre sebebiyet vermemesi gerektiği değerlendirilmekle, her iki dava arasında bağlantı bulunması sebebiyle HMK 166. maddeye göre birleştirilmesine karar vermek gerekmiş olup mahkememizce aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İşbu Mahkememizin —esas sayılı dosyasının—- esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Her iki dosyanın yargılamasının önce açılan—- esas sayılı dosyası üzerinden sürdürülmesine,
3-Harç, masraf ücreti, vekalet tayin ve takdirinin birleşen davada nihai kararla değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar vekillerinin yüzlerine karşı, HMK’nin 345. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup usulen anlatıld