Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/224 E. 2022/650 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2022/224 Esas
KARAR NO: 2022/650

DAVA: Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 18/03/2022
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ve davalı taraf arasındaki borç ilişkisi sebebiyle davalı taraf, borcuna karşılık müvekkiline —– ödeme tarihli —- tutarlı senet tanzim ederek teslim ettiğini, davalının aradan geçen tüm bu sürede müvekkilinden sürekli ödeme için zaman istediğini, ancak borcunu ödemediğini, beklenen sürede de eldeki senedin zaman aşımına uğradığını, işbu davadan önce —sürecine — tarihinde başvurulduğunu ve —- tarihinde görüşmenin anlaşamama şeklinde sonuçlandırıldığını ve tutanağın imza altına alındığını, müvekkilinin davalı aleyhine — şikayette bulunduğunu, açılan davada —- esas sayılı dosyasında davalı aleyhine—hükmedildiğini, kararının istinaf mahkemesince de onaylandığını ve kesinleşme için tebliğ işlemlerinin tamamlanmasının beklenildiğini, davalının ceza dosyasında aşamalardaki tüm beyanlarında borcunu kabul ettiğini, alacağın ispatına yönelik olarak davalının ceza dosyasındaki kendi beyanlarına dayandıklarını, davalının müvekkiline olan borcunu ödememesi sebebiyle müvekkili aleyhine sebepsiz zenginleştiğinin sabit olduğunu, zaman aşımına uğramış senetler yönünden faiz isteminin,—-göre vade tarihinden ziyade temerrüt tarihine göre belirlendiğini, temerrüt ihtarının, mevcut yasal düzenlemelerde herhangi bir şekil şartına bağlanmadığını, alacaklının borçludan alacağını talep ettiğinin kendisine bildirilmesi ve bunun ispatı gerekli ve yeterli olduğunu, huzurdaki dava yönünden borçlu tarafa ödemeye yönelik ihtar, dava konusu olayla ilgili yargılandığı ceza dosyasında yapıldığını, bu durumda verilen ödeme süresinin bitimi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü ile bu tarihten itibaren alacaklarına faiz işletilmesi gerektiğini belirterek, davalarının kabulü ile —–tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava zamanaşımına uğramış bono nedeniyle açılan alacak davasıdır.
A)Görev yönünden;Zamanaşımına uğramış bono ile ilgili TTK hükümlerinin tartışılması ve değerlendirilmesi gerektiğinden, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme—-Mahkememizce yapılan değerlendirmede, yukarıda atıf yapılan — ilamı da dikkate alındığında davanın mutlak ticari dava olduğu, bu sebeple—- görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
B)Esas yönünden;
Dava belirtildiği gibi zamanaşımına uğramış bonodan kaynaklanan alacak davasıdır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, her ne kadar dava konusu edilen bononun zamanaşımına uğradığından bahisle sebepsiz zenginleşme temelli olarak dava açılmış ise de, bonoya ilişkin zamanaşımı süresinin geçmesi ile birlikte bonoya dayalı talep hakkı kendiliğinden sona ermediği, bonoya ilişkin zamanaşımı süresinin geçmesi hâlinde dahi, bonoya dayanarak borçluya karşı takip yapabilir veya genel mahkemelerde alacak davası açılabileceği, borçlunun zamanaşımı definde bulunması hâlinde, alacaklı kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını yitireceği, bu durumun, bonoya ilişkin zamanaşımı süresinin geçmesi ile değil, borçlunun zamanaşımı definde bulunması ile ortaya çıkacağı, borçlunun süresi içinde zamanaşımı definde bulunmaması halinde söz konusu bononun hamile, zamanaşımına uğramamış bir bononun sağladığı tüm imkânları sağlayacağı —–, somut olayda davalının usulüne uygun tebligata rağmen süresi içerisinde ilk itiraz olarak zamanaşımı def’inde bulunmadığı, bu sebeple alacaklının dava konusu ettiği senedin bono niteliğinde olduğu, senet incelendiğinde davacı alacaklının senedin lehtarı ve davalı borçlunun senedin keşidecisi olduğu, bu sebeple taraflar arasında temel ilişki bulunduğunun kabulünün gerektiği—-, senedin bono niteliği taşıması nedeniyle faiz başlangıç tarihinin bonodaki vade tarihi —- tarihinde işlemeye başlayacağı ancak talebi aşar nitelikte hüküm kurulamayacağından —– tarihinden itibaren faize hükmedimesi gerektiği, yine dava konusu senedin bono niteliğinde bulunması nedeniyle eldeki dava sebebinin ticari iş sayıldığı ve ticari faiz işletilmesi gerektiği ancak talebi aşar nitelikte hüküm kurulamayacağından yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri —- üzerinden hesaplanan ve alınması gereken —-karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan —- peşin harcın mahsubu ile bakiye—- harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan —dava açma masrafı ve — posta masrafından ibaret —- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
5-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (—-üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen —- arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile — nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.