Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/223 E. 2022/621 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/223 Esas
KARAR NO : 2022/621

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/03/2022
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili—- dava dışı —-, o dönemki—— kullanacağı kredilerin teminatı olarak, kendi mülkü olan,——- tesis ettiğini, ———-,—– değiştirerek, —-yılında iflas ettiğini, tasfiyesine —– başlandığını,— diğer davalı —–ettiğini, alacaklarını temlik alan ——-müvekkilin sahibi olduğu taşınmaz ile ilgili ———-sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlandığını, müvekkilinden alacağı olduğunu iddia eden daval —-her ne kadar kredinin teminatı —- paraya çevirmek için takibe başlamışsa da—- alacak kaydını dahi yapmadığını, her ne kadar ————– borcu için, müvekkilin sahibi olduğu taşınmaz üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlanmışsa da ——— alacaklı olduğunu iddia eden—— herhangi bir borcunun olmadığını, davalıların —- alacakları olsa —– etmiş olan —– —– alacak kaydını yapmalarının gerekeceğini, işbu davayı açmadan önce dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulduğunu,—- toplantıda anlaşma sağlanamadığını belirterek,———olmadığının tespiti ile, Müvekkilin sahibi olduğu, —— borcu için tesis edilen, ——— bedelli ipoteğin fekkine karar verilerek, yargılama gideri ile vekalet ücretinin, davalı taraflara yüklenilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; Bilindiği üzere ipoteğin terkinine ilişkin davalar taşınmazın aynına ilişkin davalar olup, bu durumda işbu davanın HMK’nın 12/1 maddesi ve—kararları gereği taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiğini, bu yetki kesin yetki niteliğinde olup re’sen dikkate alınması zorunlu bulunduğunu, somut —– işbu davanın, taşınmazın bulunduğu — görülmesi gerektiğini, davada — Mahkemelerinin kesin yetkili olması nedeniyle davanın öncelikle yetki yönünden reddinin gerektiğini, diğer yandan iş bu davada—- Mahkemeleri değil, Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğunu, davacının tacir olmadığını, ayrıca uyuşmazlık taşınmazın aynından kaynaklanmakta olup ticari bir dava niteliğinde de olmadığını, davanın davacının ticari işletmesiyle ilgili olmasının da söz konusu olmadığını belirterek davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek, yetki ve görev yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın tespiti: Dava, — dosyasından başlatılan takipten —- borçlu olmadığının tespiti ile bu borç için tesis edilen ipoteğin fekki talebine ilişkindir.
TTK’nİn 4.maddesinde ise, ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1.fıkrasında “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda…”sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, —–içermektedir.
— tarihinde kabul edilen ve —- Resmi Gazete’de yayınlanan 6335 sayılı yasanın 2.maddesinde, “6102 sayılı Kanun’un 5.maddesinin başlığı” 2. ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler” şeklinde, 1. fıkrasında yer alan — davalar ve ticari nitelikteki “çekişmesiz yargı işlerine” —-. fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır”. şeklinde düzenlenmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Somut olaya bakıldığında ise; davacı dava dışı 3. Kişi adına borçlu olunmadığının tespiti ile ipoteğin fekki davası açmıştır. somut olayda; uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemeleri görevli değildir. Bu durumda davaya bakmaya Genel Mahkemeler görevlidir.
HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK.nun 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.
Tüm bu nedenlerle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı noksanlığından davanın usulden reddiyle Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE
2-HMK 20.Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi hususunda mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli — Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, bu süre içerisinde müracat edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, (ihtarat yapıldı.)
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.