Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/215 E. 2022/948 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/215 Esas
KARAR NO : 2022/948

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2022
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin takip konusu cari hesaba ilişkin faturaları, ticari faaliyeti kapsamında teslim ettiği ürünler ve sunduğu hizmet karşılığında davalı şirket adına fatura düzenlediğini, taraflar arasındaki ticari münasebet kapsamında davacının üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, buna rağmen davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, davacının iyiniyetli tüm çağrılarına rağmen fatura bedellerini ödemediğini, davalı borçlu aleyhine İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün 2021/3446 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız itiraz ettiği ve takibin durduğunu, takip konusu faturaların icra takibinden önce davalıya gönderildiğini, takip konusu borcun ticari defter ve kayıtlar ile de sabit olduğunu, alacağın likit ve muaccel olmasına rağmen davalı kötü niyetle hareket ettiğini iddia ederek; fazlaya ilişkin alacak hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün 2021/3446 Esas sayılı icra takip dosyası nezdindeki haksız ve kötü niyetli vaki itirazının iptali ile takibin devamını, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahküm edilmesine, yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı tarafa usulüne uygun tensip zaptı, dava dilekçesi tebliğ edilmiş olduğu, ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı, huzurdaki davaya katılmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE :
—–Müdürlüğü’ne,———–cevap verildiği görüldü.
Mahkememiz tarafından aldırılan ———- tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“A- Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Davacı———– tasdikleri————— beratlarının T.T.K ve V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu,
Davalı tarafın davaya katılmadığı, cevap dilekçesi sunmadığı, bu nedenle defter ve belgelerinin incelenemediği,
B- Davacının Alacak Talebi Yönünden: Raporun 4.b.bölümünde yapılan incelemede; davacının kendi defterlerinde davalı açık hesabında—– bakiyesinin bulunduğu, defter kayıtları irdelendiğinde ise;—– tarihinde davalı aleyhine “——– tutarında borç kaydedildiği, bahse konu kayda ilişkin dosya kapsamında somut bir bilgi belge yer almadığı, ilgili muhasebe kaydının davacının davalı açık hesabına borç, dava dışı ——— kaydetmek suretiyle —–kaydı yapıldığı anlaşılmaktadır. Raporun 4.d bölümünde detaylı olarak incelenen —- bildirimlerinde; davacının —- davalı tarafa 7 adet fatura karşılığı toplamda ———– yaptığını, davalı tarafında aynı yıl davacıdan 6 adet belge karşılığı toplamda —–yaptığını bağlı bulunduğu ————– taraf arasındaki | adet belge karşılığı—- bildirim farkına ilişkin ise davacı tarafından —- faturanın davalı tarafından ——– dahil edilmediği, diğer bildirimlerin davacı şirketin ticari defterlerinde davalı açık hesabına borç olarak kaydedilen —– fatura kayıtları ile uyumlu olduğu, Tüm bu tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde davacının takipte talep etmiş olduğu —– tutarlı asıl alacak talebine ilişkin kendi defterlerinde davalı aleyhine—- tutarlı borç kaydını davalının kabulünde olup olmadığını ispat etmesi gerektiği, nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu değerlendirilmiştir.
C – FAİZ: davacının takip öncesi faiz talebi için; taraflar arasında önceden kararlaştırılmış temerrüt, sözleşme ve herhangi bir ihtar, ihbar dosya kapsamında yer almadığı, Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; taraflardan birinin tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için 3095 s.k m. kapsamında avans faizi talep edebileceği” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesi uyarınca “(1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309/1-2 ve 4. maddeleri uyarınca “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (…) (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 312. maddesi uyarınca “(1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca “(1) Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar—— üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacı vekilinin ———– tarihli dilekçesi ile talep sonucundan vazgeçerek davadan feragat ettiği, vekilin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, feragatin şekil itibariyle ve kayıtsız şartsız olması nedeniyle usulüne uygun yapıldığı, karşı tarafın muvafakatine bağlı olmaksızın sonuç doğurduğu, bu sebeplerle davaya son veren taraf işlemi olan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, feragat halinde feragat beyanında bulunan taraf aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesi gerektiği, ancak feragatin muhakemenin ilk celsesinden sonra vuku bulması nedeniyle karar ve ilam harcının üçte birinin alınması gerektiği, yine davalı tarafın vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmaması nedeniyle bunların hükmedilmesine yer olmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 53,80 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 206,36 TL harçtan mahsubu ile bakiye 152,56 TL’nin hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.