Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/197 E. 2023/461 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/197
KARAR NO : 2023/461

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı—- davacı şirketten 17.10.2019-27.12.2019 arası farklı tarihlerde, çeşitli cins, özellik ve ağırlıklarda toplam bedeli 93.372,08 TL olan muhtelif et ürünleri satın aldığını, bu ürünlerin de — geneli gıda taşımacılığı yapan —- isimli kargo firması vasıtasıyla davalıya teslim edildiğini, düzenlenen faturalara konu alacaklara mahsuben davalı tarafından farklı tarihlerde banka havalesi, çek ve mal iadesi olarak toplam 75.990,43 TL ödeme yapıldığını, bakiye kalan 17.381,65 TL (takip konusu asıl alacak miktarı) alacakları ise ödenmediğini, taraflarınca yapılan uyarılarına da davalının cevap vermemesi üzerine alacaklarını cebr-i icra yoluyla tahsil edebilmek amacıyla —- İcra Müdürlüğü’nün— Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, ancak davalı taraf icra takibine de süresi içerisinde itiraz ettiğini ve bu haksız itiraz nedeniyle takip durdurulduğunu, takibin durdurulmasından sonra da davalı tarafla arabuluculuk görüşmesi yapıldığını ancak anlaşma sağlanamadığını, davalı tarafın dayanağı olan faturalara yasal süre içinde itiraz etmemek suretiyle faturaların münderecatını kabul etmiş olduğundan borçlu olmadığını ileri süremeyeceğini, ayrıca davalı tarafın satın aldığı ürünlerin düzenlenen faturalarla birlikte davalı tarafa teslim edildiğini ve büyük ihtimalle ticari defterlerine işlendiğini, kargo firmasının irsaliye fişleri dilekçeleri ekinde yer almakta olup faturalara konu malların teslim edildiği hususunun kargo firmasının kayıtlarından tespit edilebileceğini, gerekli görülmesi halinde söz konusu kargo firmasından ilgili kayıtların sorulmasını talep etttiklerini beyanla—. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin karşı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, davalı ile davacı yanın bir süre cari hesap ilişkisi sürdürmüş olduklarını ancak davalının kayıtlarında takibe konu borcun yer almadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan irsaliyelerde ya da faturalarda davalının ya da çalışanının ne imzası ne kaşesi bulunmadığını, teslim alan kısımları boş olduğunu, dolayısıyla mezkur-faturalarının kabulünün mümkün olmadığını, yine davacı yan, dava dilekçesinde takipten önce işleyen bir faizden bahsetmekteyse de bu faizin taraflarınca kabulü de mümkün olmadığını, zira davalı temerrüde düşürülmediğini, ayrıca iddia olunan alacak likit olmadığından davalının kötüniyetinden de bahsedilemeyeceğinden icra inkar tazminatı taleplerinin de kabulü mümkün olmadığını, bu sebeple , takibin, borcun, ödeme emrinin, faizin, faiz oranı ile ferilerin taraflarınca kabulü mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davaya konu — İcra Müdürlüğü —- Esas sayılı icra dosyası Uyap üzerinden mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından dosyamız davalısı aleyhine 17.381,67-TL fatura asıl alacağı, 1.752,96-TL işlemiş faiz alacağının ticari faiziyle tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi 09/12/2022 tarihli raporunda özetle: ‘Davacı —– incelenen 2019-2020 yevmiye defterlerinin dönemlerine ait açılış ve kapanış tasdiklerini zamanında yaptırdığı, tutulması zorunlu defteri kebir ve envanter defterlerinin incelemeye ibraz edilmediği, fatura ve ödemelerin yevmiye defteri kayıtları ile uyumlu olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığı, iş ve işlemlerin açık hesap ilişkisine dayalı yürütüldüğü , davacı yevmiye defterlerinde davalı adına açılmış muavin hesapta fatura ve ödeme kayıtlarının tutulduğu, davacının 31.12.2020 tarihi itibari ile davalıdan 17.379,72 TL bakiye ile alacaklı olduğu ve borcun 17.12.2019 tarih ——- numaralı 15.766,59 TL bedelli , 24.12.2019 tarih —-numaralı 3.044,81 TL bedelli, 27.12.2019 tarih—- numaralı 4.117,26 TL bedelli faturalardan kaynaklanan bakiye olduğu tespit edildiği, dava konusu faturaların irsaliyeli fatura olarak düzenlendiği, irsaliyeli faturaların mal ile beraber gönderilen aynı zamanda teslim belgesi olarak düzenlenen belge olduğu dikkate alındığında faturalarda teslim imzası bulunmadığı, faturalarla beraber taşımacı firmaya ait mamül tesellüm fişi düzenlendiği bu belgelerde teslim eden ve sürücü imzası bulunduğu teslim alan imzasının—– sayılı mamül tesellüm fişinde olduğu ancak teslim alanın isim ve kaşesi bulunmadığı, diğer mamül tesellüm fişlerinde imza ve isim bulunmadığı tespit edildiği, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi bulunmadığından temerrüdün takip tarihi itibariyle oluştuğu, davacı talebi ve tarafların tacir olması gözetilerek takipten itibaren reeskont avans faizi talep edilebileceği” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir. Rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı tarafça rapora itiraz edilmemiş davacı yan beyan ve itiraz dilekçesi sunarak rapora işlemiş faiz alacağı yönünden itiraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacının davalıya yaptığı mal satışlarına istinaden faturalar düzenlediği, mahkememizce tarafların 2019-2020 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, tarafına muhtıra çıkarılmasına rağmen davalının usulüne uygun ihtara rağmen davacı defterleri ile karşılaştırılacak şekilde ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, rapora göre davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalı adına düzenlediği 17.12.2019 tarih—– numaralı 15.766,59 TL bedelli , 24.12.2019 tarih—–numaralı 3.044,81 TL bedelli ve 27.12.2019 tarih—- numaralı 4.117,26 TL bedelli faturalardan dolayı 17.379,72-TL alacağı olduğu anlaşılmış, mahkememizce davaya ve faturalara konu et ürünlerinin taşımacılığını yaptığı beyan edilen dava dışı —–müzekkere yazılmış, müzekkere cevabında dava konusu faturalara ilişkin irsaliye fişleri sunulmuş, sunulan irsaliyeli faturalarda teslim alan olarak —-) kaşesinin bulunduğu ve üzerinin imzalandığı görülmüş, davalı tarafça gerek bilirkişi raporuna gerekse irsaliyeli faturalardaki kaşe ve imzanın sahteliği yönünde itirazda bulunulmadığından, davacının davalıya satışını ve teslimini gerçekleştirdiği muhtelif et ürünlerinden kaynaklı 17.379,72-TL faturaya dayalı alacağının tahsili için başlattığı takibe davalı tarafından yapılan itirazın haksız olduğu, davalı yan takip öncesi temerrüde düşürülmediğinden icra takibinde işlemiş faiz talep edilemeyeceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne ve alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından—- İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 17.379,72-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar ticari avans faizi yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.187,21-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 326,78-TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 860,43 ‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 326,78-TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.324,00-TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre; 1.202,57-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 1.754,91 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranına göre 1.198,94-TL’nin davalıdan, 121,06-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.