Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/681 Esas
KARAR NO: 2023/1041
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/09/2022
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ——- aldığı dağıtım lisansına göre ——, ——–, ——— ve ———- il, ilçe ve köylerinde elektrik dağıtımı yapan şirket olduğunu, davalı sigorta şirket ile müvekkili şirket arasında 13.06.2012 tarihinde ———- poliçe numaralı işveren mali mesuliyet sigorta poliçesi düzenlendiğini, 02.10.2012 tarihinde ——– ili, ——– ilçesi, ——— mahallesi,——— köyüne giden yol üzerinde direk dikimi ve hat çekimi işinin yapılması esnasında elektrik akımı oluşması nedeniyle işçi ——– elektrik akımına kapılarak yüksekten düşmesi ile oluşan iş kazası sonucu vefat ettiğini, müteveffanın mirasçıları tarafından müvekkili aleyhine ———- Esas sayılı dosyasında açılan iş kazasından kaynaklı tazminat davası sonucunda müvekkili şirket aleyhine 65.000 TL manevi tazminatın 02.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verildiğini, Mahkeme kararının 09.01.2020 tarihinde kesinleşti üteveffanın mirasçıları tarafından müvekkili aleyhine ilama dayanak gösterilen ———Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ilgili icra dosyasına 17.02.2020 tarihinde 65.000 TL manevi tazminat, 41.483,30 TL işlemiş faiz, 7.500,00 TL ilam vekalet ücreti, 1.126,73 TL yargılama gideri, 626,92 TL bakiye harç, 14.945,01 TL icra vekalet ücreti, 2.013,99 TL takip sonrası faiz, 29,10 TL takip giderleri, 50,80 TL harç ve 5.266,03 TL tahsil harcı olmak üzere toplam 138.041,88 TL ödeme yapıldığını, davalı sigorta şirketine ihtarname gönderilerek kararın kesinleştiği ve taraflarına ödenmesi gereken tazminat bedelinin ihtar edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmaması üzerine müvekkilinin haklı alacağının tahsili için ——— Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı sigorta şirketinin icra takibine haksız ve mesnetsiz itirazda bulunarak takibin durmasına neden olduğunu, davalı tarafın, müvekkili şirketin 17.02.2020 tarihinde ödemek zorunda kaldığı 138.041,88 TL ve ferilerinden sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğunu, bu tutarın teminat miktarını aşmadığını, sigorta poliçesine göre teminat miktarının mali mesuliyete ilişkin 1.000.000,00 TL, manevi tazminata ilişkin ise 500.000,00 TL olduğunu, imzalanan sigorta poliçesinde davalı tarafın teminat edebileceği rizikoları gösterdiğini ve teminat miktarını bu yönde belirlediğini, poliçe uyarınca manevi tazminat taleplerinin sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, somut olaya konu iş kazasının poliçe süresi içerisinde gerçekleştiğinin sabit olduğunu, sigorta ettiren tarafından sigorta poliçesi primlerinin düzenli olarak ödendiğini, müvekkili şirketin sigortalı olarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesine rağmen davalı tarafın müvekkilinin tüm ihtarlarına rağmen ödeme yapmaktan kaçındığını iddia ederek, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 138.041,88 TL alacaklarının fiili ödeme tarihi olan 17.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari-avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri, arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı ——— Şirketi ——— Şirketi İş Ortaklığı işçisi olan müteveffa ——— 01.10.2012 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat ettiğini, bunun üzerine müteveffanın yakınları tarafından davacı şirket aleyhine ——— İş Mahkemesi’nde açılan manevi tazminat istemli davada 65.000,00 TL manevi tazminata hükmolunduğunu, davacılar tarafından ödenen miktarın müvekkili şirketten tahsili için icra takibi başlatıldığını, davacının gerek müteveffanın yakınları tarafından aleyhine açılan davadan gerekse dava sonucunda müteveffanın yakınlarına ödeme yapmadan önce müvekkiline hiçbir bilgi vermediği gibi hiçbir bildirimde de bulunmadığını, ödeme yapmadan önce müvekkili şirketten onay almadığını, bütün borcu kendisi üstlenip ödemeleri yaptıktan sonra müvekkili şirkete başvuruda bulunarak gereksiz şekilde ödediği bedelleri müvekkili şirkete yüklemeye çalıştığını, davacının yaptığı ödemeler ve buna ilişkin taleplerinden müvekkilinin haberi dahi olmadığını, müvekkili şirket ile davalı sigortalı arasında düzenlenen sigorta poliçesinde sigortalının davacı şirket sigorta ettirenin ise dava dışı ——– şirketi olduğunu, poliçe kapsamında taşeron teminatı bulunmadığını, davaya konu taleplerin davacı şirketin taşeronu olan ——— çalışanı olan müteveffanın ölümünden kaynaklanan talepler olduğunu, bu nedenle müvekkili şirket tarafından düzenlenen poliçenin devreye girmeyeceğini, davacı sigortalı tarafından ilgili mevzuat ve poliçe hükümlerine aykırı hareket edildiği her halükarda müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalının iş kazasını öğrendiği tarihten itibaren 5 gün içinde müvekkili şirkete yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, devam eden süreçte de müvekkili şirketin talimatları uyarınca hareket etmesi ve tazminatı arttıracak hareketlerden kaçınması gerektiğini, sigortalının rizikoyu/tazminatı arttıracak davranışlardan kaçınması gerektiği gibi sigortacının açık izni olmadan ilgililere herhangi bir ödeme yapması yada anlaşma yoluna gitmesinin de yasaklandığını, aksi halde sigorta sözleşmesinden doğan hakların zayi olacağını, davacı sigortalının 02.10.2012 tarihinde meydana gelen iş kazasını mevzuatta belirtilen 5 günlük süre içinde müvekkili şirkete bildirmediğini, hatta ödeme yapmadan önce de müvekkiline bildirimde bulunmadığını, müvekkili şirketin ancak kendisi aleyhine icra takibi başlatılması sonucunda olaydan haberdar olabildiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin olaydan haberdar olabileceği tarihte alabileceği hiçbir önlem kalmadığı gibi sigortalının rizikonun ağırlaştırılmasını önleyecek önlemleri alıp almadığını denetleme imkanı da çoktan ortadan kalktığını, davacı sigortalının müvekkili şirkete hiçbir bildirimde bulunmadan aleyhine açılmış olan davayı takip ettiğini ve onay almadan ödeme yaptığını, dolayısıyla tamamen davacının kendi kusuru ile maruz kaldığı borçlarını müvekkilinden talep etmesinin mümkün olmadığını, tüm olaylar incelendiğinde davacı sigortalının mevzuat gereği sigortalıya yüklenen yükümlülüklere açıkça aykırı hareket ettiğinin görüldüğünü, bu nedenle davacı sigortalının ilgili ödemeler hakkında sigorta sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketten herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin bilgisi olmayan bir konu nedeniyle temerrüde düşmesinin imkansız olması nedeniyle faiz talebi ve dahi avans faizi talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacının arabuluculuk aşamasına ilişkin müvekkilinden vekalet ücretinin talep etmesinin mevzuata aykırı olduğunu savunarak, davaya konu talepler poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığından ve her halükarda davacı sigortalının ilgili mevzuat ve poliçe gereği yükümlülüklerine aykırı hareket ederek müvekkilinin bilgi ve onayı dışında ödeme yapmasından dolayı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Dosyanın sigorta uzmanı bilirkişi ve hesap bilirkişisine tevdi ile dava konusu alacağın sigorta teminat kapsamında olup olmadığı, davalı sigorta şirketinden alacağın tahsili şartlarının oluşup oluşmadığı, tahsil edilebilir ile icra takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği asıl alacak ve faizin belirlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.Bilirkişiler——– ve ———- tarafından sunulan 12/06/2023 tarihli raporda özetle; 13/06/2012 tarihinde düzenlenen ———– numaralı İşveren Mali Mesuliyet Poliçesinin, sigorta süresinin 13.06.2012-13.06.2013 olduğu, 02.10.2022 tarihinde ölümle sonuçlanan iş kazasının sigorta sür linde meydana geldiği, Sigortalısının davacı taraf ve sigorta ettirenin (prim ödeyen notu ile) ——- – ———- Şti. iş ort. Olduğu poliçede belirtildiği, Poliçe teminat limitlerinin Şahıs Başına 500.000.-TL ve poliçe süresince 1.000.000.-TL olduğu, manevi tazminat talepleri için ise teminatın 500.000.-TL ile sınırlandığı, davacı tarafın, Mahkeme kararına istinaden 138.041,88 TL ödemiş olduğunu gösterir yönde 17.02.2020 tarihli banka dekontunun dava dosyasında bulunduğu, manevi Tazminat taleplerinin 500.000.-TL’ye kadar temin edildiği, bu anlamda, tarafın Mahkeme kararı ile ödemiş olduğu tazminat ve teferruatının poliçe teminat dahilinde olduğu, taşeron açısından poliçede not beli, ancak Taşeronun hem Ödeyen hem de aynı zaman işi üstlenen alt taşeron olması, çalıştırıldığı işçilerin (96 işçi) sayısının brüt işçilik ücretlerinin (1.800.000.-TL) poliçeye not edildiği, ayrıca, meydana gelen kazaya bağlı olarak Mahkeme tarafından davacı tarafa sorumluluk yüklendiği ve tazminat ödemesine karar veril veren Mali Mesuliyet Poliçesinin bu proje bazında/için düzenlendiği, projenin yürütülmesi sırasından iş kazası meydan geldiği, illiyet bağı açısından davacı Sigortalı tarafın Mahkeme kararına göre ödemiş olduğu tutar açısından davalı yandan hasar tazminatı alacaklısı olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bilirkişiler ——— ve ——— tarafından sunulan 29/09/2023 tarihli ek raporda özetle; 13/06/2012 tarihinde düzenlenen ——— numaralı İşveren Mal yet Poliçesinin, sigorta süresinin 13.06.2012 – 13.06.2013 olduğu, 02.10.2022 tarihinde ölümle sonuçlanan iş kazasının sigorta süresi dahilinde meydana geldiği, Sigortalısının davacı taraf ve sigorta ödeyen notu ile ——— ———- poliçede belirtildiği, Poliçe teminat limitlerinin manevi tazminat taleplerinin şahıs başına 500.000.-TL ve poliçe süresince 1.000.000.-TL olduğu, manevi tazminat talepleri için ise teminatın 500.000.-TL ile sınırlandığı, davacı tarafın, Mahkeme kararına istinaden 138.041,88 TL ödemiş olduğunu gösterir yönde 17.02.2020 tarihli banka dekontunun dava dosyasında bulunduğu, Manevi Tazminat taleplerinin 500.000.-TL’ye kadar temin edildiği, bu anlamda, davacı tarafın Mahkeme kararı ile ödemiş olduğu tazminat ve teferruatının poliçe teminat limitleri dahilinde olduğu, Taşeron açısından poliçede not belirtilmediği, ancak taşeronun hem sigorta ettiren ve prim ödeyen hem de aynı zaman işi üstlenen alt taşeron olması, poliçede belirtildiği üzere çalıştırıldığı işçilerin (96 işçi) sayısının brüt işçilik ücretlerinin (1.800.000.-TL) poliçeye not edildiği, ayrıca, meydana gelen kazaya bağlı olarak Mahkeme tarafından davacı tarafa sorumluluk yüklendiği ve tazminat ödemi iği, İşveren Mali Mesuliyet Poliçesinin bu proje bazında/için düzenlendiği, projenin yürütülmesi sırasından iş kazası meydan geldiği, illiyet bağı açısından davacı Sigortalı tarafın Mahkeme kararına göre ödemiş olduğu tutar dan davalı yandan hasar tazminatı alacaklısı olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava davacı şirketçe dava dışı işçinin mirasçılarına ödenen bedelin sigorta sözleşmesi kapsamında davalıdan tahsili talebine ilişkindir
Davada taraf teşkili sağlanmıştır. ——— esas sayılı icra dosyasından davacı şirket tarafından davalı sigorta şirketi hakkında icra takibi yapılmış, itiraz edilmiş ancak davacı vekilince iş bu dosyadan alacak talepli dava açılmıştır.——– Esas Sayılı Dosyasının İncelenmesi: Davacı delili olarak dava dilekçesi ekinde sunulan ——– sayılı ve 08.10.2019 tarihli ilamı incelendiğinde; Davacıların : ——–, ——-, ———, ———, Davalının :——– şirketi, Dava Konusunun : Manevi Tazminat olduğu, Dava dosyası davacıları tarafından, dava dışı ——– 02.10.2012 tarihinde uğradığı iş kazası nedeniyle vefat etmesi nedeniyle yakınları olan davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmesi talebinde bulundukları,Mahkemece; “Davanın KISMEN KABULÜ ile; ——— için 35.000 TL, ——— için ayrı ayrı 10.000 TL olmak üzere toplam 65.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” karar verildiği, Mahkeme kararının 09.01.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.——–Esas Sayılı Dosyasının İncelenmesi: Davacı delili olarak dava dilekçesi ekinde sunulan ——— Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklılar ——— tarafından borçlu ——– şirketi aleyhine 31.10.2019 tarihli ödeme emir ile;65.000,00 TL manevi tazminat,7.500,00 TL ilam vekalet ücreti,1.126,73 TL yargılama gideri,626,92 TL bakiye harç,41.430,82 TL geçmiş gün faizi, 42,53 TL geçmiş gün faizi, 6,39 TL geçmiş gün faizi,+ 3,56 TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam;115.736,95 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, Takip açıklamasının; “———- sayılı 08.10.2019 tarihli kararı” olarak açıklandığı anlaşılmıştır. Banka Ödeme Dekontunun İncelenmesi: Davacı delili olarak dava dilekçesi ekinde sunulan ———- Bankasına ait 17.02.2020 tarihli banka ödeme dekontu incelendiğinde; davacı şirket tarafından dava dışı ——— İcra Müdürlüğü adına “———- Esas ——– ——— ” açıklaması adı altında toplamda 138.041,88 TL tutarında ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.Sigorta Poliçesinin İncelenmesi: Dosyada mevcut 13.06.2012 – 13.06.2013 dönemini kapsayan ———- Poliçe Numaralı İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi incelendiğinde, Sigortalının : ——— Şirketi (Davacı)Sigorta Ettirenin : ——– Şti. – ——– Şti. İş Ortaklığı,Prim Ödeyenin : ——— Şti. – ——— Şti. İş Ortaklığı olduğu, Sigorta poliçesinde; “Şahıs Başı Limitin 500.000,00 TL”; “Poliçe Süresince Toplam Limitin 1.000.000,00 TL” olarak belirlendiği, Poliçenin özel şartlarında; “…İşçilerin iş kazası neticesinde herhangi bir bedeni zarardan dolayı işverene karşı ileri sürülebilecek manevi tazminat talepleri sigorta genel şartlarının 2-d maddesi gereğince işbu poliçe üzerine yazılı limitle teminat dahilindedir.” hükmünün yer aldığı anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı şirket tarafından iş kazası nedeniyle vefat eden dava dışı işci ——— yakınlarına ——-Esas Sayılı dosyasından karar bağlanıp kesinleşen manavi tazminat bedeli ödenerek, davalı sigortadan rücuen tahsili talep edilmiştir. Dosyaya kazandırılan bilirkişi raporu denetlenebilir bulunmuştur.Dosyada mevcut 13.06.2012 – 13.06.2013 dönemini kapsayan ——— Poliçe Numaralı İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi incelendiğinde, Sigortalının :——– Şirketi (Davacı)Sigorta Ettirenin : ——– Şti. – ——– Şti. İş Ortaklığı,Prim Ödeyenin : ——— Şti. –——- Şti. İş Ortaklığı olduğu, Sigorta poliçesinde; “Şahıs Başı Limitin 500.000,00 TL”; “Poliçe Süresince Toplam Limitin 1.000.000,00 TL” olarak belirlendiği, Poliçenin özel şartlarında; “…İşçilerin iş kazası neticesinde herhangi bir bedeni zarardan dolayı işverene karşı ileri sürülebilecek manevi tazminat talepleri sigorta genel şartlarının 2-d maddesi gereğince işbu poliçe üzerine yazılı limitle teminat dahilinde olduğu,Davacı delili olarak dava dilekçesi ekinde sunulan ——– Bankasına ait 17.02.2020 tarihli banka ödeme dekontu incelendiğinde; davacı şirket tarafından dava dışı——— Esas ——— ——— açıklaması adı altında toplamda 138.041,88 TL tutarında ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı sigorta vekilince alacağın zamanaşımına uğradığı itirazında bulunulmuş ise de davacı tarafından ödemenin 17.02.2020 tarihinde yapıldığı, 2021 yılında icra takibi başlatıldığı anlaşılmakla ödemeden itibaren 2 yıllık sürenin geçmediği görülmüştür. İşveren sorumluluk sigortalarında zarar tazmininde sigortacı sadece iş kazası sonucu işçinin uğradığı doğrudan ve dolaylı oluşan gerçek zararı gidermekle kalmayıp işverenin işçinin açtığı davada ve yaptığı icra takibi masraflarını da karşılamakla yükümlüdür. Meydana gelen kazaya bağlı olarak Mahkeme tarafından davacı tarafa sorumluluk yüklendiği ve tazminat ödediği, İşveren Mali Mesuliyet Poliçesinin bu proje bazında/için düzenlendiği, projenin yürütülmesi sırasından iş kazası meydan geldiği, illiyet bağı açısından davacı Sigortalı tarafın Mahkeme kararına göre ödemiş olduğu tutardan davalı yandan tazminatı alacaklısı olduğu, davacının davalı sigorta şirketinden tahsil şartları oluştuğu, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin dava tarihi olduğu değerlendirilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-138.041,88 TL’nin(tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) dava tarihi olan 08/09/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 9.429,64 TL harç ile davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 2.357,42 TL harcın mahsubu ile arta kalan 7.072,22 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 269,85 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 77,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT göre hesaplanan 22.086,67 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ———- Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2023