Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/158 E. 2023/424 K. 15.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/158 Esas
KARAR NO : 2023/424

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 15/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin, davalı bankanın —- Şubesinde—– iban numaralı hesabı bulunduğunu, hesabın halen faal olup bu hesabın dışında şirket yetkilileri tarafından açılmış bir hesabın bulunmadığını, müvekkili firmanın —– fatura alacağına istinaden—-. İcra Müdürlüğü —– sayılı dosyasından 1.224.249,30 TL tutarında icra takibi başlattığını, —–“takibe konu edilen fatura alacağını davacıya ait hesaba gönderdiği” iddiasıyla takibe yaptığı itiraz üzerine—-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde—- sayılı dosyasından itirazın iptali davası açıldığını, yargılama neticesinde —– davalı bankanın davacının alacağını —– Şubesi —-numaralı hesaba gönderildiği ve hesabın davacı şirkete ait olduğu tespit edilerek davanın reddedildiğini, davalı bankaya ilgili hesap bilgilerinin kendilerine verilmesi ve gönderilen paranın ödenmesi için —–. Noterliği 10.04.2017 tarih ve —— yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ancak davalı banka tarafından bilgi verilmediğini, haricen yapılan araştırmada davacı firmanın adına şirket yetkililerince ya da vekâlet verdiği kişilerce açılmayan hesapta para olmadığı ve paranın geldiği gün başka hesaplara havale edildiğinin tespit edildiğini, davalı bankanın —–Bankacılık Kanununa aykırı olarak vekâlet, yetki belgesi ya da şirket yetkililerince verilen bir talimat olmadan davacı şirket adına davacının eski çalışanı —– tarafından hesap açıldığının tespit edildiğini, bu kişinin davacı şirket adına EFT talimatı verme veya işlem yetkisi bulunmadığını, bankanın basiretli davranmayarak hesap açması ve gelen paranın aynı gün farklı hesaplara gönderilmesi ile oluşan zarardan sorumlu olduğunu, banka tarafından hesapla ilgili bilgi ve belge verilmediğinden hesaptaki paranın ne kadar olduğunun ve nerelere gönderildiğinin bilinmediğini ileri sürerek davaya konu edilen zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik 200.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizle birlikte tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, bu nedenle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, hukuki yarar eksikliğinin sonradan tamamlanamayacağını, bu nedenle davanın usulden reddini, davacı şirketin, müvekkili bankanın —–Şube Müşterisi olup, —– Şubesinde yangın çıkması neticesinde davacının bilgisi doğrultusunda 2011 yılında hesaplarının —-Şubesine aktarıldığını, hesabın davacıya ait olduğunun—–Asliye Ticaret Mahkemesinin —–sayılı dosyasında tespit edildiğini, konu ile ilgili kesin hüküm bulunduğunu, davacının —– şubesindeki hesabın şirket yetkilisi tarafından açılmadığı hususundaki beyanlarının kabul edilemeyeceğini, davacı şirketle dava dışı —– arasında —- Noterliği’nin 24.11.2010 tarihli —– yevmiye numaralı Adi Ortaklık sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkili bankanın —–Şubesinde —- hesap numarası ile Adi Ortaklık adına hesap açıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede adi ortaklığın yetkilisinin —–olarak belirlendiğini, taraflar arasında imza altına alınan sözleşmenin 7. Maddesinde——hesap açmaya, hesaptan para çekmeye, çekleri almaya, ….şifre almaya, ….ortaklığı en geniş şekilde temsil etmeye tek başına yetkili kılındığını, dava dışı—– hesaptan para çekme yetkisi bulunduğundan davacı şirketin müvekkil banka nezdindeki hesabından dava dışı —-şirketine havale yaptığını, TBK m. 637 kapsamında temsil yetkisine haiz —– hem ortakları hem de ortaklığı temsile yetkili olduğunu, bu nedenle yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının oluşan bir zararı varsa bu zararın muhatabının dava dışı—– …şirketi ve —- olduğunu, davacının—–şirketinden kendi hesabında yaptığı işlemlere dair bilgisi ve muvaffakatı olmasına rağmen —– muhtemel alacağını şirketin yasal takibe intikal etmesi nedeniyle müvekkil bankadan tahsil etmeye çalıştığını, davacının hesabından 18.04.2011 tarihinde 1.224.249,30 TL çekildiğini beyan etmesine rağmen 7 yıl sonra —–hakkında yasal takip yapılmaya başlandıktan sonra 29.12.2017 tarihinde dava ikame edildiğini, davacının 7 yıl boyunca hesabının kontrol edilmediğinin ve 1.224.249,30 TL tutarın bilgisi dışında çekildiğinin kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalı banka nezdindeki vadesiz hesabındaki paranın rızası dışında çekildiği iddiasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.Mahkememizce, 27/11/2020 tarih ve —- Esas —–Karar sayılı karar ile davanın kabulü ile, 1.188.168,61 TL’nin, davanın açıldığı 29/12/2017 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, faizin türü ile ilgili istemin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine —- Bölge Adliye Mahkemesi —- Hukuk Dairesi’nin 10/02/2022 tarih ve—-Esas —— Karar sayılı kaldırma kararıyla dosya mahkememize gelmiş ve yeni bir esas almıştır.08/02/2023 tarihli celse davacı tarafın duruşmaya gelmemesi ve mazerette bildirmemesi üzerine dosyanın HMK 150/1 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.Dosyanın 08/02/2023 tarihinde işlemden kaldırıldığı, aradan üç aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği anlaşıldığından HMK 150/5. madde hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK’nın 150/5. Maddesi uyarınca 08/05/2023 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.415,50 TL ile 16.877,16 TL tamamlama harcı toplamı 20.292,66 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 20.112,76 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 73,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-HMK’nin 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde—– Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.