Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/152 Esas
KARAR NO : 2023/295
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketinin davalı olduğu —- İş Mahkemesinin 27.12.2019 tarihli—–Esas, —– Karar sayılı —-, dava dışı —– tarafından —- İcra Dairesi’nin —–Esas sayılı dosyası ile takibe konu edilmiş olması neticesinde müvekkili şirket tarafından herhangi bir itibar zedeleyici cebri işlemine marıız kalınmaması adına dava dışı alacaklıya icra dosyası kapsamında ödeme yapıldığını,—- İcra Dairesi’nin —–Esas sayılı dosyasına ait borcun müvekkili şirket tarafından ödenerek infaz edilmesi akabinde yapılan bu ödeme ile ilgili olarak—- İşi Mahkemesrnin —– Karar sayılı dosyasının diğer davalısı—-. tarafından —– Esas sayılı dosyası ile 17.11.2021 tarihinde icra takibi başlatıldığını 18.11.2021 tarihinde düzenlenen ödeme emrinin 30.11.2021 tarihinde davalı şirkette daimi çalışan teslim edildiğini, davalı şirket tarafından 30.11.2021 tarihinde icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğini, davacı şirket ile davalı şirket arasında 16.06.2007 tarihli Sosyal Hizmet Sözleşmesi 03.10.2010 tarihli sözleşme, 02.01.2012 tarihli Sosyal Hizmetler Sözleşmesi ve 01.03.2016 tarihli —– Yönetim Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını, ilgili sözleşmelerde tarafların hak ve yükümlülüklerinin açıkça belirtildiğini. 01.03.2016 tarihli —- Yönetim Hizmetleri Sözleşmesi’nin 11.6. maddesinde “İşbu sözleşmenin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde —– çalıştırdığı personelin fesih tarihine kadar oluşmuş tüm kanuni haklarını ödemek zorundadır. Ancak personellerin bu tür alacaklarının —–tarafından ödenmemesi durumunda, personelin yahut resmi kuruluşların —– talebi halinde, —— istihkakını bloke etmeye ve kendisine tevdi edilmiş tüm teminatları irat kaydetmeye yetkili olduğu gibi, ——hakkında yasal yollara müracaat edebilir. —– talep edilen tüm alacaklar ve zararlar —– ri’ıcu edilir.” Şeklinde yer alan düzenlemede taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesi kapsamında davalı şirketin işçilere alacaklarının ödenmemesi durumunda alacakları müvekkil şirket ödemek zorunda kalırsa müvekkili şirketin rücu hakkını kullanabileceğinin açıkça düzenlendiği, davalı şirketin dava dışı—- davacı olduğu—-Esas ——. Sayılı kararının dava dışı alacaklı tarafından —–İcra Müdıırlüğü’nün —–Esas sayılı icra dosyasıyla takibe konu edilmesi akabinde 16.884,28 TL’lik borcun davacı tarafından ödendiğini, davalı şirket tarafından —- Noteri iği’nin ——- yevmiye numaralı ve 3 1.10.2016 tarihli ihtarnamesi ile davalı şirket tarafından davacı ile aralarında imzalanan sözleşmeler gereğince davacının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmeden sözleşmeyi feshettiği iddia edildiği iddia edilmiş olsa da davacı şirket tarafından davalı şirkete gönderilen —– Noterliği’nin 08.11.2016 tarih ve —— yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinde sorumluluklarını yerine getirildiğini bildirdiğini, davalı şirketin takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla—–. İcra Müdürlüğü’nüıı ——-Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline ve icra takibine devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça davaya cevapta bulunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, dava dışı işçiye ödenen tazminatın rücuen tahsili talebi ile —- İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminat talebine ilişkindir.Davada taraf teşkili sağlanmış, dava yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri değerlendirilmiş ve uzman bilirkişi raporu ile neticeye ulaşılmıştır.—-İş Mahkemesi ——. Sayılı Dosyası: Dava Dışı —–davacı sıfatıyla, dosyamız davacısı şirket ve davalısı—- aleyhine —– İş Mahkemesinin —— sayılı dosyasıyla ikame etmiş olduğu alacak (İşçi/İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) davasında; 5.942,80 TL kıdem tazminatının 05.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, 2.874,43 TL fazla mesai ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, 342,21 TL karar ilam harcının ve 280,00 TL arabuluculuk ücretinin, 292,07 TL başvuru harcı ve peşin harcın, 443,92 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve mütelsilen tahsiline karar verilmiştir. Dava dışı işçi tarafından ilgili alacakların tahsili için davalı —– ve davacı —– aleyhine —–. İcra Müdürlüğü’nüıı ——-Esas numaralı dosyası ile icra takibi yapıldığı ve davacı tarafından da 16.884,28 TL’nin icra dosyasına ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır.4857 Sayılı İş Yasasının 2. maddesinde; ” Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur hükmü bulunmaktadır.
Yargıtay —– Hukuk Dairesinin 23.06.2009 tarih ve—– sayılı kararında; “…4857 sayılı İş Kanunu ile asıl işverenin, bu Kanımdan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, ihbar, kıdem, kötii niyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, prim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından birlikte sorumluluk esastır. Kanunun kullandığı “birlikte sorumluluk” deyiminden tanı teselsülün, dolayısı ile müşterek ve müteselsil sorumluluğun anlaşılması gerekir…” denmiştir. Ancak şıınıı ifade etmemiz gerekir ki bu düzenleme İş Hukuku bakımından işçinin alacağının güvence altına alınmasına yönelik olup sadece işçilere karşı olan bir sorumluluktur. Asıl ve alt işverenler arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukukunun dikkate alınması gerekmektedir.Uyuşmazlık konusu davacı ve davalının sorumlu olduğu miktarların hangi oranda olacağı noktasında toplanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24.06.2019 tarih ve —– Esas, ——-Karar sayılı tarihli ilamında hizmet veren şirketin kendi dönemiyle sınırlı olmak kaydıyla tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle yarı yarıya sorumlu olacakları kabul edilmiştir. Sözleşmede hüküm bulunması halinde ise yine şirketin kendi dönemiyle sınırlı olmak kaydıyla tamamından sorumlu olacağı kabul edilmelidir. —-. İş Mahkemesi’nin —- Esas,——Karar sayılı ve 27.12.2019 tarihli kararının incelenmesinden dava dışı işçinin davalı —– Temizlik şirketine kayıtlı olarak —–. işyerinde 13.12.2013 tarihinde işe başladığı, —- temizlik şirketi tarafından dava dışı işçinin —– almış oldukları iş kapsamında ve sadece bu iş kapsamında çalıştırıldığı, buna göre —— ile —— Temizlik şirketi arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, dava dışı işçinin 01.10.2016 tarihi itibariyle iş akdinin sona erdiği kabul edilmiştir.Dosya kapsamında taraflar arasında akdedilen —– Bina Yönetim Hizmetleri Sözleşınesi’nin 11.6. maddesinde “İşbu sözleşmenin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde —— çalıştırdığı personelin fesih tarihine kadar oluşmuş tüm kanuni haklarını ödemek zorundadır. Ancak personellerin bu tür alacaklarının—– tarafından ödenmemesi durumunda, personelin yahut resmi kuruluşların—– talebi halinde, —— istihkakını bloke etmeye ve kendisine tevdi edilmiş tüm teminatları irat kaydetmeye yetkili olduğu gibi, —– hakkında yasal yollara müracaat edebilir. —– talep edilen tüm alacaklar ve zararlar ——-rücu edilir.” şeklinde yer alan düzenleme yer aldığı anlaşılmıştır.Türk Borçlar Kanununun 167. Maddesinde “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar hükmü yer almaktadır. İlgili hüküm, borçlular arasındaki sorumluluğun eşit şekilde paylaştırılmasına yer verilmiştir. Ancak taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca dava dışı işçiye yapılan ödemeden davalı şirketin sorumlu olacağı hususu kabul edildiğinden davalı şirketin ödeme miktarından sorumlu olduğu tutar ödeme dekontu dikkate alınarak 16.884,28 TL’dir.Dosyada bulunan bilgi ve belgeler, ilgili mevzuat ve denetlenebilir ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporu neticesinde davacının davalıdan 16.884,28 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜ ile,
1-Davalının —-İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 16.884,28 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacak 16.884,28 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.153,36 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 212,43 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 940,93 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 212,43 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.094,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 1.051,57 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 689,15 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 1.268,23 TL’sinin davalıdan, 51,77 TL’sinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulün anlatıldı.