Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/122 E. 2022/310 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/122
KARAR NO : 2022/310

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, —–hasım göstererek —– Esas sayılı dosya ile itirazın iptali davası açtığını, ancak——— terkin edildiğini, —- Esas——-duruşmasında taraflarına şirketin ihyası istemli dava açmak için mehil verildiğini, ihyasını istedikleri şirketin—– atanması suretiyle terkin edilmesi sebebiyle işbu davada husumeti,—— olarak görev alan —— yöneltmiş bulunduklarını iddia ederek, —– sicilinde ——– kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Savunma: Dava dilekçesi davalı———– davalı —– tebliğ edilmiş, davalılar davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
3-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava,—– — karar verilen——– kaydının silinmesinden sonra, davacı alacaklının mahkemece verilen mehil gereğince açmış olduğu —- kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.
Davalıların davaya cevap vermedikleri ancak davalı —– gelen cevabi yazıya göre “davaya konu—–ortak,—-şirketin ——yaptırdığı, şirketin tasfiyesinin— tarihinde—– kaydının terkin edildiği” hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı,
Ön inceleme duruşmasında; taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
A-Davaya—- terkin edilmemesi gerektiği halde davalı ——- usule aykırı olarak terkin edilip edilmediği,
B-Şirketin ihyasına karar verilmesi gerekip gerekmediği,
C-Davalı ——– yargılama giderlerinden sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
4-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Dava, ortaklar kurulu kararı ile fesih ve tasfiyesine karar verilen—– sicilden kaydının silinmesinden sonra, davacı alacaklının mahkemece verilen mehil gereğince açmış olduğu şirket tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.
TTK’nin “——- “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa,——– alacaklılar, —–bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar,— tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için —- bir veya birkaç kişiyi—- tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 529. Maddesi “(1) —-
a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle,
b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
e) İflasına karar verilmesiyle,
f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde sona erer.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 643. Maddesi —- usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri —- hükümler uygulanır.
Yukarıda belirtildiği üzere, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesinde; ——– ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 536 – 548. maddeleri—-tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin —— kişiliği ——ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. —- eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı—– terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler———
Buna göre, davanın gerektirdiği şekilde,—— esas sayılı dosyası——- üzerinden celp edilmiş olup, dosyanın incelenmesinde; davacı—– karşı ——- tarihinde itirazın iptali davası açıldığı, bu davaya konu—– icra takip dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçluya —– üzerinden icra takibine başlandığı, dava ile ilgili olarak davacı —- başvurduğu, —- anlaşmaya varamamak şeklinde sona erdiği, Mahkeme tarafından dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı ——yani davalı şirket —— tarihli duruşmada davacı vekiline davalı şirketin ihyası için dava açmak üzere süre verildiği anlaşılmıştır.
—– cevabi yazısı ve ekindeki evraklardan;—————- olduğu, bu kişi dışında diğer yetkilisinin ——tarihinde yaptırdığı, ——kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır.
—- tarihli kararında da belirtildiği üzere; “Tüzel—- ile sona erer. — açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçekten tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, —- edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez.”
Müsnet davada, davacılar tarafından,—–kapatılmadan önceki dönemle ilgili olarak açılmış bir alacak(itirazın iptali) davası mevcuttur. Bu davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infazı işlemlerinin yapılması TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemi niteliğindedir. Bu nedenle —- davalısı olan şirketin yeniden —– tescili gereklidir.
Bu nedenle, tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından —— esas sayılı davasının görülmesi ve verilecek kararların infazı işlemleriyle sınırlı olmak üzere —- tesciline karar vermek gerekmiştir.
Ek tasfiye işlemlerinin ————–uygun görülmüş ve yeni bir ——- atanmamıştır.
Davalı —–, yasal hasım konumunda olup, —— usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.
Davalı —- sorumluluğuyla ilgili olarak yapılan incelemede, yüksek ——sayılı ilâmında işaret edildiği üzere, dava, —– kararı ile fesih ve tasfiyesine karar verilen ——- kaydının silinmesinden sonra, davacı alacaklının davanın görüldüğü mahkemece verilen mehil gereğince açmış olduğu şirketin tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkin olup, bu davada husumet,—- düşer. —- yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu değil ise de davacılar ihya davası açmakta haklı olduğundan davalı—- yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerekmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın TTK’nin 547. Maddesi uyarınca KABULÜ ile—— numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan ——- kaydının,——-dava dosyasının görülmesi ve verilecek kararın infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere —tescil ve ilânına,
2-Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki——- tarafından yürütülmesine, —- bitinceye kadar— görevinin devam etmesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca belirlenen ———– alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL harcın davalı ——- alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 49,75 TL yargılama giderinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nin 333.maddesi gereğince bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.